grejuva ve rum ateşi olarak da bilinir. game of thrones'da bulunan wildfire yunan ateşinden esinlenilmiştir. mad king ii. aerys targaryen ve cersei lannister tarafından kullanılan wildfire yunan ateşi gibi yıkıcı bir güce sahip olmakla beraber onun gibi su üzerindeki gemilere dahi hızlıca yayılarak önü alınamaz bir yangına sebebiyet verir.
devamını gör...

abi sene 2021 ya demek istiyorum cidden sene 2021 cidden mi ya.
devamını gör...

denetimli serbestlik verilerek serbest bırakılacak olması büyük ihtimal. türkiyede halen uyuşturucunun cezası net olarak yok.
devamını gör...

bir rus halk şarkısıdır. tam düpedüz çevirirseniz ''çayırlarım'' manasına gelmektedir. 1933 senesinde lev knipper tarafından bestelenmiş, victor gusev tarafından da sözleri yazılmıştır.
devamını gör...

şu versiyonunu bulursam kaçırmayacağım adam tipi.

yalnız bana rusça öğretmesi gerekecek...
devamını gör...

melih cevdet ve oktay rıfatla birlikte garip akımını kuran saygıdeğer yazarımız. ömrü de akımı gibi garip geçip son bulmuştur. 36 gibi gencecik yaşında hayata gözlerini yummuştur. ardından da şu çok sevdiğim şiirini bırakmıştır:
"
ı

hiçbir şeyden çekmedi dünyada
nasırdan çektiği kadar
hatta çirkin yaratıldığından bile
o kadar müteessir değildi;
kundurası vurmadığı zamanlarda
anmazdı ama allah'ın adını,
günahkar da sayılmazdı.
yazık oldu süleyman efendiye

ıı

mesele falan değildi öyle,
to be or not to be kendisi için;
bir akşam uyudu;
uyanmayıverdi.
aldılar, götürdüler.
yıkandı, namazı kılındı, gömüldü.
duyarlarsa olduğunu alacaklılar
haklarını helal ederler elbet.
alacağına gelince...
alacağı yoktu zaten rahmetlinin.

ııı

tüfeğini depoya koydular,
esvabını başkasına verdiler.
artık ne torbasında ekmek kırıntısı,
ne matarasında dudaklarının izi;
öyle bir rüzgar ki,
kendi gitti,
ismi bile kalmadı yadigar.
yalnız şu beyit kaldı,
kahve ocağında, el yaz işiyle:
'ölüm allah'ın emri,
'ayrılık olmasaydı.'"
devamını gör...

tek varlığı parmağındaki alyansı olan bir adamın ibretlik karuna dönüşme hikayesi.
devamını gör...

iran'nın doğu azerbaycan eyaletinin yönetim merkezidir. van'dan otobüsle 3-4 saat gibi bir sürede ulaşabilirsiniz, eğlencesine tren ile gitmeye karar verirseniz 12 saatlik bir gece yolculuğu var ve manzara görme şansınız çok düşük. sabaha karşı tren tebriz'e girerken şehir dışında çorak topraklar, dağlar ve gecekondular dışında çok bir şey görmeniz olası değil. tren yolcu ve yük treni olarak çalışıyor, sadece 2-3 vagon yolculara ayrılmış durumda ve kalabalık değil. iran'a giden avrupalı turistler çoğunluktaydı ben giderken. yalnız kompartmanlar 6 kişilik ve çiftler çiftlerle ve bekar erkekler kendi aralarında olacak şekilde yerleştiriliyorsunuz. birde van'ın köylerinden birisinden geçerken çocuklar camları indirmeyi alışkanlık haline gelmiş, türkiye'den çıkana kadar cam kenarlarından uzak durmak sağlık açısından iyidir.

türk ve kürt yoğunluğu oldukça fazla olan bir şehir, türkçe konuşarak her işinizi halledebilirsiniz. türkiye'den gelenlere karşı büyük bir sempati var. ulaşım oldukça ucuz metro ve otobüs için kart almanız gerekiyor ama turist olduğunuzu fark eden görevliler genelde misafirperverlik adına bilet bastırmıyorlar. taksiler oldukça ucuz şah gölünden merkeze 10 tl gibi paraya gittim. ramazan ayında gittiğim için restoranlar hakkında çok fazla birşey söyleyemiyorum. iftar sonrasında gittiğim küçük restoranlarda ise genelde bol tereyağlı pilav üstü kebap dışında birşey bulamadım. yemek öncesi lavaş, şehriye çorbası ve soğan ikram ediliyor.
devamını gör...

çocuğummmm! yapma dedim sanaa! akşam baban gelsin bak naptıracam ben senii!
devamını gör...

6 aydır 1000 sayısının altında bir sağa bir sola yalpalıyorum.
kayıt olalı 4 seneyi geçti.
saçma sapan bir sistemle seçtiklerini alıyorlar.
benim adalet inancımı yitirmeme neden oldular.
keşke 1000'e yakın entry'mi kafa sözlük'e taşıyabilsem.
gerçekten düzgün insanları hak etmiyorlar.
devamını gör...

aramızda gezinen donanım haber ölücülerini ortaya çıkarabilecek olan başlık*
devamını gör...

hanginiz alt komşuya "aynen abla pavyon işletiyoruz" dedi?
devamını gör...

baştan bir uyarı yapmak isterim, spoiler içeren uzun bir yazı okuyacaksınız. filmi izlemeyen kişiler lütfen okumasın, teşekkürler.

yılların eskitemediği, birden çok izlenebilecek nadir filmlerden biri.

filmi izlemeye başladığım ilk anda, yani filmle ilgili henüz hiçbir fikrim yokken, o minik kuş tüyünün forrest'ın ayağının ucuna düşmesi ve onu alıp elindeki çantasına koyması bana kendi anı kutumu hatırlatmıştı. bir gün ben de önüme çıkan her şeyi saklayan biri olur muyum diye düşünmüştüm. o kuş tüyünün neyi ifade ettiğini filmin sonunda anladım, üzücüydü.

jenny ile arasındaki ilişki bana herkesin herkese öğretebileceği bir şeylerin olabileceğini düşündüren ilk deneyimlerimden biriydi sanırım, deneyim denirse tabii. herkes birilerinden bir şey öğrenebilir ve bence insanlar bir şeyler öğrendikleri ve öğretebildikleri kişilerin yanında daha huzurlu ve mutludur.

forrest'ın koşmaya başladığı ilk anda insanların hayatında her zaman var olan ama farkında olamadıkları engeller geliyor akla. bu engelleri görmek bazen uzun yıllar sürüyor, bazen hiç göremiyoruz. engellerden kurtulmak, özgür olmak için bazen çok sevdiğimiz ya da bizi çok seven birinin iki kelimesi ya da minicik bir dokunuşu yeterli olabiliyor.

jenny'nin forres'ta sen sevgi nedir bilmiyorsun dediği an sevgiyi bilmeyen forrest mı yoksa kendini normal olarak addeden bizler miyiz diye düşünmeden edemiyor insan. çünkü sanırım çoğu insan saf sevgiyi genç yaşında unutmaya başlıyor. hem zeki bir adam olmasa da sevginin ne olduğunu çok iyi biliyor forrest.

forrest'ın bubba'yı bulmak için koşup durması, hedefe kitlenme şekli ve çoğu insanın herhangi bir hedefinin bile olmaması. bubba'nın son sözleri... "eve gitmek istiyorum."

forrest'ın kendisine yapılan zorbalıkları algılamıyor olması, dünya üzerinde kötü denen şeyden haberdar olmaması ne kadar güzel ama hüzünlü. keşke ben de bazı kötülükleri anlamasaydım, keşke kötü diye bir şey hiç olmasaydı.

kaçımız verdiğimiz sözleri gerçekten tutabiliyoruz hayatta? forrest tuttu, forrest her şeye rağmen karides teknesi kaptanı olmayı başardı, forrest pek çok şey başardı.

"hayat bir kutu çikolataya benzer forrest, içinden ne çıkacağını bilemezsin." annesi gerçekten de bir şeyleri forrest'ın anlayacağı şekilde anlatmayı çok güzel başarıyordu.

tüm bunlar olurken, hayatı değişirken, bir sürü paranın içinde yüzerken bile her şeye rağmen jenny'yi düşünmeye devam etmek. sevgi ya da aşk, adı neyse işte, sanırım böyle bir şey.

bazen yeterince taş bulunmuyor...

neden döndüğünü bilmiyordum ama umurumda değildi diyor ya forrest, bunun sevince olduğundan çok eminim.

'beni neden sevmiyorsun jenny? zeki bir adam değilim ama sevmenin ne olduğunu biliyorum.'

koşmak, koşmak ve koşmak. her şeye rağmen hiçbir şey bilmeden ve bir sürü insana umut olarak koşmak. "hayatta devam edebilmek için geçmişi arkada bırakmak gerekir."

"babasının adı da mı forrest" saflık böyle bir şey mi? çocuğuyla ilgili sorduğu ilk sorunun "zeki mi yoksa..." diye başlaması...

annesinin yattığı o yatakta aynı şekilde jenny'yi görmek kim bilir neler hissettirmiştir. ölüm de hayatın bir parçası ve jenny bir kuş olmayı başardı sonunda. bir tüy olup ayakucuna kondu ve bir tüy hafifliğinde savrulup gitti.
devamını gör...

üst edit: valilik olayı yalanlamış. umarım böyle bir olay yaşanmamıştır.

malatya'nın narmikan köyünde, 16 yaşındaki 50% zihinsel engelli emine'nin birçok kişi tarafından tecavüze uğraması ve köyde ailesine yapılan baskıdan dolayı kimin tecavüz ettiği bulunamıyormuş.
sözün bittiği yerdeyiz... allah belanızı versin!
buradan tweetlere bakabilirsiniz.
devamını gör...

eşine yazdığı veda mektubu ile tanıdığım yazar. 28 mart 1941

sevgilim,

yeniden delirmekte olduğumdan şüphem yok: böyle korkunç bir dönemi bir kez daha kaldıramayacağımızı hissediyorum. aynı zamanda, bu kez toparlanmayı başaramayacağımı da seziyorum. yeniden sesler işitmeye başladım ve dikkatimi toplayamıyorum.

bu durumda bana en doğru görünen şeyi yapıyorum. bana olabilecek en büyük mutluluğu yaşattın. benim için başka kimsenin olamayacağı insan oldun. iki varlığın bu korkunç hastalık gelene kadar olduğumuzdan daha mutlu olabileceğini sanmıyorum. daha fazla mücadele edemeyeceğim. senin hayatını da ziyan ettiğimi biliyorum. ben olmasam çalışabilirdin. çalışacaksın da, biliyorum.

görüyorsun, doğru dürüst yazmayı bile başaramıyorum. okuyamıyorum. söylemek istediğim, hayattaki tüm mutluluğumu sana borçlu olduğum. bana karşı her zaman tam bir sabır timsali oldun ve inanılmaz iyiydin. sana bunları söylememe gerek yok — herkes biliyor zaten.

beni kurtarabilecek biri olsaydı, o sen olurdun. hiçbir şeyden senin iyiliğinden olduğu kadar emin olmadım. hayatını ziyan etmeye daha fazla devam edemem. kimselerin bizden daha mutlu olabileceğini sanmıyorum.

v.
devamını gör...

çok değerli olan balina kusmuğu. yapışkan bir formdadır ve deniz üzerinde yüzerken bulunabilir. eğer yeterince uzun süre deniz üzerinde kendi kendine yüzmemişse, leş gibi koktuğu da bilinmektedir. fakat "taze" haliyle leş kokan bu madde, parfümlerin yapımında kullanılıyor.

bulması zor olduğundan, son derece pahalıymış.

80 kilosuna 3 milyon dolar teklif edilmesiyle ilgili haber
devamını gör...

avrupa'da barok dönemden, klasik döneme geçişi hazırlayan 18. yüzyıl stilidir.

bu stilde; barok dönemdeki kalın çizgilerin yerini renk ve ifade özgürlüğü almış, duygusallık ve duyarlılık daha gösterişli ve esprili bir şekilde öne çıkmıştır.

dönemin bestecileri tarafından yalın bir homofonik şekilde geliştirilmiştir. bu sanat anlayışının temelinde; güç kaybını sürdüren aristokrasinin yanında parçalanmaya başlayan orta sınıfların beğenisini temsil etmek vardır.
devamını gör...

"-hâlâ bekliyor musun?
+beklemek, şimdi hiç duymayan birine dünyanın en güzel şarkısını söylemek kadar anlamsız"
cem adrian & aylin aslım - herkes gider mi? -->
devamını gör...

benimdir efendim. çok kibar bir ortama girdiğimi düşündürmüştür.
devamını gör...

bugün, sokağa çıkma yasağına hazırlık yapma kapsamında 15 adet bira stokladım. çok mutluyum.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim