81.
nasipse üç ay sonra orada yaşamaya başlayacak olmam.
devamını gör...
82.
her yolun kızılay'a çıkması
devamını gör...
83.
aşti. otobüsün hareket edip perondan ayrıldığı an da işte ankara'nın en güzel olduğu andır.
devamını gör...
84.
memleket olmasına ragmen, gri bir şehri gibi gelir bana. soğuk binaları, az sayıda yeşil alanı ile klasik anadolu şehridir. kırıkkale'nin ve adana'nın daha gelişmiş daha büyük halidir.
devamını gör...
85.
en'li başlıklardan hoşlanmıyorum. nitelik olarak kişiden kişiye göre degişen ve değerini belirleyecek sürüyle etken olan bir şey için, en ifadesini kullanmak bence mümkün değil.
az önce istanbul'dan ankara'ya döndüm. uzaktan şehrin ışıklarını görünce vahşi bir ormanda kaybolmuşken uzaktan görünen kulübenin ışığını görmüş kadar sevindim.
ankara, sokaklarını adımladığım, her köşesinde anılarım olan şehir. burası ev diyebildiğim tek kendimi ait hissettiğim yer. dolayısıyla benim için her yanı güzel.
az önce istanbul'dan ankara'ya döndüm. uzaktan şehrin ışıklarını görünce vahşi bir ormanda kaybolmuşken uzaktan görünen kulübenin ışığını görmüş kadar sevindim.
ankara, sokaklarını adımladığım, her köşesinde anılarım olan şehir. burası ev diyebildiğim tek kendimi ait hissettiğim yer. dolayısıyla benim için her yanı güzel.
devamını gör...
86.
ankara'da aşık olmak.
devamını gör...
87.
o’nun orda uyuması.
yazın nemsiz serin havası.
yazın nemsiz serin havası.
devamını gör...
88.
ankara kalesinin eskimemiş tarihi dokusu.. bir gün kuzenimle yürüyoruz kalenin civarlarında. sokaklarda bir naif ezgi, evler nostaljik , sokak resmen büyüledi bizi. bir pencerenin önünden geçtik içeride gazete yığınları ve tavla oynayan iki adam çarptı gözümüze, pencereyi bir kaç adım geçmiştik ki adamlardan biri arkamdan seslendi "pardon gülhaneden misiniz?"
değildim ama o atmosferin büyüsüyle neredeyse evet diyecektim. kendimi zor kontrol ettim ve hayır diyebildim. özür diledi ve beni gülhane hastanesindeki bir hemşireye benzettiğini söyledi.
ordan ayrılıp kuzenimle bir kafeye oturduk. sohbet ediyorduk ama ikimizde aynı şeyi düşünüyorduk: acaba gülhaneden miyim?
değildim ama o atmosferin büyüsüyle neredeyse evet diyecektim. kendimi zor kontrol ettim ve hayır diyebildim. özür diledi ve beni gülhane hastanesindeki bir hemşireye benzettiğini söyledi.
ordan ayrılıp kuzenimle bir kafeye oturduk. sohbet ediyorduk ama ikimizde aynı şeyi düşünüyorduk: acaba gülhaneden miyim?
devamını gör...
89.
istanbul'a dönüşü.
devamını gör...
90.
yahya kemal’e göre istanbul’a geri dönülmesidir.
devamını gör...
91.
cinnah caddesi'nden tunalı'ya inen yol olabilir ancak emin değilim; ankara'nın bence çok fazla güzel yanı var.
devamını gör...
92.
yan olarak beypazarı var.
devamını gör...
93.
gözlerimi açtığım, 25 yıldır nefes aldığım bu güzel şehirin en güzel yanı bu şehirde kurulan arkadaşlıklardır. hakikaten sahicidir. sanat etkinlikleri dışında çok da yapılacak bir şey olmayan şehrimde insanlar birbirinin sohbeti ile, paylaştıkları ile nefes alırlar. ikinci sırada da çankaya'nın eski semtlerinde, özellikle büyüdüğüm ayrancı'da, bir anda göz kamaştıracak güzellikte ağaçlara sahip, mimarisi güzel binalarla dolu bir sokakta buluverirsiniz kendisini.
"ayak basılmamış toprağım, dürülmüş, göğüm
yüzü karanlık bir kalabalık
parmak basma ve bastırma yetkim
üstgeçitler kurup, altgeçitlerde titreyen devrimci ruhum"*ankaram.
"ayak basılmamış toprağım, dürülmüş, göğüm
yüzü karanlık bir kalabalık
parmak basma ve bastırma yetkim
üstgeçitler kurup, altgeçitlerde titreyen devrimci ruhum"*ankaram.
devamını gör...
94.
benim gibi memleketi olmayan insanların memleketi olması.
devamını gör...
95.
dönüşü
devamını gör...
96.
düzenli, ulaşımı kolay, nem yok, merkezi.
devamını gör...
97.
mansur yavaş.
devamını gör...
98.
aspava.
devamını gör...
99.
k harfini kullanma zorunluluğu olmaması, angaralıyıg gardaş
devamını gör...
100.
haritaya bakarken bize göre sol yanıdır.
devamını gör...