121.
yeni bir bakış açısı kazanmak, hayatı severek yaşamak ; hayata umutlu gözlerle bakmak, yaşama sevincini kazanmak...
devamını gör...
122.
bilmiyorum ya sanırım ben aşık oldum sanıyorum her seferinde. birçoğumuz böyle olabilir miyiz acaba? hani aşık olduğunu sanmak tuhaftır tabi ama ne bileyim. aşkın çok basitleştirildiğini düşünüyorum ben, önümüze gelene ohaaa aşık oldum diye dolanıyoruz. sonra ayrılıyoruz başkası geliyor ona da aşık oluyoruz. pardon, ne? bu kadar basit bir şey mi aşk?
devamını gör...
123.
belki de dünyanın en güzel şeyi ama bi o kadar açı verici bişey seviyorsun gidiyor aşık oluyorsun sevmiyor tek temenim herkezin gönlüne göre olsun .
devamını gör...
124.
her yakışıklı erkeğe duyduğum duygu, 5-7 saat sürer.
devamını gör...
125.
asla gerçekleştiremedigim eylemdir. hem ben inanmam ki aşka. inanan var mı ya. haha. doğru. kafa sözlük yazarlarında birbirlerine aşık olanlar varmış. haha.
devamını gör...
126.
eğer karşılıklıysa tadından yenmeyecek dünyanın en güzel hadisesi.
devamını gör...
127.
semptomdur. kişinin kendi çözümleyemediği çatışmalarını başka birinin çözümlemesini, yönetemediği hayatını başka birinin yönetmesini arzulamasından doğar. kişi bu karmaşık "ben" den ne kadar nefret ediyorsa başka birine de o derece aşık olur. kendisinden bir ölçüde nefret etmeyen biri aşık olamaz.

bu başka birini eşsiz, benzersiz biri gibi görmesi kişinin annesini yansıtmasından kaynaklanır (kadınlar için babasını galiba. diğer cinsel yönelimlerde de ebeveynlerinden biri.. ). çünkü eşşiz olan ebeveynlerimizdir. zaten çatışmalarımızın çok büyük bir kısmının temelinde onlar var: çocukken kızmışlardır, aşağılamışlardır, ilgilenmemişlerdir, beğenmemişlerdir falan. başlarda aşkın şehvetten ayrı tutulmaya çalışılmasının sebebi ensest tabusunu çağrıştırmasından kaynaklanır.

sonuç olarak yaşamayı zorlaştıran, kişinin kendisini var etmeye yönelik arzusunu bir başkasının gerçekleştirebileceğine dair kuvvetli bir inanç, bir yanılsamadır. hayal kırıklığıyla sonuçlanmama ihtimali yoktur. tabii ki hayal kırıklığına uğranılacak o ana kadar sağladığı tatminden, insanı cennetin varlığına inandıran o histen vazgeçmek zordur ama dünyada yaşamak bunu gerektirir.
devamını gör...
128.
hastalıktır. geçiyor.
devamını gör...
129.
flaubert'in aşk tanımı:
"merak. birine karşı ansızın bir merak duymaya başlarsınız, korkunç bir merak. onu tanımak, onunla doğmak, dünyaya onunla yeniden gelmek tek amacınız haline gelir. aşka en uzak cümle; senden nefret ediyorum değil, bilmek istemiyorumdur."
devamını gör...
130.
aşık olmak en güzel reşat nuri güntekin'in bu sözleriyle açıklanır: "aşk birine seni yok etme kudreti verip bunu kullanmama hususunda ona itimat etmektir."
devamını gör...
131.
kıstırıp kaçacak yer bırakmayana kadar yüzünü gözstermeyen tatlı/sert duygu.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
132.
kimsenin yaşamaması gerektiğini düşündüğüm duygu. yorucu, daraltıcı... bütün acıların başında aşk gelir.
devamını gör...
133.
ben eskiden bunun "bir anda" olduğuna inanmazdım. sonra bir anda fark ettim aşık olduğumu. yıllarca sözümona taş kestirdiğimiz kalbimizi eritip, toz konduramadığımız yalnızlığımıza anında sırt döndürebiliyormuş. güçlü bir şey bu. üzerine konuşacağız, bu işleri iyi bilenler arasında bir dertleşme olacak. biralarımız ve çerezimiz hazır; alkol ve müzik de etkisini gösterdiğine göre başlayalım.

ilk olarak, insan aşık olduğunu gün boyunca onu düşünüp, işlerini, odağını ertelemeye başladığında anlıyor. sözgelimi akşam oyun oynayacaksınız ya da film izleyeceksiniz. hiç şansı yok. çıkarsınız balkona, yakarsınız bir sigara ve onu düşünürsünüz. herkesin hayalleri farklı farklıdır ama her biri titizlikle işlenir. adım adım kurgularsın sahneleri. yanlış olan, tutarsız olan bir durum olursa durdurursun mesela hayali. orayı düzenlersin, tekrar tekrar oynatırsın. otobüs durağında sarılmışsındır. orada olmaz, otobüs ve insanlar vardır. o halde otobüs durağının biraz ilerisinde sarılırsın, daha rahattır. olmayacak şeyleri de düzenlersin. öpersin mesela. haha, hop dedik! daha erkendir a.koyim. daha 2 ay geçmiştir ve öpmek için erkendir. hemen geri sararsın, öpücük yoktur. sadece sarılmak yeter de artar bile. allah bereket versin. bir bakmışsın hava kararmış, 1 saattir aynı yere bakmışsın ya da şarkı listenin sonuna gelinmiştir. sigara paketinin dibi görünmüştür; ne hayaller üflenmiştir gökyüzüne. nefistir gerçekten. çok güçlüdür.

allah bereket versindir aslında. eh, bu kadarı yetmelidir neticede. yetmez. bir kadın vardır; bedenen orada değildir ama oradadır. heyecan bastırıyordur sürekli. mutlusundur işte. lakin yetmez. aşk, benlikten bilince buram buram akar. o durmak istese sen durmazsın. "ben biraz uzanacağım, bugün erken uyuyacağım" der kaçarsın. sonra 3 saat geçer, kalkar bir sigara içersin. ne oldu ? "uyku tutmadı a.koyim, kafamız bozuk." haha. kafa falan bozuk değildir, "sevdiğim kadını düşünmek için biraz yalnız kalmak istedim" diyemezsin. aşk biraz özeldir neticede. akıtırsın aşkı her zerrene. bir noktadan sonra bilinç alarm vermeye başlar. hayallerden alınan haz, yerini ızdıraba bırakmaya başlar. bunun sebebi şudur abicim: o ellerini tuttuğun, sarıldığın insanın hayalinde yarattığı duygunun gerçeğini istiyorsun. bu kadar basit. net bir şey. o hissin bir imitasyonunu kafanda kurgulayıp yaşamak yetmiyor insana işte lan. bu kadar basit a.koyim.

işte bu noktada arızaya bağlıyoruz. çünkü hayalimizde kadın, biz ona sarılmak istediğimizde sarılıyordur. çünkü biz öyle istemişizdir. lakin gerçekler farklıdır. gerçek nedir biliyor musunuz ? "bu akşam beraber yemek yiyelim mi ?" bile diyememektir. haha, bu kadar uzaktır işte hayallerle gerçekler. sonra diyelim ki yemeğe çıktık. öyle bir duygusal ortam olur ki davet kabulu tamamen nezakettendir. telefon eldedir, biz sohbet ederken birileriyle konuşulmaktadır. taksi durağına yürüdük. "hadi görüşürüz" deyip kapıyı vurup girer. haha, eve kıçından vurulmuş gibi topallayarak dönersin.

bazıları, hayal dünyası ile gerçek arasında bir ilişki kurar. gerçekler acıdır maalesef, bunu bilirler. o yüzden o günün kurgusunu, kendi hayallerinden ziyade karşısındakinin davranışlarından yapar. basit bir ortamda, birer dal sigara içilmiştir. mevzu basittir. 10 dakikadır toplasan. lakin dakikada bir mesaj için telefona bakılıyordur. nedir bu ya a.koyim. sen, onun gözlerinden başka bir yere baktığın zamanlarda dahi "dön hadi, konu aç, onu dinleyeceğin, onun da konuşacağı bir şey bul aptal herif" diye kendine kızarken, o başka bir insana cevap yetiştirmektedir. senin için adil değildir ama gerçektir. sen onu, o başkasını.

bu sahneye bakarsın, o akşam yemeği davetini düşünürsün. vay anasınıdır ya. altı üstü 2 saat beraber oturup sohbet etmektir bütün mesele. işin içine duygular, başka başka hayal kırıklıkları, umutsuzluklar girince bir anda imkansız gelir o basit yemek. basit bir yürüyüşün arkasından bir sarılma; çok uzaktır artık senden. kendi kendine gelin güvey olmuşsundur kaç gecedir. hiçbirinde aklına bile gelmemişsindir belki. kendin çalıp oynamışsındır. kendi kendini aldatmışsındır.

hepsini bir toparlarsın. "peki" dersin. "bu işler böyleymiş, bizim haddimize değilmiş." artık kenardasındır, kenarı kabullenmişsindir. mücadele yoktur, cesaret yoktur ortada. bir yandan da eskisi gibi yalnızlığınla mutlu değilsindir artık. seni kucağından bir anda bırakmıştır ve tutmasını istediğin insan da tutmamıştır. sen düşerken, o bunu görürken, başka yöne bakmıştır işte. şimdi ne yalnızlık tutar elini ne de aşk. ikisinde terk edip gitmiştir kısacık bir sürede, sahipsiz kalmışsındır. düşüp, paramparça olursun.

bir kenarda, yavaş yavaş kırılan parçalarını toplamaya başlarsın. ilk bir iki gün geçer, biraz toparlanma var gibidir. üçüncü gün, zihnini aldatmaya gücünün kalmadığı zaman, bir anda tüm sahneyi görürsün. parçaların her yerdedir. çok yükselmiş ve büyük düşmüşsündür. artık zaman lazımdır, yine, yeniden zamana sığınırsın.


bu aşkın kavuşulduğu versiyonunu hiç deneyimlemedim. deneyimleyemediğim şeyi de yazamam. ben aşkın, acısını yaşayanlarla konuşabilirim ancak.
devamını gör...
134.
ahenk şehvet kaybediş
devamını gör...
135.
durduk yere gülümseme sebebi.
devamını gör...
136.
dertsiz başa dert açmak
devamını gör...
137.
salak salak şeyler. ama yinede hayatta en az bir kere başagelmesi iyidir. kola gibi biraz. yakıyor ama serinletiyor.
devamını gör...
138.
herkesin başına gelen,sonucunun kişiden kişiye göre iyi/kötü olduğu ruhsal durumdur.
her seferinde aşık olmayacağım diye başladığım ilişkiler genellikle yastıkta hıçkıra hıçkıra ağlamalı olarak bitiyor. bir gün evlenirim ben de herhalde yahu.
devamını gör...
139.
zaman kaybıdır.
devamını gör...
140.
dünyanın en güzel duygusu olmakla birlikte derin bir işkencedir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"aşık olmak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim