bu başlık birini tanımadan hoşlanmak, görmeden aşık olmak başlıklarına tepki olarak açılmıştır.
arkadaşlar böyle bir seçenekte mevcut yani niye hep olmazların peşindesiniz.
devamını gör...

hay allah möh (moderatör özel harekat) ne olacak şimdi?

sanırım, kızıl öfke benjamin darbe korkusu yüzünden emekli etti kahraman moderatörümüzü.

biz burada kendisini napoli tribünleri kıvamında bekliyor olacağız.

devamını gör...

devamını gör...

yine olsa yine anlayamam bu devirde söyleyene kadar bir şey belli olmuyor flört muhabeti bitirdi bizi sevgilimi yoksa emmi miyiz belli değil.
devamını gör...

(bkz: innallahe maassabirin)
devamını gör...

sydney'de yaşayan dostumun yıllar önce beni çağırdığı,askerlik engeli yüzünden gitmediğim yer. zamanı geri alsak durur muydum acaba.özellikle ülkemizin bu halini görünce.
kanguruyla bütünleşse de çok yüksek koyun nüfusuna sahip ülke.
devamını gör...

trafikte; önünüze kıran, hatalı sollama yapan hatta ve hatta kırmızıdan sarıya geçen ısıkta arkadan daaaaaartt diye kornaya basanlara, sinirlenmeyip olsun diyip, kafa sallayıp gülümsediğiniz andır:)
devamını gör...

insanlarımız az düşündükleri ve unutkan oldukları için çok çocuk sahibi oluyorlar. bir çocuğun doğup yetişmesi ve kendi başının çaresine bakabilmesi ortalama 18-20 yıl. verilen emeğin yanısıra maddi bedeli de hiç azımsanmayacak boyutlarda, tabii bunu ciddiye alan aileler için. ama allah rızkını verir diyenler de çok. bir de kaç çocuk sahibi olacağına kendisi karar veremeyenler var. mesela komşusu 3 çocuk yap diyor yapıyorlar, sonra o kendini bilmez allah'tan korkmaz kuldan utanmaz komşu 3 çocuk yetmez 5 çocuk yapın, diyor onu da yapıyorlar.
eskiden sağlık ocaklarında ücretsiz prezervatif verilir, ücretsiz spiral takılırdı. ne zaman dağıtmayı bıraktılar bilmiyorum. ertesi gün hapının herkes için kolay ulaşılır ve ücretsiz olması gerekir. kürtaj; teoride yasal ama pratikte yasak.
devamını gör...

aydınlık hareketinin parti içi eğitim amacıyla kullanılan bilimsel dergisi. ilk kez 1983 yılında saçak dergisinin satın alınmasıyla kurulan dergiye teori adı 1990 ocak ayında verilmiştir. halen de bu adda yayımı sürmektedir.

harekete adını veren aydınlık günlük-haftalık formatta haber verirken bu dergide doğu perinçek başta parti yönetiminin marksist-maoist makaleleri, politik tezleri ve parti kurultay belgeleri yer alır. ayrıca her ne kadar parti içi eğitim amacıyla başlasa da piyasaya da verilir. bir diğer parti yayın organı olan bilim ve ütopya ise genellikle felsefe veya beşeri bilimler üzerine yayınlar yapar. her iki dergi de parti üyesi olan abonelere elden ulaştırılıp ücretleri elden tahsil edilirdi (tabii bu dediğim 6-7 sene öncesinin).

google görsellerde dahi çıkan dergi kapakları üzerinden aydınlıkçıların nereden gelip nereye gittiğini de rahatça görmemiz mümkün.
örneğin bunlar 2008 tarihli sayılar

ergenekon zamanından bir sayı

bu da yenilerden netflix karşıtı sayı

baştaki yazının sahibi tanıdık geldi mi?

ayrıca derginin mottosunun (bütün ülkelerin işçileri ve ezilen uluslar, birleşin!) değişmemesi de acayip.
devamını gör...

soğutmak istediğiniz meşrubat vb. şişe veya kutusunu ıslatılmış kağıt havlu veya peçeteye sarıp derin dondurucuya koyarsanız normalden çok daha hızlı soğutabilirsiniz.
devamını gör...

(bkz: bir yazarın acizliği)
devamını gör...

oluşturduğu kürdilihicazkar makamı ve düzenlediği müsemmen usulüyle bilinen 19. yüzyıl klasik türk müziği bestekarı.
devamını gör...

breaking bad spoiler'ı geliyor, dikkat.


breaking bad dizisinde walter jr. white* tarafından faaliyete geçirilmiş, zavallı babası walter white'ın kanser tedavisi (kemoterapi) masrafları için bağış kabul eden bir websitesidir.


dizinin yapımcıları diziyi ölümsüzleştirmek adına bu siteyi izleyicilerin erişimine açık tutuyorlar. gerçekten böyle bir site var. paint'le çizilmiş gibi duruyor ve çok orijinal.

tıklayınız

edit: imla
devamını gör...

pandeminin bana kazandırdığı bir huy.
o kadar yalnız kaldım ki sevgili sözlük...

pandemi geçse de kendi kendime konuşmayı bırakamadım.
ama bu huyu edindiğimden beri, sosyal hayatımda daha az insana ihtiyaç duyduğumu söyleyebilirim.
devamını gör...

ananı da al gitt dünyanın en güzel küfürlerinden biridir. 78 milyona aynı anda küfretmeyi bilmiştir beyefendiler
devamını gör...

"naci en palestina" şarkısını ilk duyduğunuzda tarifsiz bir hüzün kaplar içinizi, ne söylüyor diye sözlerini anlamaya çalışırsınız sabırsızca. sözlerini öğrenince daha da yakar canınızı emel mathlouthi. dikenli tellere takılıp kanatları zedelenen kelebekler çırpınır içinizde, o kadar hüzünlü bir ses ve şarkı...
devamını gör...

varoluşsal olarak camus'yü etkileyen kierkegaard ve camus'den alıntı paylaşacağım.

yaşamla alakalı albert camus şöyle der:

--- alıntı ---

"yaşamın anlamsız olduğuna karar vermekle, yaşanılmaya değmez olduğuna karar vermek arasında fark vardır. yaşam anlamsızdır ancak yaşamaya değerdir."

--- alıntı ---

soren aabye kierkegaard ise:

--- alıntı ---

"hayat sadece geriye doğru anlaşılabilir ancak ileri doğru yaşanmak zorundadır."

"dünyaya ne zaman gelmek istediğimizi kimse sormaz, ne zaman gitmek istediğimizi de. hayat ne kadar boş ve anlamsız; bir insanın üzerine üç kürek toprak atıp gömüyor, arabadan iniyor, arabaya geri biniyor ve birbirimizi hâlâ yeterli yaşayacak ömrümüz kaldığı için teselli ediyoruz. fakat üçle on arasında ne kadar fark var ki; neden bu işi hemen halletmeyelim?”

--- alıntı ---

fakat unutulmamalıdır ki gerçek öğrenilmek için değil, kabul edilmek için vardır; öyle ya da böyle. hayat gibi. bizlere özünde kabul etmek düşer. kabul edip, bir noktada gerçeği ve ölümü kucaklamak. fakat ölmekten bahsetmiyorum. bütünsel bir bakış açısıyla özümsemekten bahsediyorum bütün bu trajediyi. tabii ben biraz felsefi bağlamda ele aldım konuyu. demem o ki intihar etmek için var olan sebepler vardır ve makuldür. aynı şekilde intihar etmemek için de sebepler vardır ve makuldür. özünde böyle bir gerçeklik içerisinde yaşadığımızdan her şeye şüphe duyulmalıdır. yaşama da ölüme de. neticede yaşam belki de tüm bu tablo karşısında anlamsızlığa kavuşur. fakat tablonun çerçevesi insanı daha da derin bir dehşete düşürür: bütün bu tablo, başından beri yalan ürünü olmasın?
devamını gör...

helal olsun denilesi durum.
devamını gör...

1970'li yılların ortalarında televizyon yayınları başlayana kadar radyo, insanların büyük keyif cihazı olmuştu. eskiden radyo günlük hayat, saatler ve haberlere eşlik eder, koca möbleli ve lambalı radyolar, kocaman pilleri ile evlerin baş köşesinde, en değerli eşya statüsü görürmüş. önden çevrilen iki yuvarlak düğme ile yan yana tuşları olurmuş. istasyon ibresinin hareket ettiği cam panelde ankara, istanbul, sofya, moskova, varşova, paris, münih, kahire viyana, atina, prag, tel aviv gibi şehirlerin isimleri yer alır, fakat çıka çıka sadece ankara radyosu çıkarmış. düğmelerden biri ses ayarlamada kullanılırken, diğeriyle de uğultulu ve parazitli sesler arasında istasyon bulunurmuş. bu radyoların ısınması şart olurmuş, ısındıktan bir hayli sonra da hasbelkader şimdi zeki müren'den solo şarkılar dinleyeceksiniz... gibisinden anons duyulurmuş. radyo kullanımı o zamanlar sabır isteyen bir işmiş. hatta bazı radyo sahipleri evlerinin çatısına büyük antenler çekerler ve istanbul polis radyosu veya ankara uzun dalga radyosu gibi istasyonları dinlemek için çaba gösterirlermiş. lambalı radyolara, günümüzde bile müziği seven, hassas, duygulu insanların nostalji yaşatan antika bir eşyası olarak rastlanabilir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

(bkz: rastgele kaptan)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim