161.
çok acıdır. 13 yıl önce anneannem vefat etti ama bir yandan da diyorum ki yaşasaydı belki çok acı çekerdi diye. kendisi yaşlılığa bağlı hastalık geçirdi yürüyemiyordu, ihtiyacını gidermek için lavaboya gidemiyordu, yemek yerken acı çekerek yiyordu mecbur meyveli yoğurt falan yiyordu. sonra bir sabah evin önüne karavan benzeri bir ambulans geldi, eve tabut geldi feryat figan herkes ağlıyordu. meğer ki anneannem, meleğim vefat etmiş. tabi ben nereden bileyim 7 yaşındayım olayları idrak edemiyorum, evden apar topar uzaklaştırılmışım dışarıdayım bir baktım bizim evin önü kalabalıklaştı.
devamını gör...
162.
bazı kayıplar ölüm gibi olabiliyor. var, yaşıyor ama yok…
devamını gör...
163.
ben bugün oğlumu kaybettim.

tam 10 yıllık hayat arkadaşımı, sırdaşımı, dostumu kaybettim sözlük.
her akşam öpüp sarılarak uyuduğum,
saf sevginin ne anlama geldiğini bana ilk defa öğreten canımı kaybettim.
hiçbir rahatsızlığı yoktu, ani bir kalp krizi.
malum geçenlerde 1 aydır uykusuz olduğumdan bahsetmiştim.
bütün bunları, memleketteki evin bahçesine defnedip gelirken yolda uyumayayım diye içtiğim 3 litreye yakın kahvenin etkisiyle yazıyorum.
saçmalamış olabilirim, yukarı çıkıp ne yazdığıma bakacak halim bile yok.
insanın hayat parçasını kaybetmesi ne zor bir şeymiş...
bu gece eve dönünce kapıda sırf ben geldim diye deliren, kendini kaybedip yerlerde yuvarlanan bir şey olmayınca anladım...
her şey için teşekkürler arthur *
bana yaşattığın bu harika 10 yıl için,
her derdimde sana sarılmama izin verdiğin için,
en zor günümde bile beni güldürdüğün için,
gezmelerimde, kamplarda, hayatın her alanında hep yanımda olduğun için...
çok ama çok teşekkürler.
umarım sana layık bir baba olabilmiş,
seni mutlu edebilmişimdir...

tam 10 yıllık hayat arkadaşımı, sırdaşımı, dostumu kaybettim sözlük.
her akşam öpüp sarılarak uyuduğum,
saf sevginin ne anlama geldiğini bana ilk defa öğreten canımı kaybettim.
hiçbir rahatsızlığı yoktu, ani bir kalp krizi.
malum geçenlerde 1 aydır uykusuz olduğumdan bahsetmiştim.
bütün bunları, memleketteki evin bahçesine defnedip gelirken yolda uyumayayım diye içtiğim 3 litreye yakın kahvenin etkisiyle yazıyorum.
saçmalamış olabilirim, yukarı çıkıp ne yazdığıma bakacak halim bile yok.
insanın hayat parçasını kaybetmesi ne zor bir şeymiş...
bu gece eve dönünce kapıda sırf ben geldim diye deliren, kendini kaybedip yerlerde yuvarlanan bir şey olmayınca anladım...
her şey için teşekkürler arthur *
bana yaşattığın bu harika 10 yıl için,
her derdimde sana sarılmama izin verdiğin için,
en zor günümde bile beni güldürdüğün için,
gezmelerimde, kamplarda, hayatın her alanında hep yanımda olduğun için...
çok ama çok teşekkürler.
umarım sana layık bir baba olabilmiş,
seni mutlu edebilmişimdir...
devamını gör...