zaman tüneli

yömetmen emin alper ile hiçbir yakınlığı yoktur.

ömür,
zaman,
ilgi, ( sebebi itibariyle )
sağlık ( neticesi itibariyle )
kimine göre neşe, bana göre öfke,

alacakaranlıkta önünde dört tane yaprak görürsen şaşırma

bu adamın yaşadığı dönüşüm çok ilginç. eşinden boşanmanın yarattığı bunalımla intihar etmek üzereyken (ki bu ünlü olduktan sonraki döneme denk geliyor) kendisini öldürmek yerine, kendisini gitmek istemediği yere götüren dennis rodman’ı öldürmeye karar verdiğini söylüyor. bir nevi olmak istemediği kişiyi öldürüyor. ondan sonra, medyanın ilgisini çeken o klasik tahmin edilemez dennis rodman’a dönüşüyor.

skandal olarak bilinen birçok davranışı da bu dönüşümden sonra geliyor. hani bunlar sırf marjinal görünmek için yapılmış desen mümkün değil. sahada hayvani performans sergiliyor, en zor işleri yapıyor, en pis mücadelelere giriyor ama bakıyorsun 98 nba final serilerinde karl malone’lu utah jazz’a karşı gayet iyi performans sergilerken 4. maç öncesi hulk hogan’la güreşmeye gidiyor, takımı şok ediyor!

ne bileyim, mesela bir maç sonrası kafasına esiyor atlantic city’e kumar oymamaya gidiyor, en son michael jordan mekanı bulup bunu geri getiriyor falan.

shaquille o’neal’ın anlattığına göre, maç öncesi taktik falan konuşulurken bu gelip tavuk pilav yiyor, taktik maktik bir şey dinlemiyor, yemeği bitince kalkıp 2 saat kadar duş alıyor. sonra maça çıkıyor; rakip oyuncularla psikolojik savaşa girip adamları canından bezdiriyor, 20-25 ribaund alıyor. maçtan sonra herkes dağılırken spor salonuna gidip 2 saat kadar hayvani ağırlık çalışıyor! oradan çıkınca sabaha kadar alem yapıyor. buna rağmen mj dahil herkes idman performansının çok yüksek olduğunu, enerjisinin asla bitmediğini falan söylüyorlar. ki o dönem, madonna, carmen electra’yla falan takılıyor.

psikolojik olarak dibe vurduktan sonra büründüğü kişiliğe tamamen sadık: istemediği bir şeyi asla yapmıyor, istediği bir şeyi de her şeyi göze alıp yapıyor. eleştiri, baskı, müdahale falan işlemiyor. ve bu tahmin edilemez garipliklere rağmen efsane chicago bulls kadrosunun vazgeçilmezi olarak kalabiliyor çünkü kendi içinde çok katı ve net bir iş disiplini var. dahası, sahada kazanmak için her şeyini ortaya koyan birisi.

davranışlarını ahlaki bağlamda ele almıyorum, ayrı konu ama psikolojik bir travma sonrası kendince zihinsel bir özgürleşme yaşadığı çok belli.

son yıllarda ise ara sıra kuzey kore’ye gidip kim jong-un’la görüşüyor.

nev’i şahsına münhasır’ın tam karşılığı.

iç çığlıkları.

sek kadınların pijaması

myspace sonrası dönemde bulunmaz bir velinimetti fakat artık çubuk mikrofonlar, klasik gitarlar rafa kalkınca belli bir kitle girip çıkmaya başladı.

ilk kez tanımadığım biri beni dinlemiş
....... allah razı olsun .......
1 de şu çok havalı

feribotla kuzey kıbrıs'a gitmek isterdim.

dalga geçildi, hor görüldü, dışlandı, öbürsüleştirildi...
dönüldü dolşıldı aynı özellik instagram'a revize edildi.
fekat artık flörtöz mesaj yerine keko rap gibi kirli gerçekler var.

kemik gözlüğü
boyfriend gömleği ve
iki eliyle kavradığı kahve fincanıyla voltranı oluşturur

keşke her gün olsa denilen gecelerdir, huzur güzeldir, mutluluktan farklıdır, daha gerçektir daha derindir.

insanın kendisi aslında.

bu filmin müziklerine bayılıyorum ya

(bkz: antropomorfizm)*
(bkz: antroposantrizm)
(bkz: insanın kibri)

hamsi de balık, orkinos da..