mustafa sarıgül'ün anketlerde birçok partiyi geçtik demesi
evde yapılan partileri falan kastediyordur, çok da dikkate almamak lazım bu açıklamaları.
devamını gör...
28 haziran 2022 cüneyt arkın'ın hayatını kaybetmesi
bilinçli olarak seyrettiğim ilk filmi köroğlu, ruşen ali'yi oynuyor. babasının gözüne mil çekiliyor, hem onun intikamını alacak hem de bolu beyi'ni doğduğuna pişman edecek.
nasıl yakışıklı, nasıl güzel bakan bir adam anlatamam. çocuk aklımı başımdan almıştı güzelliği ile.

çok filmini izledim sonra, üstümde çok hakkı var. tarık akan ve cüneyt arkın türk sinemasının iki yıldızıydı. ikisini de yattığı yer incitmesin.
nasıl yakışıklı, nasıl güzel bakan bir adam anlatamam. çocuk aklımı başımdan almıştı güzelliği ile.

çok filmini izledim sonra, üstümde çok hakkı var. tarık akan ve cüneyt arkın türk sinemasının iki yıldızıydı. ikisini de yattığı yer incitmesin.
devamını gör...
ateş dikeni
küçüklüğümün kaldırım ve park kenarlarının kırmızı minik toplarıydı ateş dikeni..
küçük ama sevimli olan müstakil evimizin,
benim en büyük dünyamı oluşturan,
evden çıktıktan sonra adımlarımı sayarak eriştiğim çocukluk parkımın,
her kenar köşesine konulmuş,
harika görüntüsüyle alanı sıcacık hissettiren bitki türü..

muhakkak ki,
herkes kendi çocukluk parkının bir kenarında bu bitkiyi görmüş
yanında oturmuştur.
parkında olmayanlar ise bu günlerde yol kenarlarında aracı ile giderken gözlemlemiştir.
elinize alıp topladığınız da,
maksimum 20 tanesini tam bir avuç doluluğuna ulaştırdığı boyutlara sahip,
kırmızı görüntüsüyle yeme ihtiyacından ziyade acaba tadı nasıl olabilir ki..? diyerek
muhakkak bir iki tane ağzınıza attığınız..
ardından ekşi ve içinde bulunan çekirdekleri sebebiyle kıtır kıtır bir doku hissettiren minik kırmızı ateş dikenleri..
halk arasında adına köpek elması da denilen ateş dikeni özünde,
gülgiller familyasından, yaz kış yeşil kalan çalıdır. 3 metreye kadar boyları uzayabilir.ince uzun ve oval yaprakları vardır. salkım şeklinde sarımtrak ve beyaz çiçekler açar.
salkım halinde ki görünüşü,
salkım domatesin minyatür hali gibidir.

ateş dikeni çocukluk parkımın ebedi bekçileridir..
küçük ama sevimli olan müstakil evimizin,
benim en büyük dünyamı oluşturan,
evden çıktıktan sonra adımlarımı sayarak eriştiğim çocukluk parkımın,
her kenar köşesine konulmuş,
harika görüntüsüyle alanı sıcacık hissettiren bitki türü..

muhakkak ki,
herkes kendi çocukluk parkının bir kenarında bu bitkiyi görmüş
yanında oturmuştur.
parkında olmayanlar ise bu günlerde yol kenarlarında aracı ile giderken gözlemlemiştir.
elinize alıp topladığınız da,
maksimum 20 tanesini tam bir avuç doluluğuna ulaştırdığı boyutlara sahip,
kırmızı görüntüsüyle yeme ihtiyacından ziyade acaba tadı nasıl olabilir ki..? diyerek
muhakkak bir iki tane ağzınıza attığınız..
ardından ekşi ve içinde bulunan çekirdekleri sebebiyle kıtır kıtır bir doku hissettiren minik kırmızı ateş dikenleri..
halk arasında adına köpek elması da denilen ateş dikeni özünde,
gülgiller familyasından, yaz kış yeşil kalan çalıdır. 3 metreye kadar boyları uzayabilir.ince uzun ve oval yaprakları vardır. salkım şeklinde sarımtrak ve beyaz çiçekler açar.
salkım halinde ki görünüşü,
salkım domatesin minyatür hali gibidir.

ateş dikeni çocukluk parkımın ebedi bekçileridir..
devamını gör...
her yazar bir çaylak sahipleniyor
her bir yazarımız bir çaylağı sahiplenerek onu format ve yazar yapma konusunda yardımcı olabilir yoldaş ve ortadoğu-balkanların en ünlü yazılımcısı olduğu söylenen (bkz: iko) bir şeyler yapabilir. yapmayadabilir.
(bkz: ironi)
edit: arkadaşlar boşuna duyar kasmanıza gerek yok, bende ciddi anlamda açmadım zaten. ha gerçekten açacak olsaydım sahipleniyor şeklinde açmazdım. az şakadan anlayın.
(bkz: ironi)
edit: arkadaşlar boşuna duyar kasmanıza gerek yok, bende ciddi anlamda açmadım zaten. ha gerçekten açacak olsaydım sahipleniyor şeklinde açmazdım. az şakadan anlayın.
devamını gör...
şarkılarda sorulan en zor soru
yağmuru kim döküyor, ünzile kaç koyun ediyor, dayaktan uslanali hiç birsey sormuyor.
devamını gör...
öldürmeyip süründüren şeyler
asgari ücrete tabi çalışmak.
devamını gör...
ders çalışmamak için yapılanlar
sözlükte başlık okumak.
devamını gör...
alet çantası sözlük olsa alınabilecek nick
maket bıçağı.
devamını gör...
piyano merdivenleri deneyi
volkswagen'in sponsor olduğu sosyal deneydir, deneyde, yürüyen merdivenin yanındaki bir merdiven, dev bir piyano klavyesine dönüştürülmüş. insanlar yürüyen merdivene veya normal merdivene yönlendirilmeden istediklerini kullanabiliyorlar. sonuç, piyano merdivenleri kullananlar , yürüyen merdiveni kullananlardan % 66 daha fazla çıkıyor.
bir eğlence unsuru eklemek, insanlara davranışlarını değiştirmeleri ve daha sağlıklı alternatifi seçmeleri konusunda onları yönlendiriyor ve en sıradan etkinlikleri bile eğlenceli hale getirmek, insanlara davranışlarını değiştirmeye sebep oluyor. tanım sonunda iki video var, birincisi yurtdışından, ikincisi ise türkiye'den.
önce yurtdışından:
bu da türkiye'den bir örnek:
bir eğlence unsuru eklemek, insanlara davranışlarını değiştirmeleri ve daha sağlıklı alternatifi seçmeleri konusunda onları yönlendiriyor ve en sıradan etkinlikleri bile eğlenceli hale getirmek, insanlara davranışlarını değiştirmeye sebep oluyor. tanım sonunda iki video var, birincisi yurtdışından, ikincisi ise türkiye'den.
önce yurtdışından:
bu da türkiye'den bir örnek:
devamını gör...
fiyat kazanç oranı
fiyat/kazanç oranı herhangi bir hisse senedinin fiyatının her bir hisse başına kârına bölünmesi ile oluşan bir tanımdır.
hisse başına kar ise dağıtılan temettü sonrası , şirketin o dönem kârının hisse senedine bölünmesidi.
hisse başına kâr için : net kar / hisse sayısı
fiyat kazanç oranı : hisse güncel fiyatı / hisse başına kâr . yatırım tavsiyesi değildir.
hisse başına kar ise dağıtılan temettü sonrası , şirketin o dönem kârının hisse senedine bölünmesidi.
hisse başına kâr için : net kar / hisse sayısı
fiyat kazanç oranı : hisse güncel fiyatı / hisse başına kâr . yatırım tavsiyesi değildir.
devamını gör...
hz. muhammed'in eşleri ve cariyeleri
peygamberin 11 karısı ve 2 cariyesi vardır. sıralı liste :
karıları : aişe bint ebû bekir • cüveyriye bint haris • hafsa bint ömer • hatice bint hüveylid • meymûne bint haris • safiyye bint huyey • sevde bint zem'a • zeyneb bint cahş • zeyneb bint huzeyme • ümmü habibe • ümmü seleme
cariyeleri : mâriye el-kıbtiyye • reyhâne bint zeyd
karıları : aişe bint ebû bekir • cüveyriye bint haris • hafsa bint ömer • hatice bint hüveylid • meymûne bint haris • safiyye bint huyey • sevde bint zem'a • zeyneb bint cahş • zeyneb bint huzeyme • ümmü habibe • ümmü seleme
cariyeleri : mâriye el-kıbtiyye • reyhâne bint zeyd
devamını gör...
müge anlı replikleri
sanki bana brad pitt!..
devamını gör...
fırtına
her şeyi uçuruyor geceden beri. çok şiddetli, çok ürkütücü. korkumu bastırmak için bu tanımı yazıyorum, korkumun üstesinden gelebilmek için. *
iki resim var aklımda teması fırtına olan, hemen hemen aynı dönemde yapılan ve ressamlarının fırtınayı birbirlerine tamamen zıt yönlerden ele aldığı iki resim.
bunlardan biri, daha çok şekerli renklerle ve illüstratif ögelerle çiçek/böcek resimleri yapan, titiz ve natüralist amerikalı ressam martin johnson heade'in 1859 yılında yaptığı 71.1 x 111.8 cm ebadındaki "approaching thunder storm"/"yaklaşan fırtına".
bir diğeri, romantizm akımının öncülerinden, manzara ressamı joseph mallord william turner'ın 1842 yılında yaptığı ve ilk sergilendiğinde resmin bir anlamda "bulanıklığı" nedeniyle galericiler ve eleştirmenler tarafından alaya aldığı "snow storm: steam-boat off a harbour's mouth"/“kar fırtınası: limanın ağzındaki sığ suda işaret veriyor”.
henüz ispatlanmamış bile olsa, turner'ın resminin üzerine iliştirilmiş bir yazı, ressamın o sırada, fırtınanın içinde, kendisini gemi direğine bağlatarak fırtınaya tanık olduğunu yazar. zaten resimde bizi en çok etkileyen şey de budur. resme bakarken biz de o fırtınanın içindeyizdir, sahneye dışarıdan bakmayız, içine çeker bizi, korkutur, dehşete sürükler. bunu; tuval yüzeyindeki fırça tuşlarının kavisli hareketleri ve armoni ile yarattığı gerilimle elde eder turner. üstelik, tam da sanayi devrimi'nin sembolü olmuş buhar gemisinin, doğanın hışmına nasıl yenildiğini bize natüralist bir yaklaşımla değil yüksek bir soyutlama marifetiyle gösterir.
william turner, "snow storm: steam-boat off a harbour's mouth", 91 cm × 122 cm , tuval üerine yağlıboya, 1842, tate, london, great britain

martin johnson heade'a dönersek. bakmayın bugün bütün sanat piyasasını elinde tuttuğuna, 2. dünya savaşından bu yana avrupa merkezlerinin elindeki titri ele geçirmiş olduğuna amerika'nın. amerika'da da tıpkı bizde olduğu gibi köklü bir resim sanatı geleneğinin varlığından söz edemeyiz. bu konuya girmeden teğet geçeyim ama bir detay/ not olarak kalmış olsun. martin johnson heade'in resminde diğer resimlerinde görmediğimiz bir yalınlık var, illüstratif ögeler neredeyse tamamen yok olmuş, armonik olarak şekerli renklerden vazgeçilmiş ve biçimler olabildiğince yalın bir şekilde tuval yüzeyindeki görev alanlarına yerleştirilmiş durumda. gökyüzünün çoğunu kaplayan bir gri alan ve toprağın nereden geldiği belli olmayan bir ışıkla aydınlatılması ile elde ettiği kontrastla ortaya müthiş bir gerilim bırakıyor.. işte bu tamamen biçimsel olarak; renk, kompozisyon, armoni, açık/koyu gibi resmin kendi elemanları ile yaratılmış. ortaya koyduğu bu gerilimli zıtlık sayesinde henüz kendisini değil ama fırtınanın bütün ürkütücülüğüyle yaklaşmakta olduğunu iliklerimize kadar hissediyoruz.
martin johnson heade, "approaching thunder storm", 71,1 × 111,8 cm, tuval üzerine yağlıboya, 1859

görsel kaynağı 1
görsel kaynağı 2
iki resim var aklımda teması fırtına olan, hemen hemen aynı dönemde yapılan ve ressamlarının fırtınayı birbirlerine tamamen zıt yönlerden ele aldığı iki resim.
bunlardan biri, daha çok şekerli renklerle ve illüstratif ögelerle çiçek/böcek resimleri yapan, titiz ve natüralist amerikalı ressam martin johnson heade'in 1859 yılında yaptığı 71.1 x 111.8 cm ebadındaki "approaching thunder storm"/"yaklaşan fırtına".
bir diğeri, romantizm akımının öncülerinden, manzara ressamı joseph mallord william turner'ın 1842 yılında yaptığı ve ilk sergilendiğinde resmin bir anlamda "bulanıklığı" nedeniyle galericiler ve eleştirmenler tarafından alaya aldığı "snow storm: steam-boat off a harbour's mouth"/“kar fırtınası: limanın ağzındaki sığ suda işaret veriyor”.
henüz ispatlanmamış bile olsa, turner'ın resminin üzerine iliştirilmiş bir yazı, ressamın o sırada, fırtınanın içinde, kendisini gemi direğine bağlatarak fırtınaya tanık olduğunu yazar. zaten resimde bizi en çok etkileyen şey de budur. resme bakarken biz de o fırtınanın içindeyizdir, sahneye dışarıdan bakmayız, içine çeker bizi, korkutur, dehşete sürükler. bunu; tuval yüzeyindeki fırça tuşlarının kavisli hareketleri ve armoni ile yarattığı gerilimle elde eder turner. üstelik, tam da sanayi devrimi'nin sembolü olmuş buhar gemisinin, doğanın hışmına nasıl yenildiğini bize natüralist bir yaklaşımla değil yüksek bir soyutlama marifetiyle gösterir.
william turner, "snow storm: steam-boat off a harbour's mouth", 91 cm × 122 cm , tuval üerine yağlıboya, 1842, tate, london, great britain

martin johnson heade'a dönersek. bakmayın bugün bütün sanat piyasasını elinde tuttuğuna, 2. dünya savaşından bu yana avrupa merkezlerinin elindeki titri ele geçirmiş olduğuna amerika'nın. amerika'da da tıpkı bizde olduğu gibi köklü bir resim sanatı geleneğinin varlığından söz edemeyiz. bu konuya girmeden teğet geçeyim ama bir detay/ not olarak kalmış olsun. martin johnson heade'in resminde diğer resimlerinde görmediğimiz bir yalınlık var, illüstratif ögeler neredeyse tamamen yok olmuş, armonik olarak şekerli renklerden vazgeçilmiş ve biçimler olabildiğince yalın bir şekilde tuval yüzeyindeki görev alanlarına yerleştirilmiş durumda. gökyüzünün çoğunu kaplayan bir gri alan ve toprağın nereden geldiği belli olmayan bir ışıkla aydınlatılması ile elde ettiği kontrastla ortaya müthiş bir gerilim bırakıyor.. işte bu tamamen biçimsel olarak; renk, kompozisyon, armoni, açık/koyu gibi resmin kendi elemanları ile yaratılmış. ortaya koyduğu bu gerilimli zıtlık sayesinde henüz kendisini değil ama fırtınanın bütün ürkütücülüğüyle yaklaşmakta olduğunu iliklerimize kadar hissediyoruz.
martin johnson heade, "approaching thunder storm", 71,1 × 111,8 cm, tuval üzerine yağlıboya, 1859

görsel kaynağı 1
görsel kaynağı 2
devamını gör...
dream theater
ismini davulcu mike portnoy'un babasının eskiden gişeci olarak çalıştığı sinemadan almış, bütün üyeleri virtüöz olan şahane grup.
devamını gör...
internetten tanışıp sevgili olmak
oha arkadaşlar hangi devirdeyiz kendinize gelin. gören de 2021 yılına gireceğiz zanneder.
devamını gör...
tolunoğulları
tolunoğulları mısır’da kurulan ilk türk devletlerinden birisidir. abbasilerin türk kökenli mısır valisi tolunoğlu ahmet, halifenin güçsüzlüğünden
yararlanarak bağımsızlığını ilan etmiştir. ve mısır’da başkenti fustat olan türk - islam devletini 868 yılında kurmuştur.
tolunoğulları zamanla filistin, suriye ve lübnan’a kadar genişleyerek bölgede güçlü bir hâkimiyet kurmuşlardır. tolunoğlu ahmet, ordusunu türklerden oluşturmuştur. devletin yöneticileri türk olmasına rağmen halkı araplardan oluşmuştur. velhasıl iç karışıklıklar ve taht kavgalarından yararlanan abbasiler ellerindeki bu fırsatı kullanarak fustat’a girmişler ve 905 yılında tolunoğulları devletine son vermişlerdir.

tolunoğlu ahmet cami.
kullandığım görsel’in kaynağı: okuryazarim.com/tolunoglu-a...
kaynak: tarih dersinden öğrendiğim bilgileri ve notları kullandım.
yararlanarak bağımsızlığını ilan etmiştir. ve mısır’da başkenti fustat olan türk - islam devletini 868 yılında kurmuştur.
tolunoğulları zamanla filistin, suriye ve lübnan’a kadar genişleyerek bölgede güçlü bir hâkimiyet kurmuşlardır. tolunoğlu ahmet, ordusunu türklerden oluşturmuştur. devletin yöneticileri türk olmasına rağmen halkı araplardan oluşmuştur. velhasıl iç karışıklıklar ve taht kavgalarından yararlanan abbasiler ellerindeki bu fırsatı kullanarak fustat’a girmişler ve 905 yılında tolunoğulları devletine son vermişlerdir.

tolunoğlu ahmet cami.
kullandığım görsel’in kaynağı: okuryazarim.com/tolunoglu-a...
kaynak: tarih dersinden öğrendiğim bilgileri ve notları kullandım.
devamını gör...
yaşından küçük göstermek
çok kötü bir şey. bir de güya ileride faydası olacakmış. istemiyorum kardeşim. üniversite üçe giderken lise son gibi göstermek istemiyorum.
devamını gör...
eskort fiyatlarındaki inanılmaz fiyat artışı
(bkz: tek elle başlık açmak)
devamını gör...