farsça kökenli bir kelimedir.
yanmış, karışık, perişan gibi mânâlara geldiği gibi aşık, şeydâ, meftun gibi mânâlara da gelir.

resimag.com/p1/69501edc9a26.jpeg

mestâne gözleri ile gözüm bulaydı hâb
şûrîde gîsûsu ile teşvîş olmasa
kadı burhâneddin

dâima şûrîde-i ihtiras birkaç serserinin âlet-i âmâli olarak lâyenkatı kanlı iğtişaşlar çıkaran arnavutlar…
cenap şahâbeddin

hâlî değildir bülbülün gülşende her şeb nağmesi
elbette ol şûrîdenin başında vardır bir hevâ
(?)
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir cümleden çok ötesidir. içinde böbürlenme, ego ve karşısındakini aşağılamaya çalışma barındırır.
yani aslında der ki ''sen benim gibi erkek, yüce, her istediğini yapabilecek biri değilsin.'' sonra zihninde ekler ''haklı olup olmaman önemli değil, seni kırabilecek kelimelere ve sana zarar verebilecek güce sahibim ama ben erkeğim ve sen kızsın, dua et.''

oysa eğer insan kendini savunmak istiyorsa ve karşısındakini kırmak istemiyorsa, benim için değerlisin bu yüzden seni kırmak istemiyorum diyebilir. haksızsa özür diler, haklıysa düzgünce kendini savunur. ama her şeyi şiddetle ya da karşısındakine bağırarak, onları kırarak çözebileceğini sanan çok birey var. onlar için tartışmayı bitirecek ve egolarını tatmin edecek tek cümle vardır ve o da ''dua et kızsın''dır.
devamını gör...

her yerdeler. bu nasıl bir tatavadır, sanki hiç iyi erkek kalmamış gibi sürüp gidiyor ya. biraz kafalarımızın netleşmesi lazım.

öncelikle, benim sosyal çevrem çok geniştir. her nesepten her meşrepten insanla iletişim kurdum. o kadar çok iyi erkek var ki anlatamam. çoğunun sevgilisi yok, bazıları evlendi ve mutlular. herkesin bir aşk acısı var. herkes kalbine bir sevda gömmek zorunda kalmış ve sağa sola açılmaktan imtina ediyorlar. neden ? çünkü bu insanların kafasına, bazı kadınların tutarsız davranışları yüzünden, iyi bir insan olmak, sahiplenmek ilişki dünyasında kişiye negatif yazılmış. iyiysen, mülayimsen, birazcık kafa dinginliğini seviyorsan "ilişki dünyasında yerin yok" olayına dönmüş.

en kötüsü de "seven insan olma" "sen çok seven olma da ne olursa olsun" gibi şeyler var. geçenlerde kalabalık bir arkadaş grubuyla muhabbet ederken "abi ben tekrar aşık olmak istiyorum, güzel bir şey ya" dedim diye "aşık ol da gör ebeyin hörekesini" "hayatını gaydırır valla" "seni avucunun içine alır sonra hamur gibi yoğurup duvara fırlatır(haha, mübalaga)" gibi şeyler söylendi. insanlar sevmekten çok korkuyor. bu durumun karakterlerle alakası yok aslında. iyi insanlar her yerdeler, bunun kadını erkeği yok. lakin sosyal medya etkisi mi diyelim, ülke ekonomisinin sosyal yaşama etkisi mi yoksa gençliğin kültürüne yabancılaşması mı diyelim bilmiyorum. belki hepsi buna sebep oluyor ama ortada bir "birini sevmenin tehlikeli bir yatırım olduğu" düşüncesi var.

bu dengesizlik, ciddi bir mutsuzluğa sebep oluyor. herkesin dilinde aynı şey: "iyi kadın yok, iyi erkek yok. neredeler ? atlara binip gittiler, p.çlere kaldık" falan. bir zamanlar ben de böyleydim. sevgiden, insanlardan çok korkardım. ancak yaşam, bana hayatın ne kadar zalim olabileceğini gösterdiğinde daha iyi anlamaya başladım. diplerden baktığınızda, hayattaki beklentilerinizi düşürdüğünüzde insanların aslında çok güzel olduklarını anlıyorsunuz. birileri bir yerlerde kötülük peşinde koşuyor olabilir ama bu ayrımı yapmak da tecrübeyle alakalı bir durum. iyi insanları artık anlayacak yaşa geldik. mimiklerinden, bakışlarından bile bir insanın şeytana mı meleğe mi hizmet ettiğini anlayabiliyorsunuz.

iyi erkekler her yerdeler. fiziksel, psikolojik şiddet hayatında hiçbir şekilde var olmayan, karıncayı bile incitmeyecek, içinde bulunduğu toplumun yasalarına uyan, ülkesini, milletini seven, zorluklara cesurca göğüs germiş ve hayat tarafından pişirilmiş erkekler var. bu insanlar hayat kavgasıyla meşgul olduklarından bir yerlerden sizle temas kuramıyor olabilirler. bir insanla tanışmanın iyice zorlaştığı bir dönemde "tacizci" denilerek ifşa edilmek istemiyor olabilirler. ancak emin olun her yerdeler. sevdikleri için ne fedakarlıklar yapan insanlar var duyduğumuzda, gördüğümüzde şaşırtır bizleri.

modern dünyanın korkunçluğu ruhunuzu esir etmesin. iyi insanlara ve güzel bir yaşamın varlığına inanın, inanmak zorundayız.
devamını gör...

2 saatlik çalışma süresinde bir telefon çalmıştır, bir tuvalete gidilmiştir, bir kahve yapılmıştır. 2 saati doldurunca maçın hakemi gibi kayıp zaman belirleyip çalışma ona göre tamamlanır. yavaş yavaş kafayı sıyırdığımın belgesidir bu başlık.
devamını gör...

kına gecesi gelini ağlatıp sonra kaldırıp oynatmak.
devamını gör...

ziya'nın cibicibis marka traş bıçağı ile ilgili repliği;
"dünyanın bütün meşhurları bununla traş oluyorlar; ingiltere kralı, rahmetli başkan kennedy, taçsız kral pele, bakenbayuer, biricit bardo, nadya gomaniçi, kaleci mayer, fenerbahçeli cemil, hepsi bu bıçağı kullanıyorlar.” *

kıymetli edit:
vecihi: bunlar da pilot mu be! ben koskoca boeingi ankara asfaltına indirdim!!
devamını gör...

çıkmaz sokaklar gelir aklıma,
her sokakta kapısının önü kadınlar kahvesi olmuş kapısı açık bir ev,
mahalleden göç etmiş kimsenin artık uğramadığı yıkık dökük evler,
çarşıda bir atatürk heykeli,
her hafta kurulan bir pazar,
müsaitmisiniz diye aramadan çalınan kapılar,
sabah erkenden gelenlerin içtiği köy kahvesindeki süt,yanık yoğurttan ayran,
bağlar gelir aklıma,bağ evleriyle,çocuk sesleriyle şenlenen,
bayramlar gelir aklıma 3-4 ailenin aynı anda ziyaret ettiği,bayramlaştığı,şakalaştığı,
yaşlılar gelir aklıma hepimizi birleştiren,ton ton,sevgi dolu...
devamını gör...

elalem ne der?
devamını gör...

anime sevmezdim hala da sevmem ama death note'u mutlaka izleyin, izlettirin. bir de hobi olsun diye yaptım kendime bu defterden bir adet.
devamını gör...

suan su saniye caldigi sarkiyla (cem adrian sen benim şarkılarımsın) beni gonlumden vurmus yazarimizdir. gomercan icimi mi okudun ne yaptin? tesekkurler ...
devamını gör...

yine gelenekselciler toplanmış. kız tarafı kilo kilo altın isteyince yine en çok bunlar ağlıyor. ben anlamıyorum bu ikiyüzlülüğü.

- kızınızı oğlumuza istiyoruz.

- verdik gitti.

arkadaşlar neyi veriyorsunuz? bunun feminist olmakla ya da cihangir solcusu olmakla ilgisi yok. mal mı kadınlar?

bir kadın kiminle evleneceğine kendisi karar verir. sizlerin ya da sizlerin ailesinin o kadının kararına saygı duymuyor gibi bi de ailesinin onayını almanıza zaten gerek yoktur. kız istemiş ama o kim ya bi de size soralım istedik demeye gerek var mı? kızınız beyinsiz o yüzden bi de ailemize biz anlatalım, onun aklı yok çünkü o anlamaz, bakalım siz ne diyeceksiniz der gibi. bi de kızımıza soralım falan diyip biraz medeniyet gördüğünü sanıyor insanlar. sen kızının isteyip istemedigini bilmiyor musun da kızına soruyorsun ayrıca.

bu kadar şova gerek yok. iki aile biraraya gelip tanışabilir çiftler isterse. aileleriniz size saygı duyup oturup bir gün planlayıp yemek organize edemiyorsa ve birbirlerini bu tür cümleler olmadan tanışmıyorsa bunun adı gelenek değil, medeniyet bilmemektir.

hâlâ ben şeyi anlamıyorum. neden gidip aileler efendi gibi oturup tanışamıyor da bunu böyle gürültülü, tuzlu kahveli, gümüş tepsili falan yapıyor. sen çikolatayı gümüş tepsinin içinde götürmediğin için o aile tarafından lanetleniyorsun. bu gelenekse o zaman bu geleneği sorgulamak gerek. bu kadar şova gerek yok evlenmek için dediğim gibi.

kadınların eşlerini seçip ailelerinden izin almadan gidip evlendiği bir ailenin içinde büyüdüm. büyükannem, kızı ve birkaç farklı kadın böyle evlendi. 1980 yılında bile gayet normal görülüyormuş bu durum. hatta büyükannemden başka yılları hesaplayın. ben 5-6 yanındayken o 90 ortalarındaydı. ikinci eşiyle çok uzun yıllar flört edip evlenmiş.

ben mesela şimdi evlenmeye karar versem ailemden izin almadan gidip evlenebiliyorum ve dilersem evlendikten sonra getirip tanıştırıyorum adamı. ve o adam bana ailem seni istemeye gelecek diyor. 40 kişi eve gelecekmiş beni istemeye. ben bunu kabul etmek zorunda olmadigim gibi bir erkeğin benim kadar cesur olmasını istiyorum. benim evliliğim üzerinde herhangi bir insanın söz sahibi olmadığını, beni kimsenin kimseye veremeyeceğini, daha önemlisi bir mal gibi ailemden istenmeyecegimi düşünüyorum. bunu gelenektir diye önüme getiren insanların önüne ailem uzun bir liste koymayı konusuyor. madem gelenek al bakalım bunlar bizim göç ettiğimiz yerin adetleri diye. çünkü insanlar gelenektir geleceğiz diye tutturuyor ve başka kültürlere saygı duymuyor. saçma saçma inatlasiliyor sonra. ne gereksiz şeyler.

kendileri beni isteyince gelenek ama benim ailemin madem öyle al bakalım diyip önce sürdükleri gelenek değil. bu mantıklı geliyor mu size?

yani ikiyüzlülüğe gerek yok. bir insanla 50 yıl beraber yaşamayı planlıyorsunuz ama ailenizi her şeyin içine sokuyorsunuz. biraz dik durun, biriyle evlenmek istiyorsanız evlenin, aileleri çağırın evinize gelsin tanışsın. ailelerin anlaşması o kadar önemli değil. aşiret gibi yaşamanıza gerek yok.

valla bu gelenek diye tutturanlar sahiden az değil. kadın 18 yaşında ailesinin evinden cıkmış, kendi ailesini kurmuş, 6 çocuk doğurmuş, başka şehirde olan ailesini beş yılda bir görmüş ama kendi oğlunun aile kurmasını korku filmi gibi görüyor. gelip oğluyla yaşıyor resmen evliliği. ne kadar ucuz, ne kadar kötü şeyler. aile içinde aile. yemin ediyorum yoruyor bu ülke beni. 50 yıl önce millet görücü usulü evleniyormuş, bunların aileleri 5 yıldır sevişen çift için hâlâ böyle günler planlıyor. valla komiksiniz.
devamını gör...

genelde arkadaşlarım beni bulamıyorsa en son beni gördükleri yerin yakınındaki kitapçıya bakarlar ve hep bulurlar beni. kendimden geçiyorum ordayken. keşke kitaplık olsam.
devamını gör...

haksız olduğunu anlayınca "bak 155'i ararun içeri aldırurun" diyen ahlak çeşidir. tamam kabul ediyorum ararsın aldırırsın. peki bu yaptığın senin ahlaksızlığını ikiye katlamayacak mı? bugün tabandan tavana tüm pisliklerini sonsuz gibi görünen gücün ve paranla kapatabildiğini sanarsın. paranın hiç de sonsuz olmadığı, hatta o paranın senin bile değil borç olduğu ortaya çıktı. biz bunu zaten yıllardır söylüyorduk dinlemedin bizi. gücün de hiç gerçek değildir. o güç sadece top, tüfek ve tomadan falan ibaret bir güç. bugüne kadar siyasal islamın tek gücü halk içindeki niceliğiydi. bu nicelik de halk üzerinde en ileri teknikler kullanılan ilizyon bir meşruuiyete dayanıyordu. istediğin kadar sandık çalıp, fazladan oy pusulası bassan da, bu meşruiyetin hızla eridiğini görmüyor musun?
sen hiç mi ibn-i haldun okumadın? hiç mi yunan tregedyası bilmezssin?
devamını gör...

bir ara benim de bulaştığım beladır. vücudum egzersizlere o kadar alışkın değil ki, yaklaşık 2-3 gün vücudumun her yeri ağrıdı. böyle bir bela yani, yapabilen yazarlarımızı tebrik ediyorum.
devamını gör...

kimseye ihtiyaç duymamak için çabalayıp kendi ekonomik özgürlüğünü elde etmiş ve kendini yetiştirmiş her kadın kendine yapabileceği en büyük iyiliği yapmıştır. özellikle yaşadığımız toplumda özgürlüğümüzü sağlamak için bunu başarabilmemiz çok önemlidir.
devamını gör...

ivan petroviç pavlov rus fizyolog, psikolog ve hekim.
devamını gör...

bence ''merve ile birlikte olamamak'' diye adını değiştirmesi lazım videosunun.
sayko ifadeler ile verdiği tavsiyelere uyan kızların ömür boyu sevgilisiz kalacağına eminim.
karşınızdakini ciddiye almayın hatta biraz kafa bulun nasıl bir tavsiyedir ?
devamını gör...

sonsuzluk mavi gökyüzü
bütün sevinçlerim bahar
hırçın bir rüzgârda uçuşan
hayallerime el sallar
sensiz kalmadım hiç
her uçuşan masal
seni hatırlatır
şarkılar söyleyen rüzgâr.
devamını gör...

her duyduğum sesi ezan sanıyorum.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim