mona lisa tablosu gibidir. ağlar mısın güler misin belli değil...
devamını gör...
insanın içini dışına çeviren, kalbini ağzına getiren aklını bir karış havaya çıkaran. eşsiz bir o kadar da kontrolsüz bir duygusal nöbet.
devamını gör...
''benim aşık olmam gerek
yolda kaybolmam gerek
ancak o zaman yaşar hissederim
benim aşık olmam için
bana dünyalar gerek değil
bir kere gül şarkılar dizeyim.''
devamını gör...
yaşadığın hayat matrix'e benzer (bkz: simülasyon)'a evrilecek.

onunla beraberken her şeyden soyutlanacaksın.
zaman, mekan, ses, ışık, renkler varlığını yitirecek.
dünyada, ikinizden başka bir şeyin varlığını uzun süre hissedemeyeceksin -

first six month of love

yanındayken özleyeceksin, öpmelere- sarılmalara-sevişmelere doyamayacaksın.
çekim o kadar kuvvetli olacak ki, uykuna ve yemek yemene engel olacak.
zaaflarını, korkularını ve en gizli sırlarını açacak kadar delireceksin.
beyin, kalbin emrine girecek ; ilmek ilmek bu aşkı ezberletecek- hissettiğin tutkunun tüm detaylarını ömrün boyunca unutamayacağın hatıralara evirecek.

dilinden daha önce aklına gelmemiş cümleler dökülecek, aynada dünyanın en güzel insanını gören halüsinasyonlara tanık olacaksın.

sözler verecek, yeminler edeceksin.
kimi zaman mutluluktan ağlayacaksın.
o uyurken, onu izleyecek ve tanrı'ya dualar-teşekkürler edeceksin.

sokakta tanımadığın insanlara gülümseyecek, çocukların başını okşayacak, tanık olduğun her canlıya merhaba diyeceksin.

yüzün aydınlanacak, yanakların al al ışık saçacaksın.
sesin bülbülden hallice olacak adeta şakıyacaksın.

kör, sağır ve deli olarak muhteşem günler yaşayacaksın...

böylelikle; yaratılırken kaybettiğin diğer yarını, ruh ikizini belki bulmuş olacaksın ; belki de ölene dek unutamayacağın bir yara izini ruhuna ve bedenine eklemiş olacaksın.

dileyelim de ruh ikizine rastlamış ol.
aksi fena...
devamını gör...
aşık olmak, arabayla seyahat ederken ya radyoda en sevdiğin şarkının çalması gibidir ya da öldürmeyip sakat bırakan bir kazaya bulaşmak gibidir.
devamını gör...
aşk dediğimiz kavram göreceli bir kavram olsa da, aşık olmayı sanırım tutkulu yoğun bir şekilde sevmek olarak tanımlarsak yanlış olmaz. herkeste uyandırdığı his farklıdır. midende kelebekler uçuşur ya da bunu kelebek yerine daha olumsuz bir şeyle de ifade edebilirsin tabii. bir kere bakışını değiştirir ya. her şeye aşkla bakarsın. sokakta gördüğün kedi artık daha sevimlidir, ağaçlar artık daha yeşil, çiçekler daha canlıdır. içine çektiğin hava daha temizdir, ciğerlerine nüfuz edişini hissedersin. sanki pembe bir gözlük takmış gibi hissedersin. tabii bu bahsettiğim durumlar biraz daha ilk zamanların duyguları. işler iyice sarpa sarınca kara sevdaya dönüşürse biraz keyifsiz olabiliyor. o zaman da insan kendini dünyanın en mutsuz insanı zannediyor. dinlediğin duygusal olmayan bir şarkı bile gözlerinin dolmasına sebep olabiliyor. daha hüzünlü oluyorsun, bir tarafın eksik kalmış sanki. her türlü bir şeyleri çok daha yoğun duyumsarsın. yaşadığını hissedersin. bazen vücudum aşık olmanın verdiği heyecanı aramıyor değil.
devamını gör...
aşk karşınızdakini idealize ettiğiniz bir durumdur. örneğin 100 üzerinden 70 se bile siz onu 100'e tamamlarsınız, bütün bilmediğiniz yönlerini idealize eder, mükemmel bir insan yaratırsınız. ne zaman ki daha yakınen tanıma imkanınız olur hele bir de uzun vakit geçirirseniz, kafanızdaki ideal insan ile karşınızdaki kişinin örtüşmediğini anlarsınız. o zaman aşk biter, emek verir devam ederseniz sevgi kalır elinizde. işte bu yüzden louis aragon'un da dediği gibi "mutlu aşk yoktur" ve fuzuli'nin de dediği gibi "kavuşmak, aşkın büyüsünü bozar".
aşkın çok güzel anlatıldığı şiir nazım hikmet'in "saat 4 yoksun" , sonrasında zülfü livaneli tarafından da seslendirilmiştir. sürekli şu anda ne yapıyor? u düşünmek aşkın önemli bir sinyalidir.
bu arada bir gözlemimimi paylaşmak istiyorum; günümüz gençleri teknolojinin de yardımıyla çok fazla alternatif kişi ile iletişim halinde ki kimse kimseye odaklanamıyor, derinlemesine düşünmüyor bile, o yüzden de aşkın ne olduğunu muhtemelen ve maalesef çoğu bilmiyor.
devamını gör...
çok güzel ve spesifik bir duygu ama işte hayat yok. yani futbolda saha bitti gibi bir şey. korona yüzünden ne sağlık kaldı, ne ekonomik güç ne de yaşam imkanları. covid bütün alanları sınırladı. ayrıca çevremin olmaması ve bazı sorunlarımın nüksetmesini insanlar yadırgar düşüncesi beni köşeye itiyor bu konuda. lanet olsun.
devamını gör...
her otobüse bindiğim de yaşadığım durumdur.
devamını gör...
30 yaşından itibaren biraz zor oluyor. olanlar vardır elbet ama zor yani.
devamını gör...
insan zaten yapısı yüzünden zayıf bir canlı. üstüne aşık olursa daha da zayıf ve güçsüz olmasına neden olur.
devamını gör...
bütün her şeyi mahveder.
devamını gör...
herkese kısmet olan bir şey değil. aşık olmak için sevebilmek gerekir. başkasını sevebilmek için önce kendini sevmek gerekir. kendini sevmek derken içi boş narsistik hezeyanları kastetmiyırum, kendini kabullenip olduğu kişiyi sevmekten bahsediyorum.

kendini olduğu gibi kabul eden biri olmadan diğerini gerçekten olduğu haliyle sevmek ve kabullenmek de zor. çiftlerin sürekli diğerini modifiye etme çabasının arka planı da aslında biraz bununla ilgili.

bir insana usul adap öğretirsiniz ya da öğrenmesine destek verirsiniz ama benim bahsettiğim modifiye doğan görünümlü şahin kadar suni bir şey üretme çabası. bir insanın fıtratında olmayan özellikleri inavasyon gibi yüklemeye çalışmak esasen onu hiç sevmemiş olmak demek. bunu 1 tık ileri götüren anlayış da beni eğer gerçekten sevmiş olsaydın o zaman sen de kendini değiştirmek için çaba gösterirdin diyerek kendi sevgisizliğini diğerine yansıtmak hem suçlu hem güçlü olmaktır.
devamını gör...
zihinsel bir rahatsızlık.
devamını gör...
nedendir bilmem aklıma bu şarkıyı getiren başlıktır.
devamını gör...
beğendiğiniz bedene hayalinizdeki ruhu koymak.

bir tip delilik.
devamını gör...
hem özlediğim hem korktuğum his. kişinin merkezini bozmayacak haliyle doğru zamanda doya doya yaşaması en güzeli.
devamını gör...
"sanki hiçbir şey uyaramaz
içimizdeki sessizliği
ne söz, ne kelime, ne hiçbir şey
gözleri getirin gözleri."

sanıyorum edip canseverin 'gözleri' şiirinde anlatıldığı gibi bir durum.
devamını gör...
aşık olmak tam anlamı ile cahil işidir.
aşık olmak, mutlu olmak, kafası çalışan insanın yapabileceği şeyler değildir.
bilgisiz, gözleri kapalı insanın işidir.
aşık olan insan muhakkak farkında değildir yaşadığı gerçekliğin ne kadar zalim olduğunun.
muhakkak farkında değildir ne kadar acımasız bir dünyada yaşadığının.
bir similasyonun içinde, bir mağranın içinde gördüğü gölgeleri gerçekleri olmuştur.
gözleri kapalıdır muhakkak.
yada biri gelip kapamıştır onun için.
kör etmiştir gözlerini.
devamını gör...
birisi var.. o kadar düşünceli, nazik efendi bi insanki. yıllar geçtikçe anladım her seyde onu arıyorum. sınıf arkadaşıydık kafalarımız o kadar uyuyordu ki okuldan gelince her akşam 4 5 saat yazışırdık. sonra itiraf etti hissettiklerini. uzun da bi mesaj atmış.ben de aynı hissediyorum tabii.
servisde ilk kez yanıma oturduğu anı hiç unutmam, ikimiz de konuşmamıştık.
şimdi ne mi oldu?
okullar değişti,şehirler değişti. hayat değişti. belki de o da değişti ama ben değişmedim sanırım :(
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"aşık olmak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim