zaman tüneli

benim kelebeklerden adeta ödüm kopuyor.

tabanca satın alacaklar için alacakları silahı taşımanın bir seçenek olması ihtimali varsa bu duruma uygun bir silah satın almaları akıllıca olur.

silah alınmalı mı taşımalı mı bunlar başka konular. sırf hoşunuza gidiyor diye taşınmaya müsait olmayan bir silah satın almamak lazım diyorum.

bir çok insan hafif olduğu için plastiklere yöneliyor. aslında makul bir şey ama her gün taşımak için almıyorsanız plastik almak bana makul gelmiyor.

bence taşınmaya en müsait olanlar ince olan tabancalar. belki düşük kapasiteli olabilirler ama konforlu silahlar.

kalın ve ağır diye iki gün sonra evde bırakacağın silah yerine herkesin eziklediği küçük kalibreli bir silah taşımak ihtiyaç olduğunda silahsız olmaktan iyidir.

türkçe adı acı kavun olan ve literatürde mimosa pudica olarak geçen bir bitkiden elde edilen zehirli maddenin de sinüsleri açmak için kullanıldığı söylenmekte.

tinerdir, acı kavun suyudur.. böyle koca karı yöntemlerinden uzak durmanızı tavsiye ederim.

sinüzit, hemoroid vs. türünden sorunların kesin tedavisinin olmadığı söyleniyor (en azından tıp dünyası biz fakirlere böyle söylüyor) ameliyat ile belirli bir süre sorun giderilebiliyor ancak rahatsızlığın nüksetme olasılığı %100. ameliyata mecbur kalınırsa daha sonrasında rahatsızlığınızı azdıran şeylerden tam olarak uzak durup yaşamanız gerekiyor. *

bence saçmalık. tamam orası tanrının evi de, sokakta kalan sığınıp yatsa anlarım ama bu ne şimdi. yarın biri de çıkıp düğün yapmak isterse nolucak. ona da izin versen öteki de gelip içerde okey oynamak ister. zaten yakın tarihte terörist bir cemaat de futbol oynamıştı. düğün salonlarına rakip mi oldu camiler. sonra camı çerçevesini indirirlerse muhaliflerden değil düğün salonu sahiplerinden bilsinler.

aniden dibimde belirecek bir arının yarattığı korkuyu canlı canlı gördüğüm kara ayı (bundan pek emin değilim ama boyutsal olarak boz ayı gibi değildi, belki erişkinliğe ulaşmamış koyu renkte bir tanesiydi), kamp alanımı tarumar eden yaban domuzunda yaşamadım. hatta bunları gördüğümde oldukça soğukkanlı şekilde durup kurtulmak için plan yaptım ama bana yaklaşan bir arı olduğunda stres seviyem zirve yapıyor. hayır alerjim de yok nasıl gelişti bu bilmiyorum. bu korkuyu geçebilecek şeyler sanırım timsah, komodo ejderi falan olurdu ama onlarla denk gelme riskim yok.

tartışmasız en korkuncu insan görünümlü olanlar..

aynen o kadar iyi gelir ki sinüslerinizdeki sümüklerle birlikte beyninizin bir kısmını da akıtır.

(bkz: yuğ aşı)

(bkz: tinerin her seye iyi gelmesi)

geniz akıntısının sinir ettiği anda denk geldiğim başlık.
hırdavatçıya doğru yola çıkıyorum birazdan.

beni tanıdılar.. siz kaçın..
(her ne kadar yaprak türevli malzemelere doldurulamayacağı, olsa olsa sarılabileceği vs gibi, ileri düzeyde gurme sırlarına vakıf olsam da yemek konularına fazla ilgili biri olmadığımın farkındayım.) ha, bunun beni "birey" yaptığını düşünüyor muyum: hayır..)
asla karıştırmayan dehalara selam ve afiyet olsun..
(ne yapalım, ben de yiyeceklerdeki eksiğimi, içecekler konusunda bilgilenerek dengeliyorum. olamaz mı yani :)

(bkz: karatavuk) - çok tatlı hayvanlar ya. yazlığımızın civarlarında çok var bunlardan. alakargalar ve bunlar var en çok galiba etrafta. karatavukların toprağı gagalamaları ve solucan çıkartıp lüpletmelerini izlemek çok keyifli. harika ötüyorlar bu arada. ^^

sinüzitten kurtulayım derken ciğerleri eline almakla sonuçlanacaktır. uçucu kimyasallar sağlık açısından yıkıcı ve ölümcül etkileri olan maddelerdir. yanlış algı yaratabilecek iddialardan kaçınalım.

son dönemde dolandırıcı cenneti olan platform, reklam parası uğruna hiç umursamadan dolandırıcıların reklamlarını alıp yayınlayabiliyor, lakin kişisel bir hesap basit bir kara mizah paylaşımı sebebiyle hemen kapatıyor. böylelikle temiz ve güvenli sosyal medya illüzyonu yaratıyor.

kalitelidir. güldürürken düşündürür. tavsiye edilir.

lağım faresi. bunlar zaman zaman kedilerden bile daha büyük olabiliyor. cardon da deniyor bu mahlukatlara.

kediden korkmaz, insandan korkmaz, fındık farelerine göre daha sinsi, daha gizli, daha vahşi ve daha zekidir. zamanında birebir mücadele ettiğim için biliyorum. köydeki ambarda abartmıyorum, 3-4 ay yaşamıştır. çeşitli yöntemlerle yakalamaya çalıştım. ama yok. kattiyen kendini göstermez. hatta çoğunlukla ses belirtisi bile vermez. sadece varlığını hissettirir. bu belirsizlik de insana büyük korku salıyor. ve evet, kediler de korkuyor bu mahlukatlardan. lağım farelerin kedilere saldırdığı videolar mevcut. kedilerin patileri götlerine vuruyor kaçarken.

3-4 ay mücadelenin sonunda zehirli fare pastası sayesinde yakalamıştım. zehri alınca herhalde can havliyle kendini doğa ana meydanına atmak istedi. ama kanepe altından kafasını biraz göstererek can vermiş. oradan çıkarttığımda büyüklüğünün benim kolumun yarısı kadar olduğunu görünce çok şaşırmıştım. ama bu cüsseye rağmen asla kendini göstermiyordu. helal olsun valla. oldukça ulaşılabilir bir yerde ecelini gördüğü için benim işime geldi, ama neden böyle bir şey yaptığını da sorgulamadan edemedim. sanırım doğa anayı bizim ambarın meydanı sandı. ya da o an havadar bir yerde can vermek istemedi. bilemeyiz.

üç çeşit runik alfabesi varmış ve ben göze hoş geleni seçtim.

ᚲᚨᛁᛏᛋᛉ

diğerlerini de koymak isterdim ama istemedim. glck.

öyle bir gülümse ki
gülüşün tutuklansın
bakışın yasaklansın
dağlar.. dağlar ..
dağ olmaktan utansın