appoggiatura
akorun normal notasına çözümlenen bir melodide eklenmiş akorsuz bir notadan oluşan bir müzik süsüdür.
ingiliz psikolog john sloboda müzikseverlerden dinledikleri şarkılarda "onları fiziksel reaksiyona sebep olan bölümleri" sordu.
deneklerin listelediği 20 bölüm arasından 18’inde "appoggiatura"ya rastlandı. konuyla ilgili olarak 2007’de araştırma yapan university of british columbia’dan martin guhn da türkçe’de "çarpma" adıyla geçen nota süslemesinin dinleyicide duygusallığa neden olduğunu tespit etti.
akor olmayan tonu güçlü bir tempo üzerine koyarak, bu apoggiatura notasına vurgu yapar ve bu da asıl, beklenen akor notasının görünümünü geciktirip insanı değişik bir moda sokar. örnek olarak...oscar harris ~ alta gracia
ingiliz psikolog john sloboda müzikseverlerden dinledikleri şarkılarda "onları fiziksel reaksiyona sebep olan bölümleri" sordu.
deneklerin listelediği 20 bölüm arasından 18’inde "appoggiatura"ya rastlandı. konuyla ilgili olarak 2007’de araştırma yapan university of british columbia’dan martin guhn da türkçe’de "çarpma" adıyla geçen nota süslemesinin dinleyicide duygusallığa neden olduğunu tespit etti.
akor olmayan tonu güçlü bir tempo üzerine koyarak, bu apoggiatura notasına vurgu yapar ve bu da asıl, beklenen akor notasının görünümünü geciktirip insanı değişik bir moda sokar. örnek olarak...oscar harris ~ alta gracia
devamını gör...
ilikli kemik suyu çorbası
yüksek besin ve vitamin değeri taşıyan bir çorba olmasına rağmen yapımıda bir o kadar zordur. öncelikle kemiklerin içinde ki iliklerin çıkması için 1,5-2 saat fırınlanması gerekir. ardından 15-16 saat kısık ateşte pişirilmelidir. kısacası sabır ve emek işidir. yapmayı becerebilene afiyet olsun.
devamını gör...
erkeklere hakaret eden yazar
işin komiği bu yazarlar kendilerini feminist olarak tanımlarlar.
devamını gör...
sevgiliyle romantik anlar yaşarken beşinci boyut'taki salih'e yakalanmak
her türk gencinin en büyük fobisidir. düşünsenize bi, netflix'ten eternal sunshine'ı izliyorsun. "aşkım benim de hafızam silinse böylee. ben de seni unutmaam." diyor kız.. "unutur muyum bitanem, bu hayata senin için geldim falan filan.." sonra iyice koynuna sokuluyor falan filan derken....
sonra kapı hafiften aralanıyor ve alttan bir sis efekti. şakkadanak içeri giriyor salih reis "zina günah değil mi mübarek" der gibi şapşalca gülümseyen, ıkınmaklı bir surat ifadesiyle... o anda içeri devlet erkânından birisi girse bu kadar zoruma gitmez anasını satim. inşallah böyle bi olay yaşanmaz lan sözlük. çok büyük korkuyom valla :((
sonra kapı hafiften aralanıyor ve alttan bir sis efekti. şakkadanak içeri giriyor salih reis "zina günah değil mi mübarek" der gibi şapşalca gülümseyen, ıkınmaklı bir surat ifadesiyle... o anda içeri devlet erkânından birisi girse bu kadar zoruma gitmez anasını satim. inşallah böyle bi olay yaşanmaz lan sözlük. çok büyük korkuyom valla :((
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın sözlük. kendimi cemal süreyya'nin soyadındaki y harfi gibi hissediyorum bugün. öylesine yersiz, öylesine gereksiz.
devamını gör...
kızların espri yapmayı becerememesi
katılmadığım tanım. tanıdığım en komik, en güzel espirileri yapan insan da kadın
devamını gör...
tekel 2000
tekel el değiştirmeden öncesi içenlerin marlboro ile kıyaslığı sigara markası.
el değiştirdikten sonra o da nispeten ucuz sigaraların arasında yerini aldı.
el değiştirdikten sonra o da nispeten ucuz sigaraların arasında yerini aldı.
devamını gör...
trendyol'un 330 milyon dolar daha yatırım alması
ilginç olay, yatırımı yapan firma ise alibaba. bu yatırımla birlikte trendyol’un şirket değerlemesi 11 milyar dolara çıkmış.
uzun uzun okumak isteyenler için:
mevcut ortağı alibaba’dan sermaye arttırımı için 330 milyon dolar yatırım alan trendyol’un şirket değerlemesi 11 milyar dolara çıktı. reklam yatırımları sayesinde küçük esnafa adeta can suyu olan trendyol, türkiye’de e-ticaretin büyümesine de katkı sağlıyor.
alibaba’nın trendyol’dan %3 daha hisse alması sayesinde firmada nisan 2020’de 3.75 milyar dolar değerleme sahibiyken, bugün 11 milyar dolarlık bir değerlemeye sahip. türkiye’nin en değerli şirketleri arasına giriş yapan trendyol, geleceğin en büyük perakende pazarı olarak gösteriliyor. ilk çıktığı günlerde sadece “küçük bir girişim” olarak gösterilen firmanın bugün değeri gerçekten inanılmaz.
alibaba.com yaptığı yeni yatırımla beraber mevcut hisselerini %86.5’e yükseltti. demet suzan mutlu üçok %6.96, evren üçok %5.55, begüm tekin 0.78, zeki güçlü kaya %0.21 hisseye sahip. böyle bir açıdan baktığınızda alibaba.com şu anda trendyol’un en büyük ve güçlü hissedarı olarak karşımıza çıkıyor. trendyol.com halka arz edilir mi bilinmez ancak alibaba.com’un yakında tüm hisseleri almak isteyeceği kesin.
kaynak:
www.webtekno.com/trendyolun...
uzun uzun okumak isteyenler için:
mevcut ortağı alibaba’dan sermaye arttırımı için 330 milyon dolar yatırım alan trendyol’un şirket değerlemesi 11 milyar dolara çıktı. reklam yatırımları sayesinde küçük esnafa adeta can suyu olan trendyol, türkiye’de e-ticaretin büyümesine de katkı sağlıyor.
alibaba’nın trendyol’dan %3 daha hisse alması sayesinde firmada nisan 2020’de 3.75 milyar dolar değerleme sahibiyken, bugün 11 milyar dolarlık bir değerlemeye sahip. türkiye’nin en değerli şirketleri arasına giriş yapan trendyol, geleceğin en büyük perakende pazarı olarak gösteriliyor. ilk çıktığı günlerde sadece “küçük bir girişim” olarak gösterilen firmanın bugün değeri gerçekten inanılmaz.
alibaba.com yaptığı yeni yatırımla beraber mevcut hisselerini %86.5’e yükseltti. demet suzan mutlu üçok %6.96, evren üçok %5.55, begüm tekin 0.78, zeki güçlü kaya %0.21 hisseye sahip. böyle bir açıdan baktığınızda alibaba.com şu anda trendyol’un en büyük ve güçlü hissedarı olarak karşımıza çıkıyor. trendyol.com halka arz edilir mi bilinmez ancak alibaba.com’un yakında tüm hisseleri almak isteyeceği kesin.
kaynak:
www.webtekno.com/trendyolun...
devamını gör...
kardeşi olanların bildiği şeyler
kardeş 'sağ ol' dediğinde iki kat mutlu olmak.
devamını gör...
kitap okuyan sevgili
büyük şanstır.
kalk çay koy diyen biriyle, sizinle kitaplar hakkında sohbet eden biri aynı olabilir mi hiç?
kalk çay koy diyen biriyle, sizinle kitaplar hakkında sohbet eden biri aynı olabilir mi hiç?
devamını gör...
mesleğim yazarlık
bir haruki murakami kitabıdır.
haruki murakami nobel edebiyat ödülü alması beklenen yazarlardan biridir. şahsi görüşüm bu ödülün yazara ağır geleceği yönündedir ama yine de edebiyat dünyasında böyle bir beklenti vardır yıllardır.
yukarıda bahsettiğim konu; yani yazarın nobel ödülünü hak edip etmediği konusu gibi onlarca tartışmanın nesnesi konumunda olan yazar bu kitabında bu tartışmaların tamamen dışında durmaya çalıştığını anlatıyor çoğu bölümde.
on bir bölümden oluşan kitapta yazarlık serüvenini ilk başladığı yıllardan günümüze kadar samimi bir şekilde anlatmış yazar.
kitabı okurken yazarın derin bir tevazu içinde olduğu hemen fark edilse de zaman zaman bu fazla tevazunun kibirden olup olmadığını düşündüm açıkçası.
ama yazar bana çok içten geldi. çok yetenekli olmadığını ama çok çalıştığını, yazmayı bir meslek olarak gördüğünü ve bu çerçevede çalışmalar yaptığını anlatan yazar, bugünlere gelene kadar aldığı bütün eleştirilere de kendi bakış açısından mantıklı cevaplar vermiş kitapta.
tabii ki sadece eleştirileri cevaplamak için yazılmış bir kitap değil bu. çok bilmişlik yapmadan genç yazar adaylarına oldukça yerinde tavsiyelerle dolu bir kitap.
bence kesinlikle okunmaya değer.
haruki murakami nobel edebiyat ödülü alması beklenen yazarlardan biridir. şahsi görüşüm bu ödülün yazara ağır geleceği yönündedir ama yine de edebiyat dünyasında böyle bir beklenti vardır yıllardır.
yukarıda bahsettiğim konu; yani yazarın nobel ödülünü hak edip etmediği konusu gibi onlarca tartışmanın nesnesi konumunda olan yazar bu kitabında bu tartışmaların tamamen dışında durmaya çalıştığını anlatıyor çoğu bölümde.
on bir bölümden oluşan kitapta yazarlık serüvenini ilk başladığı yıllardan günümüze kadar samimi bir şekilde anlatmış yazar.
kitabı okurken yazarın derin bir tevazu içinde olduğu hemen fark edilse de zaman zaman bu fazla tevazunun kibirden olup olmadığını düşündüm açıkçası.
ama yazar bana çok içten geldi. çok yetenekli olmadığını ama çok çalıştığını, yazmayı bir meslek olarak gördüğünü ve bu çerçevede çalışmalar yaptığını anlatan yazar, bugünlere gelene kadar aldığı bütün eleştirilere de kendi bakış açısından mantıklı cevaplar vermiş kitapta.
tabii ki sadece eleştirileri cevaplamak için yazılmış bir kitap değil bu. çok bilmişlik yapmadan genç yazar adaylarına oldukça yerinde tavsiyelerle dolu bir kitap.
bence kesinlikle okunmaya değer.
devamını gör...
lucifer (yazar)
vay arkadaş memelerin, cinselliğin, argoların havada uçuştuğu bir adama ne kadar ayılıp bayılmışsınız siz öyle ? sözlükte o kadar efsane, adam gibi adam insan tanıdım nickaltında 2 satır yazıyor. siz bu troll arkadaşa 7 sayfa methiye düzmüşsünüz ya....
devamını gör...
ilhan irem
benim için bir pazar aksami sanatçısıdır. halen yayına devam eden ama rahat 20 yıllık sarı tramvay isimli bir radyo programı vardı. nostaljik yayın yapan bu programı gençliğimde her pazar akşamı dinlerdim ve sıklıkla ilhan irem çalardı. hele bir de ben değilim şarkısı caldikca, klasik pazar banyosunu yapmış, ertesi gune çantasını giysilerini hazirlamis olarak karanlıkta kulaklığım ile dinler, geçmişe giderdim.
sonra aradan yıllar geçti. şimdilerde pazar akşamları bu saatlerde araba ile eve dönerken pal nostalji de de sıklıkla ilhan irem dinliyorum. tek farkla, artık geçmişe gidip gelmek daha uzun sürüyor. yol uzadı çünkü.
ali veli maria ve kuklacı amca şarkıları da güzeldir.
sonra aradan yıllar geçti. şimdilerde pazar akşamları bu saatlerde araba ile eve dönerken pal nostalji de de sıklıkla ilhan irem dinliyorum. tek farkla, artık geçmişe gidip gelmek daha uzun sürüyor. yol uzadı çünkü.
ali veli maria ve kuklacı amca şarkıları da güzeldir.
devamını gör...
bandırma vapuru
sunay akın'ın ağzından umudu taşıyan vapur...
"bu ülke hepimizin ama esas siz gençlerin. mücadeleden yılmak yok, tamam mı?"
mustafa kemal atatürk
"bu ülke hepimizin ama esas siz gençlerin. mücadeleden yılmak yok, tamam mı?"
mustafa kemal atatürk
devamını gör...
arkadaş grubundaki tek kız olmak
bir süre sonra grubun dağılmasına sebep olur. genelde bu dağılmadaki neden de gönül işleri olmaktadır. tecrübe ile sabit.
elbette kızlı erkekli takılın ama erkek ortamındaki tek kız olmayın bence. misal 10 tane erkek hiçbir sorun yaşamadan yıllarca aynı standartta arkadaş kalabilir. ama araya bir kız girerse standart falan kalmıyor. o 10 maldan en az biri ya da birkaçı mutlaka kıza aşık olduğunu düşünmeye başlıyor.
o yüzden arkadaşlık, dostluk vs. tamam ama bu gruba dahil olma işini abartmamak lazım.
elbette kızlı erkekli takılın ama erkek ortamındaki tek kız olmayın bence. misal 10 tane erkek hiçbir sorun yaşamadan yıllarca aynı standartta arkadaş kalabilir. ama araya bir kız girerse standart falan kalmıyor. o 10 maldan en az biri ya da birkaçı mutlaka kıza aşık olduğunu düşünmeye başlıyor.
o yüzden arkadaşlık, dostluk vs. tamam ama bu gruba dahil olma işini abartmamak lazım.
devamını gör...
hakimin daha önce görülmemiş bir karar vermesi
sıradan bir 'hırsızlık' vakası olarak başlayıp 'ibretlik' cezaya dönüşen olay istanbul maltepe'de yaşandı. bir giyim mağazasından 7 mont çalan 21 ve 18 yaşlarındaki iki hırsız, yakalanınca 'yardım yapacaktık' dedi. hırsızlık suçundan tutuklanan iki genç hakkında hakim, ders niteliğinde bir karara imza attı.
istanbul maltepe'de 21 ve 18 yaşındaki iki genç giyim üzerine birçok şubesi bulunan zincir bir mağazaya gitti. 21 yaşındaki mehmet a. içeri girdi, kadir d. ise motosikletiyle arkadaşını dışarıda bekledi. mağazadaki genç bir süre içeride oyalandı, sonrasında eline 7 mont birden aldı. çalışanlar gencin davranışlarından şüphelenince durumu emniyet güçlerine bildirdi.
sabah gazetesi'nden arzu kaya'nın haberine göre; mağazadan montların ücretini ödemeden çıkan genç, dışarıda kendisini bekleyen arkadaşının yanına gitti. polisler de hız kaybetmeden olay yerine geldi. kaçmaya başlayan gençler çok geçmeden çaldıkları montlarla birlikte suçüstü yakalandı. montlar ait olduğu yere, iki arkadaş da adliyeye götürüldü.
savcı iki gencin de ifadesini aldı. "muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık" suçundan tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk etti. sulh ceza hakimliği'nde ifade veren gençlerden mehmet a., "benim durumum iyi. amacım evsizlere montları dağıtmaktı. garibanlara yardım etmek istedik. çok pişmanım. bir cahillik yaptım. böyle bir suçlamadan çok utanıyorum" dedi.
hakim "yardım amacı taşıdıklarını söyleyen gençlerin yardım kuruluşlarında çalışması' cezasını verdi. haftada bir gün karakola gidip imza verecek olan iki genç, türkiye kızılay derneği ve yetim vakfı gibi kuruluşlarda haftada en az bir gün çalışma ve hakimliğin belirlediği kitapların haftada bir tanesini okuyup özetini sunma cezası aldı.
buradan
devamını gör...
peynirli doritos kokusunun ayak kokusuna benzemesi
ayaklarımızda yaşayan stafilokok bakterilerinin ürettiği uçucu kimyasal bileşenler ile bazı peynir küflerinin ürettiği uçucu kimyasal bileşenler aynı olduğundan dolayı burundaki koku reseptörleri koku hafızasına başvurarak beyine "aynı peynir/ayak gibi kokuyor" demesidir.
devamını gör...
kuğulu park
adını aslında viyana belediyesi'nin hediye ettiği kuğulardan alan park. çin'den gelenler siyah olanlar...
çok eski dönemlerde parkın bir bölümü bir elçiliğe verilmiş.
yine çok eskiden, bugün karum'un olduğu yerde kavaklıdere şarap bağları vardı. hatırlayan azdır sanırım burada. o zamanlar kuğulu park da, bolca kavak ağacı bulunduran ve içinden dere geçen bir yermiş. semtin ismi olan kavaklıdere buradan geliyor.
içerisinde 20'den fazla kuş türü görülmüş. son yıllarda tunalı hilmi bey'in bir heykeli ve bir de fıskiyeler yapıldı giriş kısmına. park kısmı da tarih içerisinde defalarca değişime uğradı.
eskiden restoran kısmına giderdik ailece. daha da küçükken parkında oyun oynardım. sonrasında ise arkadaşlarla, sevgiliyle gidilen bir yer oldu. ancak şu çiçek satan tiplerin musallat olması iyi olmadı. gitmez olduk sevgiliyle bir daha.
eskiden hemen hemen her gün görüyordum, sürekli tunalı'da takıldığım için. son yıllarda daha aralıklı olarak geçmeye başladım önünden. pandemide ise iyice azaldı maalesef.
çok eski dönemlerde parkın bir bölümü bir elçiliğe verilmiş.
yine çok eskiden, bugün karum'un olduğu yerde kavaklıdere şarap bağları vardı. hatırlayan azdır sanırım burada. o zamanlar kuğulu park da, bolca kavak ağacı bulunduran ve içinden dere geçen bir yermiş. semtin ismi olan kavaklıdere buradan geliyor.
içerisinde 20'den fazla kuş türü görülmüş. son yıllarda tunalı hilmi bey'in bir heykeli ve bir de fıskiyeler yapıldı giriş kısmına. park kısmı da tarih içerisinde defalarca değişime uğradı.
eskiden restoran kısmına giderdik ailece. daha da küçükken parkında oyun oynardım. sonrasında ise arkadaşlarla, sevgiliyle gidilen bir yer oldu. ancak şu çiçek satan tiplerin musallat olması iyi olmadı. gitmez olduk sevgiliyle bir daha.
eskiden hemen hemen her gün görüyordum, sürekli tunalı'da takıldığım için. son yıllarda daha aralıklı olarak geçmeye başladım önünden. pandemide ise iyice azaldı maalesef.

devamını gör...
güne bir söz bırak
"sahip olduğunuz tek şey bir çekiçse, her şeyi çivi olarak görmeye başlarsınız."
abraham maslow
abraham maslow
devamını gör...
ikinci el kültürü
bir arkadaşım demişti biz türklerde araba ve ev hariç ikinci el kültür mantığı yok, uğraşma diye, olur mu hiç öyle bir şey demiştim.
öyleymiş.
az önce bir şarjlı diş fırçası aldım , - sıfır - 230 lira dedim letgo da filan ne kadardır.
adam yazmış 1 ay kullandım, 350 lira, 400 lira, 300 lira.
ya bi piyasaya bakın kullanılmış satıyorsun birde, normalde olması gereken ev ve araba işte altın dı vs pahalı ürünler hariç 1/3 fiyatına satılır bir ürün.
burada amaç senin işine yaramayan ürün elinden çıksın nakit girdisi sana sağlasın.
sende o nakit girdisi ile dilediğin birşeyi al.
ben alınan ürünü tamir etçem, temizlicem, onarımı bakımını yapıcam ee tabi 3'de bir fiyatına olmalı.
satarken de öyle. kitaplarda öyle.
ne yazıkki herkes olmasada çoğu kişi aldığım fiyata satayım derdinde.
çok zekisin sen. yapmayalım böyle.
1/3 e uyalım, bende bilmiyordum bende böyle öğrendim, anamdan doğar doğmaz ikinci el kuralları bilir şekilde gelmedim ya.
öyleymiş.
az önce bir şarjlı diş fırçası aldım , - sıfır - 230 lira dedim letgo da filan ne kadardır.
adam yazmış 1 ay kullandım, 350 lira, 400 lira, 300 lira.
ya bi piyasaya bakın kullanılmış satıyorsun birde, normalde olması gereken ev ve araba işte altın dı vs pahalı ürünler hariç 1/3 fiyatına satılır bir ürün.
burada amaç senin işine yaramayan ürün elinden çıksın nakit girdisi sana sağlasın.
sende o nakit girdisi ile dilediğin birşeyi al.
ben alınan ürünü tamir etçem, temizlicem, onarımı bakımını yapıcam ee tabi 3'de bir fiyatına olmalı.
satarken de öyle. kitaplarda öyle.
ne yazıkki herkes olmasada çoğu kişi aldığım fiyata satayım derdinde.
çok zekisin sen. yapmayalım böyle.
1/3 e uyalım, bende bilmiyordum bende böyle öğrendim, anamdan doğar doğmaz ikinci el kuralları bilir şekilde gelmedim ya.
devamını gör...