kavga eden iki gorilin arasına girmek vicdansızlık değil akıllılıktır.
devamını gör...
o aslanların yavru ceylanı kırtladıgını cektikleri an benim için bitmislerdi.
devamını gör...
eğer müdahale etseydi şimdi onu değil, müge anlı'da karısını kesen adamı konuşuyor olurduk.
bazen olayları izlemek, müdahale etmekten daha fazla popüler olmanızı sağlayabilir.
devamını gör...
başlığı açan arkadaş vegan ya da vejeteryan olmalı. ön yargılı olmak istemem.
devamını gör...
aslan ceylanı yemezse aslanın yavruları açlıktan ölür. değil belgeselci, hiçkimsenin müdahale etmemesi lazım vicdanı varsa.

açlıktan ölen bir insan yavrusuna müdahale etmemek daha derin bir ahlaki sorun. "bunu çeken fotoğrafçı kendini öldürdü" diye bir efsane dolaşıyor ama o da tam öyle değil, merak eden adamın hayatına baksın.

ben insan yavrusu konusuna da şöyle bakıyorum: onu belgelemek başka çocukları kurtarabilir. belgeselci oraya gitmese zaten ölecek, gidip çekerse, belki başka çocuklar yaşayacak. şahsi ilkelerim gereği yapabileceğim şey değil ama sen otururken, oraya gidip bununla uğraşan adamı da yargılayamazsın.
devamını gör...
doğanın dengesi deyip evet ölen bir fil yavrusunu kurtarmamişlardi. ne üzülmüştüm. aslan yavrularını. yuvadan düşen leylek yavrusunu.
nolmus kurtarsaniz.
devamını gör...
aslan ortalık yerde geyiği ortadan ikiye bölmüş, belgeselci " anne aslan yavrularının akşamki rızkını buldu" diyor.
ulan geyik allah'ın kulu değil mi?
devamını gör...
oğc. herif gitti ceylanı boğazından yakaladı, avlanmış ceylan çırpınıyor, diğer ceylanlar kaçışıyor, bu da diyor, "genç aslan çok acıkmış olmalı, avını çok sıkı yakaladı ve bırakmaya niyeti yok..."

insan bir "ah yavrum" der ceylan için. duygusuz pezevenk.
devamını gör...
vicdansızlık değil hocam doğanın kanunu bu ne yapsın adam şimdi. hayvan binbir zorlukla avı yakala belki 1 haftadır aç orda yiyecek ceylanı sen elinde kameralı biri geliyor yemeğini alıyor. valla hayvanın yerinde olsam öyle yapanıda yerim
devamını gör...
esas vicdansızlık ceylanı yiyen aslana müdahale etmemekte değil, belgesel çekiyorum ayağına mizanseni hazırlayıp ceylanı aslana ikram etmekte. herhalde "ne sabırlı adamlarmış, beş gün tuvalete bile gitmeden aslanın ceylanı avlamasını beklediler" diyenlerden değilsinizdir umarım.
devamını gör...
ceylanı aslandan kurtarmamak gibi değil de hayvanlar taciz ediliyor mu ve doğa tahrip ediliyor mu noktasında incelenmesi gereken başlıktır. aslanları salın, aslanlar da beslenmek zorunda.
devamını gör...
evet biraz vicdansızlıktır. hiç, tabiatın işleyişine karışmamak bahanesine sığınılmasın.sözkonusu yani zor durumdaki av aranızda duygusal bağ kurduğunuz bir hayvan, hatta bir insan bile olabilirdi, o zaman da tabiatın dengesine karışmamalı deyip seyirci mi kalacaktınız?
devamını gör...
belgeselcinin vizdansızlığına laf edilen ülkede, önümüzdeki hafta belki milyondan fazla hayvan kesilecek.
devamını gör...
insanların doğmasına ve biraz öldürülmemesine(!) müdahale etmedik de ne oldu?
ne oldu açıklayın bana.
insan kendini tanrısallaştırdı
koca koca gereksiz binalar
her yer araba her yer gaz çer çöp
fotosentezle beslenip mitoz bölünen fakirler ve fakirlerin getirdiği kaos.
bunlar kimlerin vicdanı ya da vicdansızlığı
hadi bunun üzerinde biraz konuşalım

bari hayvanlara karışılmasın densizlik etmeyin.
devamını gör...
bir burnumuzu sokmadigimiz doğa kanunları kalmıştı ona da sokalım. belgeselcinin görevi ortamı en az müdahale ile kayıt altına almaktır. müdahale ederse o vahşi yaşam belgeseli değil kameramanın vicdan muhasebesi belgeseli olur.
devamını gör...
haberci vicdansızlığı kadar değil en azından.

neyse saldırganlık dürtülerini böyle tatmin ediyorlar en azından deyip teselli ediyorum kendimi. doğaya karışmayalım derken yahu bu doğa dediğin nerde başlıyor nerde bitiyor ben anlamıyorum. hasta yavrusuna bakmayan anne kedinin yavrusuna yardım etmiycez mi şimdi anlamadım ben. örümcek ağlarına dokunmayalım mı yani?

et yerken vicdan azabı çekmeye başladım yemin ediyorum. neyse çok da şaapmamak lazım.
devamını gör...
doğal yaşama müdahaleyi doğru bulmuyorum, belgeselciler haklı gibi
devamını gör...
"ah canıııım. bir deri bir kemik kalmışlar ajlıktan çocuklar" deyip başka hayvanın etinden, memesinden, ciğerinden yapılma mamalarla itleri besleye besleye sayılarını on milyonun üstüne çıkardınız, şimdi aşılasak da mı kısırlaştırsak, kısırlaştırdıktan sonra mı aşılasak diye kara kara düşünüyorsunuz. et yiyen hayvanların üremelerine baskısı olmasa o ot yiyenlerin sayısı milyarları bulur, kısa zamanda yiyecek ot da bulamayıp açlıktan ölürler.
ve evet, yavrusuna bakmayı reddeden anne kedinin bir bildiği vardır. ya bir hastalığını, sakatlığını sezmiştir. ya da bir kedide olması gereken güç, çeviklik vesaire olmadığını görmüştür. doğada (ve evet insanlarda da) yavru seçiciliği vardır ve annenin attığı yavruyu kurtarmak en hafif tabiriyle densizliktir.
tabi, belgeselcilerin yaptığı gibi yavruya tuzak kurup aslana ikram etmek şerefsizliktir.
devamını gör...
antik kent tanıtımı bu abla kadar acımasız bir o kadar da haklı değildir. saatlerce gülüp bir o kadar da düşündüğüm tanıtım filminden kısa bir kesittir. belgeselcilik bence böyle olmalı. gerçekleri gerçekten gösterip sözünü esirgememeliler. kurgu değil, araştırdım. izlemeyip olan izleyecek yazarlara hayırlı olsun hayatınıza bunu kattığım için mutluyum. " burada bugün yaşayan köylülerin kafa kafa yapısı sergeliler'den çok daha geride" ahahah. ne diyeyim ki.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"belgeselci vicdansızlığı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim