19 kasım 2024 karadağ - türkiye maçı

maç acayip sıkıcıydı zaten başladığından beri. geriye düşünce daha da sıkıcı oldu. zemin berbat ve adamlar otobüs çekiyor. uzaktan, hagi vuruşları lazım bu akşam. paslaşmaya çalışınca kaptırıyoruz, hemen kapandıkları için. kaan'ın denemesi akıllıcaydı. keşke kaleyi bulsaydı.

hala maçı izliyonuz mu ?
yatın zıbarın allah aşkına.

bak film bitti ben uyuyacağım.
hadi hadi.

bu akp takımıyla ne zaman dalga geçsem kazanıyorlar o yüzden maç sonuna kadar konuşmıycam fjdjdjd

yav oyuna santrafor alsana be adam!

kapattım maçı 3-1 olunca.

işte bu yüzden hiçbir zaman "maçı rahat alırız" demem ben. her an her şey olabiliyor futbolda.

izlemeye devam edeceklere sabırlar diliyorum.

a ligine çıkmak mı? puansız takım darmadağın ediyor bizi. forvetsiz oynamaya devam ediyoruz. barış oyuna giriyor, hala forvet yok sahada. a ligi bize fazla.

kötü zemin ve yoğun yağmur yüzünden karadağ farkı bir türlü açamıyor. belli ki türkiye milli takımı bataklıkta oynamaya alışık bir takım. haritada neredeler acaba? 2 fark ne ya köy takımına karşı?

(bkz: elimize verdiler)

çok beceriksiziz çok...

lanet olsun ya...

-eyvahko bokoto yemişişko!
-eyvahko!

bunların ait olduğu lig a ligi değil c ligi. b ligi bile size çok fazla.

harbi bir çuval inciri bok ettiniz tebrikler çocuklar. dünya kupası play-off biletini gallere hediye ettiniz.

kenan forvet değil mi niye kerem 90 dk forvette oynuyor ben anlamıyorum. sinir krizi geçirdim burda. üstüne birde saçma sapan değişiklikler. berbattı berbat.

grup sonuncusu grup liderini evire çevire...karambolden kazandı.

hahaay

zoooooooooooort kfjdkjghdkghjd

sadece milli maçları ve fenerbahçe'nin uluslararası maçlarını takip eden benim, hevesimi kursağımda bırakan maçlardan biri.

spiker, sahanın uygun olmadığını tekrar etmekten ve kendi kişisel yorumlarından vakit buldukça maça dair anlık bilgiler vermeye çalıştı.

futbola uzak olan, çoğu terime hakim olmayan insanlar maçı izlerken spiker rehberliğinde daha çok keyif alabiliyorlar. ama bu maçta böyle bir şey pek mümkün olamadı tabii. nereden mi biliyorum? o insanlardan biri de bendim çünkü.

bundan sonrasında yazacaklarım futbolseverleri ve futbolbilenleri belki sinirlendirebilir, okumayın, uğraşamam sizinle.

kaç maçtır şu dikkatimi çekti, rakip takımın kalesinin olduğu yere ilerlediğimizde rakip takımın oyuncuları kuş uçurtmuyor orada. sanki 30 kişi oynuyorlarmış gibi bir kalabalık. ne duran toplar ne birden hücum etmeler vs rakip bildiğin duvar oluyor ama bizim kısma bir rakip ayağında topla gelmeyiversin. booomboooş bir alan. sanırsın pandeminin ilk zamanlarındaki sultanahmet meydanı. bizim futbolcular gelecek de o duvarın harcını hazırlayacak da duvarı oluşturacak da piii golü yiyoruz bile. kaleci konusuna girmek istemiyorum, sinirlerimi çok bozuyor.

sonracıma bir de biz topu alıp rakip kaleye koşuyoruz var gücümüzle, koşuyoruz koşuyoruz aslında tam o hızla ilerlesek rakipler gelmeden bir atsak tamam. ama yok. muhakkak orada bir duraklama olacak. ya da sağdaki biri sol tarafa atıyor topu, kaleye daha rahat vurulur diye ama aaa bir de ne görelim solda kimse yoooook.

bu sadece bu maça özel de değil yani son izlediğim maçlarda gördüğüm bir şey bu.

futbolcularımızın kart yemeleri, sakatlıkları kabak tadı verdi. voleybolda da sakat oyuncumuz çoktu. kurşun mu döktürelim ne yapalım artık bu insanların kolu bacağı iyileşsin de ağız tadıyla milli maç izleyelim.

fenerbahçe avrupa ligi'ni de takip etmeye başladım. o da ayrı bir sinir harbi yaşatıyor ama bakalım orada neler yaşanacak.

iş yüzünden maçı izleyemedim, malum sözlüğe az bakayım dedim; bir kez daha gördüm ki biz milletçe futbolu bilmiyoruz. duygularla hareket ettikçe gelişemeyiz de. kazanınca da abartıyoruz kaybedince de. rakip küçümseme, kendimizi dev aynasında görme sorunumuz en ayyuka olanı.

irfan varken yunus oynuyor yazmış mesela biri, bakıyorum irfanda yırtık varmış. keza yunus şuan en formda türk. takımının avrupa'da attığı gol sayısını tek başına atmış adam için yazıyor herif bunu.

zemine laf eden var. galler, izlanda bu zeminde yenmedi sanki.

kerem'e sallayan var. uluslar ligi'nde milli takımımızın en golcüsü. kerem'in gollerini çıkar milli takımın puanı kalmaz.

oynayınca paso barış'a ve hocaya sallıyorlar. bugün yedek oturmuş, nasıl olmaz diye hocaya sallıyorlar yine.

samet adlı kazma halı sahada oynayamayacakken milli takımda ama ona lafları yok.
kendi takımında bu sezon yarım saat anca oynamış yerli messileri yine sahada. yine bir katkısı yok. daha ne kadar bekleyeceğiz acaba pişmesi için. kaç maç daha eksik oynatacak. bir millet birlik oldu harbiden bı çocuğu mutlu etmeye çalışıyor.

adamlar maçta oynamayan abdülkerim'e kesmiş faturayı. şaka gibi. çağlar neden yok demiyorlar ama. avrupa şampiyonasında çağlar sattı gitti tatil yaptı da demiyor aynı kesim.

buraya kadar okuyan varsa şu kafanın hangi takım taraftarları olduğunu zaten anlamıştır.

dün san marino liechtenstein'ı yenmişti 3-1. yanılmıyorsam topamda 3 galibiyetleri var hepsi bu adamlara karşı, 1'i özel maçta. 3 gol attıkları ilk maç, tarihteki ilk deplasman galibiyeti. ulan şu olayı liechtenstein'a nasıl kaptırdık diyordum ki; grupta 5 maçta puanı olmayan, 1 golü olan adamlara yenilerek hemen olaya dahil olduk. aferin böyle devam.

özeti izledim mert'in yediği ilk 2 gol evlere şenlik. 3.golde adam çok güzel kafa vurmuş helal olsun.