(tematik)
iron maiden tonu rehberi
an itibarıyla yazmaya başladığım rehber.
öncelikle para çok affedersiniz b** gibiyse gidin bir tane (bkz: fender dave murray stratocaster) alın. adam konsere bile bu gitarla çıkıyor.
değilse şundan, para daha da azsa şundan, daha da azsa şundan, daha daha azsa şundan, daha daha daha azsa şundan, daha da azsa şundan, hiç olmadı şundan alın.
anlayacağınız bu tona yaklaşmak için en az bir humbucker manyetik bulunduran bir fender stratocaster lazım. para fender'e yetmezse squier da olur işte. ne kadar oluyorsa tabii.
amfi olarak paranızın yettiği bir marshall amfi lazım. hele bir de lambalıysa süper olur.
öncelikle para çok affedersiniz b** gibiyse gidin bir tane (bkz: fender dave murray stratocaster) alın. adam konsere bile bu gitarla çıkıyor.
değilse şundan, para daha da azsa şundan, daha da azsa şundan, daha daha azsa şundan, daha daha daha azsa şundan, daha da azsa şundan, hiç olmadı şundan alın.
anlayacağınız bu tona yaklaşmak için en az bir humbucker manyetik bulunduran bir fender stratocaster lazım. para fender'e yetmezse squier da olur işte. ne kadar oluyorsa tabii.
amfi olarak paranızın yettiği bir marshall amfi lazım. hele bir de lambalıysa süper olur.
devamını gör...
yazarların olmak istediği fantastik yerler
charlie'nin çikolata fabrikası
devamını gör...
kült film
sinemanın belki de üzerinde en fazla tartışılan film türüdür, kim ne derse desin net bir tanımı yoktur.
gene de asgari müşterekte birleşilen özelliklere göre, bir film aşağıdaki özellikleri aynı anda taşıyorsa bu kategoride değerlendirilebilir:
- genellikle kendisine bağlı izleyici kitlesi edinebilmiş,
- zaman içerisinde bu izleyici kitlesi üzerine yeni hayran kitlesi ekleyebilmiş,
- çekildiği zaman diliminde döneminin ana akım filmlerinden ayrılan film olması.
kült filmlerin düşük bütçeli ve b sınıfı filmler olduğuna dair bir inanış olsa da john carpenter'ın 1982 yapımı the thing filmi bunun için doğru, wachowski kardeşlerin the matrix serisi ise bunun için yanlıştır.
klasik filmden kült film olmaz diye de bir görüş olsa da bu da yanlıştır. stanley kubrick' in a clockwork orange (otomatik portakal) filmi bir klasiktir ve kült bir filmdir.
kült kelimesi latince tapınma manasına gelen cultus kelimesinden gelmiş olmasına rağmen türk dil kurumu sözlüğünde nedense belli bir dönemde aşırı ilgi gören film vb gibi yanlış bir manada kullanılıyor. yukarıda anlatılanın nedense tam tersi bir tanım yapılmıştır.
gene de asgari müşterekte birleşilen özelliklere göre, bir film aşağıdaki özellikleri aynı anda taşıyorsa bu kategoride değerlendirilebilir:
- genellikle kendisine bağlı izleyici kitlesi edinebilmiş,
- zaman içerisinde bu izleyici kitlesi üzerine yeni hayran kitlesi ekleyebilmiş,
- çekildiği zaman diliminde döneminin ana akım filmlerinden ayrılan film olması.
kült filmlerin düşük bütçeli ve b sınıfı filmler olduğuna dair bir inanış olsa da john carpenter'ın 1982 yapımı the thing filmi bunun için doğru, wachowski kardeşlerin the matrix serisi ise bunun için yanlıştır.
klasik filmden kült film olmaz diye de bir görüş olsa da bu da yanlıştır. stanley kubrick' in a clockwork orange (otomatik portakal) filmi bir klasiktir ve kült bir filmdir.
kült kelimesi latince tapınma manasına gelen cultus kelimesinden gelmiş olmasına rağmen türk dil kurumu sözlüğünde nedense belli bir dönemde aşırı ilgi gören film vb gibi yanlış bir manada kullanılıyor. yukarıda anlatılanın nedense tam tersi bir tanım yapılmıştır.
devamını gör...
aşık mahzuni şerif
...
ben insanlar dargınıyım
dertlilerin yorgunuyum
sanki felek vurgunuyum
bu halime gülen zalım.
...
sonsuzluğa gittiği günü hatırladım yine, babamın radyodan türkülerini dinleyişini, eşlik edişini... ne çok severim dinlemeyi, söylemeyi. can mahzuni şerif 19 yıl olmuş sen gideli. saygı, sevgi ve rahmetle. devrin daim olsun.
ben insanlar dargınıyım
dertlilerin yorgunuyum
sanki felek vurgunuyum
bu halime gülen zalım.
...
sonsuzluğa gittiği günü hatırladım yine, babamın radyodan türkülerini dinleyişini, eşlik edişini... ne çok severim dinlemeyi, söylemeyi. can mahzuni şerif 19 yıl olmuş sen gideli. saygı, sevgi ve rahmetle. devrin daim olsun.
devamını gör...
90'lı yılları hatırlatan şeyler
she-ra (en sevdiğim çizgi film,pembe kılıç),şeker kız candy,cizgi film kuşağı
90'lar türkçe pop,macaroni şarkısı ve haraketleri
7 numara,çılgın bediş,sıdıka
90'lar da çocuk olmak güzelmiş ya..
90'lar türkçe pop,macaroni şarkısı ve haraketleri
7 numara,çılgın bediş,sıdıka
90'lar da çocuk olmak güzelmiş ya..
devamını gör...
hindistan’da kast sistemi
(bkz: endogami) ile şekillenen bir formdur. varna öğretisine göre insanlar dört kasta ayrılır. brahmanlar, ksatriyalar, vaisyalar ve sudralar. meslekler babadan oğula geçer. ayrıca kastlar arası evlilik yasaktır.
devamını gör...
10 yaşındaki çocuğa tecavüz etmeye çalışırken yakalanan kişi
10 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmaya çalışan, yakalanınca ''kız kendi istedi'' istedi deyip kendi yaptığı eylemi savunan karaktersiz, şerefsiz, insanlığımızdan soğumamamıza vesile olan zat .
bursa'da cami gasilhanesinde 45 yaşındaki herif, 10 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz etmeye çalışırken bir vatandaş tarafından etkisiz hale getirildi. zanlı kendini salak saçma ifadelerle savunmaya kalktı. polisin gözaltına aldığı istismarcının mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildiği öğrenildi.
kaynak
(bkz: 92 yaşındaki kadının cinsel saldırıya uğrayarak öldürülmesi)
bursa'da cami gasilhanesinde 45 yaşındaki herif, 10 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz etmeye çalışırken bir vatandaş tarafından etkisiz hale getirildi. zanlı kendini salak saçma ifadelerle savunmaya kalktı. polisin gözaltına aldığı istismarcının mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildiği öğrenildi.
kaynak
(bkz: 92 yaşındaki kadının cinsel saldırıya uğrayarak öldürülmesi)
devamını gör...
geceye hayatta öğrendiğin bir şey bırak
bizim için değerli olduğunu sandığımız şeylerin aslında zamanla bize zarar verdiğini fark etmek.
devamını gör...
kürtlerin ana dilde eğitim hakkı
daha ana dili türkçe olanlar doğru düzgün eğitim alamıyor. bir de kürtçe ders müfredatı gelirse ortalık karışır.
devamını gör...
cahit sıtkı tarancı
bir kere misafire çıkmış adın; istesen de istemesen de gideceksin.
devamını gör...
erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular
#618058 1- ses sanatlarını seçerdim ve insan kulağının algılayabileceği en yüksek frekansa ayarlardım. bir süre dinleyince zaman kavramı yavaştan yok oluyor, bununla bağlantılı olarak da fizik bilimini seçerdim.
2- ambiyans müziğinin soft melodileri.
3- afrika örgüsü yapılmış saçlarını geriye savuran elektrogitarlı kadın.
4- gerçek nesneldir, doğruluğun nesnel ya da öznel olabilmesi için düşünce kavramının öznel ve nesnelliğinden bahsetmek gerekir. dinamik düşünceyle bu pek mümkün olmaz.
5- yokluk var olan tek yokluktur.
2- ambiyans müziğinin soft melodileri.
3- afrika örgüsü yapılmış saçlarını geriye savuran elektrogitarlı kadın.
4- gerçek nesneldir, doğruluğun nesnel ya da öznel olabilmesi için düşünce kavramının öznel ve nesnelliğinden bahsetmek gerekir. dinamik düşünceyle bu pek mümkün olmaz.
5- yokluk var olan tek yokluktur.
devamını gör...
sözlüğün düz yazarları
cevaplar, tanımlar açık ve net.
anlatır geçerim.
tanımları beğenirsem beğenir geçerim.
okuyanı yormam.
emeğe saygım vardır.
bir içerik oluşturmak kolay bir iş değil nitekim.
tek hoşuma gitmeyen şey madalya olayı.
onu da artık takmıyorum.
anlatır geçerim.
tanımları beğenirsem beğenir geçerim.
okuyanı yormam.
emeğe saygım vardır.
bir içerik oluşturmak kolay bir iş değil nitekim.
tek hoşuma gitmeyen şey madalya olayı.
onu da artık takmıyorum.
devamını gör...
jess
şimdi rahatlıyoruz jess,
bırak şu geçmişi at çöpe gitsin. ünlü düşünür serdar ortaç demiş ki 'seni çöpe atacağım poşete yazık'. o derece yani.
bir de 'gıybet, çekemiyorlar bizi
kıskanıyorlar bizi diye bir sözü de var ama onun konumuzla bir alakası yok kesin orada da bir hayat dersi vardır.*
bugün yüzünüzü güldürmek istedim.. musmutlu yaz çok mutlu yaz hatta göbek atarak yaz. burada düşünürümüzün başka bir parçası gelsin aklına;
affet diyen kim?
ez geç diyen kim?
yüksek uçan kuşun, yüreği sarhoşun... binlerce dansöz var eserinden.*

burada da ismail abi gelsin aklınıza herşeyi salla çayı demle hacı.
bırak şu geçmişi at çöpe gitsin. ünlü düşünür serdar ortaç demiş ki 'seni çöpe atacağım poşete yazık'. o derece yani.
bir de 'gıybet, çekemiyorlar bizi
kıskanıyorlar bizi diye bir sözü de var ama onun konumuzla bir alakası yok kesin orada da bir hayat dersi vardır.*
bugün yüzünüzü güldürmek istedim.. musmutlu yaz çok mutlu yaz hatta göbek atarak yaz. burada düşünürümüzün başka bir parçası gelsin aklına;
affet diyen kim?
ez geç diyen kim?
yüksek uçan kuşun, yüreği sarhoşun... binlerce dansöz var eserinden.*

burada da ismail abi gelsin aklınıza herşeyi salla çayı demle hacı.
devamını gör...
veliahd şehzade mehmed'in idamı
sultan 2. osman ya da bilinen adıyla genç osman, tahta geçtiğinde hayatta bir oğlu olmadığından, kardeşlerinin en büyüğü olan şehzade mehmed veliahd oldu. veliahd şehzade mehmed, 3 kasım 1604 yılında sultan 1.ahmed han’ın 2. oğlu olarak doğmuştu. ağabeyi 2.osman’dan 4 ay küçüktü. tıpkı abisi gibi iyi yetiştirilmiş, cesur, kültürlü zeki bir şehzadeydi. hakkı çiğnenerek deli amcası mustafa’nın kendisinden önce tahta geçirilmesine aşırı kinli olan sultan osman, lehistan seferine çıkarken arkasında böyle bir şehzade bırakmak istemedi.
amcasının akli melekeleri yerinde olmadığı için onu ciddi bir tehdit olarak görmüyordu, çünkü islam şeriatına ve türk töresine göre aklen zayıf olan birinin hükümdarlığı ve halifeliği meşru değildi. tabi bu imkansız gibi görünen durumun 1.5 yıl sonra gerçekleşeceğinden henüz haberi yoktu ya da kendisine çok fazla güveniyordu.
sefere çıkacağı için ve sarayda her an arkasından bir iş çevrilebileceğini düşünüyordu ve kardeşini ortadan kaldırmaya karar verdi. ancak bu kolay ve tek başına alabileceği bir karar değildi. sultan osman, kayınpederi olan şeyhülislam esad efendiden veliahd şehzadenin idamı için fetva istedi.
damadı’nın er geç başını bir belaya sokacağından emin olan esad efendi kat-i bir şekilde bu talebi reddetti. reddetmesi mantıklıydı zira diğer şehzadeler çok küçükler ve geriye bir tek deli olan şehzade mustafa kalıyordu ki bu da devleti felakete sürüklemeye yeter de artardı bile.
tabi esad efendi tarafından reddedilmek sultan osman’ı durdurmaya yetmedi, zira çok inatçı bir mızacı vardı genç padişahın. devletin şeyhülislam’dan sonra gelen ikinci büyük din alimi olan rumeli kazaskeri taşköprülü-zade mehmed kemaleddin efendi’ye gitti.
kemaleddin efendi, asrının duayeni sayılan çok büyük bir alimdi ve şeyhülislam olmak konusunda hırsı vardı fakat oda bu talebi reddetti. fakat sultan osman aklına koymuştu bir kere, kardeşini idam ettirecek ve saltanatının etrafında gölge bırakmayacaktı. nazik bir dil ile istediğini alamayan sultan osman kemaleddin efendiyi tehdit etti. kemaleddin efendi fetvayı vermediği takdirde hem mevkisini kaybedeceğini hem de padişahın şu veya bu kazaskerden yine bu fetvayı alacağını anladı. karanlık bir ifadeyle ve “suçlu ise” kaydını koyarak, veliahd şehzade mehmed’in idamı için fetva verdi.
fetvayı alan sultan osman, 12 ocak 1621 tarihinde kardeşinin idamını emretti. cellatlar veliahd şehzade’nin dairesine girdiler. genç veliahd durumu anladı ve ağzından çıkan son sözler abisine yaptığı beddua oldu; “osman, allah’dan dilerim ki ömr-ü devletin berbad olup beni ömrümden nece mahrum eylediysen, sen dahi behremend olmayasın”. türkçe meali; beni yaktın sende yan inşallah iki cihanda da burnun b*ktan çıkmasın, gibi çevirmek mümkün.
veliahd şehzade mehmed kısa süre içinde dilsiz cellatlar tarafından ibrişim kementle boğuldu. sultan osman’ın yine henüz erkek çocuğu olmadığı için kösem sultan’ın en büyük oğlu şehzade murad 8.5 yaşında veliahd oldu. sultan osman murad’a dokunmadı zira çok küçüktü ve kendisi için bir tehdit unsuru değildi.
o dönem istanbul’da son yüzyıl içinde görülmeyen bir kış olmuş ve ahali bunu kanunları çiğneyip kardeşini öldürttüğü için sultan osman’a mal etmiş. zaten kendisi de fazla geçmeden 1.5 yıl sonra tahttan indirilip yedikule zindanların da öldürülmüştür ve yerime geçemez nasılsa ehe ehe allahın delisi, şeklinde düşündüğü amcası deli mustafa geçmiştir.
amcasının akli melekeleri yerinde olmadığı için onu ciddi bir tehdit olarak görmüyordu, çünkü islam şeriatına ve türk töresine göre aklen zayıf olan birinin hükümdarlığı ve halifeliği meşru değildi. tabi bu imkansız gibi görünen durumun 1.5 yıl sonra gerçekleşeceğinden henüz haberi yoktu ya da kendisine çok fazla güveniyordu.
sefere çıkacağı için ve sarayda her an arkasından bir iş çevrilebileceğini düşünüyordu ve kardeşini ortadan kaldırmaya karar verdi. ancak bu kolay ve tek başına alabileceği bir karar değildi. sultan osman, kayınpederi olan şeyhülislam esad efendiden veliahd şehzadenin idamı için fetva istedi.
damadı’nın er geç başını bir belaya sokacağından emin olan esad efendi kat-i bir şekilde bu talebi reddetti. reddetmesi mantıklıydı zira diğer şehzadeler çok küçükler ve geriye bir tek deli olan şehzade mustafa kalıyordu ki bu da devleti felakete sürüklemeye yeter de artardı bile.
tabi esad efendi tarafından reddedilmek sultan osman’ı durdurmaya yetmedi, zira çok inatçı bir mızacı vardı genç padişahın. devletin şeyhülislam’dan sonra gelen ikinci büyük din alimi olan rumeli kazaskeri taşköprülü-zade mehmed kemaleddin efendi’ye gitti.
kemaleddin efendi, asrının duayeni sayılan çok büyük bir alimdi ve şeyhülislam olmak konusunda hırsı vardı fakat oda bu talebi reddetti. fakat sultan osman aklına koymuştu bir kere, kardeşini idam ettirecek ve saltanatının etrafında gölge bırakmayacaktı. nazik bir dil ile istediğini alamayan sultan osman kemaleddin efendiyi tehdit etti. kemaleddin efendi fetvayı vermediği takdirde hem mevkisini kaybedeceğini hem de padişahın şu veya bu kazaskerden yine bu fetvayı alacağını anladı. karanlık bir ifadeyle ve “suçlu ise” kaydını koyarak, veliahd şehzade mehmed’in idamı için fetva verdi.
fetvayı alan sultan osman, 12 ocak 1621 tarihinde kardeşinin idamını emretti. cellatlar veliahd şehzade’nin dairesine girdiler. genç veliahd durumu anladı ve ağzından çıkan son sözler abisine yaptığı beddua oldu; “osman, allah’dan dilerim ki ömr-ü devletin berbad olup beni ömrümden nece mahrum eylediysen, sen dahi behremend olmayasın”. türkçe meali; beni yaktın sende yan inşallah iki cihanda da burnun b*ktan çıkmasın, gibi çevirmek mümkün.
veliahd şehzade mehmed kısa süre içinde dilsiz cellatlar tarafından ibrişim kementle boğuldu. sultan osman’ın yine henüz erkek çocuğu olmadığı için kösem sultan’ın en büyük oğlu şehzade murad 8.5 yaşında veliahd oldu. sultan osman murad’a dokunmadı zira çok küçüktü ve kendisi için bir tehdit unsuru değildi.
o dönem istanbul’da son yüzyıl içinde görülmeyen bir kış olmuş ve ahali bunu kanunları çiğneyip kardeşini öldürttüğü için sultan osman’a mal etmiş. zaten kendisi de fazla geçmeden 1.5 yıl sonra tahttan indirilip yedikule zindanların da öldürülmüştür ve yerime geçemez nasılsa ehe ehe allahın delisi, şeklinde düşündüğü amcası deli mustafa geçmiştir.
devamını gör...
apateizm
tanrılarla ve dinlerle uğraşmaz, ilgilenmez. çok rahat insanlardır, dinsel bir kimliğe hapsolmazlar. kafası ideolojik fikirlerle dolu insanlara göre daha rahat ve keyfine düşkündür. kendine dinsel kimlik alanlara göre dinsel hiçbir düşünce için kendini yormaz, adeta yıpratmaz. bu konulardan aşırı derece de uzak dururlar ve hayatı sadece kendisine, ailesine, işlerine ve geleceğine ayırırlar. bu akıma dahil insanlar geçmişten günümüzde görüp görebileceğiniz en rahat insanlardır.
devamını gör...
dibe vurmuş insanlara tavsiyeler
sizinle aynı durumu yaşamamış insanların düşüncelerini umursamayın.
devamını gör...
kişinin eski fotoğrafına bakıp kendini özlemesi
kendimi değil gittiğim yerleri özlüyorum daha çok. ben yine benim çünkü. hatta eskisinden daha çok şey görmüş, daha çok şey bilen benim. canım ben.*
devamını gör...
insanı tanıma sanatı
her satırının altı çizilmesi gereken alfred adler 'in kitabıdır.
adının yetersizliğine ilişkin önyargı ve buna bağlı olarak erkeğin kendini beğenmişliği, her iki cinsiyet arasındaki uyumu sürekli bozarak inanılmayacak bir gerilimin doğmasına yol açar; ilgili gerilim, özellikle sevgi ilişkilerine de nüfuz ederek tüm mutluluk olanaklarını aralıksız tehdit altında tutar, hatta çok kez yok eder. tüm aşk yaşamımızı zehirleyerek kurutup bir yangın yerine çevirir.
adının yetersizliğine ilişkin önyargı ve buna bağlı olarak erkeğin kendini beğenmişliği, her iki cinsiyet arasındaki uyumu sürekli bozarak inanılmayacak bir gerilimin doğmasına yol açar; ilgili gerilim, özellikle sevgi ilişkilerine de nüfuz ederek tüm mutluluk olanaklarını aralıksız tehdit altında tutar, hatta çok kez yok eder. tüm aşk yaşamımızı zehirleyerek kurutup bir yangın yerine çevirir.
devamını gör...
bayılmak
en cok feriha’ya yakisandir. (bkz: bayıl istersen bir de feriha)*
devamını gör...