filtre kahve
mide problemlerimden dolayı vücudumu mahrum bırakmak zorunda kaldığım orgazmik dünyevi nimetlerden biridir. önceleri her gün birkaç fincan içerken artık ayda bir içiyorum ki yine de sonuçlarına katlanıyorum. gelin sizinle iyi bir filtre kahve nasıl yapılır onu biraz konuşalım.*
bu yazı, kahve makinesi olmayanlar içindir ve ciddi bir yoksunluk anında yazılmaktadır...*
öncelikle, kahve çok kolay bayatlar. hele ki öğütülmüş ise ömrü çok daha kısadır. o yüzden mümkün olduğunca az miktarda almaya özen göstermelisiniz.* mümkün ise, hepimizin bildiği o meşhur kahve zincirinden de almamalısınız. gerçi birçoğu aynı ama "o" cidden çok kötü. eğer butik bir kahveci biliyorsanız oradan alabilirsiniz. bir de kağıt filtreye ihtiyacınız olacak. ilk olarak kahvenin döküleceği cam kabı* sıcak su ile çalkalıyoruz ki sıcak kahve soğuk yüzeyle birden temas etmesin. kağıt filtremizi de sıcak su ile şöyle bir temas ettiriyoruz ki kahvemize kağıt kokusu geçmesin. kahvemizin paketini açıyoruz, şöyle deriiiin bir içimize çekiyoruz.* kahveyi filtreye koyuyoruz. üstüne sıcak su ekleyeceğiz fakat su kaynama noktasında olmasın. kaynadıktan sonra bir miktar bekleyin. kahvenin üzerine çok yavaş dökmeye başlıyoruz. kahve çamur haline geldiğinde hızı biraz daha arttırabiliriz. ama yine de yavaş olacak tabi.* işlem tamamlandığında kahvenizi içeceğiniz kupayı da sıcak sudan geçiriyoruz. ve kahvemizi kupa ile buluşturuyoruz.
keyifli içmeler...
ekleme: su kalitesine değinmemişiz ki çok önemli. musluk suyu değil, içme suyu kullanmalısınız.
bu yazı, kahve makinesi olmayanlar içindir ve ciddi bir yoksunluk anında yazılmaktadır...*
öncelikle, kahve çok kolay bayatlar. hele ki öğütülmüş ise ömrü çok daha kısadır. o yüzden mümkün olduğunca az miktarda almaya özen göstermelisiniz.* mümkün ise, hepimizin bildiği o meşhur kahve zincirinden de almamalısınız. gerçi birçoğu aynı ama "o" cidden çok kötü. eğer butik bir kahveci biliyorsanız oradan alabilirsiniz. bir de kağıt filtreye ihtiyacınız olacak. ilk olarak kahvenin döküleceği cam kabı* sıcak su ile çalkalıyoruz ki sıcak kahve soğuk yüzeyle birden temas etmesin. kağıt filtremizi de sıcak su ile şöyle bir temas ettiriyoruz ki kahvemize kağıt kokusu geçmesin. kahvemizin paketini açıyoruz, şöyle deriiiin bir içimize çekiyoruz.* kahveyi filtreye koyuyoruz. üstüne sıcak su ekleyeceğiz fakat su kaynama noktasında olmasın. kaynadıktan sonra bir miktar bekleyin. kahvenin üzerine çok yavaş dökmeye başlıyoruz. kahve çamur haline geldiğinde hızı biraz daha arttırabiliriz. ama yine de yavaş olacak tabi.* işlem tamamlandığında kahvenizi içeceğiniz kupayı da sıcak sudan geçiriyoruz. ve kahvemizi kupa ile buluşturuyoruz.
keyifli içmeler...
ekleme: su kalitesine değinmemişiz ki çok önemli. musluk suyu değil, içme suyu kullanmalısınız.
devamını gör...
mor ve ötesi
dünya yalan söylüyor diye bir albümleri var.bana göre türkiyenin en iyi albümlerinden. albümün her parçası olaydır. benim için en favorisi bir derdim var adlı parçadır. bir de eurovisionu var bu işin şarkıyı ingilizce söyleseler kanımca 1. olucaklar anlamadiklari için 7.yaptılar.. aranıyor sahibi ruhumun tam yerine mi düştüm....
devamını gör...
uğur böceği
latince adı coccinella septempunctata olan böcek türü. üzerindeki noktaların sayılarına göre sınıflandırılır.
devamını gör...
günaydın sözlük
gününüz aydın olsun sevgili sözlük ahali.*
devamını gör...
aman boşver yakışıklı olmasa da olur diyen kız
çirkin arkadaşların helal çekeceği kızdır.
devamını gör...
the last judgement
papa paul, michelangelo’nun eserlerini hem anlıyor hem de destekliyordu ama papa’nın çevresindeki birçok insan, son yargı tasvirini açıkça eleştiriyordu.
bu tasvirin korkunç olduğunu ve havariler ve meleklerin düzgün anlatılmadığını, zira havarilerin bu dünyaya ait hiçbir zaaflarının görünmediğini ve meleklerin de cennet’in güzelliklerini taşımadıklarını savunuyorlardı. hatta olayı bir boyut ileri taşıdılar. coşkunluk içerisindeki varlıkların cinsel organlarının ve uzuvlarının genelevde bile bu kadar rahatlıkla birbirinin gözlerinin içine bakarak sergilenmeyeceğini söylüyorlardı.
1555’te papalığa geçen ve son yargı tasvirine bakan papa iv.paul, michelangelo ağabeyimizde freski uygun hale getirmesini istemiş. michelangelo ağabeyimiz cevabı da, “papa’ya bunun küçük bir mesele olduğunu ve bu tasvirin kolaylıkla uygun hale getirebileceğini söyleyin; ona dünyayı uygun bir yer haline getirmesini söyleyin, böylece resim sanatı da buna uyacaktır.” olmuş…
yine de michelangelo ağabeyimizin ölümünden kısa bir süre sonra peştamallar ve başka bez parçaları eklenerek, bazı durumlarda da kasıtlı olarak resme kalıcı ararlar verilerek, freski uygun hale getirmiş vatikan.

michelangelo’nun şeytanları, işkence ettikleri sırada sadece renkleriyle ve pençeleriyle insanlardan farklı görünürler. bu görüntüdeki en mükemmel şey, lanetli kişinin kaderine boyun eğmişi görünmesidir; ilk defa lanetlendiklerinin ve karşı koyamayacaklarının farkına varıyorlar. bu ifade cehenneme doğru çekilirken yüzünü saklayan ve korkudan felç olmuş durumda olan adamda verilen ayrıntıda mükemmel bir biçimde anlatılmıştır.

michelangelo eseri tam olarak bitirmeden insanlara göstermeye niyeti yoktur, ama işler yolunda gitmez ve resmin yapılışı sırasında bir ara yapı iskeleti alçaltıldığında ayin sorumlusu biagio de cesena, göz ucuyla freski görmüş ve korkunç olduğunu düşündüğü çıplak figürleri papa’ya şikayet etmiştir… işler karışır, cesena, papa’ya michelangelo’ya figürleri değiştirtme konusunda baskılar yapar ama papa’dan aldığı cevap cehennemin yetki alanında olmadığı ve bu yüzden bunu istemeyeceği olduğunda, cesena küplere biner, ama onu asıl kızdıran şey bambaşka olacaktır…
michelangelo, cesena’yı daha da beter halde getirmiş için onu cehennem prensi minos olarak tasvir eder son yargı’da, bu da freskin sağ alt köşesinde beline yılan dolanmış bir şekilde gösterilmektedir. aklıma her gelişinde gülüyorum bu olaya ıdsıofjsddoıfjsd

mezarlarından kalkıp yargı için çağrılan bu ölü çift, yukarı çekilmek için bir tespihe tutunmaktadırlar. bu resim kiliseyi terk edip tespihi bırakan protestanlık inancının sapkınlığı yerine, kilisenin doğru öğretilerine bağlı kalmayı temsil ediyor olabilir. bu resim hem son yargı anını, hem de kiliseyi ve o dönemde reform sırasında aldığı darbelerle karşılık vermeye çalışan kötü, yozlaşmış yöntemlerini resmeden freskin verdiği mesaj için bir ipucudur.

gelelim dananın kuyruğunun koptuğu yere… michelangelo, kendisini genç isa’nın altında ve orta kısmın sağında bir bulutun üzerinde duran aziz bartholomew olarak resmetmiştir. bütün havariler şehitliklerini simgeleyen bir nesne tutmaktadırlar, michelangelo belki de sanatı uğruna harcadığı çabalar için acı bir şaka olarak kendi yüzülmüş derisini tutmaktadır.
bu güzel eseri üç boyutlu görmek için sizi şuaya alalım:
www.vatican.va/various/capp...
bu tasvirin korkunç olduğunu ve havariler ve meleklerin düzgün anlatılmadığını, zira havarilerin bu dünyaya ait hiçbir zaaflarının görünmediğini ve meleklerin de cennet’in güzelliklerini taşımadıklarını savunuyorlardı. hatta olayı bir boyut ileri taşıdılar. coşkunluk içerisindeki varlıkların cinsel organlarının ve uzuvlarının genelevde bile bu kadar rahatlıkla birbirinin gözlerinin içine bakarak sergilenmeyeceğini söylüyorlardı.
1555’te papalığa geçen ve son yargı tasvirine bakan papa iv.paul, michelangelo ağabeyimizde freski uygun hale getirmesini istemiş. michelangelo ağabeyimiz cevabı da, “papa’ya bunun küçük bir mesele olduğunu ve bu tasvirin kolaylıkla uygun hale getirebileceğini söyleyin; ona dünyayı uygun bir yer haline getirmesini söyleyin, böylece resim sanatı da buna uyacaktır.” olmuş…
yine de michelangelo ağabeyimizin ölümünden kısa bir süre sonra peştamallar ve başka bez parçaları eklenerek, bazı durumlarda da kasıtlı olarak resme kalıcı ararlar verilerek, freski uygun hale getirmiş vatikan.

michelangelo’nun şeytanları, işkence ettikleri sırada sadece renkleriyle ve pençeleriyle insanlardan farklı görünürler. bu görüntüdeki en mükemmel şey, lanetli kişinin kaderine boyun eğmişi görünmesidir; ilk defa lanetlendiklerinin ve karşı koyamayacaklarının farkına varıyorlar. bu ifade cehenneme doğru çekilirken yüzünü saklayan ve korkudan felç olmuş durumda olan adamda verilen ayrıntıda mükemmel bir biçimde anlatılmıştır.

michelangelo eseri tam olarak bitirmeden insanlara göstermeye niyeti yoktur, ama işler yolunda gitmez ve resmin yapılışı sırasında bir ara yapı iskeleti alçaltıldığında ayin sorumlusu biagio de cesena, göz ucuyla freski görmüş ve korkunç olduğunu düşündüğü çıplak figürleri papa’ya şikayet etmiştir… işler karışır, cesena, papa’ya michelangelo’ya figürleri değiştirtme konusunda baskılar yapar ama papa’dan aldığı cevap cehennemin yetki alanında olmadığı ve bu yüzden bunu istemeyeceği olduğunda, cesena küplere biner, ama onu asıl kızdıran şey bambaşka olacaktır…
michelangelo, cesena’yı daha da beter halde getirmiş için onu cehennem prensi minos olarak tasvir eder son yargı’da, bu da freskin sağ alt köşesinde beline yılan dolanmış bir şekilde gösterilmektedir. aklıma her gelişinde gülüyorum bu olaya ıdsıofjsddoıfjsd

mezarlarından kalkıp yargı için çağrılan bu ölü çift, yukarı çekilmek için bir tespihe tutunmaktadırlar. bu resim kiliseyi terk edip tespihi bırakan protestanlık inancının sapkınlığı yerine, kilisenin doğru öğretilerine bağlı kalmayı temsil ediyor olabilir. bu resim hem son yargı anını, hem de kiliseyi ve o dönemde reform sırasında aldığı darbelerle karşılık vermeye çalışan kötü, yozlaşmış yöntemlerini resmeden freskin verdiği mesaj için bir ipucudur.

gelelim dananın kuyruğunun koptuğu yere… michelangelo, kendisini genç isa’nın altında ve orta kısmın sağında bir bulutun üzerinde duran aziz bartholomew olarak resmetmiştir. bütün havariler şehitliklerini simgeleyen bir nesne tutmaktadırlar, michelangelo belki de sanatı uğruna harcadığı çabalar için acı bir şaka olarak kendi yüzülmüş derisini tutmaktadır.
bu güzel eseri üç boyutlu görmek için sizi şuaya alalım:
www.vatican.va/various/capp...
devamını gör...
babaların çocukları üzerindeki meyve ve atlet terörü
gördüğüm kadarıyla sadece benim babama ait olmayan terörize hareket.
işin ilginç tarafı meyve-atlet kombin halde. biri varsa mutlaka diğeri de eşlik ediyor. koskoca meyve tabağııyla salona girilir. meyveler sırasıyla soyulur, doğranır, tabaklara dağıtılır. akabinde çocuklara meyve, vitamin, gelişme üzerinden nasihatler verilerek baskı başlar.
atlet versiyonu tam bir komedi. atleti giymek yetmez, eşofman içine sokulacak. belin açıkta kalmamalı çünkü.
böyle babaları üzmemek lazım. bunlardan yoksun o kadar çok çocuk var ki.
edit: yoğun talep üzerine " babaların çocukları üzerinde meyve, atlet ve çorap triatlonu başlığı çok yakında, kafa sözlükte.
işin ilginç tarafı meyve-atlet kombin halde. biri varsa mutlaka diğeri de eşlik ediyor. koskoca meyve tabağııyla salona girilir. meyveler sırasıyla soyulur, doğranır, tabaklara dağıtılır. akabinde çocuklara meyve, vitamin, gelişme üzerinden nasihatler verilerek baskı başlar.
atlet versiyonu tam bir komedi. atleti giymek yetmez, eşofman içine sokulacak. belin açıkta kalmamalı çünkü.
böyle babaları üzmemek lazım. bunlardan yoksun o kadar çok çocuk var ki.
edit: yoğun talep üzerine " babaların çocukları üzerinde meyve, atlet ve çorap triatlonu başlığı çok yakında, kafa sözlükte.
devamını gör...
normal sözlük yazarlık rütbeleri
bende ninja yazıyor. gördüğüm kadarıyla şuan kimsede yok. anlamını merak ettim açıkçası.
devamını gör...
sözlükteki üç kişi problemi
sevgili iki kişi, sözlük nihayetinde bir dijital platformdan ibaret, ya online kişi sayısı sözlük yazılımının bir yalanı ise ve aslında sözlükte sadece bunu okuyan sen, yazan ben ve dükkan sahibi çocuk varsa (yoldaşmıydı). ya aslında ortada bir yoldaşlık değil, cahil yalnızlığı varsa.
devamını gör...
kadınları itici yapan detaylar
bir erkeği itici yapan detaylardan farkı yoktur. insanı itici yapan detaylar kategorisinde tartışilabilir.
böyle cinsiyetçi başlıklar devam ederse bu sözlüğün de diğer sözlüklerden farkı olmayacağı gibi.
böyle cinsiyetçi başlıklar devam ederse bu sözlüğün de diğer sözlüklerden farkı olmayacağı gibi.
devamını gör...
dış görünüşle dalga geçmek
yalnızca özgüvensiz, karaktersiz insanların yapacağı durumdur. çünkü düşünebilen, aklı eren insanlar hayattaki belki de en önemsiz şeyin dış görünüş olduğunu bilir. birinin dış görünüşüyle dalga geçiyorsanız ya kendinizle barışamamışsınızdır ya da salaksınızdır. başka bir açıklaması ne yazık ki yok.
devamını gör...
37 bin yıllık porno
pornonun tarihini araştırırken karşıma çıkan ve beni hayretler içine düşüren porno.
insanoğlunun avrupa kıtasındaki en eski yerleşimlerinden olduğu düşünülen abri castanet ve abri blanchard bölgelerindeki bir mağarada, şaşırtan bir keşif gerçekleştirildi.antropologların bir mağarada keşfettiği, günümüzden 37 bin yıl öncesinde, 1.5 tonluk kalker taşı üzerine kazılmış resimler, tarihin en eski mağara sanatı örnekleri olabilir.taşın üzerindeki çizimlerden birinin, kadın cinsel organlarına benzerliğine dikkat çekilirken, bu çizimin günümüzden 37 bin yıl kadar önce yapıldığı tahmin ediliyor.
bi de şu var ki düşman ..tüne*
insanoğlunun avrupa kıtasındaki en eski yerleşimlerinden olduğu düşünülen abri castanet ve abri blanchard bölgelerindeki bir mağarada, şaşırtan bir keşif gerçekleştirildi.antropologların bir mağarada keşfettiği, günümüzden 37 bin yıl öncesinde, 1.5 tonluk kalker taşı üzerine kazılmış resimler, tarihin en eski mağara sanatı örnekleri olabilir.taşın üzerindeki çizimlerden birinin, kadın cinsel organlarına benzerliğine dikkat çekilirken, bu çizimin günümüzden 37 bin yıl kadar önce yapıldığı tahmin ediliyor.
bi de şu var ki düşman ..tüne*
devamını gör...
normal sözlük web view
nasıl pazar sabahı emekli dayı kahvaltıdan son lokmasını alır sonra gazetesini alır bulmacısının başına geçer ya ben de bilgisayarı kucağa alıp sözlüğü kurcalamaya başlıyorum. bu sebepten cumartesi ve pazar günleri sözlükte abuk subuk şeyler olabilir düğmelerin yeri değişebilir haberiniz ola.
devamını gör...
gaye su akyol
bir gaye su akyol biliyordum ama sadece isimden ibaretti benim için.
sonra tanıştık değişik tamlamalardan müteşekkil şarkılarıyla.
barış manço esintilerinin olduğu şarkılar, kostümler...
sonra öğrendik ki severmiş barış'ı...
barış' ı kim sevmez ki zaten. yeri gelmişken paylaşayım. üniversite'nin merkez kütüphanesinde geziyorum, kuşe kağıtlı bir kitap, barış manço için yazılmış. çeviriyorum sayfaları, hakkında söylenen sözlerin olduğu bölüme geliyorum. bir tanesi demiş ki onun için: atatürk bir sen iki.
neyse ben diyorum ki kendi kendime işte bu! orijinal sözler, özgün müzik, sanatçı dediğin böyle olur falan...
sonra bir bakıyorum gaye takipçileriyle atışıyor. nasıl ya diyorum. kafamdaki gaye algısıyla örtüşmüyor çünkü. afallıyorum.
hoşuma gitmese de kabulleniyorum.
ama insan beğendiği şeye kusur konduramıyor.
efendim var işte sanatçılarımız. seversiniz sevmezsiniz ama hakkını teslim etmek lazım diye düşünüyorum. umarım güzel şarkılar yapmaya devam eder, biz de dinleriz.
şu üçü; fantastiktir bahtı yarimin, ayva çiçek açmış, istikrarlı hayal hakikattir bence en iyilerinden.
ghostery de demiş ki gaye arkadaşım olur onu sözlüğe kaydettirdim.
hakikaten yazıyor mu? eğer yazıyorsa bir keşif çalışması başlatılabilir. meraklandım doğrusu.
sonra tanıştık değişik tamlamalardan müteşekkil şarkılarıyla.
barış manço esintilerinin olduğu şarkılar, kostümler...
sonra öğrendik ki severmiş barış'ı...
barış' ı kim sevmez ki zaten. yeri gelmişken paylaşayım. üniversite'nin merkez kütüphanesinde geziyorum, kuşe kağıtlı bir kitap, barış manço için yazılmış. çeviriyorum sayfaları, hakkında söylenen sözlerin olduğu bölüme geliyorum. bir tanesi demiş ki onun için: atatürk bir sen iki.
neyse ben diyorum ki kendi kendime işte bu! orijinal sözler, özgün müzik, sanatçı dediğin böyle olur falan...
sonra bir bakıyorum gaye takipçileriyle atışıyor. nasıl ya diyorum. kafamdaki gaye algısıyla örtüşmüyor çünkü. afallıyorum.
hoşuma gitmese de kabulleniyorum.
ama insan beğendiği şeye kusur konduramıyor.
efendim var işte sanatçılarımız. seversiniz sevmezsiniz ama hakkını teslim etmek lazım diye düşünüyorum. umarım güzel şarkılar yapmaya devam eder, biz de dinleriz.
şu üçü; fantastiktir bahtı yarimin, ayva çiçek açmış, istikrarlı hayal hakikattir bence en iyilerinden.
ghostery de demiş ki gaye arkadaşım olur onu sözlüğe kaydettirdim.
hakikaten yazıyor mu? eğer yazıyorsa bir keşif çalışması başlatılabilir. meraklandım doğrusu.
devamını gör...
seri artı oy veren yazarın amacı
hoşuna giden tanımları beğenen yazardır. amacı beğendiği tanımları belli etmektir. bu kadar.
devamını gör...
mesleki yalan bırak
zeki ama çalışmıyor.
buraya da çalışın buradan soru gelebilir.
buraya da çalışın buradan soru gelebilir.
devamını gör...
mesel
tanım : örnek alınası söz.
gelelim benim anlatmak istediğime.
mesel
kontrbassta apostolos sideris , bağlamada sinan ayyıldız ve vokalde ismet aydın’ın bulunduğu etnik müzik grubu.
grup kendi tabirleri ile anadoludan ve komşu kültürlerden beslenen etnik caz müzik icra ediyorlar.
çok da güzel icra ediyorlar.
grup üyelerinin sazlarındaki mahirlikleri genç opera sanatçısı ismet aydın’ın güçlü sesiyle buluşunca ortaya muazzam güçlü eserler çıkıyor.
grubun kurulma hikayesi ise şöyle ;
grubun kontrbassçısı apostolos sideris- ki kendisi amerikada caz müzik adına ciddi işler yapmış berkle college of music çıkışlı bir abimiz- caz müziğin doğu kültürleriyle etkileşimi üzerine araştırma yapmaktayken bağlama sanatçısı sinan ayyıldız abimizle tanışıyor ve ikili müziği algılama şekillerinin aynı olduğunu farkedip niye ortak bir şeyler yapmayalım diyorlar.
daha sonra gruba iü devlet konservatuvarı opera şan bölümünde lisans , bahçeşehir üni. caz komposizyon bölümünde ise yüksek lisans eğitimi almış ismet aydın katılıyor.
-dikkatli izleyiciler ismet aydın’ın türkü formunda eserleri ne kadar güçlü ve etkileyici ve aynı zamanda değişik tarzda okuduğunu bilirler.-
böylece grup tamamlanmış oluyor.
ara sıra uğur önür gibi usta sanatçıların da eşliğiyle sadece ulusal değil uluslararası sahnelerde de boy gösteriyorlar.(bkz: royal albert hall)
bendeniz bu arkadaşların müziğin dokunduğu kilimi nazikçe söküp , iplere zarar vermeden tekrar dokuduklarını düşünüyorum.para kaygısı gütmeden , bu işten gerçekten keyif alarak yapıyorlar müziği.
dinlet bize kebapçığım diyenler için ;
rodop dağları bre pakize’m
getme getme
bir de tek tek dinleyelim bu adamları diyenler için ;
ismet aydın- muhlis berberoğlu
apostolos sideris
sinan ayyıldız
gelelim benim anlatmak istediğime.
mesel
kontrbassta apostolos sideris , bağlamada sinan ayyıldız ve vokalde ismet aydın’ın bulunduğu etnik müzik grubu.
grup kendi tabirleri ile anadoludan ve komşu kültürlerden beslenen etnik caz müzik icra ediyorlar.
çok da güzel icra ediyorlar.
grup üyelerinin sazlarındaki mahirlikleri genç opera sanatçısı ismet aydın’ın güçlü sesiyle buluşunca ortaya muazzam güçlü eserler çıkıyor.
grubun kurulma hikayesi ise şöyle ;
grubun kontrbassçısı apostolos sideris- ki kendisi amerikada caz müzik adına ciddi işler yapmış berkle college of music çıkışlı bir abimiz- caz müziğin doğu kültürleriyle etkileşimi üzerine araştırma yapmaktayken bağlama sanatçısı sinan ayyıldız abimizle tanışıyor ve ikili müziği algılama şekillerinin aynı olduğunu farkedip niye ortak bir şeyler yapmayalım diyorlar.
daha sonra gruba iü devlet konservatuvarı opera şan bölümünde lisans , bahçeşehir üni. caz komposizyon bölümünde ise yüksek lisans eğitimi almış ismet aydın katılıyor.
-dikkatli izleyiciler ismet aydın’ın türkü formunda eserleri ne kadar güçlü ve etkileyici ve aynı zamanda değişik tarzda okuduğunu bilirler.-
böylece grup tamamlanmış oluyor.
ara sıra uğur önür gibi usta sanatçıların da eşliğiyle sadece ulusal değil uluslararası sahnelerde de boy gösteriyorlar.(bkz: royal albert hall)
bendeniz bu arkadaşların müziğin dokunduğu kilimi nazikçe söküp , iplere zarar vermeden tekrar dokuduklarını düşünüyorum.para kaygısı gütmeden , bu işten gerçekten keyif alarak yapıyorlar müziği.
dinlet bize kebapçığım diyenler için ;
rodop dağları bre pakize’m
getme getme
bir de tek tek dinleyelim bu adamları diyenler için ;
ismet aydın- muhlis berberoğlu
apostolos sideris
sinan ayyıldız
devamını gör...
çalışma kulübü
selam sevgili öğrenciler, sabırlı mezunlar! bu zor salgın döneminde size biraz da olsa yardımcı olacağımı düşündüğüm yepyeni bir kulüple geldim. çok çok sevdiğim sevgili eş başkanım amaterasu ile beraber kafa sözlüğümüzün çalışma kulübümüz vatana millete hayırlı olsun diyoruz! öncelikle başlayayım kulübümüzü açma amacımdan. ders adına çeşitli uygulamalar var, kimisi planlama, kimisi soru çözüm, kimisi motivasyon adına, kimisi de konu anlatan uygulamalar... ben istiyorum ki burada sorularınızı atın çözelim , kendi plan programlarımızı atalım herkese fikir olsun, birbirimizi motive edelim, gideceğimiz yola hep beraber yardımlaşarak ulaşalım. yani isteğim ücretli uygulamaların yerini tutabilecek bir kulübümüz olsun sevgili yazarlar, ve en önemlisi birlikten kuvvet doğar ana düşüncesiyle haraket edelim. bir de gelelim kulübe kimler katılmalı sorusuna. kulübümüz çalışma kulübü olacağından öğrencilerimizin, mezunlarımızın gelmesi asıl isteğim. öğretmen arkadaşlarımı da özel köşemize bekliyorum. kendilerine eğer soru çözüm, konu anlatma kısmında biz öğrencilere yardım etmek isterlerse çok mutlu olacağımı belirteyim. şimdiden çok heyecanlı olduğumu belirtmek isterim. heyecanla sizleri bekliyorum! katılma linkimiz burada
devamını gör...
bir zamanların yasaklanmış şarkıları
volkan konak - cerrahpaşa
sebebi de, devlet kurumunu itham ettiği gerekçesi ile.
sebebi de, devlet kurumunu itham ettiği gerekçesi ile.
devamını gör...