hiç gitmedim. sanırım yerle bir oldu. farklı dinlerin ve farklı kültürlerin mozaik oluşturduğu bir yerleşim. eski fotoğrafları görsel bir şölenmiş. yazın fuar olur yemek alanları bulunur. herkes yöresel ürünleri ile gelmiştir. bu sene de inatla en uzun sıraya sahip olan hatay antakya mutfağına girmiştim. biberli ekmek için sıradaydı herkes. gülüşmeler ve yiyenlerle sohbetler çok hosuma gitmişti. benimse canım sadece sarma istemişti ve görsel olarak bir onlarınkini beğenmiştim. sımsıcak çalışkan insanlardı. umarım hepsi yaşıyordur. yine gelirler, belki biz gideriz.
devamını gör...
depremde en çok hasar gören şehir merkezlerinden biri. taş taş üstünde kalmamış.
devamını gör...
yaşanılır hale ne zaman geleceği muamma olan hatay ilçesi. resmen her adımı baştan yapılacak. bundan sonra da deprem öncesi ve deprem sonrası olarak farklar konuşulur hale gelecek.
biliyorum çok uzun zaman alacak ama en kısa zamanda yaralarını sarmasını umut ediyorum.
devamını gör...
her arkadaşımı bir gün gezdirmek isterdim bu şehirde. tanıdığım her insan görmeliydi bu kenti sanki. hep böyle bir arzum vardı. ne kadar modern bir yaşam kültürümüz olduğunu, farklı medeniyetlerin ortak bir kültürü nasıl kurabildiğini, çağdaşlığı, dayanışmayı, komşuluk geleneğinin nasıl ayakta olduğunu, hâlâ onlarca kişiyle kurulan sofralarımızı, tarih kokan sokaklarımızı ve hayattan keyif almayı bilen, her fırsatta eğlenmeye çalışan neşe dolu bir toplumun varlığını göstermek isterdim.
inanamıyorum. antakya yok oldu. inanamıyorum. hep antakya 7 kere yerin dibine girmiş çıkmış, altında 7 kat şehir yatar derlerdi. bu 8. oldu.
bir insan sadece sokakta boş boş yürürken mutlu olur mu, işte öyle bir şehirdi antakya. var oldukça bize güç verirdi, ama artık yok.
elveda gençliğim.
elveda 20 yılım.
elveda ilk aşkım.
elveda sabahladığım sokaklar.
elveda uğruna şarkılar söylediğimiz antakya.
and olsun unutmayacağım bunun sorumlularını.
devamını gör...
neresine baksanız enkaz, neresine baksanız bir yıkımın görüldüğü, adeta yerle yeksan ve dümdüz olmuş bir şehir. karşımızda sanki ikinci dünya savaşındaki berlin gibi veya dibindeki iç savaşı yaşamış halep gibi bir yıkıma uğramış, gördüğümüz görüntü deprem değil, adeta küçük bir kıyametin izi gibi. enkazlar kadar yıkılmayan fakat hasarlı evlerin görüntüsü de ürpertici. enkaz kaldıran, çalışmalarda bulunan, yardım gönüllüleri dışında şehir halkı ya çadıra sığınmış, ya başka kentlere gitmiş. bunların yanında kentini asla terk etmemiş , kentin eski günlerine kavuşacağı inancını sürdüren, ateşin başında ısınan insanlar da umutlarını diri tutuyorlar. kadim kentin habibi neccar camisi, ulu camisi, tarihi kiliseleri, sinagogları, otantik çarşısı, eski antakya evleri, tarihi meclisi, kurtuluş caddesi ya yıkılmış ya da hasar almışlar. tarihi evlerin dar sokaklarından da geçmek imkansız, çünkü yıkıntılar yolları ve sokakları da kapatarak, geçişi kapatacak şekilde yığınak oluşturmuş.

günlerdir filmi başa sarıyorum, orada gördüğüm insan suretlerini hatırlamaya çalışıyorum. künefe yediğim mekan sahibinin, sinagog bitişiğindeki gayrimüslim terzinin , kiliseye giden uzun boylu adamın, umumi wc kapısını bekleyen kibar ve güleryüzlü zayıf kadının, çay servisi yapan esmer oğlanın, otogara yetiştiren mülayim görünümlü bıyıklı minibüs şoförünün yüzünü hatırlamaya çalışıyorum, hatırlayamazsam ve unutursam sanki vefasızlık yapmışım gibi hissediyorum. antakya'ya gidenler ve antakya'yı gezip görenler için bu felaket daha fazla iç sızısına sebeptir.
devamını gör...
2 sene sonra yerleşmeyi planladığım şehir. afetten sonra buraya sahip çıkmalıyız. hepimizin "şahsi meselesi" olmalı.
devamını gör...
felakette adeta "kendi başınızın çaresine bakın!" diyerek köşeye atılan, 5 gün içine siren sesi girmeyen, gariban, her köşesini ölü kokusu sarmış, 40. günde bile mezarlığının önü tabutlarla dolmuş taşmış şehir. hakkımı helal etmiyorum. bizlere bunu yaşatanlara hakkımı helal etmiyorum!!
devamını gör...
hayatım bu ilden mersin'e göç eden kişilerle geçti. mahallemizin yarısı onlardı, eşim (karadenizli) kelender, nasıl güzel insanlar bunlar ya demişti daha ilk günden. çok iddialı kişiler değiller, alfa olmak gibi bir niyetleri yada çabaları yok, kendi hallerinde işlerinde güçlerinde (çok çalışkanlar)
mutfak ve içmek konusuna girmiyorum çünkü çıkamam. misafir olup sofralarına oturma hatasını yaparsanız 10 gün yemek yemezsiniz...
dip: hatay diyeni sevmezler...
devamını gör...
hataylıyım ama merkez ilçe olan antakya'ya bu yaşıma kadar üç sefer gittim.
devamını gör...
yerinden yeller esen il merkezi. akrabalarım depremden sonra araçlarında yaşarken 3 gün boyunca radyo dinleyip bir kez bile antakya kelimesinin geçmediğinden bahsediyorlar. ancak 3 gün sonra antakya'da da deprem olmuş tarzında duymaya başlıyorlar. daha neler anlatıyorlar neler. enkazlardan gelen feryatlar, ortalıkta gezen anasız babasız çocuklar, yollardaki kolllar, bacaklar, kafalar ve diğer insan uvuzları, çekip birbirini vurduktan sonra hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam edenler. neyse anlatılanlardan öyle bir kaç roman olmaz, baya bir roman olur.

ama sonuç olarak artık o kadim antakya kültürü büyük darbe yedi. buna rağmen benim akrabalar direniyorlar. hala antakya'da yaşıyorlar. orayı terketmemeye kararlılar. birçok antakyalı da aynı şekilde. onlar nerde ekmek orası memleket memleket diyen insanlar değiller. yıkılsa da gitmeyeceğiz gerekirse şehri yeniden kurarız diyen insanlar. çok mülayim, işinde gücünde ve inanılmaz hoşgörülü insanlar aslında ama yaşadıkları şeyin yanında bizim korku filmlerinde gördüğümüz sahneler halt yemiş. insan aklının ve vicdanının alamayacağı ve unutamayacağı şeyler.

tabi ki artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ama inşallah yaralarını daha hızlı sararlar da biraz olsun rahatlarlar.
devamını gör...
bir tek sen eksiksin....yapmaaaa
devamını gör...
antakya, hatay'ın eski adıdır ve merkez ilçesidir. antakya adının etimolojisi, tarihteki bir yunan devleti olan selevkos imparatorluğu'ndaki kıral antiochus'tan gelir. antakya adının antalya ile karışmaması için hatay, türkiye'ye katıldıktan sonra ilgili şehrin adı öz türkçe hatay olarak değiştirilmiştir.
devamını gör...
depremin 560 küsürüncü gününden bir fotoğraf.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
ben yine acıktım galiba, antakya diyince aklıma antakya usulü döner geldi.
devamını gör...
erkekleri ultra abazadır ve meriçliğin kitabını yazmışlardır. parayı da çok severler. insanından uzak durunuz. ytd.
devamını gör...
depremden önce de sevmezdim şuan da sevmiyorum. balon bir yerdi her zaman. insanı da yemekleri de güzel falan değil.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"antakya" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim