didem madak
tehlikeli sayılmam artık
kalbimi kalın bir kitabın arasında kuruttum
dizlerinin sahibi.
kalbimi kalın bir kitabın arasında kuruttum
dizlerinin sahibi.
devamını gör...
covid 19'un anlatıldığı gibi bir hastalık olmadığı
size birkaç şey kelam etmek isterim bu konu hakkında... insandan insana ağrısı sızısı değişiyor evet, ayakta atlatan da var, makineye bağlanıp hastaneden geri gelemeyen de...
ben çocukluğumdan bu yana birçok kez hastanelere taşınmış bir insan olarak şunu söyleyebilirim ki, hayatımın hiçbir döneminde bu kadar ağrılı, sancılı bir hastalık geçirmedim. ilk başladığı zamanlar "geçecek umarım..." diye düşünürken, bir zamandan sonra *ki daha bu sabah* umarım çıkacak albümümü görebilirim diye ellerimi semaya kaldırdığımı biliyorum, siz siz olun bu hastalığın ciddiyetinin farkına varın.
ben çocukluğumdan bu yana birçok kez hastanelere taşınmış bir insan olarak şunu söyleyebilirim ki, hayatımın hiçbir döneminde bu kadar ağrılı, sancılı bir hastalık geçirmedim. ilk başladığı zamanlar "geçecek umarım..." diye düşünürken, bir zamandan sonra *ki daha bu sabah* umarım çıkacak albümümü görebilirim diye ellerimi semaya kaldırdığımı biliyorum, siz siz olun bu hastalığın ciddiyetinin farkına varın.
devamını gör...
renkli mahlas
online listesi, profil ve mesajlaşma kısımlarında mahlasın, yeşil renkli olmasını sağlayan bu özelliği gözlerim her yerde arıyor ama henüz aktifleştiğini göremedim. ilk kim profiline uygulayacak merak ediyorum. geçici olması ve 5000 kullanilir karma puanı etmesi sanırım sıcak gelmiyor kimseye. eğer yeterli kullanılabilir karma puanım olsaydı kesin ilk ben alırdım. maksat şanım yürüsün.(swh)
edit: sayın iko sayesinde meja ve ivan’ın aldığını öğrendim. çok havalı, kıskandım.
edit: sayın iko sayesinde meja ve ivan’ın aldığını öğrendim. çok havalı, kıskandım.
devamını gör...
japon balığı
üretimi çok zor olan bir balık. faunus içinde bile yaşar, masrafsızdır. yeni balık beslemeye başlayacak olanlar için önerilir.
devamını gör...
her kafadan bir ses
kafa sözlük'ün sloganı olabilecek bir cümle.*
devamını gör...
oduncu gömleği
soğuk aylarda hem sıcak tutan hem de çok şık duran bir kıyafet. abartısız herkese de yakışıyor.
devamını gör...
buca protestan baptist kilisesi
izmir'in buca ilçesinde, dokuz eylül üniversitesi dokuzçeşmeler kampüsünün çok yakınında bulunan anıtsal nitelikteki bir tarihi kilisedir. daha önce burada yer alan bir şapele (müslümanlardaki mescid benzeri küçük kiliseler) levantenler bir takım eklemelerde bulunarak 1865'te inşa etmişler. 1961'de buca belediyesine devredilmiş, değişik yıllarda sanat merkezi ve evlendirme dairesi olarak hizmet verdikten sonra 2001 yılında türk protestan cemaatinin ibadet ihtiyaçları için devredilmiştir. yani teknik olarak hala buca belediyesine bağlı bir kültür sanat merkezidir. bahçesinde levantenlere ait anıtsal nitelikteki mezarların yanı sıra içerisinde antika bir org da vardır. pastörüne (protestanların imamı, rahibi gibi bir şey) değin cemaatinin tamamı türk olduğu için vaftizlerden ilahilere ve dulara kadar her ritüelin türkçe yapıldığı bu kilise ziyarete de açıktır.
www.bucabaptist.org/blank
www.bucabaptist.org/blank
devamını gör...
halkların demokratik partisi
"suriye'den 3-5 roket attırırız" planının, "3-5 hdp'li katlederiz" şeklinde güncellenmesine kurban edilmek istenen parti.
hdp kapatılsa da, benim üyesi olduğum başka bir parti kapatılsa da, herkesi cezaevine tıksanız da, yiyip semirdiklerinizden çatlasanız da biz buradayız. kapatmazsanız da hatırım kalır.
hdp kapatılsa da, benim üyesi olduğum başka bir parti kapatılsa da, herkesi cezaevine tıksanız da, yiyip semirdiklerinizden çatlasanız da biz buradayız. kapatmazsanız da hatırım kalır.
devamını gör...
geceye bir anı bırak
hani her dönem müfettiş okula gelirdi.kafasına göre bir sınıfa girerdi.
olay yeri; sınıf
ders; ingilizce
konu; simple present tense
hiç gelmiyecekmiş gibi kaynattığımız derse, ansızın müfettiş ve yanında müdürümüz derse girdi.sonra müfettiş en arka sıraya geçti.hocamız kaldığı yerden anlatmaya devam etti.oysaki dersin bitmesine son 10 dakika kalmıştı.müfettiş ayağa kalktı.iki adım yürüdü.bana nişan alarak;
"do you like ......?" diye sordu.
ne sorduğunu daha hatırlamıyorum.
bi halt anlamıyorum ki cevaplayayım.sustukça tekrar tekrar, yavaş yavaş sormaya başladı.soruyu tekrar ettikçe, müdürün ve hocanın bakışları sertleşti.en sonunda müfettiş şöyle sordu.
"yes or no"
cevap verdikten sonra müfettiş kahkaha atarak çıktı.
rahatlamıştım.oysaki eyşan hocamın "aferim sana.kimsenin veremeyeceği cevabı verdin salak."diyene kadar.
(bkz: or)
olay yeri; sınıf
ders; ingilizce
konu; simple present tense
hiç gelmiyecekmiş gibi kaynattığımız derse, ansızın müfettiş ve yanında müdürümüz derse girdi.sonra müfettiş en arka sıraya geçti.hocamız kaldığı yerden anlatmaya devam etti.oysaki dersin bitmesine son 10 dakika kalmıştı.müfettiş ayağa kalktı.iki adım yürüdü.bana nişan alarak;
"do you like ......?" diye sordu.
ne sorduğunu daha hatırlamıyorum.
bi halt anlamıyorum ki cevaplayayım.sustukça tekrar tekrar, yavaş yavaş sormaya başladı.soruyu tekrar ettikçe, müdürün ve hocanın bakışları sertleşti.en sonunda müfettiş şöyle sordu.
"yes or no"
cevap verdikten sonra müfettiş kahkaha atarak çıktı.
rahatlamıştım.oysaki eyşan hocamın "aferim sana.kimsenin veremeyeceği cevabı verdin salak."diyene kadar.
(bkz: or)
devamını gör...
arjiri

bir insanın ten rengi ne olabilir?
siyah, beyaz, bazen hafif kırmızı veya sarımtırak. peki daha önce hiç mor ya da mavi renkli bir insan gördünüz mü?
hayır dediğinizi duyar gibiyim.
işte karşınızda arjiri hastaları. bu hastalar vücutlarında yoğun gümüş birikmesi sonucu mor ten rengine sahip oluyorlar. ve bu hastalık doğuştan gelen biyolojik bir bozukluk sonucu değil de yoğun gümüş kullanım sonucu ortaya çıkıyor. lazer teknolojisi ile bir nebze olsun azaltılırsa da tamamen giderilmesi mümkün değil.
gümüş, insan vücudundan kolaylıkla atılabilen bir element değildir ve sürekli olarak vücutta depolanır. gümüşe, gümüş tozuna ve hatta gümüş içerikli diğer kimyasal bileşiklere uzun süreli maruz kalmak, vücudunuzdaki gümüş miktarını hızla arttıracaktır. öncelikle fark edilmeden vücudun farklı bölgelerinde; deri altında, organlarda biriken bu gümüş, ışığa maruz kaldığında karararak renk değiştirir. bunun sonucunda gümüşe fazla maruz kalmış kişi, mor veya mavi bir renk almaya başlar. neyse ki, vücudumuz için yüksek toksisite oranına sahip bir metal değildir gümüş; bu yüzden bu şekilde renk değişimine sebep olacak miktardaki gümüş birikimi bile, başka bir hastalık durumunu genellikle ortaya çıkarmamaktadır. bu da arjiri'yi sadece “kozmetik bir problem” haline getirmektedir.

bu hastalıktan nasıl korunabiliriz:
başta evde gereğinden fazla gümüş kullanmamak geliyor tabii ki.
kullandığımız ürünlerin dayanıklı ve bakımlı olmasına, böylece havaya gümüş tozu yaymamasına, dikkat etmeliyiz.
kullandığımız gümüş takıları gece yatmadan önce çıkarabilir veya gün içerisinde belli saatlerde bu takılardan uzak kalabiliriz.
ve en önemlisi de kolloidal gümüş gibi bilimsel olarak işlevsiz alternatif tıp yöntemlerinden uzak durmalıyız.
mavi bir şirin olmamanız dileğiyle, kendinize iyi bakın. hoşçakalın
devamını gör...
jane goodall
dünyanın en cesur kadını, efsanevi bir primatolog.
henüz üniversite mezunu bile değilken hayvanlara duyduğu büyük ilgi sonucunda iletişime geçtiği antropolog louis leakey'den gelen bir teklif sonucu önce 1958 yılında primat davranışları ve anatomisi üzerine eğitim almaya başlamış ve ardından 1960 yılında tanzanya-gombe'ye şempanzelerle ilgili bir saha araştırmasını yürütmeye gitmiştir. yaptığı işe olan büyük tutkusu ve bağlılığı sayesinde hakkında o güne dek pek az şey bildiğimiz kuzenlerimizle ilgili birçok öncü gözlemi jane goodall yapmıştır. küçük bir şempanze topluluğuyla kurduğu ilişkiler yoluyla yaptığı bu gözlemler yalnızca şempanzelerle olan ilişkimizi değiştirmekle kalmayıp aynı zamanda 'insan' üzerine yeniden düşünmemize yol açmıştır. eminim ben dahil birçok bilimcinin model aldığı insanların başında gelir.
jane goodall institute ve enstitüye bağlı olan roots & shoots adlı inisiyatiflerin de kurucusudur. ilerleyen yaşına rağmen bugün dahi oldukça aktif biçimde dünyayı daha güzel bir yer haline getirmeye çalışmaya devam etmektedir. hatta roots & shoots'un türkiye ayağı da yakın zamanda faaliyete geçmiştir.
son olarak, netflix'te de yer alan, goodall'ın hayatını anlatan jane belgeseli önerilir.
henüz üniversite mezunu bile değilken hayvanlara duyduğu büyük ilgi sonucunda iletişime geçtiği antropolog louis leakey'den gelen bir teklif sonucu önce 1958 yılında primat davranışları ve anatomisi üzerine eğitim almaya başlamış ve ardından 1960 yılında tanzanya-gombe'ye şempanzelerle ilgili bir saha araştırmasını yürütmeye gitmiştir. yaptığı işe olan büyük tutkusu ve bağlılığı sayesinde hakkında o güne dek pek az şey bildiğimiz kuzenlerimizle ilgili birçok öncü gözlemi jane goodall yapmıştır. küçük bir şempanze topluluğuyla kurduğu ilişkiler yoluyla yaptığı bu gözlemler yalnızca şempanzelerle olan ilişkimizi değiştirmekle kalmayıp aynı zamanda 'insan' üzerine yeniden düşünmemize yol açmıştır. eminim ben dahil birçok bilimcinin model aldığı insanların başında gelir.
jane goodall institute ve enstitüye bağlı olan roots & shoots adlı inisiyatiflerin de kurucusudur. ilerleyen yaşına rağmen bugün dahi oldukça aktif biçimde dünyayı daha güzel bir yer haline getirmeye çalışmaya devam etmektedir. hatta roots & shoots'un türkiye ayağı da yakın zamanda faaliyete geçmiştir.
son olarak, netflix'te de yer alan, goodall'ın hayatını anlatan jane belgeseli önerilir.
devamını gör...
gölbaşı
mogan gölünü bünyesinde barındıran, şehre ortalama 20 km uzaklıktaki ankara ilçesi.
devamını gör...
barakamon
daha önce izlediğim hiçbir animeye benzemeyen, içerisinde kötü bir tane bile öğe bulundurmayan huzur dolu, izlerken tebessüm ettiren kısa anime dizidir.
devamını gör...
siyasiler normal sözlük'te yazar olsa alacakları nickler
banabakpaşinyan - ilham aliyev
devamını gör...
earthling (yazar)
apartman boşluğu yayınımda cover şarkısına yer verdiğim sesi güzel sanatçı arkadaşımızdır. bu konuda desteklerini bekliyoruz. güzel etkileşimler alıyorum. *
devamını gör...
sevilen şiirin en vurucu dizeleri
yağmurlardan sonra büyürmüş başak
meyvalar sabırla olgunlaşırmış
birgün gözlerimin ta içine bak
anlarsın ölüler niçin yaşarmış
yağmurlardan sonra büyürmüş başak
meyvalar sabırla olgunlaşırmış
birgün gözlerimin ta içine bak
anlarsın ölüler niçin yaşarmış
yağmurlardan sonra büyürmüş başak
devamını gör...
davacı
''geç gelen adalet, adalet değildir'' sözüne vurgu yapan, kemal sunal ve savaş yurttaş'ın başrollerini paylaştığı 1987 yılında yayınlanan filmdir.
kemal sunal'ın birçok filmi güldürürken düşündürüp sistem eleştirisini içerisinde bulundurduğu için izlerken büyük keyif duydum fakat bundan 34-35 yıl öncesi ile şu anki yargı sisteminin trajikomik hali tüylerimi ürpertti doğrusu. o günden bu güne nasıl olur da yargı sisteminde neredeyse hiçbir şey değişmez? nasıl olur da hukuk sistemi yaşamı bu kadar zorlaştıran bir halde ilerlemeye devam eder? düşünmesi izleyiciye kalmış. düşünelim bakalım.
edit: filmi izlerken sinirlerinize hakim olamıyorsunuz onun da uyarısını yapayım. küçük bir olay için aylarca hatta yıllarca insanların nasıl yıprandığına şahitlik ediyorsunuz çünkü. bu ülkede adaleti aramak bile hem masraf, hem israf. zaman israfı. ah bir de bulunsa keşke.
dava aç ve sonra avukat tut, masraf. şahitleri getir- götür masraf. dava temyize gitsin sonrasında hakim değişsin, döngüyü tekrarla, masraf. hakim köye incelemeye gelsin, masraf. hadi parayı da geçtim, insanların bir umut içerisinde günlerinin, aylarının, yıllarının geçmesine ne demeli?
avukat: ''kolayı olur mu? hukuk işi kardeşim bu, her şeyin bir usulü var.''
kemal sunal'ın birçok filmi güldürürken düşündürüp sistem eleştirisini içerisinde bulundurduğu için izlerken büyük keyif duydum fakat bundan 34-35 yıl öncesi ile şu anki yargı sisteminin trajikomik hali tüylerimi ürpertti doğrusu. o günden bu güne nasıl olur da yargı sisteminde neredeyse hiçbir şey değişmez? nasıl olur da hukuk sistemi yaşamı bu kadar zorlaştıran bir halde ilerlemeye devam eder? düşünmesi izleyiciye kalmış. düşünelim bakalım.
edit: filmi izlerken sinirlerinize hakim olamıyorsunuz onun da uyarısını yapayım. küçük bir olay için aylarca hatta yıllarca insanların nasıl yıprandığına şahitlik ediyorsunuz çünkü. bu ülkede adaleti aramak bile hem masraf, hem israf. zaman israfı. ah bir de bulunsa keşke.
dava aç ve sonra avukat tut, masraf. şahitleri getir- götür masraf. dava temyize gitsin sonrasında hakim değişsin, döngüyü tekrarla, masraf. hakim köye incelemeye gelsin, masraf. hadi parayı da geçtim, insanların bir umut içerisinde günlerinin, aylarının, yıllarının geçmesine ne demeli?
avukat: ''kolayı olur mu? hukuk işi kardeşim bu, her şeyin bir usulü var.''
devamını gör...