yazarların bugünkü mutluluk sebebi
çok keyifli, çok pozitif, çok yardımcı biri ile tanıştım. bi de burcu boğa. yok böyle bir denk gelme.
yeni bir şey öğreniyorum. sağ lob sol lob arası sinirler kıpır kıpır. gelsin yeni beceriler.
mis gibi haller. *
yeni bir şey öğreniyorum. sağ lob sol lob arası sinirler kıpır kıpır. gelsin yeni beceriler.
mis gibi haller. *
devamını gör...
kekremsi bir tat denince akla gelen ilk şey
sanki şu pasta yapmak için satılan hazır keklerin arasına labne peynir sürülmüş gibi. değişik.
ayrıca herkesin kafasında başka bir şey oluşmuş ya* işbu daha çok değişik.
ayrıca herkesin kafasında başka bir şey oluşmuş ya* işbu daha çok değişik.
devamını gör...
bilgi içerikli tanım girmek
bir sözlüğün olmazsa olmazlarından olan eylem. sözlüklerin herkesin erişimine açık olması ve farklı insanların bakış açılarından, hayat öğretilerinden, birikimlerinden kesitler sunabilmesi nedeniyle bilgi içerikli tanım girmenin önemli olduğunu düşünüyorum. bir başlık altında o konunun uzmanının görüşüne rastlamak da mümkün, dedikodulara ya da meraklısının ulaştığı bilgilere de. başka bir şekilde oluşturulması neredeyse imkansız bir bilgi ve iletişim ağı bu. benim, x, y ve z yazarının ulaştığı bir bilgiyi, değerlendirmeyi, yargıyı kişi, birkaç dakika içinde bir başlık altında okuyabiliyor.
devamını gör...
uçuk
eğer bir kere başınıza geldiyse, bundan sonra da savunmasız anlarinizda bağışıklık sisteminizin düşmesiyle kendini gösterecek olan vücuda yerleşmiş virüstür.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
insanların niçin kedi köpek beslediğini anladım.
özellikle köpek.
belli yaş sonrası, insana hem yoldaş oluyor hem eş oluyor hem dost oluyor.
köpeği olan insanın
özel bir insana ihtiyacı da olmaz
zamanı da kalmaz.
ama ben henüz o yaşa gelmedim.
ya da hiç o yaşa gelmeyeceğim.
ya da o yaşa gelince bahçeli bir evde yaşamalı orda köpek edinmeliyim. *
apartmanda köpek olmaz.
ona da yazık bana da yazık.
bu saate kadar evi temizledim.
köpek iyi hoş ama
ben henüz onun tüylerine tahammül edecek kadar
köpeğe ihtiyaç duymuyorum.
özellikle köpek.
belli yaş sonrası, insana hem yoldaş oluyor hem eş oluyor hem dost oluyor.
köpeği olan insanın
özel bir insana ihtiyacı da olmaz
zamanı da kalmaz.
ama ben henüz o yaşa gelmedim.
ya da hiç o yaşa gelmeyeceğim.
ya da o yaşa gelince bahçeli bir evde yaşamalı orda köpek edinmeliyim. *
apartmanda köpek olmaz.
ona da yazık bana da yazık.
bu saate kadar evi temizledim.
köpek iyi hoş ama
ben henüz onun tüylerine tahammül edecek kadar
köpeğe ihtiyaç duymuyorum.
devamını gör...
el emeği göz nuru
gelmesi gereken bir özelliktir. en azından kendi tanımımızı favorileyebilmemiz lazım.
devamını gör...
we are marshall
2006 yılında vizyona giren basil ıwanyk yapımı film. gerçek bir olaydan uyarlanmistir.
yönetmenliğini joseph mcginty nichol , başrollerini matthew mcconaughey, matthew fox, anthony mackie, david strathairn, ıan mcshane üstlenmiş.
imbd puanı olarak 7.1 olarak gösterilse de bana göre kendi sekmenti filmler arasında daha yüksek bir puanı hakediyor.
türkiye'de zafer bizimdir olarak gösterime girmiştir.
amerika'nın marshall universitesi amerikan futbolu takımı koçları ve oyuncuları ile 1970 yılında bir uçak kazasında hayatlarını kaybeder. kaza universitenin ve şehrin psikolojisi üzerinde olumsuz etki yaratir. film kaza sonrasında yeni bir futbol takimi kurulması ve bunun etkilerini anlatmaktadır.
amerika'nın new york ya da philadelphia gibi bilinen şehirlerinin aksine daha az bilinen bir coğrafyasında çekilmesi,
amerikan milliyetçiliğinin ön planda olmaması, "oleyy ne güzel başardık, takım oyunu budur işte " diyerek topyekûn bir başarıdan ziyade başka türlü düşünenlerin de konuya dahil edilmesi filmi anlamlı kılan yönleridir.
kazanmak,zafer, rekabet gibi kavramların yerine aidiyet, kibir, ölümü kabulleniş tarzlarının farklılığı , fedakarlık gibi konuları seçmeyi tercih etmiş olmasi , dönem insanlarının giyimleri yaşam tarzlari inanışları gibi konuları da çok iyi betimlemesi ile dikkatimi cekmistir.
filmin sonunda oyuncularından maç spikerlerine, vefat eden oyuncuların ailelerine kadar her bir kahramanın hayatının nasıl devam ettiği hakkında bilgi vermesi filmin bir diğer güzel özelliğidir.
son olarak marshall takımı amerikan futbolu tarihinde önemli ilklere ve başarılara imza atarak verilen emeğin boşa gitmediğini göstermiştir.
yönetmenliğini joseph mcginty nichol , başrollerini matthew mcconaughey, matthew fox, anthony mackie, david strathairn, ıan mcshane üstlenmiş.
imbd puanı olarak 7.1 olarak gösterilse de bana göre kendi sekmenti filmler arasında daha yüksek bir puanı hakediyor.
türkiye'de zafer bizimdir olarak gösterime girmiştir.
amerika'nın marshall universitesi amerikan futbolu takımı koçları ve oyuncuları ile 1970 yılında bir uçak kazasında hayatlarını kaybeder. kaza universitenin ve şehrin psikolojisi üzerinde olumsuz etki yaratir. film kaza sonrasında yeni bir futbol takimi kurulması ve bunun etkilerini anlatmaktadır.
amerika'nın new york ya da philadelphia gibi bilinen şehirlerinin aksine daha az bilinen bir coğrafyasında çekilmesi,
amerikan milliyetçiliğinin ön planda olmaması, "oleyy ne güzel başardık, takım oyunu budur işte " diyerek topyekûn bir başarıdan ziyade başka türlü düşünenlerin de konuya dahil edilmesi filmi anlamlı kılan yönleridir.
kazanmak,zafer, rekabet gibi kavramların yerine aidiyet, kibir, ölümü kabulleniş tarzlarının farklılığı , fedakarlık gibi konuları seçmeyi tercih etmiş olmasi , dönem insanlarının giyimleri yaşam tarzlari inanışları gibi konuları da çok iyi betimlemesi ile dikkatimi cekmistir.
filmin sonunda oyuncularından maç spikerlerine, vefat eden oyuncuların ailelerine kadar her bir kahramanın hayatının nasıl devam ettiği hakkında bilgi vermesi filmin bir diğer güzel özelliğidir.
son olarak marshall takımı amerikan futbolu tarihinde önemli ilklere ve başarılara imza atarak verilen emeğin boşa gitmediğini göstermiştir.
devamını gör...
şehit ailesine 121 lira maaş bağlanması
diyanet'e de milyonlarca lira para aksın.
(bkz: işte adalet)
(bkz: işte adalet)
devamını gör...
helin
kürtçe kuş yuvası, ingilizce ışık, yunanca parlayan ışık, latince dünya'nın en güzel kadını demektir.
ayrıca agire jiyân'ın aynı isimde şarkısı vardır. dinlemek için :
edit:türkçesi:
ey esmer ve güzel kız
kara gözlü alaca
kara gözlü alaca
ey esmer ve güzel kız
kara gözlü alaca
kara gözlü alaca
ey keklik, nedir bu telaş bu acele ?
neden gidiyorsun kimseyi beklemeden
gündüzler sahtedir
sensiz gecelerse çok karanlık
dağı taşı gökyüzüne vursam
yaşam toprağını darmadağın etsem
yersiz yurtsuz kalıp yok olsam
geçmişin rüzgarlarında
yüzümü kavurucu sıcaklara döndüm
gel artık gitme deli divane
yazın sıcağında gel
senin gibi gitti niceleri de
gidişin bir başlangıçtır
dağı taşı gökyüzüne vursam
yaşam toprağını darmadağın etsem
yersiz yurtsuz kalıp yok olsa
ayrıca agire jiyân'ın aynı isimde şarkısı vardır. dinlemek için :
edit:türkçesi:
ey esmer ve güzel kız
kara gözlü alaca
kara gözlü alaca
ey esmer ve güzel kız
kara gözlü alaca
kara gözlü alaca
ey keklik, nedir bu telaş bu acele ?
neden gidiyorsun kimseyi beklemeden
gündüzler sahtedir
sensiz gecelerse çok karanlık
dağı taşı gökyüzüne vursam
yaşam toprağını darmadağın etsem
yersiz yurtsuz kalıp yok olsam
geçmişin rüzgarlarında
yüzümü kavurucu sıcaklara döndüm
gel artık gitme deli divane
yazın sıcağında gel
senin gibi gitti niceleri de
gidişin bir başlangıçtır
dağı taşı gökyüzüne vursam
yaşam toprağını darmadağın etsem
yersiz yurtsuz kalıp yok olsa
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
hastayım, yorgunum, uykusuzum, beklediğim bi haber var gelmedi, aşk meşk işleri desen bok gibi, ultra lüks gelecek kaygısından bahsetmeme gerek yok, ilgisizlik, kısmi asosyallik... başlığı paralama defteri olarak değiştirir misiniz?
devamını gör...
seri artı oy veren melek
pozitif başlık beğendim.
devamını gör...
spotlight effect
sosyal psikoloji'de yer alan ve sahne ışığı etkisi olarak da bilinen bir terim/ phenomena.
spotlight effect'e göre kişi kendisini merkeze alır ve etrafındakilerin kendi hareketlerine, tavırlarına, kısacası varlığına daha fazla dikkat edeceğini düşünür. yolda yürürken takıldığınızda herkesin sizi izlediğini ve bu olaya şahit olduğunu düşünebilirsiniz fakat olaya tanıklık eden kişi sayısı bir elin parmağını geçmeyecektir.
ya da sunum yapıyorsunuz diyelim, elinizin titremesini veya dilinizin sürçmesini az kişi fark edecek, fark etse bile saniyeler sonra unutacaktır. aslında bu spotlight effect'in en çok görüldüğü yaş grubu ergenlerdir. şimdi ortaokul-lise zamanlarınızı bir gözünüzün önüne getirin. eminim en ufak hareketinize dahi dikkat ettiğiniz ya da en ufak şeyde başkalarının sizi izlediğini düşündüğünüz için kızardığınız süreçleri muhakkak yaşadınız.
hayat, başkalarının gözündeki durumumuzu düşünüp kendimizi engellemek ve hareketlerimizi sürekli kontrol altında tutmaya çalışmak için çok kısa. zaten dediğim gibi en çok ergenlerde görülüyor ve gözlemlerime göre yetişkinlikte azalıyor. umarım dilediğimizce, kimseyi rahatsız etmeyecek şekilde özgürce kararlar alabileceğimiz, yaptığımız hatalardan (kimseye zararı olmadığı sürece) rahatsızlık duymayacağımız, o sahne ışığını güzel özelliklerimizi aydınlatması için kullanacağımız bir ömür geçiririz.
spotlight effect'e göre kişi kendisini merkeze alır ve etrafındakilerin kendi hareketlerine, tavırlarına, kısacası varlığına daha fazla dikkat edeceğini düşünür. yolda yürürken takıldığınızda herkesin sizi izlediğini ve bu olaya şahit olduğunu düşünebilirsiniz fakat olaya tanıklık eden kişi sayısı bir elin parmağını geçmeyecektir.
ya da sunum yapıyorsunuz diyelim, elinizin titremesini veya dilinizin sürçmesini az kişi fark edecek, fark etse bile saniyeler sonra unutacaktır. aslında bu spotlight effect'in en çok görüldüğü yaş grubu ergenlerdir. şimdi ortaokul-lise zamanlarınızı bir gözünüzün önüne getirin. eminim en ufak hareketinize dahi dikkat ettiğiniz ya da en ufak şeyde başkalarının sizi izlediğini düşündüğünüz için kızardığınız süreçleri muhakkak yaşadınız.
hayat, başkalarının gözündeki durumumuzu düşünüp kendimizi engellemek ve hareketlerimizi sürekli kontrol altında tutmaya çalışmak için çok kısa. zaten dediğim gibi en çok ergenlerde görülüyor ve gözlemlerime göre yetişkinlikte azalıyor. umarım dilediğimizce, kimseyi rahatsız etmeyecek şekilde özgürce kararlar alabileceğimiz, yaptığımız hatalardan (kimseye zararı olmadığı sürece) rahatsızlık duymayacağımız, o sahne ışığını güzel özelliklerimizi aydınlatması için kullanacağımız bir ömür geçiririz.
devamını gör...
israil'in mescid-i aksa'ya saldırması
barbar, vahşi, kendini bilmez, soysuz = israil içimden geçen çok hakret var ama
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
7 yaşlarında nesrin isimli kız arkadaşıma,
çikolata kaplı leblebi diyerek
koyun dışkısı yedirmiştim.
yazarken bile sesli güldüm hatırlayınca.
bana,
çikolatası bozulmuş bunun annene söyle almasın bi daha bundan demişti.
-nesrin;
itiraf ediyor ve af diliyorum.
çikolata kaplı leblebi diyerek
koyun dışkısı yedirmiştim.
yazarken bile sesli güldüm hatırlayınca.
bana,
çikolatası bozulmuş bunun annene söyle almasın bi daha bundan demişti.
-nesrin;
itiraf ediyor ve af diliyorum.
devamını gör...
levha tektoniği
litosfer adlı yer kabuğunun, manto adlı yarı akışkan tabaka üzerinde hareket eden, plaka adlı büyük parçaların bileşimi olduğunu savunan, alfred wegener'in kıtaların kayması kuramı üzerine temellendirilmiş olan teori.
ölçümlere göre plakalar, yılda 2 - 5 santimetre arasında ve farklı yönlerde yer değiştirir. depremler, volkanik bazı faaliyetler, bu hareketlerden kaynaklı olarak ortaya çıkar.
parçaların hareketli olması, manto tabakasının yarı akışkan olması, konveksiyon hareketleri yapması ve gezegenimizin çekirdeğindeki ısı etkisiyle ortaya çıkan bir sonuçtur.
***
bir meteorolog ve yer bilimci olan alfred wegener 1915 yılında bir kitap yayımladı. kitapta, dünya ilk oluştuğunda yeryüzündeki kıtaların pangea adı verilen tek bir kıta olarak birleşik halde bulunduklarını savundu. zamanla pangea önce 2'ye ayrıldı ve kuzeydeki laurasia, güneydeki gondwanaland de yine zamanla daha ufak parçalara ayrılarak günümüzde bildiğimiz kıtaları oluşturdu.
buradan çıkan sonuç şu: kıtalar sabit değil, hareketlidir. birbirleriyle çarpışabilirler, birbirlerini itebilirler, birbirlerinden ayrılabilirler. bunun sonucunda da yeryüzünde gördüğümüz dağ, göl, volkan gibi yüzey şekilleri çıkar ortaya.
***
biraz detaya gireyim meraklıları için.
kıtaların genel olarak 3 hareketi var:
1. birbirinden uzaklaşma
bu hareket zamanla iki kıta parçası arasındaki mesafeyi artırır. ara açıldıkça, manto tabakasındaki magma yüzeye çıkar ve arayı doldurur. bu nedenle aradaki yüzey sürekli olarak yenilenen genç bir yüzeydir.
2. birbirine yaklaşma
burada ya 2 okyanus tabanı plakası, ya da 1 karasal plaka ve 1 okyanus tabanı plakası söz konusu olabilir. bunlar birbirlerine yaklaştıkça, biri diğerinin altına doğru girmeye başlar. dalma batma zonu ya da yitim zonu adı verilen bu bölgelerde büyük deprem hareketliliği, volkanik aktivite gibi çeşitli sonuçlar çıkar ortaya.
eğer çarpışan plakaların ikisi de karasal olursa, çok yüksek dağ oluşumları, plato oluşumları gibi durumlar gözlenir.
3. sürtünme ve kayma
çok büyük depremlerin tetiklenmesine neden olan kıta hareketidir.
***
eğer bir kıta parçası bir diğerine doğru yaklaşıyorsa, yaklaştığı bölgede çarpışma yaşarken, diğer kısmının bulunduğu bölgede 1. durumdaki uzaklaşma hareketini yapmış olur. yani bu 3 durum, bir yapbozun parçaları gibi birbirini tamamlar.
ülkemizin bir deprem kuşağı ülkesi olmasının nedeni, şu haritadan göreceğiniz üzere, arap plakası ve afrika plakası tarafından sürekli yukarıya doğru itilen anadolu plakası üzerinde olmasıdır. bu sırada avrasya plakası tarafından da aşağıya doğru itiliyoruz ve bu zıt yönlü hareketler, fay hatlarındaki enerji birikimlerini tetikliyor.
bu da dünya genelindeki plaka hareketlerini gösteren çizim:
ölçümlere göre plakalar, yılda 2 - 5 santimetre arasında ve farklı yönlerde yer değiştirir. depremler, volkanik bazı faaliyetler, bu hareketlerden kaynaklı olarak ortaya çıkar.
parçaların hareketli olması, manto tabakasının yarı akışkan olması, konveksiyon hareketleri yapması ve gezegenimizin çekirdeğindeki ısı etkisiyle ortaya çıkan bir sonuçtur.
***
bir meteorolog ve yer bilimci olan alfred wegener 1915 yılında bir kitap yayımladı. kitapta, dünya ilk oluştuğunda yeryüzündeki kıtaların pangea adı verilen tek bir kıta olarak birleşik halde bulunduklarını savundu. zamanla pangea önce 2'ye ayrıldı ve kuzeydeki laurasia, güneydeki gondwanaland de yine zamanla daha ufak parçalara ayrılarak günümüzde bildiğimiz kıtaları oluşturdu.
buradan çıkan sonuç şu: kıtalar sabit değil, hareketlidir. birbirleriyle çarpışabilirler, birbirlerini itebilirler, birbirlerinden ayrılabilirler. bunun sonucunda da yeryüzünde gördüğümüz dağ, göl, volkan gibi yüzey şekilleri çıkar ortaya.
***
biraz detaya gireyim meraklıları için.
kıtaların genel olarak 3 hareketi var:
1. birbirinden uzaklaşma
bu hareket zamanla iki kıta parçası arasındaki mesafeyi artırır. ara açıldıkça, manto tabakasındaki magma yüzeye çıkar ve arayı doldurur. bu nedenle aradaki yüzey sürekli olarak yenilenen genç bir yüzeydir.
2. birbirine yaklaşma
burada ya 2 okyanus tabanı plakası, ya da 1 karasal plaka ve 1 okyanus tabanı plakası söz konusu olabilir. bunlar birbirlerine yaklaştıkça, biri diğerinin altına doğru girmeye başlar. dalma batma zonu ya da yitim zonu adı verilen bu bölgelerde büyük deprem hareketliliği, volkanik aktivite gibi çeşitli sonuçlar çıkar ortaya.
eğer çarpışan plakaların ikisi de karasal olursa, çok yüksek dağ oluşumları, plato oluşumları gibi durumlar gözlenir.
3. sürtünme ve kayma
çok büyük depremlerin tetiklenmesine neden olan kıta hareketidir.
***
eğer bir kıta parçası bir diğerine doğru yaklaşıyorsa, yaklaştığı bölgede çarpışma yaşarken, diğer kısmının bulunduğu bölgede 1. durumdaki uzaklaşma hareketini yapmış olur. yani bu 3 durum, bir yapbozun parçaları gibi birbirini tamamlar.
ülkemizin bir deprem kuşağı ülkesi olmasının nedeni, şu haritadan göreceğiniz üzere, arap plakası ve afrika plakası tarafından sürekli yukarıya doğru itilen anadolu plakası üzerinde olmasıdır. bu sırada avrasya plakası tarafından da aşağıya doğru itiliyoruz ve bu zıt yönlü hareketler, fay hatlarındaki enerji birikimlerini tetikliyor.
bu da dünya genelindeki plaka hareketlerini gösteren çizim:

devamını gör...
bir vurgun sevda
/ nefessiz zordayım zamansız bir mekanda
çıkmaz bir yoldayım, amansız isyanda
ecelim ol benim, koynunda sar beni
aşk ölüm yaz bana, sonsuza al beni ah /
diyen şarkı, sevgiliye'den buraya daracık bir yoldan çıktı geldi bu saatte.
çıkmaz bir yoldayım, amansız isyanda
ecelim ol benim, koynunda sar beni
aşk ölüm yaz bana, sonsuza al beni ah /
diyen şarkı, sevgiliye'den buraya daracık bir yoldan çıktı geldi bu saatte.
devamını gör...
başlıkları engelle butonu gelsin kampanyası
kafa sözlük yöneticilerine yalvararak istediğim tek özelliktir.
yalvarırım gelsin artık.
a** trolünü engelliyorsunuz, hoppp başlığı karşınızda. mide bulandıran başlıklar hem de...
yalvarırım gelsin artık.
a** trolünü engelliyorsunuz, hoppp başlığı karşınızda. mide bulandıran başlıklar hem de...
devamını gör...
rte'nin 2021'i şahlanış senesine döndüreceğiz açıklaması
ben bu yılı pas geçmek istiyorum o zaman
2022 lütfen
2022 lütfen
devamını gör...
ölümün en iyi tanımı
tanımlayamam çünkü ölmedim.
devamını gör...
recep tayyip erdoğan'ın kanunen 2023'te aday olamaması
aman canım sende. değiştiririz gider. ilahi psg.
devamını gör...