aşık olmak

baya hiç hesapta yokken şahsımın başına gelen durumdur.

aşka dair çok entry girdim o ayrı.
arkadaşlar bakın bu bir itiraf entrysi de olacak aynı zamanda. o entryler var ya, onların çoğu kurguydu.*

aşırı duygulu aşk tarifleri yapabiliyorum, o zaman niçin yapmayayım derim oldum olası. çoğunu sıkılınca silerim, bazısı kalır öyle. bunu itiraf ettiysem gelelim asıl meseleye.

zira bu entry lilithinkizi'nin ilk gerçek ve samimi aşk entrysi olacak.

evet sevgili sözlük, an itibariyle baya hayatımın aşkını buldum ben.
evet evet lilith akşam yıldızını buldu. şaka tabiiki *

daha çok cortazar bey efendi aurora'sını buldu. bense kendi bay c.'mi buldum.
ama bu defa uzun uzun anlatamayacağım, sözlerde izahı yok çünkü.

sadece insan hayatının aşkını bulunca anlıyormuş. gözlerinin içinde bir yerlerde görüyormuş. ve ömründe ilk defa evet, diyormuş.
evet, ben daha güzel bir şey isteyemem bu hayatta, diye bir aydınlanma yaşıyormuş insan.

ve gerçek aşkı izah etmek kurmaca hikayelerden çok daha zormuş. neyse ara ara edit veririm ben. *

asla yapmam denilen şeyleri yaptırtan güçlü duygu.
kardiyovasküler mucize.

bunu daha önce de yazmıştım!

gülme komşuna gelir başına sözünü akıllara getiren eylemdir. ne zaman artık kimseyi sevmeyecem, aşk falan boş iş desem ara sıra güzel hanımları görünce aşık olasım geliyor.

dördüncü biramı içerken tanıştığım hanım kızımızın yaptığı tanım güzeldi. 'karşındakine seni mahvedebileceği bütün silahları verip seni mahvetmeyeceğine güvenmektir'. doğru. ama pek mantıklı değil. mahvolunca tekrar yazarım.

daha önce anlamlı gibi görünen birçok şeyin bir anda ne olduğunun çok da anlaşılamadığı, orada olduklarının farkında olunup da yadsınan şeylerin ise bir anda daha bir görünür hale geldiği anlardan bahsediyoruz burada, aşık olmak ilk aşamada sanırım budur. ama bu sadece başlangıç, yolun yarısı filan değil, başı hiç değil. aşkın durumu başlangıçtan ibaret değil çünkü; düşüncelerin, bakışın, duyguların kendilerine yeni yeni kimlikler aldıkları bir süreç başlıyor sonra, ilk anda korkutucu görünen bir şey bu, ama su soğuk da olsa girince alışıyorsunuz, garanti. bir de şu var, hakikaten aşık olduğunuzu anlayana kadar muhtemelen kendinizi kandırmış olacaksınız. hakikaten çıkıp geldiğini anlamanın bir yoluysa yok, görünce tanıyorsunuz, yirmi küsür yaşında bile olsanız elli küsür senedir tanıdığınız bir hisle karşılaşmışsınız gibi hissettiren anlar bunlar.

yıllardır olamadığım.

aşk hastalığına tutulma halidir.

aşko kuşko tayfanın aşk tanımı bir yana, eflatun da delirir, ibni sina da aşk bir şıkırdattı mı akıl zincirlerini.

insana değişik bir güç ve mutluluk veren, dünyanın en güzel duygularından bir tanesidir. karşınızdaki kişi ile bir bağ kurmaya başlarsınız. artık bazı şarkılar sizin için farklı olacaktır, birlikte anılar oluşturacak ve birbirinizi sürekli düşüneceksinizdir. bir de geçmişi tamamen kapatıp karşınızdaki kişiye hazırsınız, tadından yenmeyecek bir deneyim olacaktır!

beynin bir hormon patlaması yaşaması ve bu hormonun beynimizden silinmesi yani fiziksel arınmanın yaklaşık 4 yıl sürmesi olayıdır. bu 4 yıl sonunda artık aşk maşk kalmaz. bazen bu süre birkaç yıl daha fazla veya eksik olabilir.

aşkın bitiş süresi 4 yıl falan denilmiş de bu nasıl bir hormon kapasitesi salgıla salgıla bitmiyor. 4 yıl tutkuyla kalabilen insandan korkarım bu adam(non-binary) dünyayı falan değiştirir, devrim yapar. böyle kişilerden en hızlı vasıtanız neyse kaçın. ben en son ne zaman patladığı bilinmeyen volkanlardan çekinirim. o yüzden arada bir aşık olun fazla mesafe bırakmayın.

karşılık bulamayacak insan için hayali futbolcu olmak olan felçli çocuk olmak gibidir.

çok ama çok ama çok istiyorum. yaz da geliyor. o kadar iyi olur ki aşık olup tavanı izleyecek kadar kör olmak şu sıralar bana. kalbim anadoluda bir devlet dairesinde fotokopi çeken memurlar kadar hayatsız, heyecansız ve durağan. allahım lütfen hayatımın erkeğiyle artık karşılaşayım ya. ama önce bir hayatım olmalı.

aşık olmayı öğrendik de sorun o aşkı diri tutmakta. arada arıza çıkarmak mı lazım acaba. aslında aşk, tanımadığın bir insanı tanıma heyecanı ve beğeninin karışımı sanırım.
adı konmuş bir şeyler başladığında, telefonuna aşkilettam da yazsan öyle çok bir heyecanı kalmıyor.
belki sürprizler diri tutabilir. ya da ortak zevklerle ilgili plan, programlar.
ya da çok rahat bir hayatın olacak, kalk gidelim, bir yer bulalım dünyadan uzak deyip gidebilmek.
yani tek başına bir insanı sevmek güzel. vefa güzel ama aşka gelince konu, daha çok emek gerek.
hayırlısı.

karşılıklısı makbuldür.

(bkz: yapma şunu kendine be yapma şunu kendine be)

güzel şeydir aşık olmak. karşılık bulsa da bulmazsa da. insanı bir tık yukarı çıkarır insanlık skalasında.

kendini dipsiz bir kuyuya atmaktır.

dondurma kabında sarma bulmak gibidir.
kıymet bilinecek yaşlardaysa çok değerlidir.

kendi isteğinle kırık camlar üzerinde yürümektir.

kimine cenneti, kimine cehennemi yaşatan tılsımlı, tuhaf duygular bütünü.
bile bile vurulmak veya.

kaçtığın, korktuğun, inanmıyorum diye kendini kandırmaya çalıştığın duygunun hiç beklemediğin ve istemediğin bir anda gelip seni sarıp sarmalamasıdır..*
büdüt: (bkz: acele işe şeytan karışır)