film repliklerini sözlüğe uyarla
sözlük büyüyünce hayalleri küçülür mü? (babam ve oğlum)
-evet arkadaşlar, sözlüğümüzü almışık, bundan sonra sözlükçüler hattında benjo abbas'ın sözlüğü de çalışacak, herkeze benjo'dan moderatörlük ve yazarlık! [-ulan yavrum benjo abbas be, yaşa be! herkese yazarlık ha!]
(çiçek abbas)
aç sözlüğü iko efendi, benjo reis'in emriyle uganda cumhurbaşkanı hakkında tanım yazacağız. (hababam sınıfı)
siz gerçeği değil, benjo tarafından kandırılmak istiyorsunuz. (prestij)
bu sözlüğün altında yazıdan daha fazlası var. bu sözlüğün altında benjo ve iko'nun ilginç fikirleri var! ve fikirler sözlükte durdurulmaz. (v for vandetta)
kafa sözlük'ün yaptığı en büyük kötülük tüm yazarları küçük bir sözlük olduğuna inandırmaktı. (olağan şüpheliler)
karakterli yazar olmak karakter olmak için yeterli değildir. (ucuz roman)
sözlük, bazen lanettir. ( orada olmayan adam)
moderatör olmak, kimseyi yüceltmez. (yldız savaşları v)
yüreğinizde insan sevgisi taşıyorsunuz. nefretle yazmayın! ancak sevilmeyenler nefretçe yazar. sevilmeyenler ve anormal olanlar. yazarlar! kölelik için yazmayın! özgür bir dünya için yazın! (büyük diktatör)
-evet arkadaşlar, sözlüğümüzü almışık, bundan sonra sözlükçüler hattında benjo abbas'ın sözlüğü de çalışacak, herkeze benjo'dan moderatörlük ve yazarlık! [-ulan yavrum benjo abbas be, yaşa be! herkese yazarlık ha!]
(çiçek abbas)
aç sözlüğü iko efendi, benjo reis'in emriyle uganda cumhurbaşkanı hakkında tanım yazacağız. (hababam sınıfı)
siz gerçeği değil, benjo tarafından kandırılmak istiyorsunuz. (prestij)
bu sözlüğün altında yazıdan daha fazlası var. bu sözlüğün altında benjo ve iko'nun ilginç fikirleri var! ve fikirler sözlükte durdurulmaz. (v for vandetta)
kafa sözlük'ün yaptığı en büyük kötülük tüm yazarları küçük bir sözlük olduğuna inandırmaktı. (olağan şüpheliler)
karakterli yazar olmak karakter olmak için yeterli değildir. (ucuz roman)
sözlük, bazen lanettir. ( orada olmayan adam)
moderatör olmak, kimseyi yüceltmez. (yldız savaşları v)
yüreğinizde insan sevgisi taşıyorsunuz. nefretle yazmayın! ancak sevilmeyenler nefretçe yazar. sevilmeyenler ve anormal olanlar. yazarlar! kölelik için yazmayın! özgür bir dünya için yazın! (büyük diktatör)
devamını gör...
marshall yardımları
türkiyenin'de 50'li yıllarda demokrat parti zamanında nasibini aldığı yardımlar. elazığ depreminden sonra bir okulun çatısında o kadar yıldır bozulmadan durabilen yağlar çıkmıştı.ilgili habere şuradan bakabilirsiniz.https://www.milliyet.com.tr/gundem/...
devamını gör...
23 nisan'da isteyen yazar mahlas rengini değiştirebilsin kampanyası
bence çok güzel bir fikir. (tamamen destek amaçlı yazılmıştır.)
devamını gör...
14 aralık 2020 nevşehir belediyesi paylaşımı
''1 koyun, 1 keçi, 3 kuzu tarafından esir alınmış bulunmaktayız. evet, tarafından.'' böyle belediyeleri seviyoruz.*
buradan.
buradan.
devamını gör...
18 aydır işsiz olan müzisyenin intihar etmesi
yandaş kanallarda ve gazetelerde ve dahi haber sitelerinde kendine yer bulamayacak olan haber. 3 maymunu oynayanlar yarın bu hükümet gittiği zaman ne yapacaklar kafalarını nerelerine sokacaklar inanılmaz bir merak içerisindeyim.
devamını gör...
28 şubat normal sözlük darbesi
tankın egzozuna kafa sözlük t-shirti tıkayarak elimden geleni yaptım.
devamını gör...
i. elizabeth
i elizabeth - son tudor hükümdarı - 7 eylül 1533'te, henry vııı ve ikinci eşi anne boleyn'in kızı olarak greenwich'te doğdu.
erken yaşamı belirsizliklerle doluydu ve üvey kardeşi edward 1537'de doğduğunda tahta geçme şansı çok düşük görünüyordu. üvey kız kardeşi prenses mary'nin arkasında üçüncü sıradaydı. 1554'te kraliçe mary'ye karşı başarısız bir isyanın ardından idamdan ancak kıl payı kurtuldu.
elizabeth, üvey kız kardeşinin kasım 1558'de ölümü üzerine tahta çıktı. çok iyi eğitimliydi (beş dilde akıcıydı) ve her iki ebeveynden de zeka, kararlılık ve kurnazlık miras almıştı.
elizabeth, otokratik ve kaprisli olmasına rağmen, zeki siyasi yargıya sahipti ve bakanlarını iyi seçti; bunlar arasında william cecil, daha sonra lord burghley (dışişleri bakanı), sir christopher hatton (lord şansölye) ve sir francis walsingham (istihbarattan sorumlu ve aynı zamanda bir dışişleri bakanı) vardı.
elizabeth'in yönetimi genel olarak büyük devlet dairelerini yöneten yaklaşık 600 memurdan ve benzer bir sayı kraliyet topraklarındaki idari masrafları finanse eden kişilerden oluşuyordu. sosyal ve ekonomik düzenleme ile hukuk ve düzen, ücretsiz barış hakimleri tarafından desteklenen yerel düzeyde şeriflerin elinde kaldı.
elizabeth'in hükümdarlığı ayrıca francis drake, walter raleigh ve humphrey gilbert'in özellikle amerika'ya gidenleri de içeren birçok cesur keşif yolculuğuna tanık oldu. bu seferler ingiltere'yi, elizabeth'in 1599'un sonunda doğu hindistan şirketi'ni kurarak tanıdığı bir sömürge ve ticaret genişlemesi çağına hazırladı.
sanat, elizabeth'in hükümdarlığı sırasında gelişti. longleat ve hardwick hall gibi kır evleri inşa edildi, minyatür resim zirveye ulaştı, tiyatrolar gelişti - kraliçe, shakespeare'in "bir yaz gecesi rüyası" nın ilk kez sergilendi. william byrd ve thomas tallis gibi besteciler elizabeth'in sarayında ve chapel royal, st. james sarayı'nda çalıştı.
kraliçenin kendisine genellikle 'gloriana', ve 'bakire kraliçe' deniyordu.
bununla birlikte, elizabeth'in saltanatı, ispanya'dan irlanda'ya ve fransa'dan iskoçya'ya kadar işgal tehditleriyle birçokları için önemli bir tehlike ve zorluktu. kuzey ingiltere'nin çoğu 1569-70'te isyan içindeydi. 1570 tarihli bir papalık boğası, elizabeth'in tebaasını bağlılıklarından özellikle kurtardı ve hayatına karşı komplolar keşfedildikten sonra roma katoliklerine karşı sert yasalar çıkardı.
elizabeth'in uzun hükümdarlığı sırasında, ulus ayrıca 1590'larda özellikle kırsal kesimde yüksek fiyatlar ve şiddetli ekonomik bunalımdan muzdaripti. elizabeth, hükümet harcamalarını sıkı bir şekilde kontrol etmesine rağmen, büyük borçlarını halefine bıraktı. elizabeth'in hükümdarlığı sırasındaki savaşların gelirlerinin 5 milyon sterlin (o zamanki fiyatlarla) üzerinde olduğu tahmin ediliyor. - (örneğin, 1588'de elizabeth'in toplam yıllık geliri ancak 392.000 sterline ulaşmıştı.).
1588'den sonra mali sıkıntılar ve uzun süren savaşın birleşimine rağmen, parlamento sık toplanmadı. elizabeth'in hükümdarlığı sırasında, beşi 1588-1601 döneminde olmak üzere, yalnızca 16 avam toplantısı vardı. elizabeth yetkisini yasaları veto etmek için özgürce kullanmasına rağmen çatışmalardan kaçındı ve parlamentonun anayasal konumunu ve haklarını tanımlamaya çalışmadı.
elizabeth asla evlenmemeyi seçti. yabancı bir prens seçmiş olsaydı, ingiltere'yi kendi avantajları için dış politikaya çekerdi (kız kardeşi mary'nin ispanya'lı philip ile evliliğinde olduğu gibi). elizabeth evlilik beklentilerini dış ve iç politikalarda siyasi bir araç olarak kullandı. ancak, 'bakire kraliçe' özünde 'evli' olduğu ulusun iyiliği için kişisel mutluluğu feda eden özverili bir kadın olarak sunuldu.
24 mart 1603'te richmond sarayı'nda öldü ve hayatı boyunca bir efsane haline geldi. iskoçya kralı james vı, elizabeth'in halefiydi ve ingiltere kralı ı. james oldu. buradan
@prusyadaki kral ukdesiydi.
erken yaşamı belirsizliklerle doluydu ve üvey kardeşi edward 1537'de doğduğunda tahta geçme şansı çok düşük görünüyordu. üvey kız kardeşi prenses mary'nin arkasında üçüncü sıradaydı. 1554'te kraliçe mary'ye karşı başarısız bir isyanın ardından idamdan ancak kıl payı kurtuldu.
elizabeth, üvey kız kardeşinin kasım 1558'de ölümü üzerine tahta çıktı. çok iyi eğitimliydi (beş dilde akıcıydı) ve her iki ebeveynden de zeka, kararlılık ve kurnazlık miras almıştı.
elizabeth, otokratik ve kaprisli olmasına rağmen, zeki siyasi yargıya sahipti ve bakanlarını iyi seçti; bunlar arasında william cecil, daha sonra lord burghley (dışişleri bakanı), sir christopher hatton (lord şansölye) ve sir francis walsingham (istihbarattan sorumlu ve aynı zamanda bir dışişleri bakanı) vardı.
elizabeth'in yönetimi genel olarak büyük devlet dairelerini yöneten yaklaşık 600 memurdan ve benzer bir sayı kraliyet topraklarındaki idari masrafları finanse eden kişilerden oluşuyordu. sosyal ve ekonomik düzenleme ile hukuk ve düzen, ücretsiz barış hakimleri tarafından desteklenen yerel düzeyde şeriflerin elinde kaldı.
elizabeth'in hükümdarlığı ayrıca francis drake, walter raleigh ve humphrey gilbert'in özellikle amerika'ya gidenleri de içeren birçok cesur keşif yolculuğuna tanık oldu. bu seferler ingiltere'yi, elizabeth'in 1599'un sonunda doğu hindistan şirketi'ni kurarak tanıdığı bir sömürge ve ticaret genişlemesi çağına hazırladı.
sanat, elizabeth'in hükümdarlığı sırasında gelişti. longleat ve hardwick hall gibi kır evleri inşa edildi, minyatür resim zirveye ulaştı, tiyatrolar gelişti - kraliçe, shakespeare'in "bir yaz gecesi rüyası" nın ilk kez sergilendi. william byrd ve thomas tallis gibi besteciler elizabeth'in sarayında ve chapel royal, st. james sarayı'nda çalıştı.
kraliçenin kendisine genellikle 'gloriana', ve 'bakire kraliçe' deniyordu.
bununla birlikte, elizabeth'in saltanatı, ispanya'dan irlanda'ya ve fransa'dan iskoçya'ya kadar işgal tehditleriyle birçokları için önemli bir tehlike ve zorluktu. kuzey ingiltere'nin çoğu 1569-70'te isyan içindeydi. 1570 tarihli bir papalık boğası, elizabeth'in tebaasını bağlılıklarından özellikle kurtardı ve hayatına karşı komplolar keşfedildikten sonra roma katoliklerine karşı sert yasalar çıkardı.
elizabeth'in uzun hükümdarlığı sırasında, ulus ayrıca 1590'larda özellikle kırsal kesimde yüksek fiyatlar ve şiddetli ekonomik bunalımdan muzdaripti. elizabeth, hükümet harcamalarını sıkı bir şekilde kontrol etmesine rağmen, büyük borçlarını halefine bıraktı. elizabeth'in hükümdarlığı sırasındaki savaşların gelirlerinin 5 milyon sterlin (o zamanki fiyatlarla) üzerinde olduğu tahmin ediliyor. - (örneğin, 1588'de elizabeth'in toplam yıllık geliri ancak 392.000 sterline ulaşmıştı.).
1588'den sonra mali sıkıntılar ve uzun süren savaşın birleşimine rağmen, parlamento sık toplanmadı. elizabeth'in hükümdarlığı sırasında, beşi 1588-1601 döneminde olmak üzere, yalnızca 16 avam toplantısı vardı. elizabeth yetkisini yasaları veto etmek için özgürce kullanmasına rağmen çatışmalardan kaçındı ve parlamentonun anayasal konumunu ve haklarını tanımlamaya çalışmadı.
elizabeth asla evlenmemeyi seçti. yabancı bir prens seçmiş olsaydı, ingiltere'yi kendi avantajları için dış politikaya çekerdi (kız kardeşi mary'nin ispanya'lı philip ile evliliğinde olduğu gibi). elizabeth evlilik beklentilerini dış ve iç politikalarda siyasi bir araç olarak kullandı. ancak, 'bakire kraliçe' özünde 'evli' olduğu ulusun iyiliği için kişisel mutluluğu feda eden özverili bir kadın olarak sunuldu.
24 mart 1603'te richmond sarayı'nda öldü ve hayatı boyunca bir efsane haline geldi. iskoçya kralı james vı, elizabeth'in halefiydi ve ingiltere kralı ı. james oldu. buradan
@prusyadaki kral ukdesiydi.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
bugün bir kez daha mamak duyarsam arabaya atlayıp ankara'ya doğru yola çıkacağım yayın...
devamını gör...
bu başlıkta ateist ateist konuşuyoruz
ateizm, tanrı veya tanrıların varlığına dair inanç yokluğudur, bir yaratıcıya inanmamaktır. müslümanlara ve islamiyete hakaret etmek değil, beyinden yoksun bırakılmış çocuklar.
şimdi muhabbetinize devam edebilirsiniz.
şimdi muhabbetinize devam edebilirsiniz.
devamını gör...
sanat
tanımı yıllar önce (bkz: francis bacon) yapmıştır.
"sanat, tabiata ilave edilmiş insandır."
aksi bir görüş için; (bkz: lucius annaeus seneca)
"sanat, tabiata ilave edilmiş insandır."
aksi bir görüş için; (bkz: lucius annaeus seneca)
devamını gör...
sözlükte hiç 2.nesil yazar bulunmaması
daha doğmadılar ki.
devamını gör...
kendine iyi bak çünkü devletin malısın
yukarıda arkadaşın bahsettiği gibi. devlet sizden faydalanır sömürür sizi hakkınız olanın yarısını verir sizde senelerce devlete kapak attım oh ya diye yaşarsınız . devlete kapak atmaya çalışmayın çünkü devlet size kapak atmış oluyor. tabi devletin iyi yaptığı şeylerde vardır ama o buranın tanımı değil .
devamını gör...
haçova muharebesi
24 26 ekim 1596 tarihleri arasında yaşanmış ve osmanlı imparatorluğunun avusturya arşidüklüğü ve erdel prenseliğine karşı zaferi ile sonuçlanmıştır. nihai muaarebe ise 26 ekim 1595 te sona ermiştir.
24 ve 25 ekimde daha çok öncü birliklerin yaklaşma taarruzu şekilnde başlayan muharebe sonrası esas birlikler 26 ekim günü haçova'da karşı karşıya geldiler.
avusturya ordusuna 2. rudolf'un kardeşi arşidük maximilien kumanda ediyordu. asi erdel prensi sigismund bathory de düşman birliklerinin arasındaydı. düşman tarafının esas kuvvetini çeşitli alman devletlerinin askerleri teşkil etmekle beraber, bol sayıda ispanyol, erdel, macar, papalık, florensa, leh, çek, slovak, italyan, hollanda ve belçika alayları hatta fransız gönüllüleride vardı. bu kadar çeşitlilik şuan avrupa birliğinin bir nevi beta versiyonu gibi görünebilir.
avusturya ordusunun 100 adet sahra topu ve "feth - name-i eğri"ye göre 300 bin askeri vardı. fakat hepsinin muharip asker sınıfında olmadıkları da bilinen bir gerçek. o zamanın avrupa ordlarında adet olduğu üzere, bir kısmının uşak, satıcı, aşçı vs. hizmetlilerden oluştuğunu söyleyebiliriz. hatta bu sayıya bir takım hayat kadınları da dahildir.
türkler ise: 60 bin tımarlı sipahi, 55 bin kapıkulu askeri ki bunları yeniçeriler ve kapıkulu sipahileri oluşturuyor, 25 bin ilave kırım birlikleri ile birlikte takriben 140 bin muharip askerden oluşuyordu. bu 25 bin kırım askeri kırım hanı gazi giray'ın kardeşi fetih giray tarafından kumanda ediliyordu ve büyük bir şans eseri son günlerde katılmışlardı.
türk ordusunun önünde kırımlılar ile çoğaloğlu sinan paşanın komuta ettiği sipahiler bulunuyordu. bunlar düşmanla ilk teması yaptılar. 6 bine yakın zayiat veren, bu arada ditmar von koenigsberg ve bavyeralı fronsberg gibi önemli kumandanlarını kaybeden düşman öncüsü geri çekildi.
daha sonra iki tarafta tekrar harp pozisyonu alıp birbirine yaklaşmaya başladı. merkezde kapıkulu askerleri ile birlikte sultan 3.mehmed han vardı. başının üzerinde sancak-ı şerif dalgalanıyordu. padişahın hemen sağında sadrazam damad ibrahim paşa, onun sağında da diğer vezirler vardı. sol tarafta ise padişahın yanında hoca saadeddin efendi, onun solunda anadolu ve rumeli kazaskerleri yer almışlardı.
sağ kanada anadolu beylerbeyi mehmed paşa anadolu tımarlı sipahi birlikleri ile kumanda ediyordu. sol kanada ise rumeli tımarlı sipahileri ile birlikte sokulluzade hasan paşa kumanda ediyordu. yeniçeriler ve diğer kapıkulu ocağı askerleri merkezde padişahın yanındaydılar. sltan mehmed ataları gibi büyük kumandan vasıflarına sahip olmadığı için idareyi sadrazam yapacaktı ve diğer kanatların komutası aynı şekilde berlerbeylerin insiyatifindeydi.
türk zaferlerinin en büyük amillerinden biri merkezden kanatlara gönderilen emirlerin en kısa sürede ulaşabilmesiydi fakat haçova muharebesi için bunu söylemek pek mümkün değil. bu şekilde bir emir komuta zinciri o an türk ordusunda yoktu ama tesadüf karşı taraf da bundan yoksundu hatta onların hali daha kötüydü. birbirinin dilinden anlamayan binlerce adam yan yanaydı.
büyük taarruz düşman tarafın saldırısı ile başladı. çok kuvvetli bir şekilde merkeze öyle bir yüklendiler ki türk ordusu sarsıldı. arşidük'ün emirlerini de hiçe sayan birlikler savaş henüz bitmeden çadırları yağmalamaya başladılar. bu sıradan sultan mehmed geri çekilip otağına girdi, savaş tehlikeli bir vaziyet almıştı. sırtına peygamberin hırka-i şerifini giyip eline mızrağını aldı. o sırada bazı düşman askerleri ganimetlerin üzerinde dans etmeye başlamışlardı.
ibrahim paşa padişaha geri çekilmeyi tavsiye etti ve padişah kabul edip atına atladı ve geri çekilmenin başlaması için talimat verdiği sırada 60 yaşında ki saadeddin efendi padişahın atının gemlerine yapıştı: "padişahım, nereye gidersiniz? cengin hali budur, hatır-ı şerifinizi hoşça tutun. lazım olan yerinizde sabit ve ber-karar olmaktır. inşaallah zafer bizim olacaktır!
eğer hocanın bu müdehalesi olmasaydı veya biraz gecikseydi, yalnız türk tarihinin e büyük savaşlarından biri kaybedilmiş olmayacak, belki topyekun savaş kaybedilecek ve ikinci viyanadan 87 yıl önce evlet büyük bir felakete uğrayacaktı. meydan muharebelerinde yurt kazanılıp, yurt kaybedildiğini hiçbir millet türkler kadar iyi bilmez.
bu hengamenin arasında sultanı dimdik atının üzerinde gören askerler moral bularak o sırada yağmaya dalmış olan düşman askerlerinin üzerine tekrar taarruza geçtiler. neye uğradığını anlayamayan arşidük birliklerine hakim olamadı. "kafir kaçtı, sindi" diye bağıran türk askerleri yarım saat içinde 20 bin düşman atlısını haçova ovasının kenarındaki bataklığa sürüp yok ettiler. 50 bin düşman askeride muharebe alanında imha edildi. avusturya birlikleri kaçarken arkalarında, 100 top ve arşidük'ün ordugahında 10 bin düka altını bırakıp kaçtılar. kaçan düşman askerlerinin bir kısmı türk süvarileri tarafından esir edildi.
haçova muharebesi çoğu tarihçiye göre en az mohaç muharebesi kadar önemli bir zafer olarak gösterilir. fakat bu muharebenin değerlendirilememesi çok vahim bir durumdur. ordunun merkezi bozuldu diye geri çekilme teklif eden bir sadrazamı varken zaten değerlendirememesi pek sürpriz değildir.
yine tüm olumsuz şartlara rağmen haçova zaferi ve eğri kalesinin zaptı duraklama döneminde osmanlının gücünü yer yer göstermiş olması açısından önemli yer tutar.
24 ve 25 ekimde daha çok öncü birliklerin yaklaşma taarruzu şekilnde başlayan muharebe sonrası esas birlikler 26 ekim günü haçova'da karşı karşıya geldiler.
avusturya ordusuna 2. rudolf'un kardeşi arşidük maximilien kumanda ediyordu. asi erdel prensi sigismund bathory de düşman birliklerinin arasındaydı. düşman tarafının esas kuvvetini çeşitli alman devletlerinin askerleri teşkil etmekle beraber, bol sayıda ispanyol, erdel, macar, papalık, florensa, leh, çek, slovak, italyan, hollanda ve belçika alayları hatta fransız gönüllüleride vardı. bu kadar çeşitlilik şuan avrupa birliğinin bir nevi beta versiyonu gibi görünebilir.
avusturya ordusunun 100 adet sahra topu ve "feth - name-i eğri"ye göre 300 bin askeri vardı. fakat hepsinin muharip asker sınıfında olmadıkları da bilinen bir gerçek. o zamanın avrupa ordlarında adet olduğu üzere, bir kısmının uşak, satıcı, aşçı vs. hizmetlilerden oluştuğunu söyleyebiliriz. hatta bu sayıya bir takım hayat kadınları da dahildir.
türkler ise: 60 bin tımarlı sipahi, 55 bin kapıkulu askeri ki bunları yeniçeriler ve kapıkulu sipahileri oluşturuyor, 25 bin ilave kırım birlikleri ile birlikte takriben 140 bin muharip askerden oluşuyordu. bu 25 bin kırım askeri kırım hanı gazi giray'ın kardeşi fetih giray tarafından kumanda ediliyordu ve büyük bir şans eseri son günlerde katılmışlardı.
türk ordusunun önünde kırımlılar ile çoğaloğlu sinan paşanın komuta ettiği sipahiler bulunuyordu. bunlar düşmanla ilk teması yaptılar. 6 bine yakın zayiat veren, bu arada ditmar von koenigsberg ve bavyeralı fronsberg gibi önemli kumandanlarını kaybeden düşman öncüsü geri çekildi.
daha sonra iki tarafta tekrar harp pozisyonu alıp birbirine yaklaşmaya başladı. merkezde kapıkulu askerleri ile birlikte sultan 3.mehmed han vardı. başının üzerinde sancak-ı şerif dalgalanıyordu. padişahın hemen sağında sadrazam damad ibrahim paşa, onun sağında da diğer vezirler vardı. sol tarafta ise padişahın yanında hoca saadeddin efendi, onun solunda anadolu ve rumeli kazaskerleri yer almışlardı.
sağ kanada anadolu beylerbeyi mehmed paşa anadolu tımarlı sipahi birlikleri ile kumanda ediyordu. sol kanada ise rumeli tımarlı sipahileri ile birlikte sokulluzade hasan paşa kumanda ediyordu. yeniçeriler ve diğer kapıkulu ocağı askerleri merkezde padişahın yanındaydılar. sltan mehmed ataları gibi büyük kumandan vasıflarına sahip olmadığı için idareyi sadrazam yapacaktı ve diğer kanatların komutası aynı şekilde berlerbeylerin insiyatifindeydi.
türk zaferlerinin en büyük amillerinden biri merkezden kanatlara gönderilen emirlerin en kısa sürede ulaşabilmesiydi fakat haçova muharebesi için bunu söylemek pek mümkün değil. bu şekilde bir emir komuta zinciri o an türk ordusunda yoktu ama tesadüf karşı taraf da bundan yoksundu hatta onların hali daha kötüydü. birbirinin dilinden anlamayan binlerce adam yan yanaydı.
büyük taarruz düşman tarafın saldırısı ile başladı. çok kuvvetli bir şekilde merkeze öyle bir yüklendiler ki türk ordusu sarsıldı. arşidük'ün emirlerini de hiçe sayan birlikler savaş henüz bitmeden çadırları yağmalamaya başladılar. bu sıradan sultan mehmed geri çekilip otağına girdi, savaş tehlikeli bir vaziyet almıştı. sırtına peygamberin hırka-i şerifini giyip eline mızrağını aldı. o sırada bazı düşman askerleri ganimetlerin üzerinde dans etmeye başlamışlardı.
ibrahim paşa padişaha geri çekilmeyi tavsiye etti ve padişah kabul edip atına atladı ve geri çekilmenin başlaması için talimat verdiği sırada 60 yaşında ki saadeddin efendi padişahın atının gemlerine yapıştı: "padişahım, nereye gidersiniz? cengin hali budur, hatır-ı şerifinizi hoşça tutun. lazım olan yerinizde sabit ve ber-karar olmaktır. inşaallah zafer bizim olacaktır!
eğer hocanın bu müdehalesi olmasaydı veya biraz gecikseydi, yalnız türk tarihinin e büyük savaşlarından biri kaybedilmiş olmayacak, belki topyekun savaş kaybedilecek ve ikinci viyanadan 87 yıl önce evlet büyük bir felakete uğrayacaktı. meydan muharebelerinde yurt kazanılıp, yurt kaybedildiğini hiçbir millet türkler kadar iyi bilmez.
bu hengamenin arasında sultanı dimdik atının üzerinde gören askerler moral bularak o sırada yağmaya dalmış olan düşman askerlerinin üzerine tekrar taarruza geçtiler. neye uğradığını anlayamayan arşidük birliklerine hakim olamadı. "kafir kaçtı, sindi" diye bağıran türk askerleri yarım saat içinde 20 bin düşman atlısını haçova ovasının kenarındaki bataklığa sürüp yok ettiler. 50 bin düşman askeride muharebe alanında imha edildi. avusturya birlikleri kaçarken arkalarında, 100 top ve arşidük'ün ordugahında 10 bin düka altını bırakıp kaçtılar. kaçan düşman askerlerinin bir kısmı türk süvarileri tarafından esir edildi.
haçova muharebesi çoğu tarihçiye göre en az mohaç muharebesi kadar önemli bir zafer olarak gösterilir. fakat bu muharebenin değerlendirilememesi çok vahim bir durumdur. ordunun merkezi bozuldu diye geri çekilme teklif eden bir sadrazamı varken zaten değerlendirememesi pek sürpriz değildir.
yine tüm olumsuz şartlara rağmen haçova zaferi ve eğri kalesinin zaptı duraklama döneminde osmanlının gücünü yer yer göstermiş olması açısından önemli yer tutar.
devamını gör...
orta doğu teknik üniversitesi
okulun vizyonu unisex tuvaletle ölçülmesi bilim adına çok üzücü gerçekten
devamını gör...
mevlana’nın gay olduğu iddiası
iddiasıdır o, gerçeği değildir.
devamını gör...
türkiye’nin gizli cennetleri
türkiye’nin pek bilinmeyen, henüz keşfedilmemiş beldelerinin sıralanacağı başlık.
pek gizemli olmasa da akyaka bunlardan birisidir.
ama esas gizli cennet likya yoludur.
pek gizemli olmasa da akyaka bunlardan birisidir.
ama esas gizli cennet likya yoludur.
devamını gör...
bilinen en şaşırtıcı tarihi bilgi
(bkz: new york)'un eski adının (bkz: new amsterdam) olduğunu ilk öğrendiğimde çok şaşırmıştım. new york eskiden hollanda sömürgesi olduğu için bu ad verilmişti.
devamını gör...



