kitap okuyorum bi süre sonra sıkılıyorum.
video izliyorum sıkılıyorum.
el işi, kanaviçe falan yapıyorum sıkılıyorum.
resim karalıyorum sıkılıyorum.
ders çalışıyorum sıkılıyorum.
dergi elime geçince okuyorum sıkılıyorum.
hayvanımla ilgileniyorum sıkılıyorum.
yazı yazıyorum sıkılıyorum.
salona gidiyorum sıkılıyorum, geri dönüyorum yine sıkılıyorum.
insanların arasında sıkılıyorum ama yokluklarında da sıkılıyorum.
kendimden sıkılıyorum.
manita yapalım cici cici konuşuruz diyorum lan ondan bile sıkılıyorum.

haz yok haz
yok
devamını gör...

gamsız olun.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

herkesin kusursuzu aradığı bir dünyada kusurlu olmanın değerini vurgulayan kintsugi ya da kintsukuroi, antik japon felsefesi'nde "altınla onarma" anlamına gelen müthiş bir kelime. kelime olmanın ötesinde, derin anlamlar içeren bir sanat dalı, bir felsefe. bu sanat dalının amacı bir nesnenin kırıklarını onarmak ve onları saklamak değil aksine kırıklarını mümkün olduğunca vurgulayarak onore etmek, bozulmuş veya kırılmış nesnelere olan bakış açımızı değiştirmek.
kintsugi aslında bir japon felsefesi olan wabi-sabi’ye dayanıyor. wabi-sabi, kusurlu olanı kabul etmek, kucaklamak, onların içindeki güzelliği görmek anlamına geliyor. bu felsefeye bir metafor olarak baktığımda toplumda eksik, kusurlu olarak görülen yanlarımızın aslında bizlerin bir parçası olduğunu ve parçamız olan bu kırıkların ise bizi daha değerli kıldığını fark ediyorum. diğer yandan, kusurlu olan nesneleri düşünmeden çöpe atma alışkanlığımızı ve yeni tüketimler yapmamızı dizginleyecek bir felsefe olduğunu düşünüyorum.
aşağıda görmüş olduğunuz fotoğrafta ise yakın zamanda kırılan kaşık altlığını, kırıklarının bir kusur değil aksine güzel ve değerli olduğunu vurgulayarak tekrar kullanılabilir hale getirdim. yoksunluğumuzla, kırılmışlığımızla ve hatalarımızla biziz.
ernest hemingway'in de dediği gibi: "dünya herkesi kırıyor ve sonra bazıları o kırık yerlerden daha güçlü çıkıyor."
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sam amcanın parmağını bize tutarak “seni istiyorum” dediği ikonik posterdir.

abd , 1917 de almanya'ya savaş ilan edince amerikalı sanatçı james montgomery flagg, orjinali olan ingiliz alfred leete’nin bkz : your country needs you afişinden esinlenerek çizmiştir. kısa sürede dört milyon kopya basılarak tüm ülkede duvarlara yapıştırılmış böylece haftalar içerisinde tüm abd halkı tarafından görülmesi sağlanmış.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

hassas ve duyarlı insanlar için, hatta böyle insanları aşağılamak için kullanılan bir tabirdir bu genellikle.

"bedenimizin çevresinde görünmez bir zırh oluşması ergenlik döneminde başlar. bu dönemde aldığımız yaralar ne denli büyük ve derinse, zırh da o denli güçlü ve kalın olur. ama sonra zamanla, çok uzun süre giyilen bir giysi gibi, en çok kullanılan yerlerinden yıpranır. dikişleri atar ve ani bir hareket sonucu yırtılır. başlangıçta hiçbir şey farketmezsin. zırhının hala seni sıkıca sardığını sanırsın. ama birgün, birdenbire, aptalca birşey karşısında, bir çocuk gibi nedenini bilmeden ağlamaya başlarsın. "

siz yine de sudan sebepler nedeniyle ağladığını düşündüğünüz kişiye karşı duyarlı olun. belki de sizin sudan sebepler dediğiniz şey böyle birşeydir.
devamını gör...

yaygın kanının aksine sadece yetişkinlerin değil, küçük yaştaki bireylerin de yapmayı düşündükleri eylem. david burns'ün iyi hissetmek adlı kitabında şöyle bir kısım okudum:

"oldukça şok edici ve garip, ama intihar çok gençlerde de hiç de az değildir. filadelfiya'daki kasaba okullarından birindeki yedinci ve sekizinci sınıf öğrencileri arasında yapılan araştırmada, gençlerin 3'te 1'inin ağır depresyonda oldukları ve intiharı düşündükleri ortaya çıkmıştır. annesinden ayrı kalan bebeklerde bile sağlıklarının bozulması ve hatta kendilerini aç bırakarak ölmeleri şeklinde depresif belirtiler görülmüştür."

çoğu kişi çocukluğunda böyle duygular hissetmediği için bunu imkansız olarak nitelendirse de gerçek bu. ben de ergenliğimden beri depresyonla boğuşan biri olduğum için olabileceğine birinci elden tanığım. elbette her çocuk intiharı haberi gerçek değil, bu ülkede cinayeti örtbas etmek için bu numaralara başvuran iğrenç mahlukatlar bulunuyor. ama "çocuk bu, intihar edemez" yaklaşımı da yanlış, onu belirtmek istedim.
devamını gör...

mafyanın iç işleri bakanından daha nazik olduğunu söyleyeceğim aklıma gelmezdi.
devamını gör...

ölüp dirilmediğimiz ve öbür dünyaya gidip gelmediğimiz için bilemem. ama şunu bilir, şunu tahmin ederim ki, ölenler mutlaka büyük pişmanlık içindeler ve dünyaya geri dönmek istiyorlardır.
devamını gör...

her kesin zevkine göre bir tane hatıra defteri olurdu. kimi çok kalın, kimi çok süslü olurdu.
genelde bana bu kalbin kadar temiz sayfayı ayırdığın için teşekkür ederim diye başlardık.
çok güzel bir el yazısı ile çok güzel kalemle yazardık o deftere. cici bici zamanlarda.
devamını gör...

mantı da istemiyorum felsefe de yapmasın. akıllı olsun yeter. akıllı ol kızım, yemek işi benden.
devamını gör...

hakkınızda yavaş yavaş, yaş, meslek fotoğraf, vs. her türlü bilgi toplanıyor, bilmem farkında mısınız?
devamını gör...

zaman makinasını bulsam ileriye gitmem. çağ sıkıntısı olur. geriye gitsem gelecek etkilenir zaman makinasına binemem yani geriye gitmemiş olurum bu da demektir ki en fazla kullanacağım zaman makinası şudur:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

(bkz: tanımları hızlıca gözden geçirip nickini aramak)

çok şükür bugün kimsenin engellediği olmamışım.
devamını gör...

tüm övgüleri hak eden tek büyük lider.
devamını gör...

bursa tophaneden bursa manzarası
imgyukle.com/i/NxVc1b
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ütünün fişini çektiğinizi, ocağın altını kapattığınızı ya da kapıyı kilitlediğinizi hatırlayamıyorsanız fotoğraflarını çekin. fotoğraflarını çekmeyi unutursanız yapmanız gerekenleri numaralandırıp yaptıklarınızı sayın. bunu da unutuyorsanız doktora görünün ben daha ne diyeyim size aaa.
devamını gör...

hepinizi görüyorum, hepinizi takipteyim. akıllı olun.
devamını gör...

ne kadar ilaç olarak algılansa da anlam bakımından geniş bir yelpazeye sahip olan, türkçede tam karşılığı olmayan, kökeni belirsiz bir kelime.

kısaca tanımlayacak olursak kimyasal aktivite sonucu biyolojik işlevde bir değişiklik meydana getiren maddedir.
devamını gör...

sokak ortasında sevgilisini, eşini dövenleri normal karşılar da öpüşmesini yadırgar bu millet.
devamını gör...

paramount otel/bodrum

şaka lan şaka piknik sandalyelerimizi aldık, selimiye civarında pis fakirler olarak oturup evden getirdiğimiz öteberiyle keyif yapıyoruz.
bu bira sizin için emmoğlular.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim