her yazar bir çaylak sahipleniyor
sahiplenelim de 1 saat falan sürmüyor mu çaylaklık? ben fark edemem bile.
devamını gör...
kanser hastası çocuklara yardım etkinliği
ilginin artmasını istediğim başlık. çok değil 1 kitap bile küçük bir çocuğun yüzünde gülümsemeye dönüşebilir, kalbine dokunabilir.
devamını gör...
kalbinizi en çok kıran cümle
buna mı üzüldün?
hem üzülmüşüm, hem üzüldüğüm şey beğenilmemiş. hemde küçümsendiğimle kalakalmışım. daha ne olsun, mahşerin üç atlısı mübarek.
hem üzülmüşüm, hem üzüldüğüm şey beğenilmemiş. hemde küçümsendiğimle kalakalmışım. daha ne olsun, mahşerin üç atlısı mübarek.
devamını gör...
çilek yiyim ama muz tadı gelsin
devamını gör...
ömer faruk gergerlioğlu'nun vekilliğinin düşürülmesi
nerde bir mazlum varsa, orda olan bir milletvekiline yapılmaması gereken çıkış.
kim bilir belki de bu çıkış
ona başka çıkışlar sağlayacak. *
kim bilir belki de bu çıkış
ona başka çıkışlar sağlayacak. *
devamını gör...
gece yatmadan önce yapılan son şey
hafif ve içten bi ağlarım. kendime şefkat gösterip yatarım
devamını gör...
küçükken inandığımız yalanlar
kötülerin bir gün mutlaka üzüleceğine inanırdım. safça.
devamını gör...
sözlükteki bütün yazarların erkek olması
(bkz: olta)
devamını gör...
mix dergi sayı 1
ileriki sayılarda konuk yazarlar olması ve onlara ait yazıların yer alması güzel olabilir, bir öneri... bu şekilde, çıkarılacak dergi sayısı artabilir, dergi yayım aralığı da kısalmış olur hemi de. *
devamını gör...
seni seviyorum demenin farklı şekilleri
saçından öpülmek.
devamını gör...
ute
a.b.d'de bugünkü utah ve colorado civarlarında yaşayan, uto aztek dili konuşan bir kızılderili kabilesidir.
birçok kola ayrılmış, geniş bir alanda yaşayan saldırgan bir kabileydi. başka kabilelere saldırıp, kadınlarını ve çocuklarını kaçırıp köle olarak ispanyollara satıyor, karşılığında at alıyorlardı.
amerikalılar geldikten sonra, diğer beyazların burada yaşanmaz dediği utah'taki toprakları, kimsenin istemediği mormon'lar tarafından çatışmalar sonucu ele geçirildi.
a.b.d ordusu için paralı askerlik yapıp, direniş gösteren kabilelere karşı vahşi saldırılar yaptılar.
tabi birgün etrafta saldıracak kabile kalmayınca, bunlara, hadi sizde bırakın topraklarınızı gidin denildi ve ufak bir çatışma olsada teslim oldular ve rezervasyonlara yerleştirildiler.
birçok kola ayrılmış, geniş bir alanda yaşayan saldırgan bir kabileydi. başka kabilelere saldırıp, kadınlarını ve çocuklarını kaçırıp köle olarak ispanyollara satıyor, karşılığında at alıyorlardı.
amerikalılar geldikten sonra, diğer beyazların burada yaşanmaz dediği utah'taki toprakları, kimsenin istemediği mormon'lar tarafından çatışmalar sonucu ele geçirildi.
a.b.d ordusu için paralı askerlik yapıp, direniş gösteren kabilelere karşı vahşi saldırılar yaptılar.
tabi birgün etrafta saldıracak kabile kalmayınca, bunlara, hadi sizde bırakın topraklarınızı gidin denildi ve ufak bir çatışma olsada teslim oldular ve rezervasyonlara yerleştirildiler.
devamını gör...
sarmal
gazeteci murat ağırel'in güzel bir araştırma kitabı. ben sıradan vatandaşların büyük resmi görme , dış güçler gibi olaylarla ilgilenmemesi gerektiğini düşünüyorum. işimiz bu değil. bizim işimiz şuanı görmek ve cebimizdeki üç lira nerede bunu sormak. eğer şuan cebimizde üç lira değilde bir lira varsa kalan iki lira nerede ? işte bunu öğrenmek için bu kitabı okumak gerekir.
kendisine pek sempati duymasam da , imamoğlu seçildiğinde , derneklere ,vakıflara peşkeş dönemi bitmiştir demişti. bunun ne demek olduğunu bu kitabı okumadan anlayamayız.
kitap komplo teorilerine girmeden , cumhuriyet döneminden itibaren ülke sermayesi nasıl paylaşılmış , kimler yemiş ve hala yiyor belgeleriyle bunu anlatıyor. spoiler vermek gerekirse , en başından beri hep aynı kişiler , farklı kimlikler , örgütler altında yemiş ve hala yiyor. bir azınlığın eline düşmüş bütün sermaye , herkes birbirine peşkeş çekiyor. çok fazla isim olduğu için biraz sıkıcı gelebilir lakin murat ağırel akıcı bir üslupla bunun önüne geçmeye çalışmış.
kitapla ilgili tek eleştirim hep muhafazakar-sağ ideolojinin örgütlenmelerini , derneklerini , vakıflarını anlatmış. sol kesime hiç toz kondurmamış. yazarın ideolojik bakış açısı burada yansımış. ama şu konuda hak vermek gerekirse , her zaman güçlü olan, sermayeyi yiyen sağ kesim olmuştur. bundan dolayı neden böyle yaptığını anlıyorum.
kendisine pek sempati duymasam da , imamoğlu seçildiğinde , derneklere ,vakıflara peşkeş dönemi bitmiştir demişti. bunun ne demek olduğunu bu kitabı okumadan anlayamayız.
kitap komplo teorilerine girmeden , cumhuriyet döneminden itibaren ülke sermayesi nasıl paylaşılmış , kimler yemiş ve hala yiyor belgeleriyle bunu anlatıyor. spoiler vermek gerekirse , en başından beri hep aynı kişiler , farklı kimlikler , örgütler altında yemiş ve hala yiyor. bir azınlığın eline düşmüş bütün sermaye , herkes birbirine peşkeş çekiyor. çok fazla isim olduğu için biraz sıkıcı gelebilir lakin murat ağırel akıcı bir üslupla bunun önüne geçmeye çalışmış.
kitapla ilgili tek eleştirim hep muhafazakar-sağ ideolojinin örgütlenmelerini , derneklerini , vakıflarını anlatmış. sol kesime hiç toz kondurmamış. yazarın ideolojik bakış açısı burada yansımış. ama şu konuda hak vermek gerekirse , her zaman güçlü olan, sermayeyi yiyen sağ kesim olmuştur. bundan dolayı neden böyle yaptığını anlıyorum.
devamını gör...
televizyonun sürekli açık olduğu ev
başın ağrıdığı bir evdir bence.
devamını gör...
eurovision saati radyo yayını
eurovision haftasında akıllıca yayın olmuş.bu seneki şarkılar da pek bir keyifliymiş. kim kazanacak acaba? belçika, kıbrıs, litvanya ve türk ezgilerini barındıran şarkısıyla azerbaycan favorim gibi gözüküyor. tabii sahne performansları da çok önemli.
devamını gör...
nickaltına yazılınca mutlu olan yazar
bir süredir tadamadığım mutluluk. 'nickaltım öldü mü?' diye düşünmeden edemiyorum.
devamını gör...
tam kapanmada camiye diye çıkıp gezmek
özgürlüğün yeni tanımı. camiler açıkmış, o halde yarın öğlen namazıyla başlıyorum. polis çevirirse "namaz kılmaya gidiyorum" ceza yazamaz buna...valla sakal da var. yaşasın özgürlük!!!
devamını gör...
yazarların şu an dinledikleri şarkı
priscilla's song
(bkz: the witcher 3 wild hunt) oyununda geçen bir sahnede söylenen dokunaklı bir şarkı.
(bkz: the witcher 3 wild hunt) oyununda geçen bir sahnede söylenen dokunaklı bir şarkı.
devamını gör...