farsça ''adım'' anlamına gelen ''pay'' kökünden türemiş ve dilimize geçmiş olan sözcüktür.
devamını gör...

ezberlesem de anında unutuyorum yine.çok yaşa varken kim uğraşacak.
devamını gör...

elma ile yapilacak sahaser niteligi tasiyan tart turu. icerigine birde tarcin eklendigi an pisme esnasinda eve yayilan o kokusu insana mutluluk veren kokular basligina tanim girdirecek turden olur. ekstra olarak siddetle hamuruna yag olarak margarin yerine tereyag eklemenizi tavsiye ederim ve de mumkunse elmayla beraber harcin icine kurumus uzum ve kavrulmus ceviz ekleyin. yazdigim puf noktalarini eklemenizle ortaya cikacak tartin lezzeti tam bir ef sa ne!.. uzgunum tum gun elmali tart diye sayikladim sozluk, yapacak elmam da olmayinca ben de onun yerine tanimini gireyim dedim*.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

tayyip erdoğan'ın 1 haziran gecesi katıldığı trt yayınında, gazeteci hasan öztürk ile arasında geçen diyalog esnasında sorduğu soru. kaynak. aralarında geçen diyalog aynen şöyledir:

öztürk: son soru bana kaldı. ben bir hayvan sever olarak, kalbimi yumuşatan insandan çok küçücük hayvanlar olduğunu bilerek bu soruyu soruyorum
erdoğan: allah allah.. (baya bir şaşıyor burada)
öztürk: hayvan hakları ile ilgili bir yasa çıkacaktı efendim..
erdoğan: sende kaç tane hayvan var?
öztürk: geçen haftaya kadar iki taneydi, şimdi bir tane.
erdoğan: öldürdün mü? (önce gülmesini zor tutuyor, sonra gek gek gülüyor)
öztürk: hayır efendim ben öldürmedim efendim. çocuklarımın da haberi yoktu, şimdi öğrendiler.

önce süleyman soylu'nun çocuk pornosu örneği, sonra da tayyip erdoğan'ın bir hayvanın ölümünden sonra aklına gelen ilk sorusu.

freud ve psikanalizin temel ilkeleri çerçevesinde, bilinçaltının dışa vurumuna verilebilecek iki örnek sanırım.
devamını gör...

+ karışık var mı ?
- var
+ yükle !
devamını gör...

geçenlerde bir bilim dergisinde okuduğum bir habere bakılırsa pek de bir anlamı olmayan hedef.

deney grupları seçilmiş ve bu 10 bin adım olayının etkileri denekler üzerinde ölçülmüş. görülmüş ki 4500 adım, 40 yaş üstü (özellikle) kadınlarda kalp krizi riskini azaltıyor ama bundan ötesinin belirgin bir etkisi olmuyor. bu arada bu 4500 sayısı da değişiklik gösteriyor çeşitli araştırma gruplarına göre ama hepsinin birleştiği ortak nokta şu: 10 bin sayısı, bilimsel bir çalışmaya dayanmıyor. zira bu olay bir japon firmasının ürettiği adım sayan bir uygulama (ya da cihaz) nedeniyle ortaya çıkmış. hatta yazımında kullanılan japonca harfin yürüyen bir adama benziyor olması nedeniyle ortaya çıktığı da söyleniyor.
devamını gör...

pika sendromu (yabancı madde yeme alışkanlığı) olarak adlandırılan toprak, kağıt, saç, boya, kül, kil vb. gıda olmayan maddeleri bir aydan uzun süre boyunca yeme alışkanlığıdır. kimi zaman gerçekten vücuttaki bir vitamin eksikliğinden kimi zaman da psikolojik sorunlardan kaynaklanıyor. ancak nörolojik şikayetlerde pika sendromunun sebepleri arasında yer alıyor.
devamını gör...

yo, yo yo, 148-3 to the 3 to the 6 to the 9, representing the abq, what up biatch? leave it at the tone
devamını gör...

açıkcası ben karı kız düşürürüm ümidiyle geldim ama hayal kırıklığı ile karşı karşıya kaldım. sözlüğe girerken kapıyı bacayı açıyorum artık yoksa duramıyorum.
devamını gör...

yaşar kemal romanlarında ve öykülerinde efsane unsurlarını kullanmayı seven bir yazardır. nitekim yılanı öldürseler, yusufçuk yusuf, ince memed, ölmez otu, orta direk, yer demir gök bakır gibi eserlerinde de efsaneleri kullanmış ve onlardan yararlanmıştır.

ağrı dağı efsanesi, ağrı dağı eteklerinde yaşayan ahmet'in kapısına gelen bir atı sahiplenmesi ile başlar. bir süre sonra atın beyazıt paşası olan mahmut han'a ait olduğu anlaşılır. mahmut han atını ister. ahmet atı vermek istemez çünkü ağrı geleneklerine göre at onun kısmetidir. atı geri alamayan mahmut han ahmet'in evine adamlar gönderir ve ahmet'i zindana attırır. burada paşanın kızı gülbahar ile ahmet arasında aşk başlar. gülbahar, kendisine aşık olan zindancı başı memo'nun hayatı pahasına ahmet'i kaçırır. bunu öğrenen mahmut han gülbahar'ı zindana attırır. fakat ahmet önderliğindeki halk sarayı basar ve gülbahar'ı kurtarır. ahmet ve gülbahar onurlu bir bey olan hoşap beyi'nin yanına sığınır. hoşap beyi, mahmut han’a ne isterse vereceğini, her türlü masrafı karşılayacağını, ama ahmet ve gülbahar’ı teslim edemeyeceğini bildirir, misafirlerinin evlenmesini için izin ister. mahmut han ahmet'in ağrı dağının zirvesine tırmanmasını istediğini bu görevi başarabilirse onu kızıyla evlendireceğini söyler. ahmet bunu kabul eder. zirveye tırmanır ve ateşi yakar. fakat ahmet gülbahar'ın kendisini kurtarmak için memo'nun hayatını feda ettiğini anlamış ve onuruna yedirememiştir. romanın sonunda ikisi küp gölüne gider ve ahmet gülbahar'dan uzaklaşarak ortadan kaybolur.
devamını gör...

ekonominin temel yapı taşları olarak kabul edilen mal, hizmet, üretim, döviz fiyatları üzerinde kabul edilebilir seviyelerin ötesinde yaşanan şiddetli dalgalanmalara ekonomik kriz adı verilmektedir.
devamını gör...

böyle bir şey olmaması daha makbuldür. sözlükten keyif alamazsınız valla. aşkım boşver tanımı ya gel beni tanımla falan der uğraş dur.
devamını gör...

cihan ceylan tarafından çizilen karikatür kahramanı. zaman zaman kendime benzetirim.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

satranç.

tek yaşadığım ve çevremde oyunu bilen biri olmadığı için öylece duruyor. belki ben de unutmuşumdur hangi taşı nereye koycağımı ama atmaya kıyamıyorum sebepsiz.

ilerde bisiklet sürmek gibi otomatikmen hatırlarım oynamasını lakin karşımda biri oturcak mı asıl mesele bu.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

2020 yılının temmuz ayında fırlatılan ve 2021 şubat ayında mars yörüngesine giren, çin'e ait uzay aracı. tianwen ismi, antik dönemlerde yaşamış çinli bir şairin "cennete sorular" adlı uzun bir şiirinden alıntı.

aracın hedefi hem mars'taki su ve atmosfer yapısına dair yeni bilgiler edinmek üzere araştırmalar yapmak hem de mars'ta yaşam izi aramak. yüzey aramalarına ek olarak, radarlar yardımıyla 100 metre derinliğe kadar da araştırma yapabilecek şekilde tasarlandı. çin ayrıca 2030 yılında mars'tan dünya'ya inceleme örnekleri getirmeyi de tasarlıyor.

bir yörünge aracı ve bir keşif aracından oluşan tianwen-1'in keşif aracının yüzeye indirilmesi mayıs ya da haziran ayı gibi gerçekleştirilecek. araç "ütopya düzlüğü" adlı bölgeye indirilecek.

her ne kadar çin bu işlerde çok yeni olmasa da (ilk aracını uzaya 1970'te gönderdi) mars görevleri onlar için de yeni sayılır. 2036'da ay'a insan göndermeyi de planlıyorlar.

yörüngeden ilk görüntüler 1 ay kadar önce geldi:


bunlar da taze fotoğraflar:
link
devamını gör...

zafer anlamına gelen bir sözcük. kazanmak, yenmek anlamlarına gelen utmak fiiline (ki ütmek eylemiyle tamamen aynıdır) fiilden isim yapma yapım eki olan -gı eki getirilmesiyle türetilmiştir. dil devriminde türetilmiştir ancak konuşma diline sirayet etmemiştir. ancak yine de bir erkek ismi olarak yaygınlaşmayı başarabilmiştir. bu arada, türkçe isimlerde erillik-dişillik ayrımı olmadığı için kadınlara konmasında da teknik olarak beis yoktur. örneğin; (bkz: ece ayhan)
devamını gör...

apandis, diğer adı kör bağırsaktır.görevi anne karnında bağırsakların oluşumunu sağlamaktır. bağırsaklar oluşunca işlevsiz olur. sağ tarafımızda göbeğimiz ile paralel bir yerde bulunur. ağrısı çok fecidir, önce mideye kramp girer sonra apandis bölgesinde ağrı başlar. yürüyemez, yemek yiyemez hale gelirsiniz. dudaklar kurudur, su içseniz bile. ateşlenirsiniz. patlarsa zehirlenip ölme ihtimaliniz var. çok dikkat ediniz.

bol bol su içiniz.
bağırsakları çalıştırıcı lifli besinler tüketiniz.
çok fazla katı beslenmemeye özen gösteriniz.
tuvalet alışkanlığı edininiz.
devamını gör...

gitar sololarıyla gönlümü fetheden duayen.en sevdiğim parçasını da alta bırakıyorum:

devamını gör...

joseph conrad'ın 1900'lerin başında blackwood's magazine'de yayımladığı ve daha sonra kitap olarak basılan bir diğer romanı. esere ismini veren ana karakter kendine yüklediği kahramanlık misyonunun altından kalkamayan ve bunun sonucunda her defasında vicdan ve suçluluk karmaşası altında boğulan bir figür ve bu kadar basit bir yapıda görünen karakteri, conrad anlatımı ile oldukça derinleştiriyor. karakterlerin duygu durumları başka karakterlerin yargısı üzerinden okuyucuya sunulsa bile conrad oldukça ince bir denge yakalamış durumda.

bir madalya gibi parlatılan ve özellikle pek çok savaş filmi/kitabında satılmaya çalışılan kahramanlık onu taşıyamayacak bir bünyenin altında ezilmesine sebebiyet verebilecek kadar riskli eylemler gerektirir ve jim sonunu getirecek olan bu düşüncenin o kadar bilincinde değildir ki kitap boyunca, işte ona dair acınası olan tek şey bu olur aslında. jim genel olarak okuyucuda iyi bir intiba bıraksa ve sempati yaratsa da tamamen farkında olmadığı bir kibrin ve o kibrin yazdığı çekleri karşılayamayacak kadar korkak bir zihnin esiriydi. romana dair bir diğer güzel detay conrad'ın meşhur karakteri marlow'un da yine eserde kendine yer bulması. conrad'ın kendi yaşantısından ve izlenimlerinden yola çıkarak yarattığı pek çok karakterin aksine bu romanın ana karakteri conrad'a dair bir iz taşımıyor ama yaratılan hayali mekanlar tamamen conrad'ın gözlemlerinin ve yaşantısında tecrübe ettiği şeylerin bir tezahürü. insanın derinine inmeye olanak tanıyan bu eseri 1965 yılında richard brooks beyaz perdeye uyarlamış bana kalırsa kısmen altından da kalkmayı başarmıştır. jack hawkins için izlemeye değer.


i had jumped... hadn't i? that's what i had to live down. the story didn't matter.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim