zaman tüneli
sözlük yazarlarının söylemek istedikleri
bazen her şeyin bir anlamı olduğunu söylemek istiyorlar ama içimden bir ses buna inanmıyor. her şeyin bir sebepten olduğunu ve her şeyin bir plana göre olduğunu düşünmek beni boğuyor. o olacak diye yaşamayı kabul etmek istemiyorum, bir şeyin olması için beklemek değil onu yaşamak istiyorum
hayatın içinde olmayı istiyorum. başka birinin ellerine bırakmak değil kendimi bulmayı, yavaşça ama emin adımlarla ilerlemeyi istemiyorum. başkalarının bana çizdiği yollarda gitmeyi, bunu kabul etmek değil gerçekleri görmek ve onlara göre hareket etmek istiyorum.
hep bir bekleyişin içinde olmak değil, bir şeyin gerçekleşmesini bir yerlerden duyduğumda içim sızlıyor. hayatımda duygularımın yön verdiği anlar olmalı
bunu da kendim seçmeliyim. herkesin hayırlısı dediği şey benim için hep zorlayıcı bir yer oluyor. ve o olacak diye beklemek beni ben olmaktan uzaklaştırıyor
yapmak istediklerimi, sevdiklerimi, hissettiklerimi ve ben bunları yapmak istiyorum sadece. başka bir şey istemiyorum, gerçekten kendi içimde olmak istiyorum. ve bu olmalı,başka bir şey değil.
kader
nasipte varmış
hayırlısı
hayatın içinde olmayı istiyorum. başka birinin ellerine bırakmak değil kendimi bulmayı, yavaşça ama emin adımlarla ilerlemeyi istemiyorum. başkalarının bana çizdiği yollarda gitmeyi, bunu kabul etmek değil gerçekleri görmek ve onlara göre hareket etmek istiyorum.
hep bir bekleyişin içinde olmak değil, bir şeyin gerçekleşmesini bir yerlerden duyduğumda içim sızlıyor. hayatımda duygularımın yön verdiği anlar olmalı
bunu da kendim seçmeliyim. herkesin hayırlısı dediği şey benim için hep zorlayıcı bir yer oluyor. ve o olacak diye beklemek beni ben olmaktan uzaklaştırıyor
yapmak istediklerimi, sevdiklerimi, hissettiklerimi ve ben bunları yapmak istiyorum sadece. başka bir şey istemiyorum, gerçekten kendi içimde olmak istiyorum. ve bu olmalı,başka bir şey değil.
kader
nasipte varmış
hayırlısı
devamını gör...
yazarların sevdiği dörtlükler
suyu ateş ile buhar ederler,
ateşi su ile duman ederler.
toprağın üstünde kuduranları,
toprağın altında adam ederler.
ateşi su ile duman ederler.
toprağın üstünde kuduranları,
toprağın altında adam ederler.
devamını gör...
sevgilin ya da eşin tarafından aldatılsan affeder misin sorunsalı
aldatan kalbim olsa söküp atarım. ben kimseyi aldatmam en azından bunun garantisini verebilirim o halde karşılık olarakta bunu beklemeyi kendime hak görüyorum. kim sınırı aşarsa bir daha o sınırlarda kalma şansı yoktur.
devamını gör...
sevgilin ya da eşin tarafından aldatılsan affeder misin sorunsalı
bir kere aldatan kesinlikle bir daha atlatır. insan bu! çiğ süt emdik hepimiz.
bir de bu bana daha çok kendine ihanet etmek gibi geliyor. yani empati kurunca kendimi bu affetmeyle şağılık bir varlık gibi görürüm ve bu geçmez.
bir de bu bana daha çok kendine ihanet etmek gibi geliyor. yani empati kurunca kendimi bu affetmeyle şağılık bir varlık gibi görürüm ve bu geçmez.
devamını gör...
depresyon uykusu
ilaçlarımızı alıp yattığımız uykudur.
üst katımızda siirt'li servet abi var. adam sabah altıda evden çıkıyor akşam sekizde eve geliyor. gece on iki, bir gibi uyuyor.. beş saatlik uykuyla canavar gibi. hiç yorulmuyor ve hep çok mutlu. hiç susmuyor ve hep kahkahalarla duvarları inletiyor.
servet abi yemek yemeyi çok seviyor. hiçbir şey onu üzmüyor.
ben neden bu haldeyim ve servet abi hiç yorulmazken ben neden yorgunum bu kadar çözemedim.
üst katımızda siirt'li servet abi var. adam sabah altıda evden çıkıyor akşam sekizde eve geliyor. gece on iki, bir gibi uyuyor.. beş saatlik uykuyla canavar gibi. hiç yorulmuyor ve hep çok mutlu. hiç susmuyor ve hep kahkahalarla duvarları inletiyor.
servet abi yemek yemeyi çok seviyor. hiçbir şey onu üzmüyor.
ben neden bu haldeyim ve servet abi hiç yorulmazken ben neden yorgunum bu kadar çözemedim.
devamını gör...
aside tatlısı
türk yemek kültürünün artık unutulmuşlarından biri. daha çok nevşehir'in kapadokya yöresinde sık yapılan bir tatlı idi.
şimdilerde bazı konaklama tesislerinde turist grupları için istek üzerine otantik bir yiyecek olarak yemekten sonra tatlısı olarak yapılıyor. ya da geleneklere bağlı bazı insanlar düğün tatlısı olarak yapıp konuklara sunuyorlar. çocukluğumda her evde yapılırdı ve köyümde ilkokula giderken (babaannem yapardı) kahvaltı yerine bir parça yerdim, bütün gün açlık çekmezdim.
arasıra gittiğimde yine eş-dost sevdiğimi bildikleri için yaparlar; çocukluğumu anarım, gözlerim dolar.
yapılışı : un yağsız tavada esmerleşinceye kadar kavrulur. daha soğumadan üzerine bol üzüm pekmezi dökülür ve iyice karıştırılır, içine isteğe göre parça ceviz veya fındık katılır, tekrar karıştırılır. sıcakken üzerine başka bir tavada eritilmiş tereyağı dökülür, soğumaya bırakılır. soğuduğunda tereyağını tümüyle çekmiş ve biraz koyu kıvama gelmiş olur. kaşığın tersi ile bastırılarak üzeri düzlenir ve dilim dilim kesilir. enfes bir tadı vardır, çok besleyici ve sağlıklı bir yiyecektir.
şimdilerde bazı konaklama tesislerinde turist grupları için istek üzerine otantik bir yiyecek olarak yemekten sonra tatlısı olarak yapılıyor. ya da geleneklere bağlı bazı insanlar düğün tatlısı olarak yapıp konuklara sunuyorlar. çocukluğumda her evde yapılırdı ve köyümde ilkokula giderken (babaannem yapardı) kahvaltı yerine bir parça yerdim, bütün gün açlık çekmezdim.
arasıra gittiğimde yine eş-dost sevdiğimi bildikleri için yaparlar; çocukluğumu anarım, gözlerim dolar.
yapılışı : un yağsız tavada esmerleşinceye kadar kavrulur. daha soğumadan üzerine bol üzüm pekmezi dökülür ve iyice karıştırılır, içine isteğe göre parça ceviz veya fındık katılır, tekrar karıştırılır. sıcakken üzerine başka bir tavada eritilmiş tereyağı dökülür, soğumaya bırakılır. soğuduğunda tereyağını tümüyle çekmiş ve biraz koyu kıvama gelmiş olur. kaşığın tersi ile bastırılarak üzeri düzlenir ve dilim dilim kesilir. enfes bir tadı vardır, çok besleyici ve sağlıklı bir yiyecektir.
devamını gör...
sevgilin ya da eşin tarafından aldatılsan affeder misin sorunsalı
hayır. çünkü aldatmak karakterle ilgili bir mesele. hayatında birisi varken başka birinin düşüncesi bile varsa orada karakter sorunu vardır. yaptığı davranışın ne kadar incitici olduğundan bağımsız olarak affedilmemesi gereken şey de budur.
devamını gör...
sözlükte piyasa yapamamış yazar
normal sözlükte değildir.
devamını gör...
hasanabi
gerçek adı hasan doğan piker olan abd doğumlu türk kökenli amerikalı internet ünlüsü. bugün twitter'da çinlilerin eleştirileri sayesinde varlığından haberdar oldum. babası mehmet behçet piker, sabancı holding'in yönetim kurulunda başkan yardımcılığı yapmış, sonra küçük enişte davutoğlu'nun dinci kaypak partisi gelecek partisi'nin kurucularından birisi olmuş. dayısı cenk uygur, abd'de the young turks programını yapıyor. annesi ülker sedef piker ise new jersey'de öğretim görevlisiymiş.
çocukluğunu türkiye'de geçirmiş ama sonra üniversite için geri abd'ye dönmüş. 2013 yılında rutgers üniversitesi'nden siyaset bilimi ve iletişim çift anadalıyla mezun olmuş. son sınıfta dayısı cenk uygur'un yanında staj yapmış. mezuniyetten sonra ise 2020 yılına kadar the young turks'te çalışmış. 2021'de west hollywood, kaliforniya'da 2.7 milyon dolara 2 katlı 350 m2 bir ev almış. (rules for thee, not for me) yayınlarının çoğunu bu evinden yapıyormuş.
abd'de sol, sosyalist ve marksizme kayan politik görüşlerinde anti-siyonizme yer verdiği için siyonistlerden eleştiriler almış. türkiye'ye gelse, her ne kadar solcu olsa da, tayyip'in adamı olup pkk'lı teröristlerin serbest bırakılmasını destekleyeceğini düşünüyorum. akp olmazsa tip'e yada dem'e katılır. reddit'te sözde ermeni soykırımını tanıdığı yazılmış.
dünyayı tam bir amerikan solcu zihniyetle yorumladığını, ama internette söylediklerini kişisel hayatına yansıtmadığını düşünüyorum. böyle insanlar bana black mirror'ın fifteen million merits bölümünde sisteme nefret kusma rolüyle para kazanan adamı anımsatıyor. belli ki insanlar seviyor, izliyor ve ekonomik adaletsizlikten bahseden birine kendileri belki abd vizesi bile alamazken tonla para kazandırmakta sorun görmüyor. bilgi internet sayesinde herkese ulaşınca insanların daha akıllı hareket edeceğini sanıyorduk. gerçekten çok tuhaf bir döneme düştük.
ek: bu adamı eleştiren bir kaç tıvit atmıştım, beni destekleyen geri dönüşler oldu. vay anam vay neler dönmüş serhat yaa. adam tam bir fetöcü ak gençlik ikiyüzlülüğüne sahip. zaten türkler kıbrıs'ta işgalci falan da demiş. keşke yunan galip gelseydi diyen malum kesim bildiğiniz gibi işte. douchebag frat boy iken müslüman filistin sevdalısı milyoner triplerine girmiş. ama üniversitedeki ev arkadaşları tüm yalanlarını ortaya çıkarıyormuş.

çocukluğunu türkiye'de geçirmiş ama sonra üniversite için geri abd'ye dönmüş. 2013 yılında rutgers üniversitesi'nden siyaset bilimi ve iletişim çift anadalıyla mezun olmuş. son sınıfta dayısı cenk uygur'un yanında staj yapmış. mezuniyetten sonra ise 2020 yılına kadar the young turks'te çalışmış. 2021'de west hollywood, kaliforniya'da 2.7 milyon dolara 2 katlı 350 m2 bir ev almış. (rules for thee, not for me) yayınlarının çoğunu bu evinden yapıyormuş.
abd'de sol, sosyalist ve marksizme kayan politik görüşlerinde anti-siyonizme yer verdiği için siyonistlerden eleştiriler almış. türkiye'ye gelse, her ne kadar solcu olsa da, tayyip'in adamı olup pkk'lı teröristlerin serbest bırakılmasını destekleyeceğini düşünüyorum. akp olmazsa tip'e yada dem'e katılır. reddit'te sözde ermeni soykırımını tanıdığı yazılmış.
dünyayı tam bir amerikan solcu zihniyetle yorumladığını, ama internette söylediklerini kişisel hayatına yansıtmadığını düşünüyorum. böyle insanlar bana black mirror'ın fifteen million merits bölümünde sisteme nefret kusma rolüyle para kazanan adamı anımsatıyor. belli ki insanlar seviyor, izliyor ve ekonomik adaletsizlikten bahseden birine kendileri belki abd vizesi bile alamazken tonla para kazandırmakta sorun görmüyor. bilgi internet sayesinde herkese ulaşınca insanların daha akıllı hareket edeceğini sanıyorduk. gerçekten çok tuhaf bir döneme düştük.
ek: bu adamı eleştiren bir kaç tıvit atmıştım, beni destekleyen geri dönüşler oldu. vay anam vay neler dönmüş serhat yaa. adam tam bir fetöcü ak gençlik ikiyüzlülüğüne sahip. zaten türkler kıbrıs'ta işgalci falan da demiş. keşke yunan galip gelseydi diyen malum kesim bildiğiniz gibi işte. douchebag frat boy iken müslüman filistin sevdalısı milyoner triplerine girmiş. ama üniversitedeki ev arkadaşları tüm yalanlarını ortaya çıkarıyormuş.


devamını gör...
iznik su altı bazilikası
iznik gölü’nü fotoğraflayan bir belediye görevlisi tarafından tesadüfen 2014 yılında fark edilmiş olan bazilika. düşünsenize dalışla değil, bir fotoğraf sayesinde keşfedilmesi çok ilginçtir.
yapının tarihi m.s. 390–400’lü yıllara, yani yaklaşık 1600 yıl öncesine gidiyor. büyük ihtimalle aziz neophytos adına yapılmış bir bazilikaymış. ve deprem sebebiyle yıllar öncesi sular altında kaldığı söyleniyor.
unesco ve kültür bakanlığı, burayı dünyada ilk kez tamamen su altında sergilenen bir arkeoloji müzesine dönüştürme planı yapmakta. dev, estetik bir sanat eserine tanıklık ediyoruz. gerçekten hayranlık uyandırıyor.
yapının tarihi m.s. 390–400’lü yıllara, yani yaklaşık 1600 yıl öncesine gidiyor. büyük ihtimalle aziz neophytos adına yapılmış bir bazilikaymış. ve deprem sebebiyle yıllar öncesi sular altında kaldığı söyleniyor.
unesco ve kültür bakanlığı, burayı dünyada ilk kez tamamen su altında sergilenen bir arkeoloji müzesine dönüştürme planı yapmakta. dev, estetik bir sanat eserine tanıklık ediyoruz. gerçekten hayranlık uyandırıyor.
devamını gör...
dusan alimpijevic
devamını gör...
rakı vs viski
ben rakıcıyım tamam da. siz rakıyı viskiyle kıyaslayabilecek kafaya ulaşmak için ne içtiniz; onu merak ettim. :)
devamını gör...
sigarayı bırakmak
zamanında champix adlı ilaç ile bıraktım. bir yıl sürdü. rakı masasinda o bir kereden bişey olmaz adlı sigarayla bir daha başladım. bir iki oldu iki in oldu derken pandemiden sonra bir daha bıraktım ve öğrendim ki o ilk sigarayı içmemek gerekiyor. elbette çeşitli badireler atlattım ama o ilk sigarayı yakmayı başardım. demem o ki bir kereden çok şey olur. yapmayın.
devamını gör...
insan ne zaman olgunlaşır
geri getiremeyeceği bir kayıp yaşadığı zaman.
devamını gör...
7 aralık 2025 göztepe beşiktaş voleybol maçı
ççok sıkıcı, toksik, sürekli duran, kavgalar vs çıkan bir maçtı. göztepe 3-2 kazandı. bi kere de yüzümüzü güldür be beşiktaşım. ah bee. plant hocama tebrikler buradan.
devamını gör...
bismillahirrahmanirrahim
bismillahirrahmanirrahim
yeni doğmuş bir yavru en güçsüz haldedir. ne ihtiyaçlarını fark edecek bilinci vardır ne de tedarik edebilecek gücü. ama bir bakarız başında iki insan adeta ona hizmetçilik ediyor. veya hastaların başında güçlü kuvvetli insanları hizmet ederken görürüz. işte bu acz içindeki kuvveti sağlayan şey rahmetten başka bir şey değildir.
eğer masamızın üstünde güzelce hediye şeklinde kaplanmış ve ismimizin yazılı olduğu bir paket görseydik, paketi açtığımızda çok ihtiyacımız olan bir şey bulsaydık bunun bizi tanıyan ve değer veren birinden geldiğine şüphemiz kalmazdı.
şimdi bir düşünelim. zigot halinden yetişkin bir insan haline gelene kadar ülfet perdesi altında ne kadar hediyelerle donatıldık. bir vücut giydik. o vücuda göz, kulak, beyin gibi ihtiyacımız olan uzuvlar yerleştirildi. doğduğumuz anda yiyeceğimiz hazırdı. ve bu yaşa kadar da bizi bir şekilde buldu. bunların hepsini doğa(tabiat) ürünü olarak görmek arkada hükmeden şefkat ve merhamet manalarına kör kalmak demek olur.
kâinat bir bütün, yüz milyarlarca galaksi ve bunların arasında hala gizemi çözülmemiş fiziksel olaylar, karanlık maddeler ile suyun içindeki balık arasında bile bir bağ var. o balığı oluşturan elementler semadan geldi mesela. yani düşününce bize o hediyeleri gönderen zat aynı zamanda kâinatı birden idare eden zat. o'na nihayetsiz uzağız. ama o'nun rahmeti o'nu bize yakın ediyor. güneşin tüm yeryüzünü aydınlatırken bir damla suda da parlaması gibi allah'ın rahmeti de tüm kâinatı işletirken aynı zamanda kalbimizden vücudumuza kan pompalıyor.
işte besmele bunu hatırlatıyor bize. önce lafza-i celal ile başlıyor. tüm azametiyle kâinatın rabbinin kim olduğunu söylüyor. sonra rahman ismiyle dünya yüzünü şenlendiren rahmete özel olarak bakıyor. daha sonra ise rahim ismiyle insanın dış ve iç dünyasındaki rahmet yansımalarını nazara veriyor.
birinci söz'deki örnekte denildiği gibi bu dünyaya birer seyyah olarak geldik. ihtiyaçlarımız sonsuz, bize zarar verebilecek çok şey var. bu durumda olan bir insanın içindeki her şeyle beraber tüm kâinatın rabbine dayanması ne kadar büyük bir gereklilik. ve o rabbin bu teslimiyetin anahtarı olan besmeleyi gönderdiği kitapta 114 defa zikrederek insanın eline vermesi ne kadar büyük bir merhamet. bu rahmetin sahibine ne kadar şükredilse yine az.
(risale-i nur'dan birinci söz'ü okurken aklıma gelenler)
yeni doğmuş bir yavru en güçsüz haldedir. ne ihtiyaçlarını fark edecek bilinci vardır ne de tedarik edebilecek gücü. ama bir bakarız başında iki insan adeta ona hizmetçilik ediyor. veya hastaların başında güçlü kuvvetli insanları hizmet ederken görürüz. işte bu acz içindeki kuvveti sağlayan şey rahmetten başka bir şey değildir.
eğer masamızın üstünde güzelce hediye şeklinde kaplanmış ve ismimizin yazılı olduğu bir paket görseydik, paketi açtığımızda çok ihtiyacımız olan bir şey bulsaydık bunun bizi tanıyan ve değer veren birinden geldiğine şüphemiz kalmazdı.
şimdi bir düşünelim. zigot halinden yetişkin bir insan haline gelene kadar ülfet perdesi altında ne kadar hediyelerle donatıldık. bir vücut giydik. o vücuda göz, kulak, beyin gibi ihtiyacımız olan uzuvlar yerleştirildi. doğduğumuz anda yiyeceğimiz hazırdı. ve bu yaşa kadar da bizi bir şekilde buldu. bunların hepsini doğa(tabiat) ürünü olarak görmek arkada hükmeden şefkat ve merhamet manalarına kör kalmak demek olur.
kâinat bir bütün, yüz milyarlarca galaksi ve bunların arasında hala gizemi çözülmemiş fiziksel olaylar, karanlık maddeler ile suyun içindeki balık arasında bile bir bağ var. o balığı oluşturan elementler semadan geldi mesela. yani düşününce bize o hediyeleri gönderen zat aynı zamanda kâinatı birden idare eden zat. o'na nihayetsiz uzağız. ama o'nun rahmeti o'nu bize yakın ediyor. güneşin tüm yeryüzünü aydınlatırken bir damla suda da parlaması gibi allah'ın rahmeti de tüm kâinatı işletirken aynı zamanda kalbimizden vücudumuza kan pompalıyor.
işte besmele bunu hatırlatıyor bize. önce lafza-i celal ile başlıyor. tüm azametiyle kâinatın rabbinin kim olduğunu söylüyor. sonra rahman ismiyle dünya yüzünü şenlendiren rahmete özel olarak bakıyor. daha sonra ise rahim ismiyle insanın dış ve iç dünyasındaki rahmet yansımalarını nazara veriyor.
birinci söz'deki örnekte denildiği gibi bu dünyaya birer seyyah olarak geldik. ihtiyaçlarımız sonsuz, bize zarar verebilecek çok şey var. bu durumda olan bir insanın içindeki her şeyle beraber tüm kâinatın rabbine dayanması ne kadar büyük bir gereklilik. ve o rabbin bu teslimiyetin anahtarı olan besmeleyi gönderdiği kitapta 114 defa zikrederek insanın eline vermesi ne kadar büyük bir merhamet. bu rahmetin sahibine ne kadar şükredilse yine az.
(risale-i nur'dan birinci söz'ü okurken aklıma gelenler)
devamını gör...
hiç şaşmaz ön yargıları olan insan
ola ki (kendince) hiç şaşmadığını deneyimlese bile, onların başlangıçta birer önyargı olduğunu kabullenemiyorsa, eninde sonunda hayat onu yalanlayacaktır..
devamını gör...


