güne bir başkent bırak
devamını gör...
hacivat karagöz neden öldürüldü
ezel akay ve levent kazak'ın masalsı tarzının en güzel örneğidir benim için. dekorlar, makyajlar, müzikler ve tabii ki oyunculuklar senaryoyu o kadar güzel besliyor ki her izleyişimde farklı bir detaya gülümseyebilirim. sonda verdiği mizahın gücüyle ilgili mesaj da çok yerindeydi.
devamını gör...
yazarlar ilkokulda olsa açılacak başlıklar
pazartesi günü derste lazım olacak olan uhunun pazar gecesi aklıma gelmesi rezaleti.
devamını gör...
geceye bir çelişki bırak
birini seviyor olmanız onu istediğiniz anlamına gelmeyebilir. hatta seviyorsunuzdur, ama istediğiniz şey onu sevmemek, o duygudan kurtulmak olabilir. hatta ve hatta kendinize kızıyor bile olabilirsiniz bu sevgi için.
devamını gör...
ilginç etimolojik bağlantılar
şifre, arapça cifir kelimesinden gelmektedir. arapçadan fransızya chiffre ve ordan da tekrar türkçeye şifre olarak geçmiştir.
devamını gör...
çağımızın hastalığı
kibir, bencillik, belirsizlik, işsizlik ve covid-19.
devamını gör...
bir şehri tanımanın en iyi yolu
kaybolmak.
devamını gör...
normal sözlük aşık atışması
dişli rakip isterim
vişneyi reçel edeyim
atışma başladı başlayacak
laflarımı hazır edeyim
vişneyi reçel edeyim
atışma başladı başlayacak
laflarımı hazır edeyim
devamını gör...
melek ipek'in tahliye olması
gerçekten iyi bir haber. umarım çocuklarıyla mutlu olur. artık özgür.
devamını gör...
birinci sigarası
dedemden tırtıklayıp arkadaşlarımla içmeye çalıştığımız tarihi zıkkım*
devamını gör...
dachau toplama kampı
nazi almanya' sında 1933 yılında kurulan ilk toplama kampıdır. kuruluş amacı rejim muhaliflerini buraya kapatarak gözdağı vermektir. hatta burada kalan mahkumlar daha sonra salınarak ve nazilerin kontrolündeki gazetelerde haber yapılarak buranın namının halk arasında yayılması sağlanmış ve halka korku salınmıştır. daha sonra yahudi soykırımı sırasında yahudilerin imha edildiği bir kampa dönüştürülmüştür.
münich'in meşhur fuarlarından birine gittiğimizde dachau toplama kampına bir arkadaş ile gitmiştim. münich'e epey yakın bir yerde sessiz sakin bir banliyö aslında, tipik sivri çatılı alman evlerinin olduğu bir yerleşim yeri.
sessiz ve sakinliği belki de zamanında yapılan rezilliğin, vahşetin, insanlık dışı davranışların bir nevi neticesi gibi. sanki çocuk ve torunları atalarının yaptığı şeyler karşısında utançlarından sessizliğe bürünmüşler, hala atalarının yaptıkları yüzünden kendilerini suçlu hissediyorlar, dachau adının toplama kampı ile birlikte anılmasından rahatsızlar.
biz oraya belediye otobüsü ile gittik, durakta indikten sonra yaklaşık 5-10 dakika ağaçlık bir arazide ziyarete gelenlerle birlikte yürüyorsunuz, epey kalabalık bir gruptuk, başta şakalar, bağırtılı konuşmalar vardı. üzerinde meşhur "arbeit macht frei = çalışmak özgürleştirir" yazan kapıya geldiğinizde sessizlik iyice derinleşiyor. ister istemez seyrettiğiniz filmlerden, belgesellerden insanların çektiği acıyı hatırlayıp, onların acılarını derinden hissediyorsunuz. kampı gezdikçe, bulunduğunuz yere ait, o zaman ki fotoğrafları da gördükçe diyorsunuz insan insana bunu nasıl yapabilir. zaten kampın bir yerinde "bir daha asla" manasında ibranice, fransızca, ingilizce, almanca ve rusça yazan bir anıt yapmışlar.
kampta normalde mahkumların kaldığı bir sürü baraka varken, şimdi sadece bir tane bırakmışlar ve geri kalanları hep sökmüşler, ancak temelleri duruyor. barakayı gezdiğiniz zaman filmlerde gördüğünüz ağaçtan daracık ranzaları görebiliyorsunuz. her gittiğiniz yerde panolara oranın o zamanki halini gösteren siyah-beyaz fotoğraflar koymuşlar.
kampı gezenlerde yüzlerindeki kireç gibi olan ifadeyi, bazılarının gözyaşlarını görebiliyorsunuz (belki de ataları o mezalimi orada yaşadılar). meşhur "duşları" ve insan yakmak için kullanılan iki fırının olduğu binaya geldiğinizde ise yapabildiğiniz sadece nefes almaya çalışmak, psikolojik mi bilmiyorum ama hala garip bir koku var gibi geliyor insana. (fırınlardan bir tanesi hiç kullanılmamış veya çok az kullanılmıştır).
kamp dahilinde eski yönetim binasını müze yapmışlar, o zamanı gösteren fotoğraflar, ss subaylarının mahkumları dövmek ve işkence etmek için kullandığı aletler, mahkumların tarağından, traş fırçalarına kadar her türlü şahsi eşyaları ve o zamanın kıyafetlerini görebiliyorsunuz.
kampın en ucunda orada olan anı defterine de birkaç satır yazmıştım, defteri de karıştırma fırsatım iki üç dakikalığına olmuştu neler yazılmış diye. biz oradan çıktıktan sonra bir süre arkadaşla hiç konuşamamış, zombie gibi dolanmıştık.
never again !
münich'in meşhur fuarlarından birine gittiğimizde dachau toplama kampına bir arkadaş ile gitmiştim. münich'e epey yakın bir yerde sessiz sakin bir banliyö aslında, tipik sivri çatılı alman evlerinin olduğu bir yerleşim yeri.
sessiz ve sakinliği belki de zamanında yapılan rezilliğin, vahşetin, insanlık dışı davranışların bir nevi neticesi gibi. sanki çocuk ve torunları atalarının yaptığı şeyler karşısında utançlarından sessizliğe bürünmüşler, hala atalarının yaptıkları yüzünden kendilerini suçlu hissediyorlar, dachau adının toplama kampı ile birlikte anılmasından rahatsızlar.
biz oraya belediye otobüsü ile gittik, durakta indikten sonra yaklaşık 5-10 dakika ağaçlık bir arazide ziyarete gelenlerle birlikte yürüyorsunuz, epey kalabalık bir gruptuk, başta şakalar, bağırtılı konuşmalar vardı. üzerinde meşhur "arbeit macht frei = çalışmak özgürleştirir" yazan kapıya geldiğinizde sessizlik iyice derinleşiyor. ister istemez seyrettiğiniz filmlerden, belgesellerden insanların çektiği acıyı hatırlayıp, onların acılarını derinden hissediyorsunuz. kampı gezdikçe, bulunduğunuz yere ait, o zaman ki fotoğrafları da gördükçe diyorsunuz insan insana bunu nasıl yapabilir. zaten kampın bir yerinde "bir daha asla" manasında ibranice, fransızca, ingilizce, almanca ve rusça yazan bir anıt yapmışlar.
kampta normalde mahkumların kaldığı bir sürü baraka varken, şimdi sadece bir tane bırakmışlar ve geri kalanları hep sökmüşler, ancak temelleri duruyor. barakayı gezdiğiniz zaman filmlerde gördüğünüz ağaçtan daracık ranzaları görebiliyorsunuz. her gittiğiniz yerde panolara oranın o zamanki halini gösteren siyah-beyaz fotoğraflar koymuşlar.
kampı gezenlerde yüzlerindeki kireç gibi olan ifadeyi, bazılarının gözyaşlarını görebiliyorsunuz (belki de ataları o mezalimi orada yaşadılar). meşhur "duşları" ve insan yakmak için kullanılan iki fırının olduğu binaya geldiğinizde ise yapabildiğiniz sadece nefes almaya çalışmak, psikolojik mi bilmiyorum ama hala garip bir koku var gibi geliyor insana. (fırınlardan bir tanesi hiç kullanılmamış veya çok az kullanılmıştır).
kamp dahilinde eski yönetim binasını müze yapmışlar, o zamanı gösteren fotoğraflar, ss subaylarının mahkumları dövmek ve işkence etmek için kullandığı aletler, mahkumların tarağından, traş fırçalarına kadar her türlü şahsi eşyaları ve o zamanın kıyafetlerini görebiliyorsunuz.
kampın en ucunda orada olan anı defterine de birkaç satır yazmıştım, defteri de karıştırma fırsatım iki üç dakikalığına olmuştu neler yazılmış diye. biz oradan çıktıktan sonra bir süre arkadaşla hiç konuşamamış, zombie gibi dolanmıştık.
never again !
devamını gör...
sözlük yazarlarının akıl sır erdiremediği olaylar
35 senedir yaşıyorum. hem de bu ülkede. akıl alcak şey değil. bu ülkede yaşayabilmek bile lüks. yakında onun da vergisini alacaklar.
devamını gör...
sorumsuz babaya ölüp biten aile fertleri
eski mahallemizde vardı böyle bir aile. adam boylu poslu sağlıklı taşı sıksa suyunu çıkarır denebilecek biriydi.
karısı ve kızları fabrikaya gidiyordu, adam genelde kahve hayatı, hovardalığı yoktu sanırım.
hep hayret etmişimdir, nasıl bir aile nasıl bir düzen diye ama çözemedim sebebi hikmetini.
karısı ve kızları fabrikaya gidiyordu, adam genelde kahve hayatı, hovardalığı yoktu sanırım.
hep hayret etmişimdir, nasıl bir aile nasıl bir düzen diye ama çözemedim sebebi hikmetini.
devamını gör...
gelecekteki sevgiliye not
ya olduğun gibi görün,ya göründüğün gibi ol ve vaktinde gel. *
devamını gör...
sinirlenip yemek yemek
(bkz: uyaran açlığı)
devamını gör...
anavatan çağırıyor
rusya toprakları içinde bulunan zamanının en büyük heykeli, şimdiki zamanın ise en büyük kadın heykelidir.

ikinci dünya savaşı esnasında gerçekleşen stalingrad muharebesi anısına muharebenin gerçekleştiği tepeye inşa edilen heykel görkemi ile büyülemektedir. bir sanat harikası olduğunu düşündüğüm heykel güzelliğine yakından şahit olanlarda stendhal sendromuna neden olabilir. sembolik öneminin, vermeye çalıştığı mesajın yanı sıra bu yönü de göz önünde bulundurulmalıdır. belki sembolik öneminden daha bile dikkate değerdir sanatsal yanı.
ülkemde yapılan sinan şamil sam heykeli ve ünlü türk büyüğü optimus prime heykelinin tarihsel ve sanatsal değerine alıştırıldığımız günümüz türkiye’sinde heykel yapmanın bir sanat olduğunu hatırlatmak için güzel bir araç olabileceğini düşündüğüm bu başlık ve tanımın.
heykelde bir elinde kılıç tutarak diğer eliyle arkasından gelenleri anavatanı nazilere karşı savunmaya davet eden bir kadın görüyoruz. ve hangi açıdan değerlendirirsek değerlendirelim heykel görenlerde yaşanılan o dönemin duygularını canlandırma yeterliliğine sahip.
heykel nikolay nikitin ve (bkz: yengeniy vuçetiç) işbirliği ile yapılmış ve mamayev kurgan tepesine konuşlandırılmıştır.

ikinci dünya savaşı esnasında gerçekleşen stalingrad muharebesi anısına muharebenin gerçekleştiği tepeye inşa edilen heykel görkemi ile büyülemektedir. bir sanat harikası olduğunu düşündüğüm heykel güzelliğine yakından şahit olanlarda stendhal sendromuna neden olabilir. sembolik öneminin, vermeye çalıştığı mesajın yanı sıra bu yönü de göz önünde bulundurulmalıdır. belki sembolik öneminden daha bile dikkate değerdir sanatsal yanı.
ülkemde yapılan sinan şamil sam heykeli ve ünlü türk büyüğü optimus prime heykelinin tarihsel ve sanatsal değerine alıştırıldığımız günümüz türkiye’sinde heykel yapmanın bir sanat olduğunu hatırlatmak için güzel bir araç olabileceğini düşündüğüm bu başlık ve tanımın.
heykelde bir elinde kılıç tutarak diğer eliyle arkasından gelenleri anavatanı nazilere karşı savunmaya davet eden bir kadın görüyoruz. ve hangi açıdan değerlendirirsek değerlendirelim heykel görenlerde yaşanılan o dönemin duygularını canlandırma yeterliliğine sahip.
heykel nikolay nikitin ve (bkz: yengeniy vuçetiç) işbirliği ile yapılmış ve mamayev kurgan tepesine konuşlandırılmıştır.
devamını gör...
normal sözlük’e girince bildirim görmek
beni hem geren hem mutlu eden bir olaydır. çünkü buraya yazdığım çoğu şey benim için günlüğünü birine okutmakla eşdeğer.
devamını gör...
çıplak köy
çanakkale'nin bir köyü,bu sene opet sayesinde etno köye dönüştürülmüş. 5000 yıllık tarihiyle, troya'nın başlangıç noktası kabul edilen (arkeoloji biliminin başlangıcı troya kazıları kabul edilir) çıplak köyü, pandemi sonrası ilk gidilecek yerlerden.
devamını gör...

