mütevazı
"alçak gönüllü" anlamına gelen ve yanlış bir şekilde mütevazi olarak kullanılan sözcük.
devamını gör...
bursa'da atatürk heykeline baltalı saldırı
kimse kimseyi sevmek zorunda değil, evet, bunda hem fikiriz hepimiz zaten. senin yaşadığın devleti onca zorlukta kuran kişiyi bile sevmek zorunda değilsin, evet bu doğru. ancak başka insanlara birini sevdiği için karışamamalısın, hele bu kişi atatürk’se, bunu hiç yapmamalısın. kardeşim adam sana ne yaptı? icraatlerini beğenmiyor musun, boşver, düşünme atatürk hakkında. zaten kaç yıl önce ölmüş, gitmiş yok artık. bu nasıl bir nefret ya? atatürk heykelini baltalamak nedir? kamu malı o ya, yapamazsın öyle bir şey. yapmaya cesaret bulabilmesi bile korkunç. bugün heykel baltalayan, yarın heykeli yapılan insanı destekleyene saldırmaya çalışmaz mı? ülkem insanı iyi değil, yok hiç iyi değiliz biz. allah belamızı veriyor sanırım.
devamını gör...
kedinin fareyle alıp veremediğinin ne olması
tamamen avlanma içgüdüsü. kaçan kovalanırda diyebiliriz buna.
devamını gör...
bal porsuğu (yazar)
üzüldüm, çok sevdiğim bir yazardı. arada iki kelam ederdik, bir tanım hakkında birkaç kelime edip sonra birbirimize naifçe iyi dileklerde bulunduğumuz kısa sohbetlerimiz dışında bir zararını görmedim. uzuuuun emek dolu tanımlarını severdim ve o da devamlı benim üşengeç hazır cevap kısa tanımlarımı beğenirdi. ağa belli paşa belli, uzaklaştırmış yönetim karar almış saygı duyarım. ama naçizane fikrim olarak yani burada yazarlar ne kadar anonimliği tercih ediyor ise bunu özgürlük olarak görüyor ise sözlük de az anonimleşmeli. yani bireysel çatışmalar konular bu kadar göze sokulmamalı. sözlük bir bireyselleşmekten ziyade daha yapısal bir oluşum imajına sahip olmalı. sevgili yazar bir şeye kızmış, milleti galeyana getirmiş onlarda uzaklaşmış falan bana saçma geliyor. yahu zaten birinin organize olmasıyla buradan uzaklaşacak insan gitsin zaten alüminyum! burası birey olma lüksümüzün reel dünyada dışa vuramadığımız safra kısmı, bu yüzden keyifli. özleyeceğim kendisini...
devamını gör...
yazarların en ünlü etkileşimi
antalya’da bir barda tesadüf eseri pinhani’nin konserine denk gelmiştim.sahnenin önlerinde bir masaya oturup,bir arkadaşımla biraz takılır çıkarız demiştik.sonra sahnede grubun solisti sinan’ın çaktırmadan sürekli beni kestiğini farketmiştim. konseri bitirirken bana bakıp after party duyurusu yapması da ayrı bir olaydı tabi.
devamını gör...
affetmek
çok uzun zamandır insanları affetmek zorunda kalmamak (ve tabi af dilemek zorunda da kalmamak) için yüzeysel ilişkiler kurmaya gayret sarfediyorum. gerçekten sevdiğim değer verdiğim insanlardan gelen ya da gelebilecek zararları da çok ciddiye almıyorum. belki de sevdiklerim bana zarar vermemek için çok çaba gösteriyordur da ben gormuyorumdur.artık hiç kimseyi benimle olan ilişki durumuna göre yargilamiyor ya da eleştirmiyorum. dışarıdan bir gözle bakıp, onun kişiliğine uygun olan davranış bu, ondan bu beklenir demek daha az acıtıyor canımı. şimdiye kadar bana yamuk yaptigini düşündüğüm herkesi hem affettim hem de yok saydım. kimsenin günahı benimkinden daha çok değil diye düşünmeye programlı bir beynim var, belki onu affedersem allah'da benim hatalarımı affeder diye umut ederek yaşıyorum. ancak bir kişi var, tek bir kişi. onu henüz affedebilmis değilim. biraz zaman geçsin inşallah onu da affedecegim. affetmek gerçekten acıyı çok azaltan, nefsi kör eden, kişinin kendisini sevmesini saglayan bir davranış. ne mutlu affetmeyi bilenlere.
devamını gör...
signal
işime yaramayacak uygulama.
bütün çevrem whatsapp'tayken ben signalden ne yapayım ki?
bütün çevrem whatsapp'tayken ben signalden ne yapayım ki?
devamını gör...
akrep burcu kadını
eski eşim de dahil olmak üzere hayatımda bıraktıkları olumlu izler olumsuzluklarının yanında bin kat fazla olan kadınlar.
genellemelere genelde hep karşıyımdır, burçlara da takıntılı bi tip de değilimdir ama bunun tesadüf olması, benim onlara gereğinden fazla anlam yüklemem, gidip gidip onları bulmam, onların beni bulması falan filanla da açıklanacak şey değil bu.
çok farklı, çok zeki, çok güzel, çok inat, çok hırçın, çok başbelası ve çok çok aşık olunası kadınlar bunlar. aranızda kime hakkım geçmişse lütfen helal edin ve olduğunuz yerde ne kadar güzel olduğunuzun lütfen bir kez daha farkına varın.
genellemelere genelde hep karşıyımdır, burçlara da takıntılı bi tip de değilimdir ama bunun tesadüf olması, benim onlara gereğinden fazla anlam yüklemem, gidip gidip onları bulmam, onların beni bulması falan filanla da açıklanacak şey değil bu.
çok farklı, çok zeki, çok güzel, çok inat, çok hırçın, çok başbelası ve çok çok aşık olunası kadınlar bunlar. aranızda kime hakkım geçmişse lütfen helal edin ve olduğunuz yerde ne kadar güzel olduğunuzun lütfen bir kez daha farkına varın.
devamını gör...
çocukluğa dair özlenen şeyler
eskiden mahalle aralarında sivrisinekler için duman sıkan arabalar geçerdi. arkalarında gaz dolu bir tüp ve o gazı salarak mahalle aralarında gezerdi bu arabalar. sokakta oynayarak büyüyen bizim nesil için bu harika bir fırsattı. dumancı dediğimiz bu arabaları ilk kim gördüyse "dumancı geliyooooo" diye haber verirdi. biz de arabaların arkasından koşar dumanların içine dalar ve birbirimizi bulmaya çalışır kahkahalarla gülerdik. o kadar özledim ki o günleri. anımsayınca gülümsedim ve bir süre geçmişe gittim. hayatımın en güzel zamanları olabilirdi o dumancının arkasından koştuğum günler.
devamını gör...
beyazları ve renklileri ayırmadan yıkamak
hayattan bir beklentisi kalmamış, mutsuz ve zevk almayı unutmuş insan eylemi. bitse de gitsek modundadır. artık hiçbir şeyi önemsemiyordur. kaybedecek bir şeyi yoktur. bir trajedidir. altı üstü ayrımcılığa karşı kardeşim ne bu bu kadar anlam yüklemeler falan? bak ya, hala anlam yüklüyor.
devamını gör...
27 kasım 2020 cumhurbaşkanı erdoğan’ın açıklamaları
cumhurbaşkanı erdoğan’ın cuma namazı sonrasında gazetecilere verdiği demeçten bir söz.
cuma namazı çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtlayan cumhurbaşkanı erdoğan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.buradan
--- alıntı ---
biz şu anda sağlık bakanlığımızın da attığı adımlarla tedbirleri almaya mecburuz ve alacağız. vaka sayılarının artması, vefatın bu noktada artması, bunlar şu anda bizim bu süreçteki en önemli üzüntü duyduğumuz tablodur. özellikle maske, mesafe, bunlar bizim için çok çok önemli fakat buna dikkat edilmediği sürece, hele hele büyükşehirlerde bunun artarak devamı kaçınılmaz hale geliyor.
--- alıntı ---
cuma namazı çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtlayan cumhurbaşkanı erdoğan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.buradan
--- alıntı ---
biz şu anda sağlık bakanlığımızın da attığı adımlarla tedbirleri almaya mecburuz ve alacağız. vaka sayılarının artması, vefatın bu noktada artması, bunlar şu anda bizim bu süreçteki en önemli üzüntü duyduğumuz tablodur. özellikle maske, mesafe, bunlar bizim için çok çok önemli fakat buna dikkat edilmediği sürece, hele hele büyükşehirlerde bunun artarak devamı kaçınılmaz hale geliyor.
--- alıntı ---
devamını gör...
çokomel
güzel bir abur cuburdur.
ayrıca bir zamanlar ekonomimiz bu şekilde yönetiliyordu.
(bkz: bakın burası çokomelli)
aynı zamanda fiyatı da çok ucuzdur.
buyrun
ayrıca bir zamanlar ekonomimiz bu şekilde yönetiliyordu.
(bkz: bakın burası çokomelli)
aynı zamanda fiyatı da çok ucuzdur.
buyrun
devamını gör...
jack kevorkian
doktor ölüm adıyla da anılan ermeni asıllı bir patologdur.
ötenazi hakkında ne düşünürsünüz bilemem hatta ben ne düşünüyorum ondan da çok emin değilim. ne yönden yaklaşırsa yaklaşsın insan bir sonuca varmak çok güç. dinler açısından yaklaşırsak ötenazinin intihardan bir farkı yok, hukuk açısından bakarsak uzman yardımlı ötenazi ikinci dereceden cinayetle cezalandırılabiliyor ancak tamamen insani açılardan bakınca dayanılmaz acılar çeken bir insanın ölümü tercih etmesi ve bunun için yardım almak istemesi canı yanmayanların anlayış seviyesinin çok ötesinde. hangi empati ulaşabilir boynunda aşağısı felç kalmış bir insanın çaresizliğinin boyutuna?

yıllar önce javier bardem izlemek için güle oynaya girip film bittikten sonra salya sümük çıktığım the sea inside filmi bana bu konuda düşünmek için çok büyük fırsatlar sağladı ama hala işin içinden çıkabilmiş değilim.
alejandro amenabar’ın yönettiği bol ödüllü filmde javier bardem’in canlandırdığı ramon sampedro kübalı bir yazardır ve gençliğinde geçirdiği bir deniz kazası sonucunda boynundan aşağısı felç kalır. böyle yaşamaktansa ölmeyi tercih eden ve içindeki denize ulaşmak için çaba harcayan ramon intihar bile edemeyecek durumdadır. film ötenazi konusunda geniş bir bakış açısı kazandırıyor insana ve gerçek bir öykü olması da cabası.

gelelim kevorkian’a. kevorkian 1990 yılında alzheimer hastası bir kadına zehir enjekte ederek acılarına son verdiğini iddia etmiş ve bundan sonra başlayan ötenazi seansları 130 kişiye daha uygulanmıştır. hatta kapitalist amerikan dünyası bu ötenazi seanslarını canlı yayınlama fikrini bile öne sürmüştür. ve insan acımasızlığının bir haddi hududu olmadığı için 1998 yılında bu yayın gerçekleşti ve 20 milyona yakın insan tarafından izlendi.

jack kevorkian’ın lisansı iptal edilse de o ötenazi seanslarına devam etti. aynı yıl kevrokian tutuklandı ve sekiz sene hapis yattı. doktor ölüm sonuna kadar ötenazi hakkını savunurken şunları söyledi:
“ hastaya yardım ederkenki amacım ölüme neden olmak değildi. benim amacım acıyı dindirmekti. bu suç olmaktan çıkarılmalı. “
mahkeme başkanı ile konu üzerinde yapılan tartışma hapis cezası ile son bulduktan sonra kevorkian destekçileri de ellerinden geleni yaptılar onu savunmak için.
al pacino, jack kevorkian’ın hayatını anlatan you don’t know jack filmiyle kazandığı ödülleri alırken salonda bulunan kevorkian’ı ayağa kaldırıp alkışlatırken film çekimi esnasında her şeyi iliklerine kadar hissettiğini söyledi.

kevorkian 2011 yılında mide kanserinden öldüğünde amerika’nın bazı eyaletleri ve 8 farklı ülkede ötenazi yasallaşmıştı.

ancak kevorkian sadece bir doktor değildi, aynı zamanda da bir jazz müzisyeni, besteci ve ressamdı. anadolu’dan göç eden bir ailenin devamına mensup olan kevorkian türklerin ermenilere yaptıklarının yahudi katliamından çok daha büyük olduğunu iddia edip bunu da her fırsatta dile getirmiştir. kendi kanın damladığı genocide isimli bir tablosu da bulunan kevorkian ölümünden sonra da tartışılmaya devam eden bir insandır.
ötenazi hakkında ne düşünürsünüz bilemem hatta ben ne düşünüyorum ondan da çok emin değilim. ne yönden yaklaşırsa yaklaşsın insan bir sonuca varmak çok güç. dinler açısından yaklaşırsak ötenazinin intihardan bir farkı yok, hukuk açısından bakarsak uzman yardımlı ötenazi ikinci dereceden cinayetle cezalandırılabiliyor ancak tamamen insani açılardan bakınca dayanılmaz acılar çeken bir insanın ölümü tercih etmesi ve bunun için yardım almak istemesi canı yanmayanların anlayış seviyesinin çok ötesinde. hangi empati ulaşabilir boynunda aşağısı felç kalmış bir insanın çaresizliğinin boyutuna?

yıllar önce javier bardem izlemek için güle oynaya girip film bittikten sonra salya sümük çıktığım the sea inside filmi bana bu konuda düşünmek için çok büyük fırsatlar sağladı ama hala işin içinden çıkabilmiş değilim.
alejandro amenabar’ın yönettiği bol ödüllü filmde javier bardem’in canlandırdığı ramon sampedro kübalı bir yazardır ve gençliğinde geçirdiği bir deniz kazası sonucunda boynundan aşağısı felç kalır. böyle yaşamaktansa ölmeyi tercih eden ve içindeki denize ulaşmak için çaba harcayan ramon intihar bile edemeyecek durumdadır. film ötenazi konusunda geniş bir bakış açısı kazandırıyor insana ve gerçek bir öykü olması da cabası.

gelelim kevorkian’a. kevorkian 1990 yılında alzheimer hastası bir kadına zehir enjekte ederek acılarına son verdiğini iddia etmiş ve bundan sonra başlayan ötenazi seansları 130 kişiye daha uygulanmıştır. hatta kapitalist amerikan dünyası bu ötenazi seanslarını canlı yayınlama fikrini bile öne sürmüştür. ve insan acımasızlığının bir haddi hududu olmadığı için 1998 yılında bu yayın gerçekleşti ve 20 milyona yakın insan tarafından izlendi.

jack kevorkian’ın lisansı iptal edilse de o ötenazi seanslarına devam etti. aynı yıl kevrokian tutuklandı ve sekiz sene hapis yattı. doktor ölüm sonuna kadar ötenazi hakkını savunurken şunları söyledi:
“ hastaya yardım ederkenki amacım ölüme neden olmak değildi. benim amacım acıyı dindirmekti. bu suç olmaktan çıkarılmalı. “
mahkeme başkanı ile konu üzerinde yapılan tartışma hapis cezası ile son bulduktan sonra kevorkian destekçileri de ellerinden geleni yaptılar onu savunmak için.
al pacino, jack kevorkian’ın hayatını anlatan you don’t know jack filmiyle kazandığı ödülleri alırken salonda bulunan kevorkian’ı ayağa kaldırıp alkışlatırken film çekimi esnasında her şeyi iliklerine kadar hissettiğini söyledi.

kevorkian 2011 yılında mide kanserinden öldüğünde amerika’nın bazı eyaletleri ve 8 farklı ülkede ötenazi yasallaşmıştı.

ancak kevorkian sadece bir doktor değildi, aynı zamanda da bir jazz müzisyeni, besteci ve ressamdı. anadolu’dan göç eden bir ailenin devamına mensup olan kevorkian türklerin ermenilere yaptıklarının yahudi katliamından çok daha büyük olduğunu iddia edip bunu da her fırsatta dile getirmiştir. kendi kanın damladığı genocide isimli bir tablosu da bulunan kevorkian ölümünden sonra da tartışılmaya devam eden bir insandır.

devamını gör...
kafa sözlük
istanbul türkçesi, hadi bilemedin şarkıcı sıla türkçesi tanım yazılması ve kullanılan dil ile farkını ortaya koymasını istediğim sözlük.
osmanlıca eser istemedik ama en azından belli bir biçimde konuşma tarzı oturtulmasının şart olduğunu düşünüyorum! ilgi delisi demek yerine "ilgi fa***eşi" diyenlerin, en ufak olayda çözüme gitmek yerine "ayranım döküldü imdaaat" diye bağıranlardan arındırılırsa güzel yer olur.
osmanlıca eser istemedik ama en azından belli bir biçimde konuşma tarzı oturtulmasının şart olduğunu düşünüyorum! ilgi delisi demek yerine "ilgi fa***eşi" diyenlerin, en ufak olayda çözüme gitmek yerine "ayranım döküldü imdaaat" diye bağıranlardan arındırılırsa güzel yer olur.
devamını gör...
mercimek çorbasını bir üst noktaya taşıyan detaylar
limon ve pul biber.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
dün, bugün, yarın işledikleri/işleyecekleri cinayetler, sadece aramızdan değil etimizden, canımızdan, kanımızdan kopardıkları insanlar günün sonunda kahraman değiller, ölü bedenler! evet unutmayacağız ama acımızı kalıplaşmış cümlelerle avuttukça biz katletmeye de devam edecekler. affetmeyeceğiz ama bununla da yetinmemeli!
ayağa kalk!
ayağa kalk!
devamını gör...
sabah ereksiyonu
gün içerisinde ereksiyona sebep olabilecek hormonlar, vücutta en az seviyede tutuluyor.gün sonunda, uyuyup dinlenme durumuna geçtiğiniz zaman, baskılanan hormonlar vücut tarafından serbest bırakılıyor.özellikle rem uykusundan itibaren hormonlar salgısını iyice arttırıyor ve doğal olara kerkeklik organı ereksiyon olmaya açık hale geliyor.kanda miktarı artmış olan erkeklik hormonu testosteron, uyandığınız an en yüksek seviyesine ulaşıyor.hazır testosteron bu kadar yüksekken ,erkeklik organı cinsel bir uyarı olmamasına rağmen erekte olabiliyor.ereksiyonun erkeklik organındaki kan damarlarının genişlemesi ve ardından kan geçişinin artması nedeniyle gerçekleştiğini belirtmemizde fayda var.tabi erkeklik organı kendini erekte ederek başka bir şeyi de engellemeye çalışıyor olabilir. mesela gece altınıza işemenizi...
***son olarak küçük bir bilgi: bu olay sadece erkeklere özgü değil. kadınlarda da gece içerisinde veya uyandığı zaman klitoral ereksiyon meydana gelebiliyor.
alıntı.
***son olarak küçük bir bilgi: bu olay sadece erkeklere özgü değil. kadınlarda da gece içerisinde veya uyandığı zaman klitoral ereksiyon meydana gelebiliyor.
alıntı.
devamını gör...
v for vendetta
guy fawkes’ın suretine bürünmüş, bu suretin altında da etten ve kemikten fazlasını taşıyan v’nin totaliter rejime karşı fişeklediği ateşi izleriz v for vendetta’da. bu ateş şu sözlerle sürekli körüklenir: “remember, remember, the fifth of november…”
devamını gör...