türkiye'nin underground kalmış kalemi kuvvetli yazarlarındandır. herkesin okuması gerekir. yalnız okumaya karar verirseniz, kitabın bir seriden olup olmadığına bakarak okumaya başlayın.
devamını gör...

bu sözlüğü ismi ne olursa olsun neden sevdiğimi bir kez daha bana hatırlatan oluşum.

düşünen, uygulamaya geçiren, kitap gönderen, emeği geçen herkesin eline sağlık.
devamını gör...

son kemal kılıçdaroğlu yumurtlaması. demek ki 2 popüler olmayan kişiden biri aday olacak:

1- ilhan kesici
2- abdüllatif şener

sanırım bediüzzaman said nursi'nin talebeleri 1948 yılında erzurum'un hasankale ilçesinden bir şeyhin oğlunu dava uğruna kaçırmış. sonra gizlice tunceli'de bir ailenin yanına vermiş. bu çocuk hep irtibatlı kalmış bunlarla. zamanla bunlar paket edilse de amacını unutmamış ve siyasal islamın cumhuriyeti yıkması için elinden geleni tek başına da olsa sızdığı chp içinde yapmış. son darbeyi de bu 2 adaydan birini çıkararak vuracak. yaptıklarının tek mantıklı açıklaması bu çünkü.

sanıyor ki rte'nin karşısına kim çıkarsa çıksın eşşek gibi oy verecek millet. hayır. öyle bir şey yok. ekrem ya da mansur (ki benim gönlüm ondan yana) dışında kim olursa olsun ikinci tura kalır. ikinci turda da rte kazanır.

www.birgun.net/haber/kilicd...

"kılıçdaroğlu "‘biz çok popüler bir ismi getirip cumhurbaşkanı seçelim’ diye bir düşüncemiz yok. cumhurbaşkanı adayının nitelikleri çok önemli. adayın siyasetçi olması lazım. çünkü devlet siyasal bir organ. siyasal organı iyi tanıyan bir siyasetçi olması lazım" ifadelerini kullandı."

meral mansur'u istemiyor. onun adını öne çıkaracak bir şey yok halk teveccühü dışında. kemal bey ekrem başkanı aday yapmayacağını kibarca söylüyor aylardır. romantiklerimiz hedef saptırma diyor ama öyle bir şey yok. ekrem ikinci tayyip potansiyeline sahip bana göre. çok hoşlaşmıyorum. burada hdp'nin tavrı da belirleyici olur. renksiz bir aday olursa hdp'yi çekerim belki diye hesaplamamıştır umarım. selo içerde diye hdp aday çıkarmayacak değil. kadın bir eşbaşkanı aday yapar geçer gerekirse. ekrem ve mansur dışındaki bütün formüllerde rte alır geçer. o kemal özkiraz'a filan bakmayın siz. milletvekili olmak için yapıyor bu abuk anketleri. kemal bu iki adaya ışık yaksın. anketlerde yavaş yavaş yükseltir.
devamını gör...

üst edit: tanımı yazarken radyo programının konusu olduğunu bilmiyordum, dolayısıyla formata pek uygun bir tanım olmayabilir.

bu bizim çok karmaşık ruh halimizden mi kaynaklanıyor? çevremizdeki insanların vurdumduymazlığından mı? anlaşılmasını istediğimiz meselelerin çetrefilliğinden mi? şahsen insanların beni anlamadıklarına ilişkin sarsıntılar hissettiğim bir leveli anımsamıyorum kendi hayatımda.
anlatmak istemediğim çok oldu. anlaşılmak istemediğim de çok oldu. ama böylesini pek tecrübe etmedim. hep orda bir yerde anlayan birisi vardı, bir mevzuyu biri anlardı ötekini diğeri. bazen orada öyle durmasıyla ortada anlaşılması gereken mevzular bırakmayan insanlar da girdi hayatıma.*
insanın çevresinin insanın aynası olduğu, arkadaşını söylediğinde sana kim olduğunu söyleyecek öğretileri bir yana bırakarak düşünüyorum. bizle benzer hislere, benzer bilinç düzeyine, benzer önceliklere, benzer hassasiyetlere sahip insanlarla iletişim kuruyoruz çoğunlukla. yahut en yakınımızda bulunan insanlar çoğunlukla bir şekilde belirli ortak noktalara sahip olduğumuz kimseler.* aslında ister istemez bizi en çok anlayacak insanları toplayıp getiriyoruz kıyımıza köşemize ve onlara yakın çevremiz falan diyoruz. peki insan buna rağmen neden anlaşılmadığını hisseder? bence bu insanın kendini beğenmemesi, kimsenin kendisini sevmediğini düşünmesi gibi zaman zaman gelen bir his. veya bazen hiçbir şey yapmak istemediğimiz, hiçbir şeyin bize keyif vermediği anlar gibi ansızın kafamıza çöreklenen bir düşünce.
burada kendi tercihi veya farklı sebeplerle sınırlı bir çevreye sahip olan insanları hariç tutuyorum. sahiden çevresinde böyle bir insana sahip olmayan kimseler olabilir. kaldı ki belki bu meselenin çevremizde sahip olduğumuz insanlarla da bir alakası olmayabilir ve ben yine tamamen üfürüyor olabilirim. ancak anlatılamayan/anlatılması mümkün olmayan hisler olduğu gibi bazen anlaşılması güç hisler de yaşayabiliriz. bence bu kimsenin bizi anlamadığı anlamına gelmemeli.
devamını gör...

kediler.
devamını gör...

insanları rahatsız eden şeyler değil
onlara verdikleri anlamlardır

diyen bilişsel terapinin atası olan felsefeci.
devamını gör...

bu tanım bir pastiş örneğidir. bu yüzden mekan farklı, meslek erbabının adı başka olsa da sevgili insanolunbiraz'a öykünüp aktardığım için bu başlık altında olsun istedim.

dün çok gerildiğim bir gündü. öncelikle sistemleri oluşturan kişilerin genelleme klişeleri yüzünden öğrencilerime ve bana yapılan - istemsiz de olsa- bir haksızlık yüzünden çokça sinirliydim. yanlışı düzeltmenin tek yolu da başkalarının eksiklerini ortaya çıkarmam gerektiği için - o başkası da iş arkadaşım olduğu için- yutkundum, çocuklara da onları mağdur etmeyeceğimi söyledim. en sonunda maddi kayba ve de buna müsamaha gösterdiğim için manevi kayba uğrayan ben olmuştum. *
bu yüzden de bugünlük çalışmayı yapmayalım, ben de hem hava alayım hem de uzun zamandır ihmal ettiğim kuaföre gideyim, dedim.
birkaç gün önce de benzer mevzu açıldığında saçınızın boyu da kızıl renkte çok yakıştı lütfen oynamayın diyen selen koşarak yanıma geldi elini dur işareti yapar gibi kaldırdı ve hayııır, diye bağırdı. güldüm. o da güldü. söz veriyorum çok kısalttırmayacağım, dedim. neden dedim bilmem, söz kutsaldır ve tutarım. bu yüzden kuaför gibi çoğunlukla müşterinin talebini dinlemeyen bir kişiye giderken bu cümleyi kurmamalıydım.
gittim. eskiden tencere satıp kapı kapı dolaşan insanlar gibi birkaç kuaförün kapısından girdim. hepsi de bir hayli meşguldü ve randevusuz olduğum için en erken bir saat içinde saçımı kesebileceklerini söylediler. en son girdiğim kuaförde ise yalnızca bir müsteri vardı. hem boş olmasına sevindim hem de boş olduğu için iyi olmaması ihtimalinden biraz korktum. içten içe ürkerek ama gülümseyerek içeri girdim. saçımı yıkayıp, koltuğa alıp, omzuma eski et bebeklerin tatlı-garip kokusuna sahip bir poşet kesme örtüsünü geçirdikten sonra eeee dedi, kuaför bey. dedim saç modelini değiştiriyorum. şuralar fazlalık, keselim. ama kısalmasın olur mu? bob için enseyi açıyorum, dedi. yok dedim bob kesim de olmasın, elimle ensemi tutup şu boy olsun olur mu, dedim. tamam dedi. ben kısa olmasın minvalinde üç farklı cümle kurduktan sonra gösterdiğim ve anlattığım boydan çok daha kısa kestikten sonra boyu iyi değil mi diye sordu. elinize sağlık iyi dedim. hep öyle derim. çünkü hayır kısa oldu, ekle demenin faydası yoktur ve yok yere bari buradan tek üzgün ayrılan ben olayım derim ve yürürüm. birkaç güne de alışırım zaten.
kasaya geldiğimde, borcum ne kadar diye sorduğumda kuaför bey de aynı mustafa gibi sizden doksan lira alsam yeter, dedi. işte o an aklımdan yukarıdaki insanolunbiraz yazısı geçti. maaş kartımdan k. bey parayı çekerken gözüm de fiyat tablosuna takıldı. kesim:50 tl yazıyordu. saçınızın nasıl göründüğünü görmem gerek diyerek fön çeken ve bunun ücretini yine benden tahis eden canım bay k. sayesinde ben her halükarda kazıklanmıştım. gülümseyerek dışarı çıktım. üstelik düz fönlü saçtan hiç hoşlanmadığım için beremi taktım ve fazladan verdiğim paranın karşılığını gizledim. yani "en azındın çık yıkışıklı oldım" diyerek de içimi rahatlatamıyorum.
allahtan her halim güzel * de tek derdim selen'e verdiğim söz. bir süre okula gitmeyerek bunu çözmek isterdim ama sanırım bu da yağmur suyunun saçı uzatma ihtimali kadar uzak bir gerçeklik.
devamını gör...

saçmalıktır. bunun daha saçması bu hareketi savunanlardır.
neymiş hanım arkadaşlar varmış. o hanım arkadaşlar 3 kişi bir araya geldiğinde senden benden daha çok küfür ediyor.
adam sanki mahallesinde takılıyor da küfürlü ibare kullanana 'burda aile var muamelesi' yapıyor. bir de 'burasi aile sözlüğü' diyor. hiçbiriniz benim ailem değilsiniz, sayfayı kapatınca hiçbiriniz yoksunuz. varoş romantizmi bu yani.

geçen sefer de dedim. birilerine, yazarlara küfür eden doğrudan uçurulsun. fakat kendisini ifade ederken küfürlü ve argo ifade kullananlara sansür uygulanmasin. behzat ç küfür ederken, cem yılmaz ederken hepiniz gülüyorsunuz ama sözlük yazarları küfürlü ibare kullanamaz. hadi oradan, yıl oldu 2021 aşın bunları.
devamını gör...

an itibarı ile ilk ona girdiğim tablo. yandaki karma puana bakmayınız. girdim mi girdim.*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
*
devamını gör...

omurgasız insan olacaksın. daha doğrusu omurgasız yazar olacaksın.

ağırlık hangi yöndeyse o yöne doğru tanımlar gireceksin.
iyi insan taklidi yapacaksın. aman şu taraf incinmesin aman bu taraf kırılmasın şeklinde hareket edeceksin.
yani kısaca dötünü yiyim ayağı yapacaksın. bol bol artı oy alırsın.
devamını gör...

düşüncelerinin okunma olasılığını arttırmış insandır.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

herkes kürk mantolu madonna der ,ben içimizdeki şeytan diyorum.
devamını gör...

şarkı söylerken meditasyon yapar gibi görünen farklı bir ses tonu olan müzisyen.
devamını gör...

çok tatlı bir tanımına -#826994- denk gelip okuduktan sonra kayıtsız kalamamış bu güzel tanım için mesaj atmıştım sevgili miko'ya.
öyle güzel bir enerjisi var ki sanki uzun yoldan çat kapı ziyaretine gitmişsiniz ama o sanki hep sizi bekliyor gibi açmış kapıyı ve "yorgunsun değil mi? haydi dinlen ben bir kahve yapıp geleyim." diye karşılıyor sizi.
yaptığı yayının da böyle olacağına eminim. dinleyicilerine sevgili dışımızdaki irlandalı ile "hoşgeldin" deyip misafir edecekler, güler yüzle ağırlayacaklar hepimizi.
görürsünüz anlattıklarımın fazlası olacak eksiği olmayacak.
hayırlı olsun canım miko ve sevgili dışımızdaki irlandalı. çok başarı bol dinleyici diliyorum, yerimi aldım beklemedeyim. *
devamını gör...

lambada titreyen alev üşüyor
mihriban
..
aşk kağıda yazılmıyor
mihriban
devamını gör...

yoldaş bir kerede yanlış konuş be dediğim başlıktır. yoldaş çok haklı altına imzamı atıyorum.
devamını gör...

herkes kendince, kendi çevresinde, kendi sevenleri için önemli olabileceğinden çok da sorun olmayan durum.

herkesin birbini küçümsemeye, ezmeye, yok saymaya çalıştığı bu ülkede kendimizi önemsemek işi de bize kaldı hepten. bırakın önemsesin insanlar kendilerini... bir başkasının önemsemesini bekleyecek olurlarsa ömürleri biter belki de.
devamını gör...

artık birinin dur demesi lazım, aile planlamasına kadar karışır oldu. ne zaman evlenip kaç çocuk yapacağımıza bile sayın rte karar veriyor.
ne zaman alkol alacağımıza, tütün kullanıp kullanmayacagimiza vallahi alkışlıyorum..
evlenin diyor 4 çocuk yapın diyor, çünkü biliyor evlenen ve çocuğu olan kişiler sorumluluk sahibidir ve asgari ücrete bile sesini çıkartmamaya mecburdur.
devamını gör...

katalizör ve robotik sözlük prensesi.

yetişmediği yer, mesaj, başlık, insan yok.
her derde koşar, elindekinin fazlasını ortaya koyar, kaçmaz.
her türlü etkinliğin ya idare edip başlangıç aşamasında ya da katılımcı olarak içinde.

tek kişi olduğuna inanmıyorum ben bu şahsın, ya ikizi filan var ya da robotik bişi.
bu kadar işe ve insana başka türlü yetişmesi imkansız.

hani aile denen kavramda nadiren de olsa herkesin sevdiği, iyi niyetli biri vardır ya, kafa sözlük'te de bu insan bu kız işte.

umarım bizden bıkmaz.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim