mutlu olmasını dilemiş olsamda, içten içe mutlu olamayışından haz duymayı ümit ettiğim durum.
devamını gör...

kafa sözlük, küçük bir mahalle gibi benim için. düşünün şöyle bir yapıyı...
kendi bakışaçımı göstermek adına; çemberin merkezine kendimi aldığımda dışa doğru sırayla sohbet ettiğim, takip ettiğim, rast geldiğim, kaçındığım ve farkında olmadığım insanların bütünü oluşturuyor burayı.
hoş sohbetleri ile farklı farklı konuları hasbihal ettiğim birçok güzel yazar var öncelikle. sonra hemen her gün profilini takip ettiğim, yazılarını okuduğum, ilgi alanlarım dışında olsa bile okuduklarımdan hoşlandığım yazarlar var. başlıklarda görüp kimi zaman kahkaha attıran, kimi zaman da vay be deyip artıladığım yazarlar var sonrasında. bir de hoşlanmadığım üslupla yazan bir takım var, onlarla selamlaşmadan yürüyüp gidiyorum. en sonda da henüz tanışmadığım, okumadığım bir kısım da var, elbet zamanı ve yeri gelince onlarla da kesişir yolumuz.
ama yorumlara bakınca şaşırıyorum. anlamıyorum. burası kötü, kötü burası... (!) o halde neden buradasınız demek geliyor içimden bu cümleyi kuranlara. hem her yer birbirinden farklı bir dokuda inşa edilmişse ve burası istediğiniz aramoda değilse neden, neden buradasınız ki, diyesim geliyor.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

delice sevdiği, aşık olduğu ve bir anlamda marksist düşünce biçimini şekillendiren, geliştiren eşi hélène rytmann'in katili. 20'li yaşlardan itibaren depresyon geçirmeye başlar belli aralıklarla. tedavi görse de işe yaramaz. böyle de acısı derin bir insandır althusser. 30 yaşına kadar koyu bir katolik olsa da hélène rytmann ile tanıştıktan sonra komünist parti'ye üye olur. pek bilindik bir fransız düşünür değildir michel foucault gibi. bunun nedenini de tartışmak lazım elbet.

1918 yılında, cezayir'de dünyaya geldi althusser. hélène rytmann ile 1976'da evlendi ve 18 kasım 1980'de de karısını boğarak öldürdü. ancak ruhsal bozukluğu nedeniyle işlediği cinayetten yargılanmadı. akıl hastanesinde gözetim altında kaldı. 1990 yılında da kalp krizinden hayatını kaybetti.

althusser'ın neresinden bakarsak sıra dışı bir potansiyeli var. yaşadığı hayattan dolayı mı böyledir bilinmez ama gerek carl schmitt hakkında söyledikleri, gerekse antik çağ ve orta çağ hakkında söyledikleri takdir etmeye değerdir. neresinden bakarsak bir delidir belki althusser. ama unutulmamalıdır ki delilerdir dünyayı bugüne taşıyan.

hem anlaşılması oldukça zor bir filozoftur. fikirleri yapısalcılık, bilgi-kuramcılık ve marksizm üzerinden şekillenir.

ben onunla filozof olmayanlar için felsefeye giriş (kitap) ile tanışmıştım.
devamını gör...

lütfen dur artık abdulseyidbincabbar zira tanımlarını engellesem de başlıkların peşimi bırakmıyor. burnuma ekşi ekşi kokular getiriyor.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

sabahattin ali'nin "aldırma gönül" diye seslendiği, "anadolu'nun alkatraz'ı" olarak da anılan 4000 yıllık bir yapıdır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

sinop kalesi duvarları içinde yer alan bu yapı, 4000 yıl önce gaskalılar tarafından yapılmıştır. sırasıyla grek, pontus, roma, bizans, selçuklu ve osmanlı hakimiyetine geçmiştir. kale önce zindana daha sonra da cezaevine dönüştürülmüştür.

evliya çelebi seyahatnamesi'nde bu zindandan şöyle bahseder: "büyük ve korkunç bir kaledir. 300 demir kapısı, dev gibi gardiyanları, kolları demir parmaklıklara bağlı ve her birinin bıyığından 10 adam asılır nice azılı mahkûmları vardır. burçlarında gardiyanlar ejderha gibi dolaşır. tanrı korusun, oradan mahkûm kaçırtmak değil, kuş bile uçurtmazlar."
devamını gör...

çikolata ambalajı. beni gören çocukların yüzü gülerdi fena mı?
devamını gör...

üstteki yazar arkadaşa katılıyor olduğum, yeni açılmış kategori. aklımda deli sorular var. burası bir sözlük olduğuna göre yazılan entryler zaten bilgi içerikli değil midir? bilgi içermeyen entryler zaten moderasyon tarafından eleklememekte midir? bir başlık açarken "bu başlık bilgi içermeyecek" diyebilen yazar var mıdır? babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi?
devamını gör...

türkiye'de tarama çizgilerinin efendisidir kendileri. oğuz aral'in yetiştirdiği türkiye'nin en kıymetli çizeridir. bilim kurgu ve çizgi roman denince türkiye'de akla gelen ilk isimlerden biri. kendine has çizgisinin yanında yerli black mirror diyebileceğimiz hikayeleri vardır. eşsiz hayal gücü ve çizgisiyle türkiyenin sorunlarını "tuhaf " şekillerde ele almıştır. tuhaf öyküler adlı 3 ciltlik çizgi romanlarının bazı bölümleri acayip hikayeler adı altında dizi olarak star tv'de çıkmıştır. verdiği bir röportajda gırgır'da yayınladığı eski hikâyelerini yeni stiliyle güncellemeyi istediğini söylüyordu ne yazık ki ömrü yetmedi. gerek çizgisi gerek hikayeciliği ile son yüzyılın türkiyedeki en önemli ismidir. bir çizer olarak kendime örnek aldığım ve beni etkilemeyi başaran sayılı çizerlerden biridir.
"bir kuşağı değil bir ekolü belirleyen çizerdi"
"bu ülkede sıkışıp kalması çok büyük bir şanssızlık"
devamını gör...

1994 yılında bir üniversite öğrencisi davet aldığı etkinliğe gitmek için bielefeld'in yolunu tutar. yol üzerinde bulunan tabelalarda gördüğü çarpı işaretleri karşısında şaşkınlığa uğrar ve şehri bulamaz. bunun üzerine dönemin internet sitelerinde bielefeld isimli bir şehir olmadığı ile ilgili bir geyik başlatır. bu geyik için argümanları ise şu şekildedir; bilefeld şehrinde doğmuş kimse ile tanışmamış olması ve bu şehirde yaşayan kimseyi tanımaması. bu geyik ülkede çok hızlı bir şekilde yayılır. şehrin belediyesi yüzlerce mail almaya başlar ve bu mailler üzerine şehrin konumu ve varlığını teyit eden cevaplar vermeye başlar ancak resmi açıklama yapmak için 1999 yılının beklenmesi sebebiyle bu teori çok güçlenir. 2002 yılında şansölye angela merkel de sorulan bir soruya; ''bielefeld'e bir etkinliğe katılmıştım, öyleyse var'' şeklinde cevap vererek bu olaya esprili bir şekilde dahil olmuştur. hatta son zamanlarda geyik o kadar büyümüştür ki bielefeldin varlığını kanıtlayana 1 milyon euro ödül verileceği açıklanmıştır.
devamını gör...

kafa sözlüğe girdiğimden beri henüz islam üzerine fazla bir başlıkla karşılaşmadım fakat buna karşı başlıklarla daha fazla karşılaştım. acaba durum sizin kendi inanışlarınızdan dolayı bu başlıklardan rahatsızluk duyuyor ve "kötüleyici" olarak nitelendiriyor olabilir misiniz? inançlar için de türkiye'de yasalarda tam olarak geçerli olmasa da, olması gereken bence kişisel hak ve hürriyetlerin korunması, tabuların korunması değil. bir inanç hakkında bir eleştiri yapılamıyorsa zaten o inancı kabul etmişiz, etmemişiz bir önemi var mı?
devamını gör...

erkek lisesi mezunuyum bana garip olay demeyin.
devamını gör...

veri toplama tekniklerinden biri.

''etraflıca düşünme.'' imkansız görünen bir durumu bu yöntem ile açıklamaya çalışmaktır. amaç; katılımcı gücünün hayal gücünü çalıştırması ve katılımcının farklı açılardan bakmasını sağlamaktır.

reklamcılık sektöründe sıkça kullanılır.
devamını gör...

nasıl bi yazar diğerinden hoşlanabiliyor ki burada. herkes kendi halinde takılıyor sanıyordum. gel mümü gidelim buradan.
devamını gör...

flamingolarin yedikleri şeye bağlı olarak pembe renkli olması.
devamını gör...

"geldikleri gibi giderler."

atatürk 13 kasım 1918 günü öğle saatlerinde trenle istanbul’a geldikten sonra, haydarpaşa garı’ndan bindiği ‘kartal’ istimbotuyla galata’ya doğru giderken, işgal donanmasının arasından geçer.
bu geçiş sırasında yaveri cevad abbas’ın ağladığını gören mustafa kemal paşa, büyük kararlılıkla o tarihe geçen sözünü söyler.

“geldikleri gibi giderler”

bu söz, kurtuluş savaşı’nın ilk işaret fişeği olacaktır...
devamını gör...

bir kardeşimiz yakın zamanda amerikaya gider. ingilizce seviyesi devlet lisesi ıngilizcesi seviyesidir. kısa sürede bulunduğu yerde birkaç kisiyle tanışır ve günün birinde bunlardan biriyle karşılaşır ve muhabbet şöyle gelişir;
amerikalı-good morning.
bizimki -good morning
amerikalı- what's up?
bizimki -of course, ıt's blue.
bizim eleman 'what's up?' sorusunu ilk defa duymuştur ve olduğu gibi çeviri yapmıştır. sonraki günlerde o bölgede bu cevap efsane olur.
devamını gör...

pek olmayan bir durumdur . kızlar çabuk büyür ,büyütülür. evlendirilir ,anne olur .çocukluğunu yaşayamaz. erkekler hic büyümez ama .buna rağmen sözleri dinlenir insan yerine konulur. eger öyle kızlar varsa bırakın büyümesinler. büyümek güzel şey değil çünkü .
devamını gör...

dün itibariyle izlemeye başladığım sanatsal yapımlardan hoşlananlar için tavsiye edeceğim 10 bölümlük dizidir.
on emir üzerine kurulu olan dizide her bölümde bir emir işleniyor.
devamını gör...

ıslak tuvalet terliği ve çorap
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim