bir kedinin öğrenmesi gereken şeyler

müzik teorisi.

öyle kaydıra kaydıra kepçelerle glissandolarla miyavlamak olmaz efendim adamakıllı arpejleyin.

istediğin heryerde yatamazsın.

kendi kedim yok ama sokak kedisi var iki tane ve hala mama kaplarının balkonda olduğunu sırf bir kere camdan verdim diye 6 aydır camıma pati atmamaları gerektiğini öğretmem gerekiyor sanırım.

t: kedi özel harekat figürlerinin tamamını içeren liste başlığı.

kulak mememin annesinin memesi olmadığı ve artık büyüdüğü gerçeğidir. gecenin köründe şıp şıp kulak emilmesi ile uyanmak hiç de romantik değil çünkü.

evdeki küçük kedi oyuncağımız değildir.

kedi olduğunu öğrense yeter.

sonra geliyor bizi eğitmeye çalışıyor falan hoş olmuyor yani...

kesinlikle tuvaletlerini temizlemeyi öğrenmek hatta kum değiştirmeyi komple öğrenseler hiç fena olmaz gibi geliyor

uzanmış kapıda kuyruğunu bir sağa bir sola sallayıp önünde ki farenin özgürlüğünü izliyor.

kalk birşeyler yap, ne bileyim en azından miyav de.

yatağını bilmek, leğene sıçmamak vs.

bu bey ve hanımların bilgisayarın üstünde oturulmayacağını öğrenmesi lazım. oğlum biz sana boşuna mı kedi evi aldık?

sevişirken gözlerini dikip sahibini ve partnerini izlememesi.
cinsel hayatın gizliliğine biraz saygınız olsun. bunda daha çok konsantrasyon bozan şey yok.

evin içinde yürürken koridorun ortasına iki seksen yatıp sanki siz onu rahatsız ediyormuşcasına her yanından geçtiğinizde ayağınıza saldırıp çorabınızı kaçırmasi, tırmalaması, ısırması çok nankörce mesela. topu topu 4 kez mama verdiğim sokak kedisi 2 aydır apartmanın önünde nöbet tutuyor.

sen kimsin yaa.

kendi kumu temizlemek. panduflara saldırmamak.

mutfağa girmemek, yemek masasına çıkmamak, kumun yerini öğrenmek.

valla teyzemin bir kedisi vardı ben diyim aslan, sen de kaplan. öyle büyük, öyle korkutucu.

pe.vngin sürekli oturduğu koltuğun tarafına oturursak, ilkin pis pis bakış atıp 'kalk lan ordan koca gtlü oraya fidaların mördak oturacak' dercesine, kalkmanı birazcık bekler. kalkmazsan girişir. eninde sonunda oturur oraya, sonkez pis bakışını atıp inzivaya çekilir.
hayatta oyun oynamaz, emekli dedeler gibi takılır. işi düşerse kaşıtır kendini, işi bitince ısırır gider. yani iyilik yapayım, yaranayım falan boş iş. hem üzümü yiyip, hem de bağcıyı dövüyor.

birgün lazer alıp tuttum, yüzüme bakıp gitti sadece. ulan kedi misin yoksa reankarne olmuş albay emeklisi mi?

biraz efendi olsa bana yeter.

sarılmak.

köpeklerden alışkın olunca, haliyle bu arkadaşlardan da aynı şefkati bekliyor insan.

kapıyı açmayı öğrenmesi gerek artık sürekli tıklatıp beni rahatsız ediyo

çok severek seyrettiği arabaların onu bu hayattan koparabileceği. yola gitmemesi gerektiği. onu çok sevdiğim.

her insanı insan sanıp sevgi için yaklaşmamasıdır.
(bkz: kediye tekme atanlar,yavru kedinin 4 ayağını kesen cahiller)

sabah namazı kılmadığımdır.

kaç kere aldım karşıma dedim bak kedi, insanların inançlarına saygı duyman lazım. bir insanı zorla sabahın köründe yok suratına oturarak yok hocayla birlikte miyavlayarak namaza kaldıramazsın.

dedim dedim dinletemedim. miyav diyor başka da bir şey demiyor. *