6 partinin cumhurbaşkanı adayının kemal kılıçdaroğlu olması
başlık "godard" tarafından 16.02.2022 14:49 tarihinde açılmıştır.
21.
altı parti isterse bir hipotatamı aday çıkarsın hipotatama basarım oyumu.
devamını gör...
22.
g*tüyle inatlaşan donuna s*çar.
devamını gör...
23.
çok büyük ihtimalle babacanı aday olarak sunacaklar.
en iddialı en ciddi karakter babacanda var. liberal kimliği olduğu için sol cenahtan da oy alacaktır.
chp'den aday sunarlarsa yenmeleri çok zor çünkü chp'ye karşı azımsanmayacak düzeyde bir önyargı var türkiye'de.
en iddialı en ciddi karakter babacanda var. liberal kimliği olduğu için sol cenahtan da oy alacaktır.
chp'den aday sunarlarsa yenmeleri çok zor çünkü chp'ye karşı azımsanmayacak düzeyde bir önyargı var türkiye'de.
devamını gör...
24.
taktik icabı olduğunu düşünüyorum. goebbels'in propaganda ilkelerine göre yalnızca bir rakibe odaklanılır. şu an yandaş medyanın en büyük sıkıntısı kimle uğraşacaklarını bilememeleri. kılışdar bütün darbeleri emerken asıl adayın seçim vakti açıklanacağını düşünüyorum ve bu kişi de büyük ihtimalle ekrem imamoğlu olacak.
devamını gör...
25.
telefonunu çıkart yeğenim diyen orangutan kadar beyni olmayan güruh bile bu kadar aptal değildir.
muhtemelen aday olmayacak ha olursa da ekrem imamoğlu na tercih ederim. zira bir karadenizliyi daha yönetimde görmek istemiyorum artık. memleketin anasını belleyen bir bölgeden aday çıkartmayın rica ediyorum.
(bkz: karadeniz feodalizmi)
muhtemelen aday olmayacak ha olursa da ekrem imamoğlu na tercih ederim. zira bir karadenizliyi daha yönetimde görmek istemiyorum artık. memleketin anasını belleyen bir bölgeden aday çıkartmayın rica ediyorum.
(bkz: karadeniz feodalizmi)
devamını gör...
26.
gayet normaldir. çünkü artık muhtemelen dünyanın hiçbir yerinde seçim meçim olmayacaktır. eğer siyasetçiler bunun farkındaysalar, diledikleri ismi açıklarlar, çünkü seçim kaygısı yoktur.
bahsettiğim iddialar doğruysa nemesis gezegen sistemi yaklaşıyor gezegenimize:
vekilsizmeclis.com/viewtopi...
bahsettiğim iddialar doğruysa nemesis gezegen sistemi yaklaşıyor gezegenimize:
vekilsizmeclis.com/viewtopi...
devamını gör...
27.
algılarla hareket ederek siyaset yapılmaz. "yoğun istek üzerine" aday belirlenmez. "yoğun istek üzerine" belirlenen ve vuracak kıracak parçalayacak denilen muharrem ince'nin ekonominin çok daha kötü olduğu bir dönemde ekmeleddin kadar destek alamadığını, adaylığı açıklandığı anda karalar bağlanan ekrem imamoğlu'nun ise erdoğan'ın en kıymetli rant zincirini yıkıp attığını unutmamak gerek. muharrem bey'in izmir'de toparladığı 2 milyon insanı veri kabul etseydik herhalde seçimi büyük farkla kazanır sanırdık. o günlerde bunların bir yanılsama olduğunu ve erdoğan'ın ilk turda kazanacağını söylediğimde çok dost küsmüştü, sonradan anladılar.
aday seçilirken esas olarak bakılması gereken şey istenilen sisteme uygun aday seçmektir. bunu doğru düzgün yapar ve halka iyi bir şekilde anlatırsanız zaten adayınızın kim olduğunun bir yerden sonra çok önemi kalmaz, insanlar projeye ve uyuma oy verirler.
peki nasıl bir sistem isteniyor ve nasıl bir aday lazım?
güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş yapılacağından seçilecek cumhurbaşkanının siyasi hırslarının var olmaması, 6 parti arasındaki koordinasyonu sağlaması, ülkede tırmanmış olan kıtuplaşmayı yumuşatması, ülkenin dışarıda yerlebir olmuş itibarını toparlaması gerekiyor.
bu açılardan baktığımız zaman kemal kılıçdaroğlu gayet makul bir aday olarak gözüküyor. karakter olarak son derece ağırbaşlı, sakin, akıllı hareket eden, soft power stratejileri ustaca kullanan bir kişi. ekrem imamoğlu da kabiliyetler açısından iyi seviyede, fakat sembolik cumhurbaşkanı olmayı kabul edecek mi? yahut onun adaylığı durumunda ittifak partileriyle arasında bir gerilim oluşmaması mümkün müdür? bir de mansur yavaş önermesini ele alalım. mansur bey belediyecilikle uğraşıyor, fazla politik konulara girmiyor. politik konulara girmesi gerektiğinde de kendisine yönelik sempati sürecek mi? cb adaylığı sırasında erdoğan'ın hdp üzerinden köşeye sıkıştırmalarına karşı ustaca karşılık verebilecek mi? putin'in karşısına oturup ciddi meseleleri görüşmesi için mansur yavaş'ı mı daha donanımlı bulursunuz kemal kılıçdaroğlu'nu mu?
kemal kılıçdaroğlu adaylığına yönelik eleştiriler genelde seçilemeyeceği öngörüsüne dayanıyor. peki bu arkadaşların argümanlarını inceleyelim...
argüman 1: kılıçdaroğlu hiç seçim kazanamadı, yine kaybeder.
bu argümanı öne süren arkadaşları biraz tr sosyolojisi ve türkiye tarihi okumaya davet ediyorum. chp 1950'den beri yapılan hiçbir serbest seçimde meclis çoğunluğunu elde edemedi. 1961, 1973, 1977 ve 1999(dsp) seçimlerinde sağ partilerin bölünmüşlüğü sayesinde 1.parti olabildi. kk'nın genel başkan olduğu tarihte chp emekli memur ve bürokratlar, aleviler ve balkan göçmenleri hariç hiçbir kesimden oy alamayan ve toplumun %70'inin nefret ettiği ölüme gün sayan dinozor bir partiydi. hiçbir kaydadeğer alternatif muhalif parti olmamasına rağmen %20 oy alabiliyordu. aydın'da ve tekirdağ'da dahi akp seçim kazanıyordu. kürtler ve muhafazakarlar açısından 2.seçenek bile değildi. milliyetçi seçmenin dahi yarısı akp-chp arasında kalınca akp'ye oy veriyordu. genel başkanı sex kasedi ile partiden istifa etmişti.
kk bu partideki zihni 1930'larda takılı kalmış dinozorları adım adım tasfiye etti. girdiği 2.genel seçimde(2015) akp'yi tek başına iktidarı koruyamaz hale getirdi, mhp ile ittifaka mecbur etti. bu süreçte muhalefet partilerinin sayısı artmasına ve kendi partisinden saray destekli bölünmeler olmasına rağmen oyu azalmadı aksine arttı. 2019 yerel seçimlerinde doğru bir stratejiyle yerelde chp tarihinde görülmemiş bir başarı elde edildi. istanbul, ankara, bolu, bilecik vs gibi geleneksel sağın ve akp çizgisinin kalelerinde halkın yarıdan çoğu chp ile akp arasında chp adaylarını tercih etti. chp bugün kürtlerin ufak da olsa bir kısmının 1.tercihi ve büyük çoğunluğunun akp ile chp arasında kalınca mutlak tercihidir. muhafazakar seçmenle buzları eritmek için girdiği canhıraş mücadelede de ciddi bir kısmını kendi safına çekemese de(sosyolojik olarak epey zordur) irice bir bölümünün chp'ye yönelik tavrını nötr hale getirdi. sürekli bir medya bombardımanı ve hedef göstermeye maruz kalmasına, linç edilmeye çalışılmasına rağmen dik durdu.
argüman 2: kılıçdaroğlu dersimli bir alevidir, sünni kitle ona oy vermez.
bu argümanın haklı tarafları var. kılıçdaroğlu'nun aday olması halinde erdoğanla beraber 500 yıllık bir organize kötülük kültürünün de yenilmesi gerekecek. fakat şunu atlamayalım ki türkiye nüfusunun ciddi bölümü artık şehirlidir. eski ezberler eskisi kadar işlemez. rahat ortaya dökemedikleri için çok sezilmese de içlerinde islam ve islamcı nefreti büyüten, pek çoğu da muhafazakar çevrelerde yaşayan insanların sayısı, alevi diye kılıçdaroğlu'na oy vermeyecek olanların sayısından bence hiç az değildir. kılıçdaroğlu aday olunca alışageldiği şeklinde mezhep üzerinden itibarsızlaştırma çabasına girişirse bu erdoğan'a yaramaz, tersine herkesi şok edecek bir tepkiyle sandığa kendisi adına negatif olarak yansır.
yine de muhafazakar kesim içerisinde chp'ye yönelik bir tedirginlik var. bu tedirginlik ise kılıçdaroğlu'nun yardımcıları ve kabinede yer alacaklar arasında saadet, deva ve gelecek partilerinden kişilerin olacağının ilan edilmesi ve bu partilerin liderlerinin de dik duruşla kılıçdaroğlu'nu çekinmeden desteklemesi ile büyük ölçüde dağılabilir.
burada esas kritik konu bu olayı kendini gerçekleştiren kehanete dönüştürmemektir. baştan ezik ve sinmiş bir kafaya bürünmek, cumhur ittifakı kültürel değerler manzumesi ile uyumlu aday çıkartma telaşına girmek maça 1-0 yenik başlamaktır. insanların algıları veri değildir, seçim atmosferine girince çok hızla değişir.
burada son olarak kemal kılıçdaroğlu neleri eksik yapıyor ve düzeltmesi gerek ondan bahsedeyim.
kılıçdaroğlu zaman zaman popülist çıkışlarda bulunabiliyor. her muhtara yardımcı verip işsizliği yenme formülü yahut bir kolaycılıkla erdoğan'a sürekli ekonomi üzerinden vurmak işlemez. kürt meselesi, dış politika ve göçmenler gibi tehlikeli konularda da akılcı ve hükümete rest çeken cesur bir söylev geliştirilmesi gerekiyor. zira insanlar erdoğan'ın "beka" söylevini satın almaya devam edebilir. "milli bağımsızlık" gibi konseptler uğruna halkın ciddi bölümü birkaç sene daha aç kalmaya razı edilebilir. buna yenik düşmemek ve bağımsızlığın güzel bir şey olmadığı, dünya ile karşılıklı bağımlılığın türkiye'yi daha güçlü kılacağı vurgulanarak söylev üstünlüğünün ele geçirilmesi gerek. özgün ve istikrarlı bir söylev inşa edilemezse ekonomi üzerine eleştiriler havada kalır. en nihayetinde problem ekonomi ise insanlar neden size oy versin ki? erdoğan 2 tane iyi ekonomist bulup işleri düzeltemez mi? hem de yanında osmanlı'dan ve islam tarihinden misallerle kurgulanmış bir bağımsızlık ve cihanşümul dünya idealini tam gaz insanlara pompalayan cumhur ittifakı karşısında bu insanlar neden ne olduğu belirsiz alternatiflere yönelsin ki?
aday seçilirken esas olarak bakılması gereken şey istenilen sisteme uygun aday seçmektir. bunu doğru düzgün yapar ve halka iyi bir şekilde anlatırsanız zaten adayınızın kim olduğunun bir yerden sonra çok önemi kalmaz, insanlar projeye ve uyuma oy verirler.
peki nasıl bir sistem isteniyor ve nasıl bir aday lazım?
güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş yapılacağından seçilecek cumhurbaşkanının siyasi hırslarının var olmaması, 6 parti arasındaki koordinasyonu sağlaması, ülkede tırmanmış olan kıtuplaşmayı yumuşatması, ülkenin dışarıda yerlebir olmuş itibarını toparlaması gerekiyor.
bu açılardan baktığımız zaman kemal kılıçdaroğlu gayet makul bir aday olarak gözüküyor. karakter olarak son derece ağırbaşlı, sakin, akıllı hareket eden, soft power stratejileri ustaca kullanan bir kişi. ekrem imamoğlu da kabiliyetler açısından iyi seviyede, fakat sembolik cumhurbaşkanı olmayı kabul edecek mi? yahut onun adaylığı durumunda ittifak partileriyle arasında bir gerilim oluşmaması mümkün müdür? bir de mansur yavaş önermesini ele alalım. mansur bey belediyecilikle uğraşıyor, fazla politik konulara girmiyor. politik konulara girmesi gerektiğinde de kendisine yönelik sempati sürecek mi? cb adaylığı sırasında erdoğan'ın hdp üzerinden köşeye sıkıştırmalarına karşı ustaca karşılık verebilecek mi? putin'in karşısına oturup ciddi meseleleri görüşmesi için mansur yavaş'ı mı daha donanımlı bulursunuz kemal kılıçdaroğlu'nu mu?
kemal kılıçdaroğlu adaylığına yönelik eleştiriler genelde seçilemeyeceği öngörüsüne dayanıyor. peki bu arkadaşların argümanlarını inceleyelim...
argüman 1: kılıçdaroğlu hiç seçim kazanamadı, yine kaybeder.
bu argümanı öne süren arkadaşları biraz tr sosyolojisi ve türkiye tarihi okumaya davet ediyorum. chp 1950'den beri yapılan hiçbir serbest seçimde meclis çoğunluğunu elde edemedi. 1961, 1973, 1977 ve 1999(dsp) seçimlerinde sağ partilerin bölünmüşlüğü sayesinde 1.parti olabildi. kk'nın genel başkan olduğu tarihte chp emekli memur ve bürokratlar, aleviler ve balkan göçmenleri hariç hiçbir kesimden oy alamayan ve toplumun %70'inin nefret ettiği ölüme gün sayan dinozor bir partiydi. hiçbir kaydadeğer alternatif muhalif parti olmamasına rağmen %20 oy alabiliyordu. aydın'da ve tekirdağ'da dahi akp seçim kazanıyordu. kürtler ve muhafazakarlar açısından 2.seçenek bile değildi. milliyetçi seçmenin dahi yarısı akp-chp arasında kalınca akp'ye oy veriyordu. genel başkanı sex kasedi ile partiden istifa etmişti.
kk bu partideki zihni 1930'larda takılı kalmış dinozorları adım adım tasfiye etti. girdiği 2.genel seçimde(2015) akp'yi tek başına iktidarı koruyamaz hale getirdi, mhp ile ittifaka mecbur etti. bu süreçte muhalefet partilerinin sayısı artmasına ve kendi partisinden saray destekli bölünmeler olmasına rağmen oyu azalmadı aksine arttı. 2019 yerel seçimlerinde doğru bir stratejiyle yerelde chp tarihinde görülmemiş bir başarı elde edildi. istanbul, ankara, bolu, bilecik vs gibi geleneksel sağın ve akp çizgisinin kalelerinde halkın yarıdan çoğu chp ile akp arasında chp adaylarını tercih etti. chp bugün kürtlerin ufak da olsa bir kısmının 1.tercihi ve büyük çoğunluğunun akp ile chp arasında kalınca mutlak tercihidir. muhafazakar seçmenle buzları eritmek için girdiği canhıraş mücadelede de ciddi bir kısmını kendi safına çekemese de(sosyolojik olarak epey zordur) irice bir bölümünün chp'ye yönelik tavrını nötr hale getirdi. sürekli bir medya bombardımanı ve hedef göstermeye maruz kalmasına, linç edilmeye çalışılmasına rağmen dik durdu.
argüman 2: kılıçdaroğlu dersimli bir alevidir, sünni kitle ona oy vermez.
bu argümanın haklı tarafları var. kılıçdaroğlu'nun aday olması halinde erdoğanla beraber 500 yıllık bir organize kötülük kültürünün de yenilmesi gerekecek. fakat şunu atlamayalım ki türkiye nüfusunun ciddi bölümü artık şehirlidir. eski ezberler eskisi kadar işlemez. rahat ortaya dökemedikleri için çok sezilmese de içlerinde islam ve islamcı nefreti büyüten, pek çoğu da muhafazakar çevrelerde yaşayan insanların sayısı, alevi diye kılıçdaroğlu'na oy vermeyecek olanların sayısından bence hiç az değildir. kılıçdaroğlu aday olunca alışageldiği şeklinde mezhep üzerinden itibarsızlaştırma çabasına girişirse bu erdoğan'a yaramaz, tersine herkesi şok edecek bir tepkiyle sandığa kendisi adına negatif olarak yansır.
yine de muhafazakar kesim içerisinde chp'ye yönelik bir tedirginlik var. bu tedirginlik ise kılıçdaroğlu'nun yardımcıları ve kabinede yer alacaklar arasında saadet, deva ve gelecek partilerinden kişilerin olacağının ilan edilmesi ve bu partilerin liderlerinin de dik duruşla kılıçdaroğlu'nu çekinmeden desteklemesi ile büyük ölçüde dağılabilir.
burada esas kritik konu bu olayı kendini gerçekleştiren kehanete dönüştürmemektir. baştan ezik ve sinmiş bir kafaya bürünmek, cumhur ittifakı kültürel değerler manzumesi ile uyumlu aday çıkartma telaşına girmek maça 1-0 yenik başlamaktır. insanların algıları veri değildir, seçim atmosferine girince çok hızla değişir.
burada son olarak kemal kılıçdaroğlu neleri eksik yapıyor ve düzeltmesi gerek ondan bahsedeyim.
kılıçdaroğlu zaman zaman popülist çıkışlarda bulunabiliyor. her muhtara yardımcı verip işsizliği yenme formülü yahut bir kolaycılıkla erdoğan'a sürekli ekonomi üzerinden vurmak işlemez. kürt meselesi, dış politika ve göçmenler gibi tehlikeli konularda da akılcı ve hükümete rest çeken cesur bir söylev geliştirilmesi gerekiyor. zira insanlar erdoğan'ın "beka" söylevini satın almaya devam edebilir. "milli bağımsızlık" gibi konseptler uğruna halkın ciddi bölümü birkaç sene daha aç kalmaya razı edilebilir. buna yenik düşmemek ve bağımsızlığın güzel bir şey olmadığı, dünya ile karşılıklı bağımlılığın türkiye'yi daha güçlü kılacağı vurgulanarak söylev üstünlüğünün ele geçirilmesi gerek. özgün ve istikrarlı bir söylev inşa edilemezse ekonomi üzerine eleştiriler havada kalır. en nihayetinde problem ekonomi ise insanlar neden size oy versin ki? erdoğan 2 tane iyi ekonomist bulup işleri düzeltemez mi? hem de yanında osmanlı'dan ve islam tarihinden misallerle kurgulanmış bir bağımsızlık ve cihanşümul dünya idealini tam gaz insanlara pompalayan cumhur ittifakı karşısında bu insanlar neden ne olduğu belirsiz alternatiflere yönelsin ki?
devamını gör...
28.
(bkz: beyinsizlik alametleri)
devamını gör...
29.
aday kemal bey olursa, kaybetme olanağı çok yüksek. liderlerin koltuk sevdasından vazgeçmesi ve bir an önce ülke refahı için ortak bir yol izlemeleri gerek..
devamını gör...
30.
kendi ayağına kurşun sıkmaktır. zaten ülkeden çıkacağım kesinleştiği için rte'ye oy vermeme sebep olacaktır.
devamını gör...
31.
kılıçdaroğlu kürsüye vurarak konuştu: tıpış tıpış sandığa gideceksiniz
demeseydi iyiydi. çok rencide edici bir ifade, bakalım bu seçimde nasıl sacmalayacak.
(bkz: https://www.cumhuriyet.com....)
devamını gör...
32.
seçime kalmış 10 gün artık sadece beklemek zamanı .
devamını gör...