zaman tüneli

canım babam varlığına hep şükrederim.
babamla ilişkimden dolayı şuan olduğum kişi olabildiğime inanıyorum. kendimden de babamdan da memnunum.
kötü bir babam olsaydı kim bilir nasıl bir insan olurdum bilemiyorum. dünyaya milyon kez de gelsem yine babamı seçerdim.
baba ile ilişki gerçekten de önemli mesela burdaki sorunlu tiplere baksak mutlaka ailesiyle ilgili bir problemi vardır.

paran var içiyorsun aminiyum, keyfine bak. afiyet. ehehe hehe.

x.com/lobotoshasa/status/18...

uzun zamandır şöyle klas bir örneğini görmemiştim.

bizim rahmetli de rüya görüyordu, eminim yani bi değişik mimikler yapıyordu uyurken…

çağdaş türk romanında dil bilimsel üslubu ile 'ekol' olmuş bir yazardır

sibel can'ın 2001 yılındaki canım benim albümündeki çok güzel bir parçasıdır.

bırakın aksın gözyaşlarım, sele karışsın
yanarsa yansın, yansın yüreğim, küle karışsın

ben sevdamın kahrını çekebilirim
ben kendi kendime yetebilirim
dokunmayın tutmayın ellerimden
kendim düştüm kalkabilirim

bırakın solsun, solsun gençliğim, çöle karışsın
kader savursun yapraklarını, yele karışsın

ben sevdamın kahrını çekebilirim
ben kendi kendime yetebilirim
dokunmayın tutmayın ellerimden
kendim düştüm kalkabilirim

son dönemimdeyim ve teorik bir alanda düşünce üretmeye çalışıyorum. bu zor süreçte zihnim hep kolay olanı tercih edip internet bağımlılığımı geliştirdi. ama son dönem geldi artık. tezi yazıp bitirip teslim etmem lazım. fakat kaç gündür bir iki paragraf bile yazamadım. hayat bir taraftan o kadar karmaşık ki, basit bir memurluk diye girdiğim iş bile aşırı derecede yoruyor. bir yandan kendimi her yönden geliştirmek isterken bir yandan gelecek kaygıları beni sarıyor. mesela lisans biter bitmez mastera başlandığım için pişmanım. (2 yıl bile kaygılanmak için uzunmuş). neyse bu dönem son uzatma almak istemediğim için bütün sosyal medya hesaplarımı dondurdum. ancak bu seferde ekşi ve normal sözlük okumam arttı. youtube'u bile devredışı bıraktım telefonda yani kaydırarak video izleme devrinin kökünü kazıdım. düşüncelerim bir nebze olsun berraklaştı fakat şu an hala toplayamıyorum.
üzgünüm ve üzgünken verimliliğim düşüyor. cıvıltı bile benim için felsefeyi daha güzel kılıyor.

çok güzel mesajlar gördüm.
ben olsam bir düşünürdüm sahiden.
hem erdirmezse yaz. *

yıldız tilbe ablamızın 2000'lerin hemen başında çocukluğumuza imzasını atmış olduğu şahane, eğlenceli şarkısıdır.

ne taso oynardık be. bu şarkılar arka planda çalarken ne gaza gelir ne tekniklerle coşardık.

zaten fok balıkları da çok yalnız eko m yaaa.

erkeksi bayan buse den korkuyoruz abi sana yaptığını bize yapar nasıl dayanıyorsun onu da bilmiyoruz. allah hollanda da evlenmeyi nasip eder inşallah amin ecmain.

düşünme yeteneklerinin olduğunu mu gösterir acaba. belki ruhları da vardır.

teşekkür ederim *

bir numara beckenbauer'dir. 90 metreye nilimetrik pas atardı dingil.

(bkz: tony kroos)
(bkz: xabi alanso)
(bkz: del piero)
(bkz: totti)
(bkz: modric)
(bkz: xavi hernandes)

herbokolog desek cuk diye oturur sanırım.

selamlar selamlar. mutlu akşamlar herkese. iyi yayınlar, keyifli programlar efendim.

yaşasın, geçici de olsa ses sorunumu çözdüm. o zaman bana da bir şarkı gelsin mi?

bunu dandik amerikan filminden aldığına mı şaşayım, başkalarının buna inanacağını düşündüğüne mi şaşırayım.

#3445251
bunu demeye gelmiştim.

biri şunu atmıştı, güldüm. iyi denemeydi ama işe yaramadı:
"instagram seni sürekli karşıma çıkarıyor. ya birbirimizi tanıyoruz ya da tanımamız gerekiyor."

biri de "yaş kaç minik ceylan?" yazmıştı. işte ona daha çok güldüm, hâlâ da gülüyorum.

neyse. yazmayın insanlara böyle şeyler. selam deyin, gönlü varsa gerisi gelir.