10 kasım

seni unutturmaya ve aziz hatıranı kirletmeye çalışanlara karşı son nefesime kadar mücadele edeceğime şerefim ve namusum üzerine and içerim.

istedikleri kadar başı sarıklı hocalar senin adını anmasın, istedikleri kadar kabrine ziyarete gelmesin, istedikleri kadar adını her yerden silmeye çalışsınlar, minnetimizi, sevgimizi çocuklarımıza da anlatıyor, öğretiyoruz

(bkz: 10 kasım kutlamayan yazarların uçurulması gerekliliği)

saygı ve özlemle ...

koskoca dünyada sadece biz türklerin paylaştığı senede bir kez olan küçücük bir an. bizim acımız, bizim saygımız, bizim minnetimiz, bizim özlemimiz... buna bile burun kıvırmak için apayrı bir nankörlük seviyesi gerekli gerçekten. hele ki her geçen gün ona ne kadar çok şey borçlu olduğumuzu görürken.

özür dileriz bize bıraktığın güzel ülkeye kötü baktığımız için. sen gelmiş geçmiş en büyük lidersin. kıyamet kopana kadar unutulmayacaksın. *

bir gün değil, her gün.
büyük atatürk, devrimlerinin yılmaz bekçisiyiz.

selam olsun
bu çelik atlıların göktuğuna
tuğu kaldırmış olan orduların
başbuğ'una!

eksikliğini hep hissediyoruz, o'nu görmek elbette yüzünü görmek demek değildir, o'nu anlamak için her gün kendini geliştirmek, akıl, vicdan, bilim ve aydınlıktan vazgeçmemek gerek.
seni çok arıyoruz atam. saygı sevgi ve minnetle...

mücadele' kelimesinden hemen sonra aklımda beliren isim.

ondan daha iyi hayatla mücadele eden insan azdır şu insanlık tarihinde. kendisinin de çok saygı duyduğu hayatla çok iyi mücadele eden insan, islam peygamberine dair görüşleri bu sözlerimi destekler nitelikte.

biz daha bizleri esir alan alışkanlıklarımız, bağımlısı olduğumuz bizi yıpratan enerjimizi sömüren insanlar, durumlar, sosyal medya ve algoritmaları ile savaştığımızı zannedelim. atatürk ve diğer paşalar, onlar hem fikir, hem ordular, hem de birebir nüfuzlu kişilerle yokluğun tam ortasından savaştılar.

kemal paşam bizim içimizde de aynı kudret tohumunun olduğunu söyledi, bunun sadece millete verilen bir gaz olduğunu düşünmüyorum. paşanın hayatı boyunca okuduğu 5000 küsur kitap o deha beyinde harmanlanıp bu şekilde özetlendi.

bana göre atatürk, hayatın bilinmezliğine ve tüm risklerine içinde bencil heveslerin olmadığı bir iyi niyetle atılanlara evrenin o niyetin gerçekleşmesi için yardım ettiğinin ispatıdır da.

evrenin size verdiği değer, yaşama dair isteklerinizin bencil olanlarını bir yana attığınızda elinizde kalan kadardır.

ve onlarla çıkılan yol sizi bırakmaz, onlarla içine atladığınız bilinmezlik size süprizlerle karşılar, onlarla içersine atılan ateş sizi yakmaz.

şimdi korkma. 10 kasım kendin için hareket vaktidir

ne yazsam az kalır ama ata'ya saygı zinciri'ne katılmak için yaptığım koşu, siren sesinde titreyen içim ve sana olan özlemim ile hüzünlüyüm ama gururluyum...

ciğerimizi söken o siren sesi asla bitmeyen bir sevgi ölümsüzlük nedir tüm dünyaya gösterdiğimiz. bir gün 10 kasım mekanın cennet olsun mustafa kemal paşa.

türkiye cumhuriyeti'nin mimarı mustafa kemal atatürk'ü, bu topraklarda yaşayıp da onunla derdi olmayan her bireyin üzülerek; sevgi, saygı, minnet ve özlemle andığı gündür...

sonsuz bir sevgi ve özlemle anıyorum...

savaş tarihi araştırması yapmayı sevenler bilirler bunu; hiçbir savaş cephede kazanılmaz. her savaş çok uzun, öncesi ve sonrası denilen iki sürece sahiptir ve savaş sırasında bütün bunlar da bir kenara ayrılırken bir de o anda(savaş anında) alınan kararlar vardır. hatta prens andrey savaşlarda strateji diye bir şey olmadığına inanırken savaş anında ters gelişen durumlara verilen tepkilerin sonucu belirlediğine ve planların hiç tutmadığına inanır. bu yüzden bir savaşı kazanmak, hele ki bu savaş sınırlarını korumak için olan savaş ise o savaşı kazanmak çok zordur. 30 ağustos'taki zaferin olması için kendi ülkesindeki ilişkileri bile öteye atıp italya, fransa, ingiltere, rusya içişleri'nin ne durumda olduğuna bakarak kendi adımlarını ona göre atan bir adamdı mustafa kemal. devamında kurulan cumhuriyet ve bundan sonrasında cumhuriyet insanının, ters gelişen durumlara tepki verebilecek bir hale gelmesini sağlamak için "ben ölsem de devamında cumhuriyet devam edecek. kurtarıcı beklemeyin" demiştir. bu yüzden 10 kasım'a matem günü gözüyle bakmak büyük bir hata olur; tam tersi bir fikrin sonsuz yaşamının temsili olarak bakmak ve mezarda olan bir insana ağlamak yerine güçlü kalıp cumhuriyeti daha güçlü tutmak olmalıdır önemli olan. bu tip aciz davranışlar ve sanki bir insanın kaybı ölümsüz olamıyormuş gibi davranmak ağladığınız insanı anlamadığınızın göstergesidir. üzülmek, ağlamak acizliktir çünkü siz aciz kaldıkça cumhuriyet değerlerini ayak altına almak için uğraşanlar daha da güçlenmeye ve bunu politika üzerinden yapmaya devam ediyorlar. son 40 yıla ve bir zamanlar olamayacak durumların nasıl birer birer gerçekleştiğine bir bakın anlarsınız. sanatçının cansız bedeninden medet umulmaz, ortaya çıkardığı eserler daha çok parlatılır, daha çok göz önüne alınır ve onun mezarda olmasının aslında bir avantaj olduğu hissettirilir. çünkü bir fâni, bir ölümlü sonsuza kadar yaşamaz ancak eseri sonuna kadar yaşayabilir. ölüme ağlamak ve odağı cumhuriyet değerlerini yerine "keşke ölmeseydin" seviyesine getirmek acizliktir. 10 kasım ölü matemi değil fikirlere bağlılık günü.

gerçek kayı boyu bir aileden geliyorum. bu topraklarda bu cumhuriyet içinde doğan atasını bilen bir cumhuriyet çocuğuyum.

1881den 1938e kadar ne yaptıysan ve bizlere ne öğrettiysen sonsuz teşekkürler paşam. senin ışığın sönmedikçe bizler bu topraklarda olmaya devam edeceğiz. ve o ışığı söndürmeye kimsenin gücü yetmeyecek.

herkesin bir ölüm tarihi olur. insan fikirleri yaşadıkça ölümsüz olur. bizler yaşadıkça fikirlerinde yaşayacak.

sonsuza kadar minnetle ve özlemle hatırlayacak ve anacağız atam'ı. bizim en büyük şansımız.

“en mesut türkler, atatürk yaşarken ölmüş olanlardır. ömrümüzün ve türk tarihinin en acı yasını tutmak talihsizliği bize düştü.” -falih rıfkı atay, 11 kasım 1938.

bu fotoğraf ne zaman görsem ağlatır beni. sevgi, saygı, özlem ve minnetle.