amaterasu (yazar)
başlık "momothedog" tarafından 10.05.2022 11:39 tarihinde açılmıştır.
nickaltı sahibi yazar profili: amaterasu
21.
okudukça okuyasımın geldiği, fularını kıskandığım canım yazarı.
yeni kitaplar keşfettirdi, yeni filmler ekletti izlenecekler listesine... e daha ne olsun? kendini ifade ediş biçimi de çok hoşuma gitti. henüz tanışmadık, tanıştığımız zaman yazdıklarımdan daha fazlasını hissedeceğime de neredeyse eminim.
iyi ki varsınızmış. *
yeni kitaplar keşfettirdi, yeni filmler ekletti izlenecekler listesine... e daha ne olsun? kendini ifade ediş biçimi de çok hoşuma gitti. henüz tanışmadık, tanıştığımız zaman yazdıklarımdan daha fazlasını hissedeceğime de neredeyse eminim.
iyi ki varsınızmış. *
devamını gör...
22.
çok sıcakkanlı bir yazar. tanımlarını keyifle okuyorum. ayrıca hoş sohbet bir kişilik. ve oldukça kibar yaklaşıyor insana. iyi ki tanıdım.
devamını gör...
23.
iyi ki tanımışım denilen kişilerin başında geliyor. kalbinin güzelliğini bu kadar hissettirebilen kaç insan vardır acaba diye düşünmeme sebep oluyor kendisi. sanki senelerdir tanınan bir dost enerjisi var. iyi ki var.
devamını gör...
24.
jandarma komando gibi madalya sahibi yazarımız. muhabbeti güzel eğlenceli yazarımız. tam bir parmaiel, parmanisse.
devamını gör...
25.
müthiş bi yazardır kendileri, çokta tatlıdır aynı zamanda:)
devamını gör...
26.
kendisini kulüpten tanıdığım bir yazardır. ilk tanıştığınız andan itibaren sanki sizi 40 yıldır tanıyormuşçasına bir sıcaklıkla ve samimiyetle karşılar sizi.
hiç tanımadığım uzaklardaki bir kardeşim gibi hissediyorum bu yazar hakkında. sıcaktır, samimidir, iyidir.
iyi ki tanımışım dediğim yazarlardan biridir, iyi ki varsın başkan *.
hiç tanımadığım uzaklardaki bir kardeşim gibi hissediyorum bu yazar hakkında. sıcaktır, samimidir, iyidir.
iyi ki tanımışım dediğim yazarlardan biridir, iyi ki varsın başkan *.
devamını gör...
27.
yazılarını severek okuduğum ve keşke daha çok yazsa dilediğim yazar dostum.
devamını gör...
28.
29.
#2960856 sevgili su, ben bu tip karsilikli yazisma halini nickaltindan ziyade ozel mesaj yoluyla konusmayi daha cok tercih ederim, cunku ikili iletisimdir bu, bir baslik tanimi degildir ozelden meseleyi masaya yatirmak iki taraf icin daha iyidir bence. ama tercihin bu sekilde bir iletisimse o da olur.
biraz once sosyal medyada bir sartre alintisina denk geldim, hosuma gitti. alinti şöyle; “insanin kendini buldugu an, tum umidini yitirdigi andir; cunku o zaman ancak kendine guvenecegini bilir…” fazla dogru dimi?
peki sevgili su; insanin umidi kestigi ya kendisiyse? o zaman meselesi neye evrilir? kendinde olmayani birilerinden medet umabilir mi? ya da insan nasil umidini keser? kendini nasil bulur?
insanin hep biyolojik evriminden bahsedilir ama asil evrim insanin icindedir. o kendini cozumlemeler, bir seyleri kabullenmeler, her seyden/ herkesten umidini kesmeler, artik medet ummamalar ve nihayetinde kati bir insana evrilmeler bunlar hep asama asama olacak isler. bu basamaklar icin kisi once kendinden umidini kesecek, baskalarina gidecek, baskalarindan kovulacak. en sevdiklerinden tekme yiyecek, en guvendiklerinden darbelenecek, yalniz kalacak. karanliga gomulecek, fark edebilirse orada kendiyle karsilasacak, yuzlesecek kendiyle, tum davalarini gorecek, ondan sonra ben diyebilecek. bak bunlar hep asama, bir gunluk degil, bir omurluk asama.
“baskalarinin gosterdigi deger yapaydir”. maalesef insan icin boyle tespit gecerli degil. insan degersiz oldugunu dusunmez zira, insan degersiz olduguna “inandirilir”. dokuz koyden ayri ayri kovulmus biriyse ozellikle. belki benliginin farkina vardigi ilk gunden itibaren hor gormus, onaylamamis, ezmis bir ebeveynin elinde yetismis ise. ki zaten meselesi bu kadar derin olan insanlar yetmis yasina gelse de atamiyor o ezilmislik hissini. gucsel kavramlara erisiyor; mevki ve makamlara ulasiyor, insan eziyor ama icindeki o degersizlik hirkasini ustunden cikaramiyor. cunku kolay degil sevgili su, insanin inancinin aksini dusunmesi hic kolay degil. o asamaya gelmesi, asamaya gelse bile aksiyon alacak gucu kendinde bulmasi ve kendi olmasi hic kolay degil. hele zayif, celimsiz bir fitrata sahip ise. beyninde surekli dolanip duran lanet olasi “ben hicbir seyim” dusuncesine sıkı sıkı tutunmussa bir de…
drama quin’lik konusunda ayni fikirdeyim. bu dusunce yapisi birazcik kurban psikolojisinden turer bu da konforlu bir dusuncedir, insani tembellestirir, aksiyona luzum gostermez. ama bu halin en en dibindeki neden de yine degersizliktir. o batakliktan kendi cabasiyla cikacagina inanmayan aglayarak batakliktan cikarilacaginin yanilsamasini yasar. o yuzden diyorum ya anlasilmamak, gorulmemek ve bunlarin yarattigi oz guven sorunu insanin benligini adeta ele geciren butun sorunlarini zircirle baglayan bir virusten hallicedir, bundan mutevellit onaylanmaya su’dan ekmekten fazla minnet ederiz. maalesef insan boyledir; kendi icimizde idealize ettigimiz o kuyrugu dik insan tasvirinin aksine insan baskalarinin onayina muhtac, aciz bir canlidir. kendi degerini, sahip oldugu deger yargilarini icinde bulundugu topluma gore sekillendirendir. ve gorulmemek, taninmamak her yasta yikicidir…
sevgiler sana da su. tozpembe falan degil de buyukce bir ortalama yazar kesiminin tarikatlesmedigi, kopya cumlelerle yazilip cizilmedigi bir sozluk dileyelim, ne dersin? bu arada daha once de dedigim gibi sen gercekten tatli bir kadinsin*…
biraz once sosyal medyada bir sartre alintisina denk geldim, hosuma gitti. alinti şöyle; “insanin kendini buldugu an, tum umidini yitirdigi andir; cunku o zaman ancak kendine guvenecegini bilir…” fazla dogru dimi?
peki sevgili su; insanin umidi kestigi ya kendisiyse? o zaman meselesi neye evrilir? kendinde olmayani birilerinden medet umabilir mi? ya da insan nasil umidini keser? kendini nasil bulur?
insanin hep biyolojik evriminden bahsedilir ama asil evrim insanin icindedir. o kendini cozumlemeler, bir seyleri kabullenmeler, her seyden/ herkesten umidini kesmeler, artik medet ummamalar ve nihayetinde kati bir insana evrilmeler bunlar hep asama asama olacak isler. bu basamaklar icin kisi once kendinden umidini kesecek, baskalarina gidecek, baskalarindan kovulacak. en sevdiklerinden tekme yiyecek, en guvendiklerinden darbelenecek, yalniz kalacak. karanliga gomulecek, fark edebilirse orada kendiyle karsilasacak, yuzlesecek kendiyle, tum davalarini gorecek, ondan sonra ben diyebilecek. bak bunlar hep asama, bir gunluk degil, bir omurluk asama.
“baskalarinin gosterdigi deger yapaydir”. maalesef insan icin boyle tespit gecerli degil. insan degersiz oldugunu dusunmez zira, insan degersiz olduguna “inandirilir”. dokuz koyden ayri ayri kovulmus biriyse ozellikle. belki benliginin farkina vardigi ilk gunden itibaren hor gormus, onaylamamis, ezmis bir ebeveynin elinde yetismis ise. ki zaten meselesi bu kadar derin olan insanlar yetmis yasina gelse de atamiyor o ezilmislik hissini. gucsel kavramlara erisiyor; mevki ve makamlara ulasiyor, insan eziyor ama icindeki o degersizlik hirkasini ustunden cikaramiyor. cunku kolay degil sevgili su, insanin inancinin aksini dusunmesi hic kolay degil. o asamaya gelmesi, asamaya gelse bile aksiyon alacak gucu kendinde bulmasi ve kendi olmasi hic kolay degil. hele zayif, celimsiz bir fitrata sahip ise. beyninde surekli dolanip duran lanet olasi “ben hicbir seyim” dusuncesine sıkı sıkı tutunmussa bir de…
drama quin’lik konusunda ayni fikirdeyim. bu dusunce yapisi birazcik kurban psikolojisinden turer bu da konforlu bir dusuncedir, insani tembellestirir, aksiyona luzum gostermez. ama bu halin en en dibindeki neden de yine degersizliktir. o batakliktan kendi cabasiyla cikacagina inanmayan aglayarak batakliktan cikarilacaginin yanilsamasini yasar. o yuzden diyorum ya anlasilmamak, gorulmemek ve bunlarin yarattigi oz guven sorunu insanin benligini adeta ele geciren butun sorunlarini zircirle baglayan bir virusten hallicedir, bundan mutevellit onaylanmaya su’dan ekmekten fazla minnet ederiz. maalesef insan boyledir; kendi icimizde idealize ettigimiz o kuyrugu dik insan tasvirinin aksine insan baskalarinin onayina muhtac, aciz bir canlidir. kendi degerini, sahip oldugu deger yargilarini icinde bulundugu topluma gore sekillendirendir. ve gorulmemek, taninmamak her yasta yikicidir…
sevgiler sana da su. tozpembe falan degil de buyukce bir ortalama yazar kesiminin tarikatlesmedigi, kopya cumlelerle yazilip cizilmedigi bir sozluk dileyelim, ne dersin? bu arada daha once de dedigim gibi sen gercekten tatli bir kadinsin*…
devamını gör...
30.
ne olur seviyeyi düşürün ben orta 2 terkim. kavga diye geldim diploma alıp çıktım başlıktan.
devamını gör...
31.
aklı başında ve zeki bir yayıncı arkadaşım. başarılar diliyorum kendisine.
devamını gör...
32.
bugün doğum günü olan değerli arkadaşım, yazdıklarını okurken ufkumu genişleten, umut aşılayan, düşündüren, aynı zamanda güldüren, hep yazmasını dilediğim; güzel yürekli suyum :)
bazen tartışsak da, anlaşamadığımız olsa da seni çok seviyorum, bu yeni yaşın sana sağlık, mutluluk, kalbinden ne geçiyorsa onu getirsin, güzel radyo programlarının devamını getirsin, nice tanımlar getirsin. :)
iyiki doğdun.
iyiki varsın.
bazen tartışsak da, anlaşamadığımız olsa da seni çok seviyorum, bu yeni yaşın sana sağlık, mutluluk, kalbinden ne geçiyorsa onu getirsin, güzel radyo programlarının devamını getirsin, nice tanımlar getirsin. :)
iyiki doğdun.
iyiki varsın.

devamını gör...
33.
mutlu yıllar su *
devamını gör...
34.
35.
mutlu yıllar dilediğimiz yazar
(arşivime baktım ama görsel bulamadim
(arşivime baktım ama görsel bulamadim
devamını gör...
36.
doğum günüymüş dj imizin. kendisine mutlu, sağlıklı, başarılı, huzurlu yıllar dilerim.
devamını gör...
37.
valla koca kız oldu ha. hüviyetini mi neydi onu da görürüz inşalla iyi ki doğmuş.
devamını gör...
38.
44. yaşın kutlu olsun abla.
devamını gör...
39.
doğum günü kutlu olası radyocu, yayıncı 10 parmağında 15 marifet olan yazar tanesi. nice mutlu yaşlara.
devamını gör...
40.
doğum günüsü kutlu olsun <3 umarım sağlıklı ve mutlu bir hayatı olur. ayrıca umarım doğum günü pastasını çok sever :p
devamını gör...
"amaterasu (yazar)" ile benzer başlıklar
amaterasu
13