kadın olmak zordur evet; türkiye'de daha zordur.
birileri tarafından sesinin hep kısılmasıdır. öteki olmaya zorlanmaktır.

bu ülkede yaşlı bir kadın adres sorduğu birisinin tecavüzüne uğrayıp gasp edildi.
bu ülkede 6 yaşındaki kız çocuğu akrabasının defalarca tecavüzüne uğrayıp öldürüldü.
bu ülkede evine internet bağlatmak isteyen bir kız teknik servisten gelen elemanın tecavüzüne uğradı.
bu ülkede 17 aylık bir kız bebeğe 3 kişi tecavüz etti.

bu ülkede giydiğiniz her şeyden tahrik olan bir zihniyet var. erkek güçlüdür ve bu gücü kadının üzerinde kullanır, kadın sesini çıkaramaz, kadın güçsüzdür erkegine itaat eder düşüncesinde olan bir zihniyet var.

kadın toplum içinde kahkaha atmayacak diyen...
kadın mıdır kız mıdır bilmem diyerek aklınca kadını aşağılamaya çalışan...
sürekli benim başörtülü bacılarım diyerek kadınları sınıflandıran... siyasiler bile var bu ülkede.

benim kadınlardan ricamdır, lütfen erkeklere genelleme yapmayın. ben bunlar gibi olamam, aynı kefeye koymayın.
devamını gör...

benim kendisini yeni yüzyıl gazetesinde 1994-1998 yılları arasında çizdiği "ademler ve havvalar" karikatürleri sayesinde tanıdığım, sevdiğim karikatürist.
1958 ankara doğumlu olan piyale madra, ortaöğrenimini doğduğu kentte tamamladıktan sonra 1974’te fransa’ya giderek eğitimini grenoble’daki école des beaux-arts’ta sürdürmüş, sonrasında ise 1977’de devlet güzel sanatlar akademisi uygulamalı endüstri sanatları yüksekokulu grafik bölümünü bitirmiştir.
milliyet, cumhuriyet, yeni yüzyıl ve radikal gazetelerinde karikatür çizmiştir.

sevgili piyale madra ilk, 1982'de "piknik" bantlarıyla tanınmıştır. piknik, önce milliyet'te, ardından yaklaşık 10 yıl boyunca cumhuriyet'te yayınlanmış, 1992'de ise türkçe ve ingilizce olarak kitaplaşmıştır.

ademler ve havvalar ise 1998 yılında yapı kredi yayınları'ndan kitap olarak çıkmaya başlamıştır.
piknik"ler de "ademler ve havvalar"da çizgi film olmuş "piknik"ler trt1'de , "ademler ve havvalar" ise ntv'de yayınlanmıştır.
piknik yurtdışına da açılmış, yayın haklarını ispanyol televizyonu "canal metro" tarafından satın alınmıştır.
madra, ayrıca eserlerini 1994’ten itibaren italya, belçika, almanya ve fransa gibi birçok ülkede sergilemiştir.

şuraya bir tane de çok güldüklerimden bırakayım, hatırlayanlar olur belki, hey gidi günler...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

dandun mahlaslı yazar tarafından bırakılmış bir ukde olduğunu da belirteyim ki başıma bir iş gelmesin maazallah!
sevgiler, saygılar sözlük *

kaynak1: buradan
kaynak2: buradan
devamını gör...

hayatın her alanını, hiç olmadığı kadar tarkan şarkılarıyla yaşamak. birbirimize şaşırdığımız anlarda veya iltifat etmek istediğimizde "a-acayipsin!" demek, ayrılık acılarını "dön çaresiz başım" eşliğinde sırılsıklam yaşamak, ilk şoku atlattıktan sonra da "yanlış zaman, yanlış insan" diye teselli bulmak ve daha niceleri. bir de fiko'nun** tam deniz'e* açıldığı sırada biten bir bölümün ardından neler olacağını merak etmekle geçirilen koca bir yaz mevsimi.**
devamını gör...

böyle başlıklar bana genelde o malum sözlüğü hatırlatıyor.* demem o ki şimdi kadınları yeriyor musunuz övüyor musunuz ? bu cinsiyetçiliği anlamadım. ayrıca kime göre neye göre 1.5 saat efendim..
hadi erkeklere diyelim niye banyo da 1.5 saat traş olmak için zaman harcıyorsunuz,detay bakıyorsunuz aşağı şekilde tek jilet darbesiyle alın çıkın.*
devamını gör...

cesaret. küçükken her şeyi yapabileceğime olan inancım.
devamını gör...

yoldaş'ın üzerine biraz daha gidersek böyle, şu tehdit ile karşılaşabileceğimizi düşünmeye başladım.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

adam gayet medenice yorum yapmış, üslubunu da bozmamış. üslubunu bozmayıp üslubu bozuklara cevap vermesi son derece muazzam. kültürlü insanın hali cidden başka. türk halkı olarak zinhar eğitilmeyiz demiş miydim? dememişsem tekrar diyeyim. zinhar eğitilmeyiz!

ayrıca ben de zeynep bastık edis videosunda anormallik göremedim. iki arkadaş eğlenemez mi? dans edemez mi? eğlenir de, eder de, kimse kusura bakmasın.
devamını gör...

gayet normal bir durumdur. bundan size ne? isteyen istediğini desin kardeşim. hadi allah'a emanet olun.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

- erdener abi 8x4 diye bir parfüm varmış biliyo musun?
- 32.
- efendim abi?
- yok bişey.

karikatürünü akla getirmiş süper "cool" karakter.
devamını gör...

çocukluktan beri muzdarip olduğum sorundu bu.

doktorlar tarafından bile şımarıklık olarak görülüyordu bu durum. hiç olmazsa bazı doktorlar tarafından diyelim. hap yutamıyorum şurup yazar mısınız dediğim zaman panikle beyaz kod veriyorlardı. hatta bizzat hastane polisinin beni alıp kabataş meydanına götürüp çığlıklar eşliğinde zincirlemişliği vardır. üstüme şuruplar döküp ellerimi arkadan bağlayıp üstü çıplak deri eldivenli 40-50 kediye kuşa yalattılar beni. çok utanıyorum, lütfen öyle bakmayın.

eski erkek arkadaşım bir gün hap yutamıyor olmamı bağırsaklardan kaynaklı bir sorun olarak görmüştü. benim bu tür konularda takıntılı olup kesinlikle kabul etmiyor olmam nedenli adam uzman görüşünü korkmadan belirtemiyordu ama ucundan kıyısından bilgiyi veriyordu. çocukken bağırsaklarımda yarattığı rahatsızlık hissi nedeniyle kendimi hap yutamadığıma inandırmış olabilirdim ona göre.

o bu görüşü sunduktan sanıyorum 2 sene sonra üzerine düşündüm. belki 1.5 sene. çocukluğu düşündüm. karnımın sürekli ağrımasını, günün nerdeyse 16-17 saatinde uykusuz kalmamı, huzursuzluğumu, daha önemlisi doğduktan sonra hiçbir şekilde 1 sene boyunca uyumayıp ağlamış olduğumun şikayetinin hâlâ yapılıyor olmasını ve neden çocukken tek tip beslenmeye başladığımı düşündüm, sonuçta kendisine hak verdim. resmen çocukken bağırsaklarımda yarattığı sorunlar nedenli ilaç kullanmayı bırakmıştım ve kendimi korktuğuma inandırmıştım. buralarda ise kendisini çok öpüyorum, hep nokta atışı tespitler yapıyordun minik poğaçam.

ben bu durumu anlayınca ne oldu? hapı ağzıma attım ve şak diye yuttum. hatta pozitif çıkınca intihar eder gibi 8 ilacı birden yuttum. hap dilimin altına kaçmadı, boğulur gibi olmadım, daha önemlisi boğulma korkum olmadı. öyle bir anda hap yutmaya başladım yani.

bu uzun yazının özeti şu bebeksiler. çocukken antibiyotik kullanımı bağırsak florasını bozduysa ve siz de buna bağlı olumsuzluklar yaşadıysanız hap yutmayı bırakmış olabilirsiniz. o yüzden bir an bu durumun bağırsak ile ilgili yaşadığınız bir tartışmanın sonucu olduğunu düşünün ve deneyin. çünkü ben denedim sahiden boğulmuyor insan. ha boğaza takılıyor mu? ben şuncacık ekmeği yutarken ve hatta çoğu zaman tükrüğü ile boğulan bir insan olarak hapı boğazın oraya takmayı başardım. lan dedim sahiden hap yüzünden ölüyorum bu nasıl iş diye bile düşündüm ama su içtim ve çok ilginç bir şey oldu. hap su ile birlikte oradan kaydı gitti.

inanılmaz bir bilgi değil mi? bence öyle. öpüyorum hepimizi.

not: bazı ilaçları kırıp içmek çok ciddi sorunlar beraberinde getiriyormuş. öyle şeyler yapmayın.
devamını gör...

varlığı tartışma konusudur.

en bilindik örnek üzerinden açıklanıyor genelde. takip edildiğimizi nasıl anlıyoruz? görmüyoruz, duymuyoruz ama arkamızda yürüyen birinin varlığını hissedebiliyoruz. bilim insanlarının çoğu, bu durumu "duyu dışı algılama" olarak adlandırıyor. yani biz, bir şeyi duyularımızla algılamadığımızı düşünsek de bilinçsiz olarak beynimiz algılıyor.

bir yandan da 6. hissin "pıezo2" ismi verilen bir gene bağlı olarak ortaya çıktığını, bu genin mutasyona uğramadığı kişilerde 6. hissin bulunduğunu destekleyen çalışmalar var.
devamını gör...

efendilik.
devamını gör...

hüzünlü gün geldi çattı atam fikirlerini, bu ülkeye kattıklarını millete armağan ettiğin cumhuriyeti sonsuza kadar koruyup izinde olacağız büyük eşsiz liderim. huzur içinde yat ruhun şad olsun.
devamını gör...

çocukken halının desenlerini incelerdik, bu durum büyüyünce boş bira şişesini vs. izlemeye evriliyor olsa gerek.

ben * hayatı deyip camdan, dışarıdan geçen arabaların marka modellerini falan inceliyorum bazen. honda civic'in, toyota c-hr'ın falan 2021 tasarımı buruşturulmuş kağıt gibi duruyor mesela, katır kutur. * arabalar lan bunlar diye düşünüyorum falan..

kafa dağıtmak maksat burada. ama toyota chr'lar gerçekten kötü, yenilikçi tasarımınızı silkeleyeyim.
devamını gör...

kimseye kurmadığım ve kimsenin bana kurmadığı bir cümle türü.
haa, kedilerime kuruyorum , doğru.
devamını gör...

bilemiyorum altan bilemiyorum uzaylılar var mı yok mu onu bile bilemiyorum. müslümanlarsa ne yaparız bilemiyorum kesin mezhep çatışmaları yine alevlenir. işte o zaman ne yaparız bilemiyorum altan
devamını gör...

artılanan entrymde ismini gördüğümde, sanki efsane bir ayar vermişim de, bir anda arkamda spawn olan kalabalık "hobaaa", "üüüf" gibi şeyler diyormuş gibi hissettiren, dolu mu dolu, kafadar yazarımız.
devamını gör...

çalışınca da sadece hayatta kalmaya yetecek para veriyor işverenler sağolsunlar, çünkü kendileri için hak gördükleri şeyler o kadar fazlaki, size verdikleri maaş, mesainiz için değil, kendi keyiflerine aldıkları paradan artan kısım, bütün bu çıkmazların esas sorumluları, varlıklarına, sahip olduklarına doymayan, çalıştırdıkları insanlara, hakettiğini vermeyenler yüzünden,

tabiiki kesinlikle haketmiyorsunuz, öncelikle elinizdeki kaynakları değerlendirmeniz gerekiyor, matematiksel olarak bu böyle maalesef, ailenizin yanında yaşama imkanınız varsa, bunu kullanın, gelirinizi arttırana kadar, maddi olarak avantajınız varken, kişisel becerilerinizin, eğitiminizin, yaptığınız işin sosyal medyadan tanıtımını yapabilirsiniz, aşağıdaki başlığa link bırakabilirsiniz, bol şans.

kafasozluk.com/b/destek-bek...

edit : insanların çalışınca, hayatını idame ettirmesini, barınmasını, karnını doyurmasını, sosyalleşmesini sağlayacak parayı, çalışmasının karşılığında beklemesi, zaten "hak"kıdır...
bunlar insani normal ihtiyaçlardır,
(ki buda, örnek vereyim, buradaki arkadaştan bağımsız, 1+1 evde biri salonda biri küçücük odada yaşayan iki kişinin evi ev, hayatı, hayat da değildir)
lüks de değildir...

siz istiyorsunuzki, gençler ne bulduysa şükretsin... birşey buldukları da yok çocukların, kendi evinde, kendi salonunda oturmasın, hiçbir şey istemesin, ideal genç profili bu olsa çok memnun olacaksınız...

bazılarımız sadece ahırdaki inekler gibi, yemini yiyip, çiftleşip uyumaya hakkı olduğunu zannediyor, bu kadarını "hak" ettiğini öğrenmiş, fazlasını da düşünmeye, istemeye, aklı da yetmemiş, düşünmeye bile cesareti yok gördüğüm kadarıyla...
arkadaşım lüks böyle bir şey değil..
bunlar zaten senin hakkın...
diycem ama, boşuna konuşucam,
ben yine de yazıyım da, beeelki kafası karışır.. inşallah birazcık da olsa karışır...
devamını gör...

ne yaptığımı , nasıl yaşadığımı bilmiyorum. içi geçmiş bir zamandan , kendimden uzakta bir yerdeyim neredeyim , bilmiyorum .
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim