zaman tüneli

eğer kilolarınızla vedalaşmak istiyorsanız, sevdiğiniz kız size bakmıyorsa başlayın (diyene bak 3 hafta gittim sonra bıraktım).

adamlar türkiye'de hep düşük kur politikası yaptılar ama sonradan baktılar hep zarar ediyorlar dolar kuruna geçtiler. adamlar da haklı n'apsınlar?

1955 doğumlu amerikalı new papa. kısaca, papa 14. leo.
ordo fratrum sancti augustini tarikatından çıkan ilk papa. *



yüce isa aşkına, katolik davamıza hayırlı olmasını temenni ederim.

98 kilo olduğunu fark etmek. evet hayatımın hiçbir döneminde şişman bir adam olmadım her zaman bel çevrem göğüs çapıma göre çok daha inceydi, en sedanter dönemimde bile kırkpınar pehlivanları gibi (şişman değil iri) görünüyordum ancak kâğıt üzerinde boyumu ve kilomu gören herkes bana şişman damgası vuruyordu.

güçlüydüm ama sanki kendimi eskisi kadar taşıyamıyordum. sanki eskisi kadar çevik değildim ve benim çevik olmam bir tercihten öte yaşamsal bir zorunluluktu.

tüm bunlar ruhsal olarak kötü olduğum bir zamanla birleşince spora başlamaya karar verdim.

2 ayda 15 kilo verdim. bu kolay olmadı. acıdan ağladım, açlıktan ağladım, topuklarıma kadar tere battım, bazen burnumun kanadığı bile oldu. her gününde kan, ter ve gözyaşı var desem yalan olmaz.

bu süreçte defalarca pes etmeyi düşündüm. ama 58 kilo veren bir adam ve 60 kilo veren bir kadın görünce azmim yeniden canlandı. başkaları daha iyisini yapabildiyse ben de yapabilirdim.

şu anda mutluyum, çok mutluyum hem de, sanki bir anda sırtından 15 kilo yük kalkmış birisi gibi hafiflemiş hissediyorum.

daha önce de başlayıp hayatta kalamamıştım. yine gaza gelip başladım 6. günün şafağında ayı tarafından parçalandım. ben de sanıyorum ki revenant’taki gibi ayıya pıçak çeksem birkaç vursam kurtulurum. şerefsiz ayı önce saldırıp biraz uzaklaştı, tam kendime ilk yardım yapıp biraz ayaklandım dönüp tekrar parçaladı. şu an öyle bir hırs yaptım ki o şerefsizi indirip etini kamp ateşinde pişirmeden, postundan kendime mont yapmadan rahat yok bana. hadi bakalım hadi bakalım!

akp iktidarının saçma sapan ekonomi politikaları yüzünden gözümde kalmış oyundur. oyun sadece xbox ve steam'de var. steam dolar kuruna geçti yakın bir zamanda, xbox da zaten çok pahalı. dolar euro deseniz aldı başını gitti. çalıyor çırpıyor da yapıyor be diyen bir zihniyet yüzünden gençler istediği hiçbir şeyi yapamıyor övünün bununla bakalım.

canwillquit.

"emekçiydi" diye güzellenmemesi gereken merhum işçi zira ölümüne savunduğu akp'nin unsurlarından olan bir firmada senelerce çalışmış ve onun gibi düşünmeyen biz muhaliflere sosyal medyasından hakaretler etmiş biridir.

farklı düşünüyoruz diye bize etmediği hakaret kalmayan, şu anki çürümüşlüğü savunan ve bu çürümüşlüğün kurbanı olan birine üzülemiyorum. böyleleriyle empati kurma huyumu gezi sonrası elimden aldınız.

hakkını onun gibi düşünenler arasın. yakınlarına sabır dilerim.

şarkı sözlerine bakınca it kopuk oldukları belli olan 3 dızzoyu anlatan şarkı.
tecavüzcü olabilirler.

arı
(bkz: alerji)

(bkz: insan)

(bkz: akrep)

ben çok küçükken, kopil biriyken karadeniz'in adı lazım değil bir köyünde bir yazlığımız vardı. dağın hemen dibinde. isveçte olsa beğeneceğiniz, karadenizde olduğu için adını bilmediğiniz şurada;


neyse bir gün sabahtan denize gititk. bütün gün denizde makara, eğlence falan. gece eve döndük. benim odam yukardaki görselde hemen dağın dibinde görünen 4 binadan birinin dağa bakan yüzüne 10 metre yakında. pencerede demir parmaklık var ancak tel örgü yoktu o zamanlar. nem çok olduğundan pencereleri açık bırakıp çıkmış annem. gece yatağıma geldim, yatağa çıkmadan, ayaktayken yorganı bi kaldırdım. allahu ekber bismillah. kocaman kapkara bir akrep. hemen kız kardeşimi güvenli bir yere alıp akrebi çıplak ellerimnen kuyruğundan tuttuğum gibi yere atıp çıplak ayağımın altında çiğnedim ha çiğnedim. şaka şaka anneeeeğğğğ diye bağırdım, ne var diye geldi. akrebi görünce o da namıııık diye bağırdı. babam geldi akrebi kavanozun içine bi şekilde aldı da kurtardı bizi. canım babam. sonra hatırlıyorum bütün odayı başka akrep var mı diye aradılar epey bir süre.

o gece o akrep yatağımın orta yerinde olmak yerine yastığımın altında ya da yatağın başka bir yerinde olsaydı şu an hayatta olur muydum bilmiyorum. akrep zehirlimiydi değilmiydi bilmiyorum ama hayatımın dönüm noktalarından biridir o akrebi gördüğüm an. o akrep yatağın ortasında malak gibi yatmak yerine yastığın altında takılsaydı ve zehirli olsaydı belki de ben şu an bunları yazamıyordum. bir de babuş beğ sağolsun. bir kağıt ve kavanoz ile kurtartı bizi akrepten. canım baboş.

500'den fazla oyunumun bulunduğu platform. bunların 25 tanesi 20 kasım 2023'te steam dolara geçtikten sonra almışım. bir tanesi hariç (red dead redemption) indirimdeyken satın almışım. hesabı 19 temmuz 2017 yılında açmışım. 6 yılda 475'den fazla oyun satın almışım dolara geçişe kadar ki öyle, mevsimsel büyük indirimler ya da yayıncı indirimleri, haftalık indirimlerde derken yılda 50-60 oyun alırken dolara geçiş sonrası 2 yılda toplam 25 oyun almışım. türkiye'de yaşamak ne kadar zor siz düşünün. elin oğlu birkaç günlük harçlığı ile 1-2 triple a oyun alırken biz maaşlı çalışan olarak zorlanıyoruz ya da mantıklı gelmiyor. gerçi onların harcama alışkanlıkları çok daha iyi, biz binlerce birim verirken sallamıyoruz, adamlar bir önceki oyunu 50 dolar olan oyun 60 dolar olunca isyan ediyor.
not: oyun bitirme oranım da %58, bazısında tüm başarımları açmadığımdan bitirsem de bitmiş görünmüyor bu arada. tahminen satın aldığım on oyunun yedisini bitirmişimdir. boş alım yapmam çoğunlukla.

görüntülerin inkâr edildiği, mağduru haksız çıkardıkları açıklamadır.

buradan

zaman zaman yaşarım.. yaşamalı da.. iyi geliyor..

joseph - michelle ve jacques etienne montgolfier. bir sıcak hava balonuyla yazılı tarihte ilk kez uçabilen insanlardır. ilk balonları yerden 400 metre civarında yükselmiş ve 2 km kadar mesafe katetmişlerdir.
ikinci uçuşlarını aralarında benjamin franklin ve kral 14ncü louis'in de bulunduğu bir kalabalık önünde yapmışlar, bu kez balona biri koyun olmak üzere üç de hayvan almışlardır. balon yine 400 metre yükseklikte uçmuş ama bu kez 10 km'ye yakın yol katetmiştir.
uçuşu izleyen kral 14.cü louis "istikbal göklerdedir" demiştir.

fevzi'nin bahçesi ve alişen'in bağı, pağı.*

(bkz: phaselis)
bir de yüzme hatıram var belki ondandır.

kadın, basit bir müzikal ilgi ve mesleki bir çalışma sınırlarını aşan bir aidiyet, duygu ve yaratıcılıkla çalıyor ve söylüyor. şaşırtıcı olan bu..

(bkz: hattuşaş)

anadolu’da doğan bu medeniyet, devrin en güçlü imparatorluğu mısırın esaretine girmek yerine 2 asır boyunca savaştılar ve sonunda onurlu bir barış imzaladılar.

(bkz: kadeş antlaşması)