israil'in mescid-i aksa'ya saldırması
her yıl 1071 zaferini, 1453 fethini kutlayan bir halkın israil'e zalim demesini ikiyüzlülük olarak değerlendiriyorum.
fetihlerle israil'in masumlara yaptıkları bir değil diyenlere arap-israil savaşlarını hatırlatmak isterim. hani mısır, suriye, ürdün, suudlar, ırak ve diğer araplar defalarca bir araya gelip sayıca israil'den defalarca kat büyük ordularıyla israile savaş açmışlardı ya.
islamcı arkadaşların diyanet işleri başkanı kılıçla ayasofya'da poz veriyordu. o zaman kılıç hakkı dilinizden düşmüyordu. herhalde bu kılıç hakkı bir tek osmanlı padişahları için geçerli.
bu arada gazze'den israil halkının üzerine rastgele atılan füzeler çok mu hümanist füzeler onu da sormak gerekiyor.
küçük bir hatırlatmayla bitireyim. israil'i tarihte ilk tanıyan müslüman ülke türkiye. ikiyüzlülüğümüze buradan bir puan daha.
not: ben taraf tutmuyorum. meseleye duygusalca ve ikiyüzlüce yaklaşılmasına karşı çıkıyorum. savaşlarda haklı haksız yoktur, kazanan kaybeden vardır. devletlerin dostu düşmanı yoktur, çıkarları vardır.
fetihlerle israil'in masumlara yaptıkları bir değil diyenlere arap-israil savaşlarını hatırlatmak isterim. hani mısır, suriye, ürdün, suudlar, ırak ve diğer araplar defalarca bir araya gelip sayıca israil'den defalarca kat büyük ordularıyla israile savaş açmışlardı ya.
islamcı arkadaşların diyanet işleri başkanı kılıçla ayasofya'da poz veriyordu. o zaman kılıç hakkı dilinizden düşmüyordu. herhalde bu kılıç hakkı bir tek osmanlı padişahları için geçerli.
bu arada gazze'den israil halkının üzerine rastgele atılan füzeler çok mu hümanist füzeler onu da sormak gerekiyor.
küçük bir hatırlatmayla bitireyim. israil'i tarihte ilk tanıyan müslüman ülke türkiye. ikiyüzlülüğümüze buradan bir puan daha.
not: ben taraf tutmuyorum. meseleye duygusalca ve ikiyüzlüce yaklaşılmasına karşı çıkıyorum. savaşlarda haklı haksız yoktur, kazanan kaybeden vardır. devletlerin dostu düşmanı yoktur, çıkarları vardır.
devamını gör...
novaco öfke ölçeği
sinirlilik katsayısı olan iq'nun ölçüm yöntemidir. uygulamak isteyenler için;
buradan
buradan
devamını gör...
agorafobi
yardım almanın ya da kaçmanın zor olabileceği yerlerde bulunma korkusudur.
genellikle panik bozukluğu ile birlikte görülür ve kişi panik atağı yaşamaktan korkar.
toplu taşıma araçları, tiyatro,sinema, avm gibi kalabalık yerlerden veya dışarı yalnız kalmaktan kaçınırlar.
tedavide ilk kullanılacak ilaçlar ssri grubu ilaçlardır.
genellikle panik bozukluğu ile birlikte görülür ve kişi panik atağı yaşamaktan korkar.
toplu taşıma araçları, tiyatro,sinema, avm gibi kalabalık yerlerden veya dışarı yalnız kalmaktan kaçınırlar.
tedavide ilk kullanılacak ilaçlar ssri grubu ilaçlardır.
devamını gör...
iett çalışanını taciz eden kadın
bir erkek bunu bir kadına yapsaydı da adı taciz olurdu. evet daha çok ses getirirdi çünkü maalesef kadına yapılan tacizler sistematik bir şekilde artmakta ve trend bugünlerde. iki türlüsü de iğrençtir, suçtur. karşılaştırma yapmaya lüzum görmüyorum. videodaki kadına taciz suçu adına bir yaptırım olacak mı? sanmam. iki türlü de adalet fos.
devamını gör...
ortamda hiç kimse tarafından dinlenmediğinin fark edildiği an
onun geri dönüşü olucaktır elbet dinlemeyeni dinlemezler düzen böyle işine gelirse.nasıl da sinirlendim.
(bkz: sen kimsin ya)
(bkz: sen kimsin ya)
devamını gör...
beni böyle sev
kendimden bir şeyler gördüğüm için midir, yoksa o büyüleyici ayşem ve ömer’in destansı aşkından mıdır bilmem, bu dizi benim için bir baş yapıttır. tüm dizi boyunca her bölüm orhan gencebay - beni böyle sev çaldı. beş dakikalık süre boyunca o bölümde yaşanılan olayların özeti verildi bölümün ortalarında. bu yer yer sıktı beni, bazense hoşuma gidiyordu. öncelikle müthiş intro şarkımızı şöyle bırakayım, dinlerken oku?
ayşem universiteyi kazanınca, babasını akçaabatta bir başına bırakıp istanbula gitmek istemez. babasının iknası üzerine fikrini değiştirir ve yola çıkar.
ömer zaten istanbul’da halihazırda kazandığı bölümü okumaktadır. arkadaşı ile yolda giderlerken katılmak üzere olacağı fotoğraf yarışması hakkında konuşurlar ve aniden bavulu patlamış, sağa sola saçılan elbiseleri yoldan toplayan bir kız görünce arabadan inerler. ömer yakaladığı bu an’ın fotoğrafını çeker ayşem’den habersiz. ikisi de henüz masalsı bir aşkın başladığından bihaberlerdir.
…
ömer, ayşem’in güvenini kazanmak için, onunla iletişim kurabilmek için çok çabaladı. ayşem’se fazla direnemedi hislerine. dizi boyunca türlü oyunlarıyla ömer’e aşık olan en yakın arkadaşı ve ailesi ne kadar çabalasalarda bu ikiliyi uzun vadede ayırmayı başaramadılar.
ayşem ömerle evlendi. bir evleri yoktu, buz gibi havada bankta uyudular, evleri yoktu, okul sıralarında uyudular gizlice. ayşem’in yengesi en sonunda bizimkilere evini açtı. artık tek kişilik bir yatakları olmuştu. ömer’in beklediği “ilk gece” yaşanmadı. ayşem gergindi, korkuyordu ve: “bana dokunmadan da sevebilir misin? beni böyle de sevebilir misin?” diye sordu. ömer o kadar anlayışlı ve aşıktı ki, tabii ki onu üzmeyecek ve o hazır olana kadar bekleyecekti o “ilk geceyi”.
uzak mesafe aşklarım oldu. birinden sadece düşünme tarzı ve zekası sayesinde etkilenebilirim. * aynı şekilde birisi de bana bu sebepten tutulabilir. bu durumda asıl mesele;
bana dokunmadan da sevebilir misin?
beni böyle de sevebilir misin?
ayşem universiteyi kazanınca, babasını akçaabatta bir başına bırakıp istanbula gitmek istemez. babasının iknası üzerine fikrini değiştirir ve yola çıkar.
ömer zaten istanbul’da halihazırda kazandığı bölümü okumaktadır. arkadaşı ile yolda giderlerken katılmak üzere olacağı fotoğraf yarışması hakkında konuşurlar ve aniden bavulu patlamış, sağa sola saçılan elbiseleri yoldan toplayan bir kız görünce arabadan inerler. ömer yakaladığı bu an’ın fotoğrafını çeker ayşem’den habersiz. ikisi de henüz masalsı bir aşkın başladığından bihaberlerdir.
…
ömer, ayşem’in güvenini kazanmak için, onunla iletişim kurabilmek için çok çabaladı. ayşem’se fazla direnemedi hislerine. dizi boyunca türlü oyunlarıyla ömer’e aşık olan en yakın arkadaşı ve ailesi ne kadar çabalasalarda bu ikiliyi uzun vadede ayırmayı başaramadılar.
ayşem ömerle evlendi. bir evleri yoktu, buz gibi havada bankta uyudular, evleri yoktu, okul sıralarında uyudular gizlice. ayşem’in yengesi en sonunda bizimkilere evini açtı. artık tek kişilik bir yatakları olmuştu. ömer’in beklediği “ilk gece” yaşanmadı. ayşem gergindi, korkuyordu ve: “bana dokunmadan da sevebilir misin? beni böyle de sevebilir misin?” diye sordu. ömer o kadar anlayışlı ve aşıktı ki, tabii ki onu üzmeyecek ve o hazır olana kadar bekleyecekti o “ilk geceyi”.
uzak mesafe aşklarım oldu. birinden sadece düşünme tarzı ve zekası sayesinde etkilenebilirim. * aynı şekilde birisi de bana bu sebepten tutulabilir. bu durumda asıl mesele;
bana dokunmadan da sevebilir misin?
beni böyle de sevebilir misin?
devamını gör...
günlük hayatında da küfretmeyen normal sözlük yazarları
benimdir. birkaç yıl önce "kendimi küfür etmeden de ifade edebilirim" düşüncesiyle küfrü terk etmemin sonucudur. başlarda eksikliğini hissetsem de iyi ki bırakmışım diyorum. artık duyduğum küfürlerin %90'ı itici geliyor. siz de bırakın, özellikle cinsiyetçi olanları. meğer küfür ederken ne iticiymişim...
devamını gör...
portakal
çok sevdiğim bir meyvedir ama yedikten sonra nedense dudaklarımı uyuşturur.
ayrıca kabuklarını yıkayıp reçel de yapabilirsiniz.
ayrıca kabuklarını yıkayıp reçel de yapabilirsiniz.
devamını gör...
haklıyım ama mutlu değilim
son günlerde sık sık rahatsız ettiğim sabır taşı gibi olan ve oldukça kibar olan moderatörümüzdür kendileri. iyi ki vardır.
devamını gör...
bal şarabı
mitolojide, tarihte bilinen en eski alkollü içkidir. "tanrıların içkisi", "odin'in içkisi", "odin'in ganimeti" olarak da bilinir. geçmişi milattan önce 7000'lere kadar dayanır.
iskandinavlar savaşta ölenlerin valhalla'ya gittiğine inanırlardı. bu içkiyi de o sarayda güzel bir kız tarafından dağıtılan bir içki olarak kabul etmişlerdir.
eski yunanlılar ise bahar yağmurlarıyla balı karıştırıp şöminenin yanına koyarlar ve afrodit'i memnun etmek için içerlermiş. tapınaktakiler ise geleceği görmek için bu içkiden içerlermiş.
miti de şu şekildedir(mead of poem):
"aesir ve vanir arasındaki savaş sonrasında tüm tanrılar toplanıp bir kavanozun içine tükürerek antlaşma mühürlerler. bu tükürükler boşa gitmesin diye de o tükürüklerden bir insan oluştururlar. adı kvasir olan bu insan da dokuz dünyadaki en bilge insandır. dünyayı gezerek tüm bilgisini insanlara aktarır.
bir gün iki cücenin yanına gider(fjalar, galar). bu iki cüce bu bilge insanı öldürüp kanıyla balı karıştırır ve bal şarabını oluşturur. şarabı içen bilge ya da şairw dönüşmektedir. bu şarabı da kendilerine saklarlar.
şir, adamın yerini öğrenmesi için birilerini gönderir fakat bu bilgenin kendi kendine öldüğü söylenir. daha sonra dev gilling ve karısı bu cüceleri ziyarete gider. cüceler de kocasını boğup karısını da değirmen taşıyla ezip öldürür.
bu devler eve dönmeyince oğulları suttung ailesini aramaya çıkar. cüce kardeşlerle karşılaşır ve ailesini bu cücelerin öldürdüğünü öğrenir. bu dev cüceleri ölümle tehdit eder. cüceler de yaşamaları karşısında adamın kendisine üç kavanoz bal şarabı verir ve adam cüceleri bırakır ve bal şaraplarını alıp hnitbjörg dağındaki evine götürür. dağın derinliklerinde bir oda yaratıp kızı gunnloğ' u bu bal şaraplarını gece gündüz koruması için görevlendirir.
odin bunu duyduğunda o bal şaraplarına sahip olmak ister ve erkek kılığına girerek kendisine bölverkr (keder işçisi) adını verir.
bölverkr, jötenheim'a gider ve sonunda dokuz kişinin bir tarlada çalıştığı ve çim biçtiği bir vadiye gelir. bölverkr, tırpanların keskin olmaması nedeniyle köylülerin işlerinin yavaş ilerlediğini fark eder. sohbeti başlatan bölverkr, erkeklerin suttung'un kardeşi baugi için çalıştığını öğrenir ve bölverkr onların tırpanlarını keskinleştirmeyi teklif eder. bölverkr bileme işlemini bitirdikten sonra işlerinin hızlandığını gören köylüler bileme taşını almak için bölverkr'e teklifte bulunurlar. bölverkr de bu teklifi kabul eder ve bileme taşını havaya fırlatır. tüm köylüler dönerek almaya çalışırken tırpanlarıyla birbirini öldürürler. dokuz köylü de yere yığılır.
o akşam bölverkr, dev baugi'nin çiftliğine gelir ve baugi köylülerinin öldüğünü öğrenir. bökverkr de tüm sezonluk işi kendi başına yapabileceğini söyler fakat karşılığında kardeşi suttung'un şarabından ister. baugi bunu kabul eder.
bir sezon sonunda bölverkr dokuz köylünün yaptığı işten fazlasını yapmıştır. baugi ve bölverkr, suttung'un yanına gider fakat suttung bal şarabından vermeyi reddeder.
baugi ve bölverkr bal şarabını bulmak için dağa çıkarlar. baugi bir burgu çıkarır. dağı birkaç yerden delerek sonunda odayı bulurlar. bölverkr kendisini yılana çevirerek delikten girer. o sırada baugi yılanı öldürmeye çalışır fakat yapamaz.
bölverkr kendisini tekrar insana çevirir ve taburede bal şaraplarının yanında oturan gunnloğ'u görür. kızı kandırır ve üç gün birlikte yatarlar. sonunda kız bölverkr'in her istediğini yapacak duruma gelmiştir. bölverkr bal şaraplarından üç yudum almayı teklif eder. kız da bunu kabul eder. ilk yudumda birinci kazandaki tüm bal şarabını mideye indirir. ikinci yudumda ikinci kazanı ve üçüncü yudumda da üçüncü kazanı mideye indirir. (ağzında tuttuğu da söylenir.)mağaradan çıkarak kendisini kartala dönüştürür ve sarayına uçar. suttung bunu gördüğünde o da kendisini kartala çevirir ve peşinden uçar.
bölverkr sarayına döndüğünde herkes dışarıda kavanoz ve kazanları dizmiştir. bölverkr(artık odindir) tüm şarapları kazanlara doldurur ve şair olmayı hak eden insanlara bundan ikram eder."
iskandinavlar savaşta ölenlerin valhalla'ya gittiğine inanırlardı. bu içkiyi de o sarayda güzel bir kız tarafından dağıtılan bir içki olarak kabul etmişlerdir.
eski yunanlılar ise bahar yağmurlarıyla balı karıştırıp şöminenin yanına koyarlar ve afrodit'i memnun etmek için içerlermiş. tapınaktakiler ise geleceği görmek için bu içkiden içerlermiş.
miti de şu şekildedir(mead of poem):
"aesir ve vanir arasındaki savaş sonrasında tüm tanrılar toplanıp bir kavanozun içine tükürerek antlaşma mühürlerler. bu tükürükler boşa gitmesin diye de o tükürüklerden bir insan oluştururlar. adı kvasir olan bu insan da dokuz dünyadaki en bilge insandır. dünyayı gezerek tüm bilgisini insanlara aktarır.
bir gün iki cücenin yanına gider(fjalar, galar). bu iki cüce bu bilge insanı öldürüp kanıyla balı karıştırır ve bal şarabını oluşturur. şarabı içen bilge ya da şairw dönüşmektedir. bu şarabı da kendilerine saklarlar.
şir, adamın yerini öğrenmesi için birilerini gönderir fakat bu bilgenin kendi kendine öldüğü söylenir. daha sonra dev gilling ve karısı bu cüceleri ziyarete gider. cüceler de kocasını boğup karısını da değirmen taşıyla ezip öldürür.
bu devler eve dönmeyince oğulları suttung ailesini aramaya çıkar. cüce kardeşlerle karşılaşır ve ailesini bu cücelerin öldürdüğünü öğrenir. bu dev cüceleri ölümle tehdit eder. cüceler de yaşamaları karşısında adamın kendisine üç kavanoz bal şarabı verir ve adam cüceleri bırakır ve bal şaraplarını alıp hnitbjörg dağındaki evine götürür. dağın derinliklerinde bir oda yaratıp kızı gunnloğ' u bu bal şaraplarını gece gündüz koruması için görevlendirir.
odin bunu duyduğunda o bal şaraplarına sahip olmak ister ve erkek kılığına girerek kendisine bölverkr (keder işçisi) adını verir.
bölverkr, jötenheim'a gider ve sonunda dokuz kişinin bir tarlada çalıştığı ve çim biçtiği bir vadiye gelir. bölverkr, tırpanların keskin olmaması nedeniyle köylülerin işlerinin yavaş ilerlediğini fark eder. sohbeti başlatan bölverkr, erkeklerin suttung'un kardeşi baugi için çalıştığını öğrenir ve bölverkr onların tırpanlarını keskinleştirmeyi teklif eder. bölverkr bileme işlemini bitirdikten sonra işlerinin hızlandığını gören köylüler bileme taşını almak için bölverkr'e teklifte bulunurlar. bölverkr de bu teklifi kabul eder ve bileme taşını havaya fırlatır. tüm köylüler dönerek almaya çalışırken tırpanlarıyla birbirini öldürürler. dokuz köylü de yere yığılır.
o akşam bölverkr, dev baugi'nin çiftliğine gelir ve baugi köylülerinin öldüğünü öğrenir. bökverkr de tüm sezonluk işi kendi başına yapabileceğini söyler fakat karşılığında kardeşi suttung'un şarabından ister. baugi bunu kabul eder.
bir sezon sonunda bölverkr dokuz köylünün yaptığı işten fazlasını yapmıştır. baugi ve bölverkr, suttung'un yanına gider fakat suttung bal şarabından vermeyi reddeder.
baugi ve bölverkr bal şarabını bulmak için dağa çıkarlar. baugi bir burgu çıkarır. dağı birkaç yerden delerek sonunda odayı bulurlar. bölverkr kendisini yılana çevirerek delikten girer. o sırada baugi yılanı öldürmeye çalışır fakat yapamaz.
bölverkr kendisini tekrar insana çevirir ve taburede bal şaraplarının yanında oturan gunnloğ'u görür. kızı kandırır ve üç gün birlikte yatarlar. sonunda kız bölverkr'in her istediğini yapacak duruma gelmiştir. bölverkr bal şaraplarından üç yudum almayı teklif eder. kız da bunu kabul eder. ilk yudumda birinci kazandaki tüm bal şarabını mideye indirir. ikinci yudumda ikinci kazanı ve üçüncü yudumda da üçüncü kazanı mideye indirir. (ağzında tuttuğu da söylenir.)mağaradan çıkarak kendisini kartala dönüştürür ve sarayına uçar. suttung bunu gördüğünde o da kendisini kartala çevirir ve peşinden uçar.
bölverkr sarayına döndüğünde herkes dışarıda kavanoz ve kazanları dizmiştir. bölverkr(artık odindir) tüm şarapları kazanlara doldurur ve şair olmayı hak eden insanlara bundan ikram eder."
devamını gör...
normal sözlük’teki oylama alışkanlığı
yani meja nickli vatandaş da oylanmamaktan şikayetçiyse biz ölelim dediğim durum. allah'ını seven üzerime artı atsın fav etsin tav etsin beni.
devamını gör...
en hüzünlü kelime
ölüm.
her şey geçiyor, bitiyor, değişiyor. ama ölüm hep aynı kalıyor. verdiği acı, hissettirdiği çaresizlik hiç değişmiyor.
her şey geçiyor, bitiyor, değişiyor. ama ölüm hep aynı kalıyor. verdiği acı, hissettirdiği çaresizlik hiç değişmiyor.
devamını gör...
normal sözlük’ün artık bitmiş olması
nereye bitiyor? hele hele… yine herkes tüm klişeleri sıralamış. gittilerde gittiler gittiler de gittiler. evet o güzel yazarlar o güzel atlar ve başlığı görünce atlayanlar, yeter da.
tüm birikmişlerimi, yapmak, yaşamak istediklerimi, okuyup, izlediklerimi, 5 yıl sonra kendimi nerede gördüğümü yazacaktım daha… bu tükkan kapansın da, içimde mi kalsın? nayırrrr nolamaz!!!
daha dur hele ne içtik?
seym şit difrent dey yapmayın, içimi baydı şu başlıklar bak son kez diyorum daha da yazmam bu tip şeyler.
her şey senin elinde dostum. wc’lerde bile ne çıkıyor karşına? hayır o değil!
bulmak istediğin gibi bırak.
demek istediğim;
elini taşın altına değil, klavyenin üstüne koy ve güzel bir şeyler karala, hath.
tüm birikmişlerimi, yapmak, yaşamak istediklerimi, okuyup, izlediklerimi, 5 yıl sonra kendimi nerede gördüğümü yazacaktım daha… bu tükkan kapansın da, içimde mi kalsın? nayırrrr nolamaz!!!
daha dur hele ne içtik?
seym şit difrent dey yapmayın, içimi baydı şu başlıklar bak son kez diyorum daha da yazmam bu tip şeyler.
her şey senin elinde dostum. wc’lerde bile ne çıkıyor karşına? hayır o değil!
bulmak istediğin gibi bırak.
demek istediğim;
elini taşın altına değil, klavyenin üstüne koy ve güzel bir şeyler karala, hath.
devamını gör...
peter pan sendromu
peter pan sendromu, büyümekten korkan çocuklarda ve olgun olduğu halde çocuk gibi davranan yetişkinlerde görülen davranış bozukluğudur. ilk sendrom 1983'te dan kiley isimli bir psikanalist tarafından bulunmuştur. sendromum ismi, james matthew barrie'nin peter pan isimli romanından geliyor.peter pan sendromu en çok olgun yaşta ortaya çıkan bir sendrom. en çok bekar insanlarda ve erkeklerde görülüyor. dan kiley'e göre, bu sendromun küçüklükte, annenin baskısı ve babanın otoritesizliğinden kaynaklanıyor.
uzmanlar, peter pan sendromu yaşayan erkeklerin genellikle aile içi iletişim sorunları yaşadığı, duygusal paylaşımlarının olmadığına dikkat çekiyor.
uzmanlar, peter pan sendromu yaşayan erkeklerin genellikle aile içi iletişim sorunları yaşadığı, duygusal paylaşımlarının olmadığına dikkat çekiyor.
devamını gör...
internetten alışveriş yapmak yerine mağazaya giden insan
görerek, dokunarak ve inceleyerek almayı seven, online alışverişlerde başına bir şey gelmesini istemeyen insandır.
devamını gör...
çaresizliği anlatan en iyi cümle
bir çığlıktı yalnızlığım hepiniz mi sağırdınız cümlesidir.
devamını gör...
19 mayıs atatürk'ü anma gençlik ve spor bayramı
atamın yaktığı özgürlük ateşini taşıyan bir türk genci ve cumhuriyet çocuğu olarak bu güzel bayramınızı kutlarım.
atamızı ve 18 kıymetli silah arkadaşını samsun'a ulaştıran bandırma vapuru;

mustafa kemal'in samsunda görevlendirildiği fotoğraf (17 nisan 19)

20 mayıs'ta istanbul'a sadaret (başbakanlık) makamına bildirdiği telgraf;

tüm mücadeleniz için minnettarız atam!
atamızı ve 18 kıymetli silah arkadaşını samsun'a ulaştıran bandırma vapuru;

mustafa kemal'in samsunda görevlendirildiği fotoğraf (17 nisan 19)

20 mayıs'ta istanbul'a sadaret (başbakanlık) makamına bildirdiği telgraf;

tüm mücadeleniz için minnettarız atam!
devamını gör...
ülkemizde saygı duyulan meslekler
doktorlar. üniversite çağında çocuğu olanlar tapar hatta.
devamını gör...
josef stalin
şeytanın ta kendisidir. hatta şeytan önünde diz çökmüştür. sadece türkleri değil, başka milletleri de kıymıştır. milyonlarca insanın katilidir. işkencelere tabi tutmuştur. stalin dönemindeki meşhur kızıl dönemde, iki milyondan fazla kişi tutuklanmış, yarım milyondan fazla insan idama çarptırılmıştır. tüm bunların dışında sürgün edilen milyonlarca insan.. açlıktan ve soğuktan milyonlarca ölüm..
türk birçok sanatçı-aydın, bilim ve fikir insanlarını öldürmüştür.* mesela; salman mümtaz, yusuf vezir çemenzeminli, magcan cumabay, bekir sıtkı çobanzade, ahmet baytursun ve çurmit şirioğlu..
türk birçok sanatçı-aydın, bilim ve fikir insanlarını öldürmüştür.* mesela; salman mümtaz, yusuf vezir çemenzeminli, magcan cumabay, bekir sıtkı çobanzade, ahmet baytursun ve çurmit şirioğlu..
devamını gör...