çok iyiyiz. özellikle son zamanlarda geçmişimle yüzleştim, kendimi tanıdım ve kendime zaman tanıdım. uzun süreli bir depresyon döneminden neşeli, enerjik, kendine has bir insan olarak gururla çıktım. kendimi seviyorum. sizi de seviyorum sözlük halkı, çok hoşsunuz.
devamını gör...

-kimisine gore- incir cekirdegini bile doldurmayacak seylerin, beynin arka odalarina ittirmek suretiyle yok sayilmasi ve olmadik anda hortlamalariyla cereyan eden eylem. (bkz: bilinçaltı)

birden bastiran yaz yagmuru gibidir cogunlukla; saril saril akar gozyasi, hickiriklara bogar. sonra tik diye kesiliverir, gokkusagi tadinda kirmizi ve tikali burnunla aynada kendine bakarken gulme krizine girersin. oyle iste.
devamını gör...

nizanim söyler yok uyak
sanırım kafası kıyak
bu seferlik affedeyim
yoksa atacağım dayak
devamını gör...

en sevdiğim dexter sahnelerinden birinde kullanılan söz:


ablam annemi aradığında, annem meşgulse ve telefona ben çıkmışsam bunu söylerim genelde.
devamını gör...

okabe rintaro hououin kyouma önderliğinde zaman makinesi icat eden bir grup gencin yaşadıklarını anlatan manga/anime serisidir. güzel bir bilim kurgu, distopik dizi. hem eğlenceli hem de gerilim dolu. özellikle okabe’nin çılgın bilim adamı gülüşü en sevdiğim sahnelerdir.*
(bkz: anime önerisi)
devamını gör...

huzur verir.
devamını gör...

k*hpe bizans
devamını gör...

aç-bitir salam ve ekmek. kendime saygım yok yemeği ama başlığa uyuyor.
devamını gör...

şöyle buyurmuştur;

“ insan ne ise, o olmayı reddeden tek yaratıktır.”
devamını gör...

çok tatlı, gönlü geniş, artı yönünden eli açık tatlış bir yazar. geç fark ettim, hatta artı oyları olmazsa belki daha geç fark ederdim. kusuruma bakmayın efendim, benim hatam. bazen yazmaya başlayınca akışa falan hiç bakamıyorum.

umarım bana küsmemiştir. değerlidir. *
devamını gör...

sahibinin sesinden "egonomi coh eyi" dir.
devamını gör...

sevmeyen insanlara saygım sonsuz; yemiyorlarsa kendi tatlılarını bana uzatabilirler.
devamını gör...

sporu sadece futbol olarak bilen halkımıza armağan olsun, inşallah milli futbol takımımız'a verilen primin yüzde 10 nunu bu gençlere verirler.
devamını gör...

dört kapıdan biridir.
devamını gör...

anselme de cantorbery... cantorbery'nin başpiskoposu aynı zamanda. ortaçağ'ın çok yönlü filozoflarından belki de ilkidir.

aziz augustinus'un halefi desek çok da abartı olmaz. tanrı'nın varlığı her şeyin akılla kavranabileceğini, ancak otoritenin incil'de olması gerektiğini söylemiş. akıl ve iman iki bilgi kaynağıdır. iman başlangıç noktasıdır. anlama ve yorumlama yeteneği insana verilmiştir. anselmus'un meşhur ''credo ut intelligam*'' sözü buradan çıkar. idrak için iman şarttır aziz efendi'ye göre. kendini imani olarak sağlamlaştıran herkes, inancı akılla formule edebilir. kısaca akla vurun ama öldürmeyin der anselmus.

teslis ve tecessüm'ün gerekliliğini ispata da çalışmıştır*. aslında akıl için çizdiği sınır çok da belirgin değildir. bu uzlaşma çabası sırasında teologların akla verdiği tavizler gittikçe artar. ta ki ockhamlı william'a kadar. sonrası bacon, descartes ve aklın hakimiyeti zaten.
devamını gör...

ptt ilk önce asli görevi olanı yapmayı becersin, gıda dağıtımına allah kerim.
eminim kargo'ya verilen gıda son kullanma tarihi geçtikten sonra ancak teslim eder.
tabi kaybetmemiş ise.
devamını gör...

gustav flaubert romanıdır.

flaubert’i nasıl bilirdiniz? bilir miydiniz? evet, flaubert madam bovary’nin yazarıdır, hatta flaubert madam bovary’dir ama sanki çok daha iyi bir roman olan bilirbilmezler’e ve bu romanın pek muhterem kahramanları françois denys bartholomée bouvard ve juste romain cyrille pécuchet’ye biraz haksızlık ediyoruz.

bouvard ve pecuchet bir bankta otururkeh tanışır ve kaynaşırlar bouvard yüklü mirasını alır, pecuchet emekli olur ve büyük bir ev satın alıp oraya yerleşirler zira kahramanlarımızın çok derin ve dünyayı sarsacak bazı planları vardır. hiç bir konuda tam bir bilgiye sahip değillerdir, bir broşürden öğrendikleri kadarıyla botanikle uğraşabilirler ya da cansız mankenler üzerinde anatomi incelemeliryle uğraşabilirler. her şeyi yapabilir muhterem kahramanlarımız ama hiç bir şey yapamazlar.

onlarca alanda çabaladıktan sonra yapabilecekleri en iyi şeyi yaparlar ve kopyalama işine girerler. romanımızın çevirmeni olan ve yetinmeyip bir de önsöz yazan tahsin yücel bu kopyalama işinin çeviri sanatının doğumu olduğunu ima eder. ona göre bu roman “çevirmenlerin romanıdır”.

flaubert iki küçük burjuva kahramanı aracılığı ile dönemin sanat, siyaset ve bilim dünyasına farklı bir gözle bakmamızı sağlar…
devamını gör...

batı'da kızlar teklif ediyormuş.
devamını gör...

bittim.
devamını gör...

soruyu tersten alip, sorun " siz islam icin dogru insan misiniz?". bu dine inaniyorum deyip, getirdigi ahlaki ögretilerin disinda yasarsaniz muslumanliginiz tipki toplumun %90 i gibi lafta kalir. ınaniyorum demekten ote hayatin icerisine entegre edilip, yasam tarzina getirilmesi gerek. o zaman kisi icin belki dogru din olabiir...
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim