zaman tüneli
sadettin saran
iktidarın müdahale edemediği ve kontrol altına alamadığı tek kurumu kontrol altına alabilme politikasına kurban gitmiş olan fenerbahçe başkanıdır.
bu konuda hala sığ düşünüp “abi uyuşturucu kullandı yaa” diyip de bir de fenerbahçe’nin başkanına sahip çıkmasını eleştiren ahrazlar mevcut. neymiş efendim, onlar bir de tarihinin en önemli santraforunu tarihten silmişler. 15 temmuz öncesinde kendisinin oy birliğiyle kulüpten ihraç edilmemesini, bunu da alkışlarla kutlamasını görüntülerle sabit olduğu halde bilinçli veya bilinçsiz es geçen insan ya kötü niyetlidir ya da kendisini çok şey biliyormuş sanıp aslında hiçbir şey bilmiyordur :). neyse ki kamera büyük icat.
kimsenin beklemediği bir anda çıkıp sen ülkenin en büyük kurumlarından birinin başına geliyorsan, sana hayırdır kardeşim derler maalesef ülkemizin tek adam rejiminin sonuçlarından birisi bu. bu da tamamen paralel örgütten kalma bir alışkanlık. aynısını 2011’de de denediler. işin masumiyet boyutuna hiç girmiyorum. benim değerlendireceğim kısım o değil. zira ülkenin kalburüstü insanlarından oltayı kime atsan bu maddeyi kullanıyor olma ihtimali hiç düşük değildir. bir başka şekilde de bu maddenin kullanılıyor gibi gösterilmesi de hiç zor değildir. ben bu maddeyi ve benzerlerini kullanan ve kullandırtan herkesin dar ağacında sallanması gerektiğini düşünüyorum ama konumuz şimdilik bu değil.
bu konuda sığ düşünmemek gerektiğini savunuyorum evet ama çok da derin düşünmeye gerek yok. benzerlerini çok daha yakın zamanda yaşadık. benim sinirimi bozacak derecede koyu galatasaraylı olan arkadaşlarımla otururken de aynı konuları konuştuk. bunun sadece normal bir uyuşturucu operasyonu olmadığı konusunda hemfikiriz. misal, ülkenin her kademesinde yolsuzluk yapmak artık ekmek yemek, su içmek gibi bir olay olmasına rağmen neden sadece muhalif kişilerin parmaklıkların arkasına atıldığı konusu da bu konuyla birebir örtüşüyor. şu sorular da herkesin aklına geliyor tabii ki; “adam uyuşturucu kullandıysa neden özel hayatı da ifşa ediliyor?” “adama neden itibar suikasti yapılmaya çalışılıyor?”. cevap net.
çünkü onlar öyle olmasını istedi.
bu konuda hala sığ düşünüp “abi uyuşturucu kullandı yaa” diyip de bir de fenerbahçe’nin başkanına sahip çıkmasını eleştiren ahrazlar mevcut. neymiş efendim, onlar bir de tarihinin en önemli santraforunu tarihten silmişler. 15 temmuz öncesinde kendisinin oy birliğiyle kulüpten ihraç edilmemesini, bunu da alkışlarla kutlamasını görüntülerle sabit olduğu halde bilinçli veya bilinçsiz es geçen insan ya kötü niyetlidir ya da kendisini çok şey biliyormuş sanıp aslında hiçbir şey bilmiyordur :). neyse ki kamera büyük icat.
kimsenin beklemediği bir anda çıkıp sen ülkenin en büyük kurumlarından birinin başına geliyorsan, sana hayırdır kardeşim derler maalesef ülkemizin tek adam rejiminin sonuçlarından birisi bu. bu da tamamen paralel örgütten kalma bir alışkanlık. aynısını 2011’de de denediler. işin masumiyet boyutuna hiç girmiyorum. benim değerlendireceğim kısım o değil. zira ülkenin kalburüstü insanlarından oltayı kime atsan bu maddeyi kullanıyor olma ihtimali hiç düşük değildir. bir başka şekilde de bu maddenin kullanılıyor gibi gösterilmesi de hiç zor değildir. ben bu maddeyi ve benzerlerini kullanan ve kullandırtan herkesin dar ağacında sallanması gerektiğini düşünüyorum ama konumuz şimdilik bu değil.
bu konuda sığ düşünmemek gerektiğini savunuyorum evet ama çok da derin düşünmeye gerek yok. benzerlerini çok daha yakın zamanda yaşadık. benim sinirimi bozacak derecede koyu galatasaraylı olan arkadaşlarımla otururken de aynı konuları konuştuk. bunun sadece normal bir uyuşturucu operasyonu olmadığı konusunda hemfikiriz. misal, ülkenin her kademesinde yolsuzluk yapmak artık ekmek yemek, su içmek gibi bir olay olmasına rağmen neden sadece muhalif kişilerin parmaklıkların arkasına atıldığı konusu da bu konuyla birebir örtüşüyor. şu sorular da herkesin aklına geliyor tabii ki; “adam uyuşturucu kullandıysa neden özel hayatı da ifşa ediliyor?” “adama neden itibar suikasti yapılmaya çalışılıyor?”. cevap net.
çünkü onlar öyle olmasını istedi.
devamını gör...
berkan kutlu
devamını gör...
yusuf demir
devamını gör...
birbirine veda edemeyen insanlar yeniden karşılaşırlar
ölüm ve öte taraf gibi inançları olanlar için bir 'karşılaşma' kavuşma, veda olasılığından belki söz edilebilir. ancak, gerçek yaşam için bu olasılık kesin değil, matematiksel olasılık sınırlarınca mümkündür. (bu yüzdendir ki konu, şiirler, şarkılar ve diğer sanatsal yaratılara konu edilmiştir.)
devamını gör...
sadettin saran
adam demiş ki "şu yaşananların onda biri galatasaray'da yaşansın, adalet organlarından önce taraftar keser cezasını..."
senin takımın, camianın en büyük fetöcüsünü ihraç etmede bile oy verip reddettiniz sonra adam kendisi kulüpten istifa etti. galatasaray hala bu adamın "kral" tivitlerini hesabından kaldırmıyor ve fransada oynana maçlara falan çağırıp teşekkür alıyor hala.
illegal bahis sitesini formasına yazdırıp milyonları cebe attı ve bunu başkanların itiraf etmesine rağmen bir ceza verilmedi,
eski başkanının yüz milyonlarca euro para aklama iddiası ortada dolaşıyor ve bunu araştıracak bir savcı bile yok,
maydanoz döner'den milyonlarca liralık sponsor alıp birkaç ay içinde fetö olaylarından sonra hiçbir şey olmamış gibi sitesinden kaldırıp postlarını silip üç maymunu olmasına rağmen bir kişi bile olayı mahkemeye dökemedi,
kültür ve turizm bakan yardımcısı ve eşinin ortak olduğu şirket borsada manipülasyon yapar ve bu haberlere erişim engeli getirilir ama tesadüfe bakın ki bu şirket halihazırda gs'ye sponsormuş,
uyuşturucu baronlarını sponsor yaparsın, karaborsada bilet satarsın, evrakta sahtecilik ve devlet arazilerine peşkeş iddiları yıllardır devam eder ama en ufak bir gelişme olmaz,
genel sekreterin bahis soruşturulmasında elini kolunu sallayarak dolaşabilir, rakiplerin sana karşı oynanan maçlarda kaybettiği için prim alır, oyuncuların bahisten dolayı iki ay ceza alır, başkanın ne zaman puan kaybetse "tff istifa" nidaları atar ama neymiş galatarasay taraftarları böyle bir olayda herkesten önce kendileri cezasını kesermiş.
renklerini hükümetten alan takıma karşı yıllarca rakip olmaya çalışmak da böyle bir şey işte.
tanım: fenerbahçe başkanı olduktan sonra eğitim ve öğrenim hakkında olan düşünceleri, gerici zihniyete olan bakış açısından dolayı bilime verdiği önem ve şu ana kadar verdiği tüm demeçlerde hükümet karşıtı olan fikirlerinden, yıllarca fenerbahçenin içine sızılmaya çalışılıp başarısız olunması, ülkede şu an olan iha'ların düşmesi, gemilerimizin denizlerde rusya ve yunanistan gibi ülkelerin saldırılarına karşı ses çıkarmaması, 50 bin kişilik deprem suçlularının bir gecede serbest bırakılması, boktan bir ekonomi ve eğitimden dolayı olayların dikkatini başka bir yere çekmeye çalışılması için gözaltında olan fenerbahçe başkanı.
akp vs fenerbahçe ikinci raund hayırlı olsun.
edit: 3 temmuz döneminin tff genel sekreteri ve daha sonrasında gs'ye ceo olan lütfü arıboğan,
3 temmuz döneminin tff hukuk müşaviri ve daha sonrasında gs'ye yönetici olan ilhan helvacı,
3 temmuz döneminin tff genel sekreter vekili ve daha sonrasında gs'ye yönetici olan ebru köksal, şike kumpası soruşturmasında 14 yıl sonra bugün gözaltına alınıyor ama gs ile ilişkilendirmeyelim çünkü onlar çok masum.
edit 2: serbest bırakılmış başkandır.
senin takımın, camianın en büyük fetöcüsünü ihraç etmede bile oy verip reddettiniz sonra adam kendisi kulüpten istifa etti. galatasaray hala bu adamın "kral" tivitlerini hesabından kaldırmıyor ve fransada oynana maçlara falan çağırıp teşekkür alıyor hala.
illegal bahis sitesini formasına yazdırıp milyonları cebe attı ve bunu başkanların itiraf etmesine rağmen bir ceza verilmedi,
eski başkanının yüz milyonlarca euro para aklama iddiası ortada dolaşıyor ve bunu araştıracak bir savcı bile yok,
maydanoz döner'den milyonlarca liralık sponsor alıp birkaç ay içinde fetö olaylarından sonra hiçbir şey olmamış gibi sitesinden kaldırıp postlarını silip üç maymunu olmasına rağmen bir kişi bile olayı mahkemeye dökemedi,
kültür ve turizm bakan yardımcısı ve eşinin ortak olduğu şirket borsada manipülasyon yapar ve bu haberlere erişim engeli getirilir ama tesadüfe bakın ki bu şirket halihazırda gs'ye sponsormuş,
uyuşturucu baronlarını sponsor yaparsın, karaborsada bilet satarsın, evrakta sahtecilik ve devlet arazilerine peşkeş iddiları yıllardır devam eder ama en ufak bir gelişme olmaz,
genel sekreterin bahis soruşturulmasında elini kolunu sallayarak dolaşabilir, rakiplerin sana karşı oynanan maçlarda kaybettiği için prim alır, oyuncuların bahisten dolayı iki ay ceza alır, başkanın ne zaman puan kaybetse "tff istifa" nidaları atar ama neymiş galatarasay taraftarları böyle bir olayda herkesten önce kendileri cezasını kesermiş.
renklerini hükümetten alan takıma karşı yıllarca rakip olmaya çalışmak da böyle bir şey işte.
tanım: fenerbahçe başkanı olduktan sonra eğitim ve öğrenim hakkında olan düşünceleri, gerici zihniyete olan bakış açısından dolayı bilime verdiği önem ve şu ana kadar verdiği tüm demeçlerde hükümet karşıtı olan fikirlerinden, yıllarca fenerbahçenin içine sızılmaya çalışılıp başarısız olunması, ülkede şu an olan iha'ların düşmesi, gemilerimizin denizlerde rusya ve yunanistan gibi ülkelerin saldırılarına karşı ses çıkarmaması, 50 bin kişilik deprem suçlularının bir gecede serbest bırakılması, boktan bir ekonomi ve eğitimden dolayı olayların dikkatini başka bir yere çekmeye çalışılması için gözaltında olan fenerbahçe başkanı.
akp vs fenerbahçe ikinci raund hayırlı olsun.
edit: 3 temmuz döneminin tff genel sekreteri ve daha sonrasında gs'ye ceo olan lütfü arıboğan,
3 temmuz döneminin tff hukuk müşaviri ve daha sonrasında gs'ye yönetici olan ilhan helvacı,
3 temmuz döneminin tff genel sekreter vekili ve daha sonrasında gs'ye yönetici olan ebru köksal, şike kumpası soruşturmasında 14 yıl sonra bugün gözaltına alınıyor ama gs ile ilişkilendirmeyelim çünkü onlar çok masum.
edit 2: serbest bırakılmış başkandır.
devamını gör...
üstün insan zevkleri
kokayin, metresine " arkadaşlarını da getir" demek.
devamını gör...
kerem aktürkoğlu
2025 yılında süper ligde attığı gol sayısı muslera ile eşit olan futbolcudur.
devamını gör...
fenerbahçeli kadınları mutlu ediyoruz kampanyası
bir iktidarsızlık oranı çok yüksek mikropipili halktan, nedendir bilmem 'özgüveni tavan' açılmış başlıklardandır.
devamını gör...
kerem aktürkoğlu
bazı fitbolcular parladıkları yere aittirler.
devamını gör...
kerem aktürkoğlu
gerçek bir sihirbazdır...
çok güzel top kaybediyor son maçlarda...
çok güzel top kaybediyor son maçlarda...
devamını gör...
asgari ücret
kemalist luayikçi rejimin emekçinin hayatına dokunuşu.
devamını gör...
isviçre
tapınak şövalyelerinin kurduğuna yada ele geçirdiğine dair bir teori okuduğum ülke.
devamını gör...
asgari ücret
asgari olarak 70 milyon vatandaşa içinden içinden küfür ettiren, neye göre hesaplandığı -ilgili tüm bilimsel çalışmalara rağmen- henüz tespit edilememiş olan ücrettir. resmen, açgözlülerin sofrasında kalan yemek artıklarının para karşılığıdır.
(bkz: hak nedir ve nasıl yenir)
(bkz: hak nedir ve nasıl yenir)
devamını gör...
asgari ücret
eski türkiye dedikleri türkiye'de bu ücreti; işe yeni başlamış vasıfsız genç elemanlara verirlerdi.
şimdi ülkenin yarısı bu ücrete talim.
şimdi ülkenin yarısı bu ücrete talim.
devamını gör...
sözlük yazarlarının söylemek istedikleri
iyiyim…
heralde, sanırsam, galiba.
heralde, sanırsam, galiba.
devamını gör...
erdil yaşaroğlu
sanatçının öncelikli amacı, insanları, toplumu -daha iyi ve doğru olduğuna inandığı yönde- değiştirmek, yönlendirmektir. bunu yapıtlarının kitlelerce izlenir, kullanılır olması halinde başarabilir. sanat bir geçim kaynağı, zenginleşme aracı değildir, olmamalıdır da. olması gerektiğini düşünen kişi sanatçı değil satıcıdır. (kendisi böyle düşünüyor olabilir de. bu bir kişilik, anlayış, tercih meselesidir.)
erdil yaşaroğlunun, çizdiklerine gülüp onaylayan kullanan işçi-öğrenci vb herkesi dava etmesi, hukuken mümkün bir durumdur. bu, sadece onun kişilik ve sanat anlayışını ortaya koyar. bir hukukçu olarak biliyorum ki kazanacağı telif bedelleri kendi harcadığı dava masraflarını ancak karşılar. ama yapıtlarının kullanılmaması için bir caydırıcılık sağlar o kesin.
nitekim amacına da ulaşmıştır. yapıtları eskisi gibi izlenmemekte, kullanılmamakta, kendisinin düşünsel olarak nasıl birisi ve kim olduğu hakkındaki toplumsal yargı artık verilmiş bulunmaktadır.
(fikri haklar ve sanatsal yaratının korunması ayrı bir şey, onu bir zenginleşme aracı olarak kullanma amacıyla sıradan insanları dava ederek para almaya çalışmak ayrı bir şeydir.)
erdil yaşaroğlunun, çizdiklerine gülüp onaylayan kullanan işçi-öğrenci vb herkesi dava etmesi, hukuken mümkün bir durumdur. bu, sadece onun kişilik ve sanat anlayışını ortaya koyar. bir hukukçu olarak biliyorum ki kazanacağı telif bedelleri kendi harcadığı dava masraflarını ancak karşılar. ama yapıtlarının kullanılmaması için bir caydırıcılık sağlar o kesin.
nitekim amacına da ulaşmıştır. yapıtları eskisi gibi izlenmemekte, kullanılmamakta, kendisinin düşünsel olarak nasıl birisi ve kim olduğu hakkındaki toplumsal yargı artık verilmiş bulunmaktadır.
(fikri haklar ve sanatsal yaratının korunması ayrı bir şey, onu bir zenginleşme aracı olarak kullanma amacıyla sıradan insanları dava ederek para almaya çalışmak ayrı bir şeydir.)
devamını gör...
sözlük yazarlarının söylemek istedikleri
iyileşmeye dair olan inancın artmaya başladığı an iyileşmeye başlıyorsun.
konu fark etmeksizin.
konu fark etmeksizin.
devamını gör...
isviçre
adamlar dünyada akan kara parayı kontrol ederek de olsa, gerçek bir refah devleti kurdular. kendi halklarını paşalar gibi yaşatıyorlar.
biz kendi derdimize yanalım.
biz kendi derdimize yanalım.
devamını gör...
aşksız geçen günlerimi yaşamaktan soymıyorum
günlerini soymaya çalışan kişi beyanı.
devamını gör...
fenerbahçe için başkan önerileri
(bkz: ebu cehil)
devamını gör...