221.
#2320996

ben bu yazarın yayınlarını hiç sevmiyorum. diğer yayıncıları da sevmiyorum. ben hiçbir yayını sevmiyorum. sevdiğim tek yayın, yayın balığıdır. küçük bir burjuva olduğum için anlarım balıktan. büyük burjuva olsam havyardan anlardım. ama o günlerde gelecek. küçük burjuvalığımın verdiği güce dayanarak size yayın balığı nasıl pişirilir onubda öğreteyim. siz zaten ne anlarsınız balıktan. zaten yayından da anladığınız tartışılır.

temizlenen ve hazır hale getirilen yayın balığı fileto şeklinde kesilir. daha sonra zeytinyağı, limon suyu ve çeşitli baharatlar ile marine edilir. 180 derecede önceden ısıtılmış olan fırında balıklar nefis bir şekilde pişirilir. yaklaşık olarak 30-35 dakika içerisinde fırına atılan yayın balığı pişmektedir.


büyük burjuvalık yolundaki çalışmalarım hızlı bir şekilde devam ediyor. günün birinde büyük bırjuva olduğum zaman sizlere havyar tarifi de vereceğimden emin olabilirsiniz.

eylemlerim devam edecek.

lan yine çok kaliteli nick altı girdim ya. gerçi ben zaten ayrı bir kaliteyim. kalitemden asla ödün vermem.
devamını gör...
222.
chivas regal 18 gold signature ile yapılacak vaftiz törenimde, vaftiz annem olmasını dilediğim aplamıssss...*
devamını gör...
223.
lohusa şerbeti ile sünnetimde kirvem olmasını dilediğim ablamıssss...
devamını gör...
224.
dengeyi tutturamamada üstüne olmayan yazar. geçen gün eğleneceğim derken bokunu çıkarıp tam 40 dakika işe geç kalıp suyu bulandıran yazar aynı zamanda. bu sebeple biraz özdisiplini şart.
kafa iznine çıksın.
harbi lan!
kafa izni!
şu işleri toparlayana kadar üç beş gün belki bir hafta yokum.
görüşürüz.
devamını gör...
225.
kafa izninden dönsün.*
yokluğu fark edilen yazarlardandır...
devamını gör...
226.
ıssız gecelerin neşeli sesi, radyonun gece vardiyası gönüllüsü zugracığım mutluluğa refere ediyorum seni.
devamını gör...
227.
radyo yayınlarını beğendiğim yazar.
devamını gör...
228.
selam reis, sen niye masaüstü pcnin kamerasına poz verir gibi foti çekiniyon. selam ve dua ile.
devamını gör...
229.
#2370529 ne bileyim ayol. *
t: kamerayı karşıdan seven yazar
devamını gör...
230.
yıllaaar yıllar önceydi. vegasın derinliklerine renk katmak amacıylee ışıltılı şehre nevada üzerineden yol alır olmuştuk. ben ve düldüldük.
kurak topraklardan geçerken sıra sıra dizilen meyhaneler ve kerhaneler dikkatimizi çekse de biz bir amaç için yola cıkmıştık. hızlıydık. vegası alacaktık.
tengri yağmur verince düldülü bağlayıp geceyi mağarada geçirdikten sonra günle birlikte amaca hizmet için yola koyulduk. yol uzun hayat kısaydı. gök tengri kuraklık verdi.
damağım götüme, midem sırtıma yapıştı.
kuraklık libidoyu da vurmuştu. yaprak kımıldamıyordu.
son takatiyle bizi vegasa ulaştırdı düldül.
parmak yalayıp saydığım paraları bir bir kaybetmeye başlamıştım.
poker de yaramamıştı, blackjack falan da. ben beyaz seviyordum zaten
aşkta kazanmayı seviyordum. umarsızdım. her önüme gelene yürüyordum.

bir gün yine karpuzcu reşit ustanın kayın biladerine borç ederekten aldığım altın kolyemi rulete koydum. osbire tek attım. varsın kaybedelim dedim.
derken karşıdan o geldi siyah elbisesinin altına gizlenmiş bir inci. allah allah naralarıyla imana geldim.
hişt pişt iiiğğğğööhhhh dedim de kelimeleri unuttum.

başında incili lady şapkası, dirseklere kadar eldiven, puma kürkünü omzundan silkip karşıma oturdu. oturur oturmaz benim altın kolyem yere düştü. tengrinin hikmeti işte. eğildim masanın altına, o saliseler içinde kurduğum hülyanın haddi hesabı yok. bi baktım bacakarlarının arasını elini koymuş kocaman bir nah çekmiş. işte bu dedim ya hu. aradığım o anarşik kadın.

bi kazandı bi ben kaybettim derken kulağına biri eğilip "hanım abla şu masadan pokere davet ediyorlar" dedi. onu duyunca benim de poker feysim güldü tabi iki kadınlı br masa. anında gidip salça time.
dakkasına anarşik incim de geldi masaya.
"şeref verdiniz" dedim
"baksırını alıcam" dedi.
aldı.
eller birbirini kovaladı. bir o kazandı bir ben derken bir elde üzerimdeki son kalem olan baksırımla da potu arttırdım. elimde iki kız. yerde bir kupaya flosh.
qız deyip masaya vurdum.
"fılloosh baksır " dedi. ben su sesi sandım. o gün bu gündür bana fılloş baksır der allahsız güzellik.
jartiyerini koyduğu yer kıblemizdir.
sevgiler.
devamını gör...
231.
bir hikayeli tanımda ben yazayım.
hmm, hmmm, hmmm....
düşünüyorum biraz izin verin ya
hmmmm, hmmm, hmmm.

yazamadım.
devamını gör...
232.
birlikte program yapılması zevkli olan insan. en kısa zamanda tekrarlayalım cicim.
devamını gör...
233.
uyku, uykusuzluk, şuursuzca döngüler halinde yazarı.
devamını gör...
234.
sen nerelerdesinnnn. klavyede elle yediğin tatlının şerbeti duruyor halaaa.
devamını gör...
235.
beni engellemiş... ne ettim sana?
devamını gör...
236.
hoş buldum zugra'm
*
devamını gör...
237.
bir insanın varligini bilmek nickini görmek bu kadar mı rahatlatır..

huzur veriyor bana..

iyi ki var.
devamını gör...
238.
sıfatını buruşturup kenara attı.

bir çok sıfat vardı tabi ama sekizinci gerçekten çok canını acıtıyordu. kimse onu uyarmamıştı bu konuda. bir sıfat geldiği zaman üzerinize yapışıp kimlik oluşturacağını. ilk başlarda sadece yakın çevresi sesleniyordu ona uçarı zugra diye. sonra her tanıştığı insan bu sıfatı görünce bir önyargıyla çabucak tanımaya çalışıyordu. takribi yirmi sıfatı vardı zugra’nın. geriye kalan on dokuzun bu tek bir sıfat yüzünden unutacağını hiç düşünmemişti. ama kayboluyordu işte. masa başına geçti ve yirmi sıfatı yazdı kağıda. bazıları olumsuz bazıları da son derece olumluydu.

uçarı kelimesi sayfanın kenarından gülümsüyordu. onu listede sekizinci sırada tutmak ayıp olurdu. belki başa yazmalıydı büyük harflerle. bunları düşünürken bardağındaki kahve bir titredi. iç beni iç beni diye söyleniyordu. kocaman bir yudum aldıktan sonra tekrar kağıda baktı. yazmayacağım dedi.

ayrı bir kağıt çıkardı ve kağıdın yarısını kaplayacak şekilde uçarı yazdı. altına çok küçük harflerle ne zaman sorusunu sordu? sahi kim ne zaman oluyordu uçarı? pek tabi bu sözlük mecrasında adlandırılıyordu böyle. e ama çok saçmaydı. onun hayatı sadece sözlükten mi ibaretti? değildi pek tabi.
ama ağırlık nedense uçarı kısmına doğru kaymıştı. bu vakitle ilgili bir sorundu pek tabi. o zaman işte bir ayıldı.

kafa iznine çıkmaya karar verdi. biraz sıfattan uzaklaşmak için, biraz diğer sıfatlarına yer ayırmak için.
devamını gör...
239.
güzel hatun.
devamını gör...
240.
kafa izninden döndü sanırım. çok da iyi yaptı çok da güzel yaptı. en kısa sürede baykuşlar sofrasını kursun, kurmuyorsa da kaçakçılık yapsın.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"anarşik rehavet" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim