türk dizilerindeki bilge kişi
bu kişiye danışmak için film boyunca uzun uzun yollar katedilir. asla kimsenin ayağına gitmez, genelde başı sıkışan başrol ona gider.başrolle kankadır bu arada bu kural hiç değişmez. ortalık toz dumanken bile soğuk, umursamaz ve kendinden emin tavırlarıyla dikkat çeker.bu şekilde bile bütün sorunu çözerler.ermiş midir, derviş midir neyin nesidir havasında tüm sezon esrarengizliğini korur. mazileri hüzünlüdür derin bakarlar karizmatik ses tonlarıyla hikaye anlatırlar. dağ evi, balıkçı kasabası ideal yaşam alanlarıdır. muhakkak yaralı bir aşk hikayesi başlarından geçmiştir.
devamını gör...
dünyanın sonuna doğmuşum
klibi de güzel mesajlar içeren manga grubu şarkısıdır. (bkz: mutluyum artık bi beynim yok)
devamını gör...
yoğurtla iyi giden yiyecekler
yaprak sarması
devamını gör...
savaşın ortasında herkesi durdurup beyler az dursanıza gözlüğümü kaybettim göremiyorum diyen asker
savaşa gözlükle katılan mürekkep yalamış askerdir. fark etmeden savaşın seyrini değiştirmiştir.
en hararetli yerde, herkes biribirini biçip doğrarken, iç taraflardan mahçubiyetten içine kaçmış cılız bir ses yükselir:
"beylerr!! az dursanıza bi! beni dinleyin bi!"
o sırada komutanlar, kurmaylar bu sese dikkat kesilir ve elleriyle dur işareti yaparak "asker dur!" diyerek kendi bölüğünü durdurur. yerde debelenenler, birbirinin boğazına bıçak dayayanlar, birbirine karşı koymaya çalışanlar, kalkanı hasar alanlar, kılıcı yamulanların hepsi savaşı tekrar başa almamak ve haksızlığa sebep olmamak için olduğu şekilde kalakalırlar.
"ne oldu asker neden durdurdun savaşı?"
"gözlüğüm düştü komutanım!"
karşı milletin komutanı araya girer:
"hah! hah! bir de bu hanımevlatları ile savaşa giriyoruz biz! peh! bıraksak kendi kendini biçer bunlar."
karşı milletin askeri gülüşür.
"bizi düşmanlarımıza madara ettin asker! savaş bitsin, seninle görüşeceğiz. sana komutanın olarak gazi olmamanı şiddetle tavsiye ederim.. neyse bul şu lanet gözlüğünü!"
askerlerin yardımıyla gözlük bulunur. bu sefer de taraflar arasında baştan mı başlayalım yoksa kaldığımız yerden devam mı edelim tartışması başlar. hangisinin daha adil ve savaş kurallarına uygun olduğunda bir türlü hemfikir olamazlar. sonunda diplomatik olarak çözmek için masaya otururlar. nasıl olduysa masaya oturmuşken "biz napıyoruz lan? ne gerek var şimdi?" diyerek ateşkes kararı almışlardır.
şimdilik...
en hararetli yerde, herkes biribirini biçip doğrarken, iç taraflardan mahçubiyetten içine kaçmış cılız bir ses yükselir:
"beylerr!! az dursanıza bi! beni dinleyin bi!"
o sırada komutanlar, kurmaylar bu sese dikkat kesilir ve elleriyle dur işareti yaparak "asker dur!" diyerek kendi bölüğünü durdurur. yerde debelenenler, birbirinin boğazına bıçak dayayanlar, birbirine karşı koymaya çalışanlar, kalkanı hasar alanlar, kılıcı yamulanların hepsi savaşı tekrar başa almamak ve haksızlığa sebep olmamak için olduğu şekilde kalakalırlar.
"ne oldu asker neden durdurdun savaşı?"
"gözlüğüm düştü komutanım!"
karşı milletin komutanı araya girer:
"hah! hah! bir de bu hanımevlatları ile savaşa giriyoruz biz! peh! bıraksak kendi kendini biçer bunlar."
karşı milletin askeri gülüşür.
"bizi düşmanlarımıza madara ettin asker! savaş bitsin, seninle görüşeceğiz. sana komutanın olarak gazi olmamanı şiddetle tavsiye ederim.. neyse bul şu lanet gözlüğünü!"
askerlerin yardımıyla gözlük bulunur. bu sefer de taraflar arasında baştan mı başlayalım yoksa kaldığımız yerden devam mı edelim tartışması başlar. hangisinin daha adil ve savaş kurallarına uygun olduğunda bir türlü hemfikir olamazlar. sonunda diplomatik olarak çözmek için masaya otururlar. nasıl olduysa masaya oturmuşken "biz napıyoruz lan? ne gerek var şimdi?" diyerek ateşkes kararı almışlardır.
şimdilik...
devamını gör...
ücretli öğretmenlik
maddi ihtiyaç nedeniyle başvuruyorlar farkındayım ancak bunu yaparak çok afadersiniz kendi ayaklarına sıkıyorlar,yapmayın başvurmayın,herkes başvurmasa öğretmen açığı yüzünden daha çok atama yapmak zorunda kalınacak şu da var malesef üniversitelerin 2 yıllık bölümlerinden veya 4 yıllık alakasız (işletme mezunu,ziraat ,tekstil mezunu sınıf öğretmenleri) bölümlerden de ücretli öğretmen görevlendiriliyor,yazık günah ilkokul bu ya çocuk okuma yazma öğrenecek,öğretmenini rol model olarak alıcak,ilk öğretmenleri olucak bu çocukların...aile tarafından ,çocuk tarafafından,atanamayan öğretmen arkadaşlarımız tarafından ve farklı eğitimleri olduğu halde iş bulamayıp ücretli öğretmenliğe başvurmak zorunda kalan insanlar tarafafından da çok üzücü bir durum malesef,kimse bunu hak etmiyor,inşallah bir an önce bu soruna öncelikli olarak geleceğimiz olan çocuklarımız adına daha güzel bir çözüm geliştirilir.
devamını gör...
devrim şehidi
sol literatürde komünist devrim uğruna yaşamını kaybedenlere verilen ünvan. bir pkk üyesinin ortalama yaşam süresi 5 senedir. şahsi menfaatlerini saçma sapan bir ideolojiyle kamufle eden üç beş yaban domuzuna kanıp da dağa çıkmakla ne halkınıza bir faydanız dokunur ne de ölümsüzleşmiş olursunuz. hem kadınlarınızı ne diye bu adamın önüne seriyorsunuz?

bakın bakalım, bu adamın etrafında kendi yaşıtı bir kadın var mı? siz hiç saçı başı ağırmış bir pkk'lının öldüğünü gördünüz mü? örgütte yönetici kadro dışında başka yaşlı bulamazsınız ve gençler de 5 yıl içinde ölüp yerlerini başka gençlere bırakırlar. ne için ölüyorsunuz siz? ne oluyor siz ölünce? güya ölümsüzleşiyorsunuz, güya devrim şehidi oluyorsunuz. bu kavramların hiçbirinin, uğruna öldüğünüz ideoloji için hiçbir şey ifade etmediğini bilmiyor musunuz?
ölümsüzleşmekmiş... devrim şehidiymiş...
her fırsatta suçladığın, düşman ilan ettiğin, yok etmeyi amaçladığın bir dinden de kavram çalmazsın yahu! insan biraz utanır! ama gerçi yöneticiletiniz de haklılar. size şöyle diyecek halleri yoktu ya:
-yoldaş rojan, tesadüfen oluşmuş olan bu kocaman evrenin ufacık bir gezegeninde yaşamaktasın. katılacağın çatışmada emperyal mermiler beynini delip geçince patates çuvalı gibi yere yapışacaksın. boşuna değil rojan! bir gün gerçekleşeceğine seni inandırdığımız komünist devrimimiz için, dahası bilim için rojan, kutsal bilim için, uyuşturucu rotamız aksamasın diye, baronlarımızın çocukları sefahatlerini kaybetsinler diye yapışacaksın yere! sonra da bedenin toprağa karışacak ve devrim gerçekleştirdiğimiz topraklarda patates olarak tekrar yeşereceksin, rojan... biz de işcilere dağıttığımız üretim araçlarıyla seni toplayacak ve kızartma yapıp yiyeceğiz. belki de haşlarız, bilmiyorum. her neyse. bu kutlu amaç için, kardeşlerimiz için, ölümden sonra hayat olmadığından hiçbir zaman göremeyeceğin devrim için, tanrısız dinimiz için, bizim için rojan, bizim için hadi git de geber şimdi! sonsuza dek yok olmak üzere git de öldürt hadi kendini!
bunları böyle söylemiyorlar ama tabii size... komünist ideolojinin benimsediği ateist felsefede ortaya çıkan bu manzarayı böyle olduğu gibi anlatsalar bu boktan ideoloji uğruna ölecek adam bulamazlar çünkü. bu durumda kalan ihtimaller belli: aslansınız, kaplansınız, kahramansınız, ölümsüzsünüz, yetmedi; şehitsiniz... buradaki iç tutarsızlığı göremeyecek kadar cahil misiniz gerçekten?
ölümden sonra sonsuza dek yok olacağınızı söyleyen bir ideoloji için nasıl gidip öldürebiliyorsunuz kendinizi? zaten öldükten sonra size ne ki geride bıraktığınız dünyanın yerel siyasetinden? varsayalım ki siz öldükten sonra kürdistan kurulsun; hatta bütün dünya kürdistan olsun. eee? size ne? bunu ne göreceksiniz ne de hissedeceksiniz zaten... size ne ki artık geride olup bitenlerden? sen yoksun artık. hiçbir şeyden de haberin olmayacak. belki de siz öldükten sonra nükleer savaş çıkacak ya da bir göktaşı çarpacak ve yeryüzündeki tüm hayat silinecek... eee? size ne yine? siz yok olduğunuzda her şey de sizinle birlikte yok olmuş oluyor zaten... bu iç tutarsızlığınıza rağmen şehitlik kavramını kullanacak kadar acizsiniz ama... çünkü eğer ölümden sonra yeni bir hayat daha yoksa bu dünyada yapıp ettiğiniz her şeyin aslında anlamsız ve boş olduğunu biliyorsunuz içten içte... sizi anlamsızlığa sürekleyen ruhunuzdaki bu derin boşluğu da biricik düşmanınız saydığınız dinin ortaya koyduğu şehitlik kavramıyla yamayarak kapatmaya çalışıyorsunuz. ama bu yama üstünüzde öyle ironik duruyor ki anlatamam... bu aciz tavrınızla aslında dinin ortaya koyduğu sistemin iç tutarlılığını kabul ederken, kendi sisteminizin ne kadar tutarsız ve saçma olduğunu itiraf etmiş sayılıyorsunuz.
bir pkk'lının yaptığı en komik espri nedir biliyor musunuz? ölmek...

bakın bakalım, bu adamın etrafında kendi yaşıtı bir kadın var mı? siz hiç saçı başı ağırmış bir pkk'lının öldüğünü gördünüz mü? örgütte yönetici kadro dışında başka yaşlı bulamazsınız ve gençler de 5 yıl içinde ölüp yerlerini başka gençlere bırakırlar. ne için ölüyorsunuz siz? ne oluyor siz ölünce? güya ölümsüzleşiyorsunuz, güya devrim şehidi oluyorsunuz. bu kavramların hiçbirinin, uğruna öldüğünüz ideoloji için hiçbir şey ifade etmediğini bilmiyor musunuz?
ölümsüzleşmekmiş... devrim şehidiymiş...
her fırsatta suçladığın, düşman ilan ettiğin, yok etmeyi amaçladığın bir dinden de kavram çalmazsın yahu! insan biraz utanır! ama gerçi yöneticiletiniz de haklılar. size şöyle diyecek halleri yoktu ya:
-yoldaş rojan, tesadüfen oluşmuş olan bu kocaman evrenin ufacık bir gezegeninde yaşamaktasın. katılacağın çatışmada emperyal mermiler beynini delip geçince patates çuvalı gibi yere yapışacaksın. boşuna değil rojan! bir gün gerçekleşeceğine seni inandırdığımız komünist devrimimiz için, dahası bilim için rojan, kutsal bilim için, uyuşturucu rotamız aksamasın diye, baronlarımızın çocukları sefahatlerini kaybetsinler diye yapışacaksın yere! sonra da bedenin toprağa karışacak ve devrim gerçekleştirdiğimiz topraklarda patates olarak tekrar yeşereceksin, rojan... biz de işcilere dağıttığımız üretim araçlarıyla seni toplayacak ve kızartma yapıp yiyeceğiz. belki de haşlarız, bilmiyorum. her neyse. bu kutlu amaç için, kardeşlerimiz için, ölümden sonra hayat olmadığından hiçbir zaman göremeyeceğin devrim için, tanrısız dinimiz için, bizim için rojan, bizim için hadi git de geber şimdi! sonsuza dek yok olmak üzere git de öldürt hadi kendini!
bunları böyle söylemiyorlar ama tabii size... komünist ideolojinin benimsediği ateist felsefede ortaya çıkan bu manzarayı böyle olduğu gibi anlatsalar bu boktan ideoloji uğruna ölecek adam bulamazlar çünkü. bu durumda kalan ihtimaller belli: aslansınız, kaplansınız, kahramansınız, ölümsüzsünüz, yetmedi; şehitsiniz... buradaki iç tutarsızlığı göremeyecek kadar cahil misiniz gerçekten?
ölümden sonra sonsuza dek yok olacağınızı söyleyen bir ideoloji için nasıl gidip öldürebiliyorsunuz kendinizi? zaten öldükten sonra size ne ki geride bıraktığınız dünyanın yerel siyasetinden? varsayalım ki siz öldükten sonra kürdistan kurulsun; hatta bütün dünya kürdistan olsun. eee? size ne? bunu ne göreceksiniz ne de hissedeceksiniz zaten... size ne ki artık geride olup bitenlerden? sen yoksun artık. hiçbir şeyden de haberin olmayacak. belki de siz öldükten sonra nükleer savaş çıkacak ya da bir göktaşı çarpacak ve yeryüzündeki tüm hayat silinecek... eee? size ne yine? siz yok olduğunuzda her şey de sizinle birlikte yok olmuş oluyor zaten... bu iç tutarsızlığınıza rağmen şehitlik kavramını kullanacak kadar acizsiniz ama... çünkü eğer ölümden sonra yeni bir hayat daha yoksa bu dünyada yapıp ettiğiniz her şeyin aslında anlamsız ve boş olduğunu biliyorsunuz içten içte... sizi anlamsızlığa sürekleyen ruhunuzdaki bu derin boşluğu da biricik düşmanınız saydığınız dinin ortaya koyduğu şehitlik kavramıyla yamayarak kapatmaya çalışıyorsunuz. ama bu yama üstünüzde öyle ironik duruyor ki anlatamam... bu aciz tavrınızla aslında dinin ortaya koyduğu sistemin iç tutarlılığını kabul ederken, kendi sisteminizin ne kadar tutarsız ve saçma olduğunu itiraf etmiş sayılıyorsunuz.
bir pkk'lının yaptığı en komik espri nedir biliyor musunuz? ölmek...
devamını gör...
çok istediğin bir şeyin gerçekleşmesi
olmamasına o kadar alışmışız ki “gerçekleşmemesi” olarak okudum.
devamını gör...
ilginç etimolojik bağlantılar
ingilizce first olan sözcük, almanca da först. proto almanca dilinde de furista. sözcükler ingilizce'ye geçmeden önce genelde almancadırlar. bu furista'nın farsça karşılığı da firişta. anlamı da birinci, önde giden demek. yani firişta'dan çıkıp first'e doğru yol almış. iran'dan çıkıp abd'ye kadar uçmuş. tabi türkçe'ye uğramayı da ihmal etmemiş. yani feriştah! birinci, önde gelen.
devamını gör...
1 yıl içinde 192 milyar dolar borç ödememiz gerektiği gerçeği
karamsarlığa iten durum. 1 yıl içinde ödememiz veya tekrar borçlanmak suretiyle çevirmemiz gereken borç tutarı 192 milyar dolar gibi rekor bir seviyeye ulaştı.
türkiye'de böyle bir para yok. bu parayı bulma imkanımız da yok.

www.bloomberght.com/kisa-va...
türkiye'de böyle bir para yok. bu parayı bulma imkanımız da yok.

www.bloomberght.com/kisa-va...
devamını gör...
karşı cins için dağ delinir mi sorunsalı
asıl soru şu: dağ delinir mi?..*
devamını gör...
uykusuz kalma sebepleri
onlarca sorun arasında yapayalnız kalma hissi. tek başına bir savaşın içinde gibisin bazen ve kazanma isteğin bile yok. düşmanlara ayıp olmasın diye gard alıyor gibi oluyorsun.
devamını gör...
sofmusic
müzik konusundaki engin bilgisine hayran kalmamak mümkün değil, sevgili yazarımızın bilgi dolu profilinde kayboluyorsunuz dikkat edin!!! sanki başka bir dünya'da şarkı söyleyerek keyfle geziyor gibi oluyorsunuz.
sofmusic hep yazarsınız umarım, takipteyim haberiniz olsun.
sofmusic hep yazarsınız umarım, takipteyim haberiniz olsun.
devamını gör...
dobralık ile patavatsızlık arasındaki ince çizgi
aslına bakarsanız çok ince olmayan bir çizgidir o. dobra insan konuşacağı zamanı çok iyi bilir ama patavatsız insan pat diye en olmadık yerde konuşuverir. ikisi birbirine kolay karışacak kavramlar değil.
devamını gör...
yazar mahlaslarının öteki dünya versiyonu
banucabirahiret
banucabirötekitaraf
banucabirkavrulmacalar *
banucabirötekitaraf
banucabirkavrulmacalar *
devamını gör...
kafa sözlük
mırın kırın eden elitimsilerin memnun kalmadığı şeyi düzeltme amaçlı bir adım atmaya üşenenleri barındıran sözlük.
elinde fırça var, boyanı da vermişler düzelt beğenmediğin yerleri ne tatava yapıyosun? yok illa burun kıvırıcak bücür cadıdan hallice.
elinde fırça var, boyanı da vermişler düzelt beğenmediğin yerleri ne tatava yapıyosun? yok illa burun kıvırıcak bücür cadıdan hallice.
devamını gör...
yazarların en dindar özelliği
çalmıyorum.
yalan söylemiyorum.
hak yemiyor, adil olmaya özen gösteriyorum.
yalan söylemiyorum.
hak yemiyor, adil olmaya özen gösteriyorum.
devamını gör...
orta kafa gol radyo yayını
bu hafta müthiş enerjili, milli takım arasının vermiş olduğu süper lig özlemi ve tutkusuyla yapacağımız program. sevilen bestelerle ve gomercanımla birlikte geri dönüyoruz. program için yazdıklarınız ve katılımlarınız beni ve gomercan'ı çok mutlu ediyor. yarın konuk olmak isteyen arkadaşlar yine gomercan'ı ve beni bulabilirler. seviliyorsunuz arkadaşlar, tutkuyla kalın!
devamını gör...