aşık olmak

çok olurum
hiç olunmam.

her seferinde beni daha kötü bir şekilde hüsrana uğratan ama yine değdi buna dedirtebilen, dünyanın o an en çok mutluluk hissi veren şeyi.

ben ki hayatta hiçbir elle tutulur başarısı olmayan, zavallı, hayat enerjisi 0'a inmiş bir insanım. hatta bi aralar ciddi ciddi intiharı düşünüyor, her geçen gün daha fazla cesaret kazanıyordum. ta ki bir defa daha aşık olana kadar.

bugüne kadar pek çok kişiye aşık oldum ama hepsinde de üzüldüm. öğretmenime aşık oldum, komşumuzun kızına aşık oldum, kuzenime aşık oldum vs. hepsinin de sonu hüsran ve gözyaşı ile bitti. üstüne bir de bugüne kadar yaşadığım kötü olaylardan sonra intihar etme düşüncem yeniden depreşti. ta ki yeniden birine daha aşık olana kadar.

farklı memleket, farklı doğum yeri, farklı mahalle, farklı ırk, farklı kültür, farklı kafa yapısı, farklı genetik vs... bu da olmazsa bile artık pes etmeyeceğim. aşkın ne olduğunu, nasıl yaşandığını hissedene kadar mücadele edeceğim. hayatımda yeni birisini istiyorum. hiç adam akıllı tanımadığım, tanıdıkça sevdiğim, beni anlayacak, onunla birlikte birbirimizin yaralarımızı sarabileceğimiz birisini. sonu hüsranla bitse bile yarın bir gün, başarabilme ihtimali bile güzeldi, ben zaten en çok o kısmını sevdim diyebileceğim bir durumu istiyorum. çok mu şey istiyorum?

herkesin hakkıdır ama kavuşmak herkesin hakkı değildir.

(bkz: aşık olmuyorum eksikliğini de hissetmiyorum)

ne zaman baba mezara girince mi? *

anne / baba olmanın yanında adı anılmayacak kadar seyreltilmiş duygu durumu.

cok sevmenin abartilisi. evet.

var bu sözlükte öyle aşık olunası tipler ama karşılıklı olması lazım.yoksa o topa girmem.

iki türü vardır:
1) ateşte yanmak, yana yana ölmek*
2) dünyada cenneti yaşamak, huzurla dolmak.**

tercih edilen ikincisidir ama insan bilemiyor haliyle.
hepimize ikincisinden diliyorum. mutlu olun. *

tarakk kürek işler.

filmlerde olur. evet.

aşk, sadece romantik bir his değil, aynı zamanda bir bağlılık ve anlayış meselesidir.

gerçek aşk piyasa olmayan bir aşk sisteme atılan bir kurşundur. hani 1984 kitabında vardı ya adam kadını kadın adamı sattığı an sistem tarafından ele geçirdiler. sonunda ikisi de öldü.

gerçek aşkı bulmanız dileği ile...

= boku yemek djdhhddh

ben tam olarak bulamadım bu soruya yanıt ve küçük bir araştırma yaptım aşk hakkında.
platon'a göre, aşk, insanın ideal olanı arama çabasıdır ve fiziksel çekicilikten öte, ruhsal bir bağlantıyı ifade eder.
aristoteles'e göre, aşkın altında yatan temel dürtü cinselliktir ve bu dürtü insanın doğasının bir parçasıdır.
nietzsche'ye göre aşk, en temel biçiminde temeldir ; ona ihtişam veya güzellik duygusu veren, kültürdeki yaratıcı dürtülerdir
schopenhauer göre kendi tabiriyle cinsel sevgi, yalnızca ama yalnızca tür'ün, ideal/güzel insan tipini korumak için, bireyi doğru kişi ile eşleştirme çabasıdır
kant'a göre genel olarak iyilikseverlik aşkı ve haz aşkı olarak ikiye ayrılır ve bu bölünme, kant'ın aşk anlayışına göreli birlik getirir.
neşet ertaş'a göre kalpten kalbe bir yol vardır. gözünen görünmez sırdır diyor ve ekliyor...
''can yakıp da kalp kırma. senin de gül benzin solacak bir gün. her canlının kalbi allah'a bağlı. herkes ettiğini bulacak bir gün.''

birisini cok sevme hali.

ama espriyle soyle yapilabilir, aşık, a'yi sapkasiz oku, aşık. aşık veysel. veya aşık vestel. bu sekilde okununca bi espriye de donusebilen durumdur ayrica. evet.

eskiden zangin işi zanneder hayıflanırdım. sonra gördüm ki aşk fakir işiymiş. ne kadar kavuşma umudu zayıf, sevilme oranı düşük , o kadar kuvvetli aşk.

insanda bağımlılık yapan hissiyat.bana bir ses kaydı attı sözlük, inanır mısınız saatlerce dinledim sanırım aşkın bir belirtisi olabilir benimki...

galp;)