21.
türkiye'de kesinlikle ortamlarda havalı oluyor diye
devamını gör...
22.
devamını gör...
23.
lütfen bu işi herşey tesadüf olabilir mi, herşey mükemmel evrende nasıl olur, senin deden maymun o zaman geyiğine dönüştürmeyelim. evrim ile alakalı fazla değil birkaç saatlik incelemelerde neden ateist olunur anlaşılabilir en azından. ateist bireylerin bir çoğu inançlı olanlardan daha çok araştırmış kişiler dinleri. lütfen artık.
devamını gör...
24.
bilinçaltınız kirliyken adet kafesini kırarsanız sizde ateist olursunuz.
şimdi hepimizin dinle ve evrensel düzenle ilgili bize çocukluktan beri çevremiz tarafından nakşedilmiş kabullerimiz vardır. bu kabuller bütününe tasavvufta "adet" denilir . bu adetleri öğrenmeye başladığımızda çocuk olduğumuz için bunları üzerinde doğru düzgün düşünmeden kabul etmişizdir. işte bu halde olmaya sahte imanlı olmak denilir. ama bu sizi korkutmasın imanın sahtesi bile allah katında makbuldür.
dananın kuyruğunun koptuğu yerse şu; eğer insan düşük şuurlu değilse ve bu adetler kendisine korkuyla öğretilmemişse büyüyüp de aklı uyanmaya başladığı zaman bunları yeniden gözden geçirmeye, sorgulamaya başlar. eğer bu gözden geçirme sürecine başladığında kişinin şuuru hayvani/maddesel düzeyde ise imanın vahyi(ilhamı) gönlüne inmez ve ateist olur. yok eğer bu süreçten önce şuuru ruhsal/manevi düzeye çıkmışsa ilham/vahiy gönlüne iner ve madde perdesinin arkasına saklanmış o nazlı yarin, o güzel allah'ın yakınlığını hissetmeye başlar. işte bu duruma gelmeye hakiki imanlı olmak denilir.
sözün özü sayın ateistler siz dini ve allah'ı reddetmiyorsunuz; bilakis içinde yaşadığınız toplumun kabullerini ve adetlerini reddediyorsunuz.
not: bu adetlere kurandan okuyup anladığınız şeylerde dahildir.
not 2: birçok adetçi arkadaş yukarıdaki vahiy kelimesine takılacaktır. vahiy ve ilham eş anlamlıdır. hz. muhammed'in vahyi demek hz. muhammed'in bir yerden öğrenmediği; aksine içine doğan/kendisine ilham olunan şeyler demektir. vahiy ve ilham ayrımı sonraki yüzyıllarda ulema tarafından çeşitli toplumsal/siyasal nedenlerden ötürü yapılmıştır. ki kuranı kerimde nahl suresinde arıya bile vahyedildiği yazar;
kaynak
verdiğim kaynakta da vahiy kelimesi türkçeye ilham olarak tercüme edilmiş.
şimdi hepimizin dinle ve evrensel düzenle ilgili bize çocukluktan beri çevremiz tarafından nakşedilmiş kabullerimiz vardır. bu kabuller bütününe tasavvufta "adet" denilir . bu adetleri öğrenmeye başladığımızda çocuk olduğumuz için bunları üzerinde doğru düzgün düşünmeden kabul etmişizdir. işte bu halde olmaya sahte imanlı olmak denilir. ama bu sizi korkutmasın imanın sahtesi bile allah katında makbuldür.
dananın kuyruğunun koptuğu yerse şu; eğer insan düşük şuurlu değilse ve bu adetler kendisine korkuyla öğretilmemişse büyüyüp de aklı uyanmaya başladığı zaman bunları yeniden gözden geçirmeye, sorgulamaya başlar. eğer bu gözden geçirme sürecine başladığında kişinin şuuru hayvani/maddesel düzeyde ise imanın vahyi(ilhamı) gönlüne inmez ve ateist olur. yok eğer bu süreçten önce şuuru ruhsal/manevi düzeye çıkmışsa ilham/vahiy gönlüne iner ve madde perdesinin arkasına saklanmış o nazlı yarin, o güzel allah'ın yakınlığını hissetmeye başlar. işte bu duruma gelmeye hakiki imanlı olmak denilir.
sözün özü sayın ateistler siz dini ve allah'ı reddetmiyorsunuz; bilakis içinde yaşadığınız toplumun kabullerini ve adetlerini reddediyorsunuz.
not: bu adetlere kurandan okuyup anladığınız şeylerde dahildir.
not 2: birçok adetçi arkadaş yukarıdaki vahiy kelimesine takılacaktır. vahiy ve ilham eş anlamlıdır. hz. muhammed'in vahyi demek hz. muhammed'in bir yerden öğrenmediği; aksine içine doğan/kendisine ilham olunan şeyler demektir. vahiy ve ilham ayrımı sonraki yüzyıllarda ulema tarafından çeşitli toplumsal/siyasal nedenlerden ötürü yapılmıştır. ki kuranı kerimde nahl suresinde arıya bile vahyedildiği yazar;
kaynak
verdiğim kaynakta da vahiy kelimesi türkçeye ilham olarak tercüme edilmiş.
devamını gör...
25.
dünyanın nasıl oluştuğuna dair fikir edinmek için kuran okumak yerine makale, tez, bilimsel çalışmaları takip etmeye çalışıyordur. inananlarda "ol der ve olur" gibi cümlelerle tatmin olabiliyor.
devamını gör...
26.
devamını gör...
27.
agnostik olduğumu belirterek başlayayım.
öncelikle tanrının olması gerekli midir sorunsalına değinelim. evrendeki düzen tesadüfen oluşabilir mi sorunsalı başlığında buna değinmiştim ama özetlemem gerekirse evrendeki düzen hassas değildir ve bu kaotik düzenin oluşması için tanrıya gerek yoktur. örneğin teistlerin sıkça kullandığı “tanrı yoksa ve enerji yoktan var olamıyorsa evren oluşamazdı” argümanına karşı sıfır enerjili evren modeli evrendeki negatif ve pozitif enerjiler toplamının 0 olduğunu söyler. yine başka bir evren modeline göre evren sonsuzdan beridir big bangle genişleyip büyük çöküş ile tekrardan 0 hacme sonsuz yoğunluğa iniyor dolayısıyla evrenin başlangıcı olmuyor. yani teistlerin tanrıya yüklediği ezeli ve ebedi sıfatını bu evren modeli evrene yüklüyor. bazı bilim insanları ise evreninkuantum dalgalanması ile başladığını söylüyor.
gördüğünüz gibi tanrıya ihtiyaç duymayan birçok evren modelimiz var.
örneğin antik yunan’da şimşeğin nasıl çaktığına dair bilgisi olmayan insanlar, şimşeğin çakması için bir tanrıya ihtiyaç olduğunu söylemiş dolayısıyla da poseidon diye bir tanrı yaratmışlardır. yani kendi bilgisizliklerini tanrı bilgisiyle doldurmaya çalışmışlardır. günümüzde şimşeğin çakması için bir tanrıya gerek duyulmadığını biliyoruz. günümüzde de evrenin nasıl oluşabileceğini bilmiyoruz ve bu yüzden milyarlarca insan tanrıya inanıyor. 3 milenyum önceki insanların yaptığı gibi inanmak yerine bilmeye mi çalışsak?
tanrının var olması gerekmediğine olayın inanç olduğuna değindik. ateistleri diğerlerinden ayıran nokta ise inanmak değil bilmek istemeleri. zaten normal olan da budur. şirinler gerçek desem ve siz değil deseniz iddiayı kanıtlama yükümlülüğü bendedir. aynı şekilde hiçbir kanıt yokken tanrının olmadığını ateistler değil tanrının olduğunu teistler kanıtlamalıdır. buna da yukarıda saydığım evren modellerini çürüterek başlayabilirler.
edit: şüphesiz ki kusursuz olan ateistler değil ateizmdir. swh.
öncelikle tanrının olması gerekli midir sorunsalına değinelim. evrendeki düzen tesadüfen oluşabilir mi sorunsalı başlığında buna değinmiştim ama özetlemem gerekirse evrendeki düzen hassas değildir ve bu kaotik düzenin oluşması için tanrıya gerek yoktur. örneğin teistlerin sıkça kullandığı “tanrı yoksa ve enerji yoktan var olamıyorsa evren oluşamazdı” argümanına karşı sıfır enerjili evren modeli evrendeki negatif ve pozitif enerjiler toplamının 0 olduğunu söyler. yine başka bir evren modeline göre evren sonsuzdan beridir big bangle genişleyip büyük çöküş ile tekrardan 0 hacme sonsuz yoğunluğa iniyor dolayısıyla evrenin başlangıcı olmuyor. yani teistlerin tanrıya yüklediği ezeli ve ebedi sıfatını bu evren modeli evrene yüklüyor. bazı bilim insanları ise evreninkuantum dalgalanması ile başladığını söylüyor.
gördüğünüz gibi tanrıya ihtiyaç duymayan birçok evren modelimiz var.
örneğin antik yunan’da şimşeğin nasıl çaktığına dair bilgisi olmayan insanlar, şimşeğin çakması için bir tanrıya ihtiyaç olduğunu söylemiş dolayısıyla da poseidon diye bir tanrı yaratmışlardır. yani kendi bilgisizliklerini tanrı bilgisiyle doldurmaya çalışmışlardır. günümüzde şimşeğin çakması için bir tanrıya gerek duyulmadığını biliyoruz. günümüzde de evrenin nasıl oluşabileceğini bilmiyoruz ve bu yüzden milyarlarca insan tanrıya inanıyor. 3 milenyum önceki insanların yaptığı gibi inanmak yerine bilmeye mi çalışsak?
tanrının var olması gerekmediğine olayın inanç olduğuna değindik. ateistleri diğerlerinden ayıran nokta ise inanmak değil bilmek istemeleri. zaten normal olan da budur. şirinler gerçek desem ve siz değil deseniz iddiayı kanıtlama yükümlülüğü bendedir. aynı şekilde hiçbir kanıt yokken tanrının olmadığını ateistler değil tanrının olduğunu teistler kanıtlamalıdır. buna da yukarıda saydığım evren modellerini çürüterek başlayabilirler.
edit: şüphesiz ki kusursuz olan ateistler değil ateizmdir. swh.
devamını gör...
28.
sebebi, evrenin bir tanrıya ihtiyacı olmamasıdır.
öncelikle selamun aleyküm.
çok basit bir soru sorayım:
bir insan neden sonsuz bir tanrıya inanırken sonsuz bir evrene inanmaz ?
sonsuzluğu sadece tanrıya indirgeyen ve matematiksel sonsuzluğu hesaba katmayan dindarlara günümüzden bir örnek vereyim:
en son kaça kadar sayabilirsiniz ? 1 milyar, 1 nonilyon, 1 katordesilyon, 1 googol 1 googolplex..? en son kaça kadar gidebilirsiniz, "son" kaçtır ? çok basit olan bu örnekle sonsuzluğu anlatabildiysem ne mutlu bana.
din mensuplarının sahip olduğu ortak düşünce, evrenin kendiliğinden var olamayacağı ve bir başlangıca ihtiyaç duyduğu yanılgısıdır. bu kişilerin çoğu aynı zamanda fizik de bilmez, felsefeyle de uzaktan yakından alakası yoktur. hiçbir sorgulama içerisine girmeden tanrı yoksa evreni kim yarattı?klişesine sığınırlar. fakat günümüz ateistleri de bu soruya bilimsel bir cevap vermek yerine ezberledikleri üç beş cümleyi tekrarlarlar, kur'an içerisindeki çelişkilerden ya da çağ dışı ayetlerden bahsederler. bu ateistler de ucundan felsefeye girmiştir, fakat yine yeterince sorgulama ve fizik yoktur.
bildiğiniz üzere evren sürekli genişliyor, galaksilerin bizden uzaklaştığını tespit ederek çok önceden bu sonuca varmıştık. evren eğer sürekli genişliyorsa bir sıfır noktasını, bir başlangıcı da kabul etmek zorundayız (bkz: tekillik). yine buradan hareketle big bang'i keşfettik. peki bu patlamaya sebep olan şey neydi ? tabii ki yüce rabbimiz. istediği her şeyi "ol" deyince olduran yüce rabbimiz; evreni 6 günde, dünyayı 3 günde -veya dönemde- yaratıyor. suphanallah...
bildiğiniz gibi bu patlama aslında bir patlama değil, tek bir noktadan genişlemedir. çok büyük kütleler, hacimce küçük olursa kara delik oluşur. gözünüzde canlanması için şu örneği vereyim; güneş'in kütlesini bir iğne ucuna sığdırdığınızı düşünün, dünyada birden ortaya çıksa güneş kadar ağır olduğu için tüm dünyayı -affedersiniz- sömürür, paramparça yapar. sonuç olarak; kara deliklerdeki bu muhteşem yoğunluğun kat kat fazlası big bangden önceki o muhteşem tekillikte mevcuttu.
peki bu tekillikten de önce ne vardı ? hiçbir şey. yüce rabbimiz "ol" dedi ve oluverdi.
neyse. bu tekilliğin oluşması için de bir kara deliğe ihtiyacımız var. evet evet, şu anki evrenimizden önceki evrenden bahsediyorum. bizden önceki evrenin en yüksek kütleli kara deliği, o evreni yuttu ve kritik noktadan sonra yutulacak bir evren kalmadığı için -deyim yerindeyse- patladı ve şu anki evrenimiz oluştu. hatta inanmayacaksınız ama bir şey diyeyim, nasıl ki güneş'imizin ve dünya'mızın bir ömrü varsa kara deliklerin de bir ömrü var. onlar da can, kıymayın garibanlara.
az önce okuduklarınız; 20. yüzyılın dahisi, canım albert einstein ile ortak görüşlerimizdi. her ne kadar kendisinin ömrü buna yetmediyse de elbet bir gün ispatlanacak ve dünya nüfusunun çoğunluğunun ateist olduğu bir ütopya'ya geçiş yapacağız.
şunu hatırlatmak isterim ki, galileo galilei de "dünya'nın güneş etrafında döndüğü" düşüncesini ortaya attığı için müebbet yedi ve idamla tehdit edildi.
"ya ille de inanacam" derseniz (bkz: panteizm) ne güne duruyor ?
şu başlıklara da göz atmanızı tavsiye ederim: (bkz: sonsuz evrenler), (bkz: paralel evrenler), (bkz: big crush), (bkz: karanlık enerji), (bkz: özel görelilik), (bkz: genel görelilik), (bkz: albert einstein), (bkz: big bang), (bkz: karanlık madde), (bkz: uzay zaman bükülmesi), (bkz: beyaz delik), (bkz: kara delik), (bkz: islam'ın en mükemmel din olması), (bkz: haşa)
öncelikle selamun aleyküm.
çok basit bir soru sorayım:
bir insan neden sonsuz bir tanrıya inanırken sonsuz bir evrene inanmaz ?
sonsuzluğu sadece tanrıya indirgeyen ve matematiksel sonsuzluğu hesaba katmayan dindarlara günümüzden bir örnek vereyim:
en son kaça kadar sayabilirsiniz ? 1 milyar, 1 nonilyon, 1 katordesilyon, 1 googol 1 googolplex..? en son kaça kadar gidebilirsiniz, "son" kaçtır ? çok basit olan bu örnekle sonsuzluğu anlatabildiysem ne mutlu bana.
din mensuplarının sahip olduğu ortak düşünce, evrenin kendiliğinden var olamayacağı ve bir başlangıca ihtiyaç duyduğu yanılgısıdır. bu kişilerin çoğu aynı zamanda fizik de bilmez, felsefeyle de uzaktan yakından alakası yoktur. hiçbir sorgulama içerisine girmeden tanrı yoksa evreni kim yarattı?klişesine sığınırlar. fakat günümüz ateistleri de bu soruya bilimsel bir cevap vermek yerine ezberledikleri üç beş cümleyi tekrarlarlar, kur'an içerisindeki çelişkilerden ya da çağ dışı ayetlerden bahsederler. bu ateistler de ucundan felsefeye girmiştir, fakat yine yeterince sorgulama ve fizik yoktur.
bildiğiniz üzere evren sürekli genişliyor, galaksilerin bizden uzaklaştığını tespit ederek çok önceden bu sonuca varmıştık. evren eğer sürekli genişliyorsa bir sıfır noktasını, bir başlangıcı da kabul etmek zorundayız (bkz: tekillik). yine buradan hareketle big bang'i keşfettik. peki bu patlamaya sebep olan şey neydi ? tabii ki yüce rabbimiz. istediği her şeyi "ol" deyince olduran yüce rabbimiz; evreni 6 günde, dünyayı 3 günde -veya dönemde- yaratıyor. suphanallah...
bildiğiniz gibi bu patlama aslında bir patlama değil, tek bir noktadan genişlemedir. çok büyük kütleler, hacimce küçük olursa kara delik oluşur. gözünüzde canlanması için şu örneği vereyim; güneş'in kütlesini bir iğne ucuna sığdırdığınızı düşünün, dünyada birden ortaya çıksa güneş kadar ağır olduğu için tüm dünyayı -affedersiniz- sömürür, paramparça yapar. sonuç olarak; kara deliklerdeki bu muhteşem yoğunluğun kat kat fazlası big bangden önceki o muhteşem tekillikte mevcuttu.
peki bu tekillikten de önce ne vardı ? hiçbir şey. yüce rabbimiz "ol" dedi ve oluverdi.
neyse. bu tekilliğin oluşması için de bir kara deliğe ihtiyacımız var. evet evet, şu anki evrenimizden önceki evrenden bahsediyorum. bizden önceki evrenin en yüksek kütleli kara deliği, o evreni yuttu ve kritik noktadan sonra yutulacak bir evren kalmadığı için -deyim yerindeyse- patladı ve şu anki evrenimiz oluştu. hatta inanmayacaksınız ama bir şey diyeyim, nasıl ki güneş'imizin ve dünya'mızın bir ömrü varsa kara deliklerin de bir ömrü var. onlar da can, kıymayın garibanlara.
az önce okuduklarınız; 20. yüzyılın dahisi, canım albert einstein ile ortak görüşlerimizdi. her ne kadar kendisinin ömrü buna yetmediyse de elbet bir gün ispatlanacak ve dünya nüfusunun çoğunluğunun ateist olduğu bir ütopya'ya geçiş yapacağız.
şunu hatırlatmak isterim ki, galileo galilei de "dünya'nın güneş etrafında döndüğü" düşüncesini ortaya attığı için müebbet yedi ve idamla tehdit edildi.
"ya ille de inanacam" derseniz (bkz: panteizm) ne güne duruyor ?
şu başlıklara da göz atmanızı tavsiye ederim: (bkz: sonsuz evrenler), (bkz: paralel evrenler), (bkz: big crush), (bkz: karanlık enerji), (bkz: özel görelilik), (bkz: genel görelilik), (bkz: albert einstein), (bkz: big bang), (bkz: karanlık madde), (bkz: uzay zaman bükülmesi), (bkz: beyaz delik), (bkz: kara delik), (bkz: islam'ın en mükemmel din olması), (bkz: haşa)
devamını gör...
29.
başta sorulan tüm sorulara sırasıyla cevap vermiş olayım.
1. insanlar (çok büyük bir çoğunluğu) yaşamak için bir şeylere inanmak zorunda. bu her şey olabilir. yaratıcı,sevgi, güç, güzellik ya da belki bir kalem.- ütopik şeyler de olabilir diye kalem dedim. sonuçta herkesin ona iyi gelecek bir inancı vardır.-
2. bir başkasına zarar ve acı vermediği sürece kötü ya da yanlış bir yanı yoktur, inancın da inançsızlığında.
3. inanmak ya da inanmamak daha iyi diye bir şey yok. bir arkadaşım dua etmenin ona iyi geldiğini düşündüğü için inanıyor sadece. bense hiçbir şeye inanmıyorum ve bu beni huzurlu kılıyor.
4. evrenin oluşumu,insan ve diğer her şey için bilimin kanıtlarıyla cevapları var. burada benim üstünkörü anlatmaya çalışmamdan çok daha detaylı ve tatmin edici.
1. insanlar (çok büyük bir çoğunluğu) yaşamak için bir şeylere inanmak zorunda. bu her şey olabilir. yaratıcı,sevgi, güç, güzellik ya da belki bir kalem.- ütopik şeyler de olabilir diye kalem dedim. sonuçta herkesin ona iyi gelecek bir inancı vardır.-
2. bir başkasına zarar ve acı vermediği sürece kötü ya da yanlış bir yanı yoktur, inancın da inançsızlığında.
3. inanmak ya da inanmamak daha iyi diye bir şey yok. bir arkadaşım dua etmenin ona iyi geldiğini düşündüğü için inanıyor sadece. bense hiçbir şeye inanmıyorum ve bu beni huzurlu kılıyor.
4. evrenin oluşumu,insan ve diğer her şey için bilimin kanıtlarıyla cevapları var. burada benim üstünkörü anlatmaya çalışmamdan çok daha detaylı ve tatmin edici.
devamını gör...
30.
yanlış tarafa, yanlış sorunun sorulmasıdır. çünkü bunun bir cevabı yok. kimisi özentiliğinden, kimisi sorgulayıcı bir yapıya sahip olmasından, kimisi de okuyup araştırdığından ateist, agnostik vs olmuştur.
asıl sorulması ve insan ufkunu açacak soru "ben neden müslümanım?" sorusudur. konya'daki ahmet niye müslüman? italya'daki matteo neden hristiyansa ondan! japonya'daki hiro neden şintoistse aynı sebeple bizim ahmet de müslüman işte!
senin dinini hak, mutlak gerçek yapan ne? çünkü annen, baban, yaşadığın toplum, ecdadın o inancın mensupları!
bu sorunun başka da bir cevabı yok. ne yapacaksınız ateistin neden ateist olduğunu? sorgulanması gereken şey başka!
asıl sorulması ve insan ufkunu açacak soru "ben neden müslümanım?" sorusudur. konya'daki ahmet niye müslüman? italya'daki matteo neden hristiyansa ondan! japonya'daki hiro neden şintoistse aynı sebeple bizim ahmet de müslüman işte!
senin dinini hak, mutlak gerçek yapan ne? çünkü annen, baban, yaşadığın toplum, ecdadın o inancın mensupları!
bu sorunun başka da bir cevabı yok. ne yapacaksınız ateistin neden ateist olduğunu? sorgulanması gereken şey başka!
devamını gör...
31.
zayıf insanlar, kendisindeki gücü görmezden gelip daha büyük bir güç olduğuna inanır ve ona tapmak ister. bir şeye güç olarak tapmak tamamen zayıf olmaktan kaynaklanır.
devamını gör...
32.
valla ben en son ekin koray’ın estarabim şarkısındaki “zurnaya” inanıyordum. gerçek olmadığını öğrenince baya şaşırmıştım.
devamını gör...
33.
çevremde gördüğüm kadarıyla bakın sadece çevremdeki ateistlerden bahsediyorum: müslümanların yaptığı yanlışları bahane ederek biraz da farklı görünmek amacıyla ateist oluyorlar.mesela bir arkadaşımı sıkıştırdım diyor ki "kabe imamlarının mikorofonu altın ile kaplıymış din ile uyuşmuyor" islam'ın yanlışı değil de islam'ı yanlış uygulayanların yanlışlarından bahsediyorlar genelde.
devamını gör...
34.
ateist dini tanımayan kimsedir. dünyada bugüne kadar 3000 adet din olmuş ise dini inancı olan 2999 tanesini tanımamıştır ateist 3000 tanesini tanımamıştır. aradaki fark budur.
ateistlerin dini inancının olmamasi, inancının olmaması anlamına gelmez.
ateistlerin dini inancının olmamasi, inancının olmaması anlamına gelmez.
devamını gör...
35.
efendim ateist değilim, olanlara saygım sonsuz. herkesin hayatına kimse karışamaz .
devamını gör...
36.
tanrıya inanmıyor değil, inanamıyordur. tüm kutsal denilen kitaplarda yazılanlara bakarak ortada inanmaya değer merhametli bir tanrı bulamıyor olabilir. kitapların insan elinden çıkma olduğunu fark edip, kitaplara ve dinlere dayatılmayan bir tanrının varlığına da geçerli bir kanıt olmadığı için inanmıyor olabilir.
not: ateist değilim.
not: ateist değilim.
devamını gör...
37.
kutsal olduğu söylenen kitapları kendi anadilinde, okuyarak anlamak başlı başına sebeptir.
devamını gör...
38.
dini basit bi yöntem olan, deneme yanılma yoluyla bıraktım. rahatlıkla evde deneyebilirsiniz.
devamını gör...
39.
eğitim seviyesi (öğretimle karıştırılmaya)
devamını gör...
40.
ateist doğmustum özüme döndüm.
devamını gör...