10 kasım

bebişlerim hepinizi kalbledim
atam
ben de yarın kısmetse kapıdaki okulda veletlerle saygı duruşuna katılır ordan işe geçerim
saygılar

büyük ölümlere matem gerekmez, fikirlerine bağlılık gerekir.

her daim…
saygı, özlem ve minnetle…

saygı ve hasretle…
kenetlen türkiye; fikirde, emekte, vicdanda…

son 600 yılda üç adam gelmiş. fatih 1451 de gelmiş. bilimi öne almış, milleti sömürenlere çökmüş(vakıflara ve soylulara).fatihin mirası 1808 e kadar devam etmiş. dünya tarihinin yavaşlığı mirası yeme süresini uzatmış.1808 de 2. mahmut gelmiş.bilime önem vermiş milleti sömürenlere çökmüş( yenıçerileri kaldırmış,vakıflara çökmüş, bugünkü bürokrasının temelini atmış. ayrıca cumhuriyetın temelini atan esas adam bence). 1923 de üçüncü adam gelmiş bilime önem vermiş, milleti sömürenlere çökmüş. atatürkün diğer ikisinden en büyük farkı, diğer ikisi görse gururlanırdı, bilimi topluma indirebilmesidir. bunla beraber o bireylere eşitlikle yönetimde yer verip (cumhuriyet) '' en akılcı yönetim'' kurmaya çalışmasıdır.

muhasır medeniyetin ötesi hedefine ulaşma olmayacak bir hedef değildir. yol belli, nizam belli, usul belli.

bilimin ışığında iki nesil sağlayıp, millete çökmeye çalışanlara fırsat vermemek,

son 600 yılın çıkardığı bu 3 lidere atatürkün nezlinde allah rahmet eylesın demek istiyorum.

fazla kişi odaklı yazmış olsam da reisin bu anlara uygun uyarısı da mevcut:)

mustafa kemal atatürk: “şayet bir gün çaresiz kalırsanız, bir kurtarıcı beklemeyin; kurtarıcı kendiniz olun.”

atatürkun ve onla aynı zihinde olanların fikirlerini anlıyoruz ve hissediyoruz. en azından bir kısmımız.

atatürk'ü anma günü ve atatürk haftası ara tatile denk gelse (!) de,okullarda tam da bugün tören olmasa da,saat 09.05'te evlatlarımla okul bahçesinde olağız hocam,başöğretmenim, atam!

10 kasım nedir mi? bir türk'e unutturulamayacak gündür.

kalplere gömülmenin ne olduğunun ortaya konduğu gündür.

ne mutlu türküm diyene!

saygı ve minnetle anıyoruz...

biz her 10 kasım, dünya tarihinin gördüğü en büyük yiğidini uğurlarken, gözyaşımızı içimize akıtır, düştüğümüz yerden kalkıp yeniden kavgamıza tutunuruz.

gün geçtikçe artan sevgi, tükenmeyecek saygı ve minnetle…

saygı ve minnet ile.....

bin yıl geçse bile hep aklımızdasın.....

bazı durumları açıklayabilmek için yeterince kelime bilgim yok ama bu durumu açıklayabilecek bir kelime olduğunu da zannetmiyorum…

diyebileceğim tek şey,
minnettarız ata’m…
kendinden bile geçtin, bizden geçmedin…

günün anlam ve önemine binaen atatürk'ün okuduğu bütün kitapların, notları ve işaretlemeleri ile birlikte, yer aldığı bir link buldum. hepsi orijinal dilinde ve günümüz türkçesine çevrilmiş durumda. eğer e-kitap okuyucunuz yada uygun bir tabletiniz varsa atatürk'ün kütüphanesinden kitap almış gibi hissedebilirsiniz.

www.anitkabir.com.tr/icerik...

her zaman yolundayız!

akşam andık, birazdan yine anacağız. sıkışınca da anıyoruz.

sevgiyle, saygıyla ve minnetle.

sonsuz minnet, saygı ve özlemle…

vefati anindaki gunes'in konumunu ele alirsak, aslinda bugunun turkiye saatine gore 10:05'te saygi durusuna gecilmesi gerekir.

kalici yaz saati uygulamasi, boyle degerli bir sahsiyetin vefatinin yildonumune bile golge dusurmustur.

hakikat saklanamaz.

atatürk'ü anmak dediğin şey gözyaşıyla değil, omurgayla olur... ardında öyle izler bıraktın ki; ne zaman ne de insanların gücü silmeye yetmeyecek seni bu topraklardan...
saygı ve minnetle...

gazi babam, vefatinin uzerinden kac kasim gecerse gecsin fark etmeyecek. sen hep bizimlesin, hep sol yanimizdasin.

unutmayacagiz, unutturmayacagiz…

(bkz: babamızı kaybettik)

unutturulmaya çalışsa da unutmayacağız.

milli eğitim bakanlığına bağlı olarak çalışan kadrolu bir öğretmenim. şu an okulumdayım. ama bilin bakalım kim yok?
sayın bakanımız bu yılki ara tatilin 10 kasım’a denk gelmesinde bir beis görmemiş. vardır bi bildiği ne diyelim. okul boş. cuma günü öğrencilerle anma törenimizi yaptık ama saatin 9’u 5 geçtiği vakitte ben bir öğretmen ve türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak saygı duruşumda durup ata’mı andım.

bunu buraya “bakın ne kadar duyarlıyım” mesajı vermek için asla yazmıyorum. zaten olması gerekenin bu olduğunu hepimiz biliyoruz. ancak aslında mevcut durumun vehametine vurgu yapmalıyız gibime geliyor.

yeteri kadar eyyorladığıma göre son sözlerimi yazıp gideyim.
atatürk’ün dehasının ve o bize çocukluktan beri öğretilen “ileri görüşlülüğünün”, her geçen yıl daha da bilincine vardığımız bazı gerçeklerin öğretilerinden yola çıkarak, izinden ve yolundan gideceğimin sözünü vermek isterim. ruhun şad olsun ata’m.