zaman tüneli
sivasspor'un açtığı pankart
keşke ligde de böyle anlaşıp gerçek bir takım çalışması yapsalar belki puanları artar. takım olarak oturmuşlar nasıl doğurmak istediklerine karar vermişler. mükemmel bir ekip çalışması. umarım sağlıkla sıhhatle çıkarlar hastaneden. ama zorunlu durumlarda sezaryen kapısını da açık bırakmışlar. eğer isterlerse doktorumun numarasını yollayabilirim eli çok hafif, ben de sezaryen doğum yaptım ordan biliyorum tavsiye ederim.
ciddiyetine gelecek olursak.. aldığı bir hücreyi 9 ay karnında taşıyan kadın, kanıyla kemiğiyle o bebeği büyüten bir nevi üreten kadın, doğduktan sonra gecelerce uykusuz kalıp emzirecek, gazını çıkartacak, altını değiştirecek nerdeyse tüm bakımlarını sağlayacak olan kadın. ama doğum şeklinde erkekler fikir belirtme hakkı olduğunu düşünüyor aklım almıyor. o kadının da sizin kadar kafası çalışıyor, doktorların da. gerekli görmedikçe sezaryen önermiyorlar anne ve bebeğin sağlığı açısından. ama insanlar vajinal doğumdan korkabilir, kulaktan dolma bilgilere sahip olabilir ya da sadece canı istediği için sezaryen doğum yapmak istiyor olabilir. kime ne ?! benim doktorum doğum planlarken eşime sormadı bile. çünkü onu ilgilendiren bir durum yok. çünkü neden sorsun ? hakkını yiyemem eşim de şöyle doğur böyle doğur demedi. ben ikisini de eve sağ salim götüreyim de gerisi önemli değil dedi. aklı selim bir erkek kişisi böyle olur. eşi ve bebeği için ne sağlıklıysa onu ister. delirdi mı bu adamlar ben anlamıyorum artık. alakaları olmayan bir konuda bu kadar fikir belirtmek, hatta dayatmak hayırdır yaa ! ne yaşıyor bu insanlar ?
ciddiyetine gelecek olursak.. aldığı bir hücreyi 9 ay karnında taşıyan kadın, kanıyla kemiğiyle o bebeği büyüten bir nevi üreten kadın, doğduktan sonra gecelerce uykusuz kalıp emzirecek, gazını çıkartacak, altını değiştirecek nerdeyse tüm bakımlarını sağlayacak olan kadın. ama doğum şeklinde erkekler fikir belirtme hakkı olduğunu düşünüyor aklım almıyor. o kadının da sizin kadar kafası çalışıyor, doktorların da. gerekli görmedikçe sezaryen önermiyorlar anne ve bebeğin sağlığı açısından. ama insanlar vajinal doğumdan korkabilir, kulaktan dolma bilgilere sahip olabilir ya da sadece canı istediği için sezaryen doğum yapmak istiyor olabilir. kime ne ?! benim doktorum doğum planlarken eşime sormadı bile. çünkü onu ilgilendiren bir durum yok. çünkü neden sorsun ? hakkını yiyemem eşim de şöyle doğur böyle doğur demedi. ben ikisini de eve sağ salim götüreyim de gerisi önemli değil dedi. aklı selim bir erkek kişisi böyle olur. eşi ve bebeği için ne sağlıklıysa onu ister. delirdi mı bu adamlar ben anlamıyorum artık. alakaları olmayan bir konuda bu kadar fikir belirtmek, hatta dayatmak hayırdır yaa ! ne yaşıyor bu insanlar ?
devamını gör...
çocuğa yeni eşin soyadı verilebilir mi sorunsalı
"gül gibi yeni bir sorunumuz" falan yok da.. öyle yeni badembıyıklı bir hukuk taifemiz var ki, her ne kadar okur yazar iseler de, "idrak yolları" rahatsızlığından muzdaripler.. hukuki idrak yolları 'dıkalı'.. sanki bişey yapılıyor muş, hukukta süreç eskisi gibi işliyor "muş algısı" uğruna, işte böyle mostralık -kör parmağım kör gözüne'lik- konuları, kendilerine güldürme pahasına, birde marifet sanıp, medyaya servis ediyorlar..
devamını gör...
tanıdıkça azalan güzellik
beyin, tanıdıkça heyecanı kaybeder. ilk başta dopamin coşar. sonra sistem der ki "tanıdık bu, enerji harcamaya gerek yok"
yani aslında güzellik azalmaz, hormonlar düşer.
yani aslında güzellik azalmaz, hormonlar düşer.
devamını gör...
coup de grace ile merhamet vuruşu
bu kadar artık, uyuma zamanı geldi. kaldığım yerden yarın devam edeceğim. sizlere iyi yayınlar diliyorum, iyi geceler.
parça için sana, bere için sissy’e teşekkür ederim.
görüşmek üzere
parça için sana, bere için sissy’e teşekkür ederim.
görüşmek üzere
devamını gör...
coup de grace ile merhamet vuruşu
güneş gözlüğü denilince tarkan'ın acayipsin şarkısının ilk klibindeki halini çok sevimli bulurum. kocaman yanaklar ayrık dişler o yuvarlak güneş gözlükleri falan çok hoş ya.
devamını gör...
ativan
bir boka yaramayan ilaç.
devamını gör...
istanbul’da özel halk otobüslerinin seferlerini durdurması
"istanbul nimet nimet" derken milletin parasının üstüne mi yatılmış anlamadım.
olsun be bir çift mavi gözün önünde yürürüz hepimiz iş yerlerimize kadar, yürümeyen meedivenlerde senelerce antremanlıyız zaten.
istanbul 1994 öncesi loading...
olsun be bir çift mavi gözün önünde yürürüz hepimiz iş yerlerimize kadar, yürümeyen meedivenlerde senelerce antremanlıyız zaten.
istanbul 1994 öncesi loading...
devamını gör...
karanlık mod
bu aralar fazlaca moda olan tema modu.
bu modu kullanan kişi sadece tek platformda değil, kullandığı her uygulamada ya da her platformda koşulsuz şartsız kullanıyor her uygulamaya yakışmayıp, genel dokusunu bozmasına rağmen.
yeryüzünde bulunan tüm renkler farklı bir şekilde hizmet eder ve her rengin kendine göre farklı bir aurası vardır. farklı renklerin güzelliğini görmezden gelip, koşulsuz şartsız her boku siyah kullanan kişinin renk algısını sorgularım. kişisel zevkini sorgulayamam, çünkü bir insan siyah rengine de ilgi duyabilir. benim burada değindiğim olay, neden herkes ısrarla ıkına ıkına özellikle karanlık mod tercih ediyor? hepinizin mi zevki siyah a*ınakoyayım? ben artık bu durumun da ucuz bir popüler kültür öğesi olduğunu düşünüyorum. tamamen sürü psikolojisinden doğan, boş beleş bir alışkanlık.
bazı kullanan kişilere "neden kullanıyorsun?"sorusunu yönelttiğimde genelde şu cevabı alıyorum; "gözümü yormuyor". ne alâka yani lan? zevkine uyduğu için değil de, sadece göz yormadığı için mi kullanıyorsun? onun gerçek cevabı "herkes kullandığı için kullanıyorum" olmasın sakın? popüler kültür öğesi sıfatını takmıştım. sebebi bu olabilir mi yoksa? elbette bir insan sırf gözü yormaması için kullanabilir, ama her yerde kullanmak... el insaf be kardeşim!
bu aklı selimlerin hunharca siyah kullandıkları yetmiyormuş gibi, bir de beyaz rengine "iğrenç" sıfatını takıyorlar. ne alâka anasını satayım yani? sırf gözünü yoruyor diye, sırf zevkine uymuyor diye iğrenç mi olmuş oluyor? ben mesela karanlık modu yerine göre kullanırım. normal sözlük bunlardan biri. ama tutup da karanlık modu hem whatsapp'ta, hem facebook'ta, orada, burada kullanmıyorum. çünkü uyumsuz. hepsine siyah gitmesinin imkânı yok zaten. her uygulamanın arayüzü farklı ve her arayüze farklı renkler yakışıyor. whatsapp'ı siyah yapınca her şey karanlık oluyor, bir bok göremiyorum mesela. ama normal sözlük gibi bir yerde kullandığımda ekranda gördüğüm her şey tane tane oluyor, okumamı rahatlatıyor. bu bir kullanma amacı ve hizmetidir mesela.
ha illaha gözümü yoruyor argumanını bu saatten sonra halâ kullanmaya devam edersen, bu argumanı kullanırken de gerçek zevkin siyah rengi değilse, ne yapacaksın? paşa paşa ekran parlaklığını kısacaksın. gelip beyaz rengine falan da bok atmayacaksın. anladın mı popüler kültür kölesi zevksiz kardeşim?
bu modu kullanan kişi sadece tek platformda değil, kullandığı her uygulamada ya da her platformda koşulsuz şartsız kullanıyor her uygulamaya yakışmayıp, genel dokusunu bozmasına rağmen.
yeryüzünde bulunan tüm renkler farklı bir şekilde hizmet eder ve her rengin kendine göre farklı bir aurası vardır. farklı renklerin güzelliğini görmezden gelip, koşulsuz şartsız her boku siyah kullanan kişinin renk algısını sorgularım. kişisel zevkini sorgulayamam, çünkü bir insan siyah rengine de ilgi duyabilir. benim burada değindiğim olay, neden herkes ısrarla ıkına ıkına özellikle karanlık mod tercih ediyor? hepinizin mi zevki siyah a*ınakoyayım? ben artık bu durumun da ucuz bir popüler kültür öğesi olduğunu düşünüyorum. tamamen sürü psikolojisinden doğan, boş beleş bir alışkanlık.
bazı kullanan kişilere "neden kullanıyorsun?"sorusunu yönelttiğimde genelde şu cevabı alıyorum; "gözümü yormuyor". ne alâka yani lan? zevkine uyduğu için değil de, sadece göz yormadığı için mi kullanıyorsun? onun gerçek cevabı "herkes kullandığı için kullanıyorum" olmasın sakın? popüler kültür öğesi sıfatını takmıştım. sebebi bu olabilir mi yoksa? elbette bir insan sırf gözü yormaması için kullanabilir, ama her yerde kullanmak... el insaf be kardeşim!
bu aklı selimlerin hunharca siyah kullandıkları yetmiyormuş gibi, bir de beyaz rengine "iğrenç" sıfatını takıyorlar. ne alâka anasını satayım yani? sırf gözünü yoruyor diye, sırf zevkine uymuyor diye iğrenç mi olmuş oluyor? ben mesela karanlık modu yerine göre kullanırım. normal sözlük bunlardan biri. ama tutup da karanlık modu hem whatsapp'ta, hem facebook'ta, orada, burada kullanmıyorum. çünkü uyumsuz. hepsine siyah gitmesinin imkânı yok zaten. her uygulamanın arayüzü farklı ve her arayüze farklı renkler yakışıyor. whatsapp'ı siyah yapınca her şey karanlık oluyor, bir bok göremiyorum mesela. ama normal sözlük gibi bir yerde kullandığımda ekranda gördüğüm her şey tane tane oluyor, okumamı rahatlatıyor. bu bir kullanma amacı ve hizmetidir mesela.
ha illaha gözümü yoruyor argumanını bu saatten sonra halâ kullanmaya devam edersen, bu argumanı kullanırken de gerçek zevkin siyah rengi değilse, ne yapacaksın? paşa paşa ekran parlaklığını kısacaksın. gelip beyaz rengine falan da bok atmayacaksın. anladın mı popüler kültür kölesi zevksiz kardeşim?
devamını gör...
gece yürüyüşe çıkmak
hele bu havada aman aman. soğuk alır cırcır olurum. hava sıcak olsa bu sefer birinin bıçak takma ihtimali var. ben gece sıcak yatağımda pineklemeyi severim.
güvenli olsaydı da keşke tüm kadınlarımız bunu deneyimleyebilseydi.
güvenli olsaydı da keşke tüm kadınlarımız bunu deneyimleyebilseydi.
devamını gör...
mısır
bunca açıklanamayan gizemin sırrın içinde yaşayan insanları görünce tuhaf bir hisse kapıldım.kahirenin keşmekeşinde insanların yüzlerine baktım ve gene açıklanmayan biçimde ürperdim,acaba bu araplarda bunca gizemi ve sırrı bir biçimde saklıyor olabilir miydi.uzun lafın kısası çok gizemli bir ülke aslında.
devamını gör...
sergen yalçın
ülkenin yetiştirdiği en böyük fitbolcu. teknik konulardaki okumaları da gayet isabetli. ama ne yapalım ahlak yoktu.
devamını gör...
coup de grace ile merhamet vuruşu
sohbetiniz çok keyifli ama sabah erken kalkacağım. keyifli yayın için teşekkür ediyorum, size iyi yayınlar diliyorum.
devamını gör...
gece yürüyüşe çıkmak
ben bi kere eve aksam 10 da donmustum. annem kapyi acmamisti, git demisti. bes parasiz sokakta kalmistim. aslinda babama gidebilirdim. ama o zaman flort ettigim bi cocuk vardi sozlukten. ankara da yasiyordu. ona telefon etmistim. kimildama uc saate yanindayim demisti. anneannemler yazlikta yasiyordu o donem. anahtarlari bendeydi. anneannemin evine gidip onu beklemeye baslamistim. gercekten bikac saat sonra ankara dan yanimda bitti kahramanim. o gun adini koyduk, sevgili olduk. uc sene o evde beraber yasadik. bana bi gun dedi ki sen beni sevmedin, sen bana sigindin, oysa sen benim bu dunyada en cok sevdigim kadinsin. aslinda dogru bir yorum degil. evet sigindim ama cok da sevdim de. o donem dunyada benim acimi anlayabilecek tek insan sevgilim gibi gelirdi mesela bana.
onla atakoy de o evde yasarken sabaha karsi bazen iki, bazen uc dort yuruyuslere cikardik iki insomniak el ele. cok ayri bi duygusal uyumumuz vardi. sanki bizi bizden baska kimse anlayamaz gibi.
evlenmis.. mutluymus simdi.
onla atakoy de o evde yasarken sabaha karsi bazen iki, bazen uc dort yuruyuslere cikardik iki insomniak el ele. cok ayri bi duygusal uyumumuz vardi. sanki bizi bizden baska kimse anlayamaz gibi.
evlenmis.. mutluymus simdi.
devamını gör...
i am melting lannn melting
geri döndü lannn geri döndü oley
devamını gör...
hastanede bulunan huzur
çok huzurlu yerdir gerçekten. ölenler bile terk etmek istemez.
bunu hastanede yatarken, gece ışıklar azaltılıp koridorlar loşlaştığında anlarsınız. uyuyamayıp koridorda dolaşmaya çıktığınızda, ya da yatağınızda doğrulup koridora baktığınızda orada ileri geri yürüyen bir gölge görür, hissedersiniz.
işte o, gündüz ölen ama o huzuru terk edemeyen bir insanın kalıntısıdır. korkmayın.
bunu hastanede yatarken, gece ışıklar azaltılıp koridorlar loşlaştığında anlarsınız. uyuyamayıp koridorda dolaşmaya çıktığınızda, ya da yatağınızda doğrulup koridora baktığınızda orada ileri geri yürüyen bir gölge görür, hissedersiniz.
işte o, gündüz ölen ama o huzuru terk edemeyen bir insanın kalıntısıdır. korkmayın.
devamını gör...
coup de grace ile merhamet vuruşu
ayna: lütfen bir daha klip çekerken coup'a sorun. bakın olmuyor böyle.
hükümet: evet, arabeski yasaklayın, slow müziği yasaklayın. 7/24 dalga geçelim her şeyle. hep kahkaha atalım. üzüleni hemen tutuklayın. ne öyle ya hüzünlenmek falan.*
hükümet: evet, arabeski yasaklayın, slow müziği yasaklayın. 7/24 dalga geçelim her şeyle. hep kahkaha atalım. üzüleni hemen tutuklayın. ne öyle ya hüzünlenmek falan.*
devamını gör...
türkün türkten başka düşmanı yoktur
eyle değil de türk'ün en böyük istemezi bir diğer türktür. türk, türk'ün ekmek yemesini istemez, ilerlemesini istemez. ayarı bu. esasta türk'ün en böyük düşmanı siyonist yahudilerdir.
bizim türkçü ğındılların gazına gelip bu özbeklere, kırgızlara soydaşlık açısından yaklaşıp az rezil olmadım. adamlar ne ırkımız kabul ediyorlar ne de dilimizi. birisi de zaten geçenlerde oldu . özbekler türklüğü ve türkçeyi kabul etmedi, bir sürü adamın içinde mor oldum. bende içimden bastım küfürü.
bizim türkçü ğındılların gazına gelip bu özbeklere, kırgızlara soydaşlık açısından yaklaşıp az rezil olmadım. adamlar ne ırkımız kabul ediyorlar ne de dilimizi. birisi de zaten geçenlerde oldu . özbekler türklüğü ve türkçeyi kabul etmedi, bir sürü adamın içinde mor oldum. bende içimden bastım küfürü.
devamını gör...