boşanma sebepleri

başlarda kibar,düşünceli gibi davranıp sonradan hanzolaşmak

dışarda hersey yolundayken aynı eve gırınce farklı davranması

4721 sayılı türk medenî kanunu'nun 161 ve tâkip eden maddelerinde sayılmış sebeplerdir. bu sebeplerden ilk sayılanı ve boşanma nedenleri içinde en önemlisi tmk.nın 161. maddesinde belirtilen zinâdır. zinâ, diğer boşanma nedenlerine göre çok güçlü bir sebeptir ve bu sebebe dayanılarak açılan bir boşanma davasında, hâkimin ayrılığa karar vermesine veya boşanma davasını reddetmesine imkân yoktur. zinâ, mutlak ve özel bir boşanma sebebidir. bu nedene dayanarak dava açan bir davacının mahkemede eli dâimâ kuvvetlidir. maddî-mânevî tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinden zinâ ile tam kusurlu davalının kurtulma imkânı neredeyse yoktur. davalı, zinâ sebebine dayanılarak açılan bir boşanma davasından ancak, davacının zinâ olgusunu öğrenmesi üzerinden 6 ay geçtiğini ya da zinâyı davacının öğrendiği halde davalıyı affettiğini ispatlaması durumunda kurtulabilir. zinânın ispatı ise kolay değildir. bu yüzden yargıtay, zinâya hazırlık sayılan birtakım olay ve eylemlerin ispatı durumunda da zinâyı kabul etmektedir. buna ilişkin birkaç yargıtay kararını, konunun meraklılarına sunmak isterim:

yargıtay 2. hukuk dairesi’nin 26.03.2019 tarih ve 2019/145 esas 2019/3465 karar sayılı kararında özet olarak; ‘‘tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller ile özellikle davacı-karşı davalı kadının tanığı s. k.’nın beyanından davalı-karşı davacı erkeğin bir kadınla olağanın dışında samimi bir şekilde görüldüğü devamında bu kadınla beraber aynı evde yaşamaya başladığı, akşamları eve beraber geldikleri ayrıca davalı-karşı davacı erkeğin bu evden taşınıncaya kadar da bu durumun devam ettiği anlaşılmaktadır. gerçekleşen bu durum karşısında davacı-karşı davalı kadının türk medeni kanunu’nun 161. maddesine dayalı boşanma davasının kabulü gerekirken, mahkemece yalnızca davacı-karşı davalı kadının davasının türk medeni kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca kabulü doğru değil ise de ne var ki; davacı-karşı davalı kadının kabul edilen boşanma davasına yönelik boşanma hükmü temyizin kapsamı dışında bırakılmak suretiyle kesinleştiğinden, bu hususta yeniden hüküm kurulamayacaktır’’ denilmektedir. yine zinâ eyleminin mâhiyetini anlatan bir başka yargıtay 2. hukuk dairesi’nin, 23.09.1993 tarih ve 1993/7903 esas, 1993/7941 karar sayılı kararında; “büyük bir gizlilik içinde oluşması doğal olan zina fiilinin tam bir görgüye dayanarak kanıtlanması pek nadir olmaktadır. zina olayının varlığı bazı ip uçları, tavır ve davranışlardan çıkarılacak karinelerle kabul edilmelidir. bu itibarla, zina için gerekli ortama girilmiş ancak elde olmayan nedenlerle eylemin tamamlanamamış olması, bir başka anlatımla eylemin eksik kalkışma derecesinde kalması da zina sebebiyle boşanma için yeterlidir’’ tespitine yer verilmektedir.

temizlik konusunda özensizlik.

eşlerden birinin icra takibine konu borçlarının olması ve bu borçlardan kurtulmak için muvazaalı boşanma. artık eskisi gibi ''evlilik birliğinin temelden sarsılması'' değil boşanmaya sebep. bir de avrupa'daki gurbetçi asalaklar gibi sgk'dan para almak için boşanan kadınlar var.

gözlemlerime göre maddiyat, eşlerin ailesi ve cinsellik diyorum. ego savaşları malum bu devirde. insanlar sabretmiyor.
evliliğin ilk üç yılında boşanmalar daha fazla sanki. sonraki yıllarda azalıyor. 7 yıldan sonra belkide artık alışkanlık bir amac birlikteliği belki çocuk derken evlilik devam ediyor.

çok neden aramayın, olmuyorsa, sevmiyorsanız, sıkıldıysanız boşanın. dünyanın sonu değil. boşanmak da yaşamın bir parçasıdır. ayrıca evliliğe çok anlam yüklemeyin, üzülürsünüz.

şiddet görmek
ilgisizlik
sürekli kucumsenmek asagilanmak
saygısızlık.....

karısı diyetteyken eve cips poşetiyle gelmek. *

(bkz: thevenot seyahatnamesi)

evlenmek.

yuva kurmayı mobilya dizmek sanmak.

paranın azalması
paranın çoğalması

aldatılmak, kulağa her ne kadar karşı tarafı öldürme sebebi gibi gelsede...

rahat etmek için evlenen mi dersin, sıkıntıya gelemeyen mi dersin, yalnızlığına çare aramak yerine imza atmayı daha kolay mı dersin, yakınları evleniyor diye evlenen mi dersin... hepsi var. sevgi yok. bağlılık yok. saygı yok. tama etmek yok.

ben mi. bekarım. hayatımda iki dişi var. ikisi de yirmilik dişi. (bu şakayı her fırsat bulduğumda yaparım.)

istiyorum ki sevileyim. seveyim. "ben bununla bir ömürü yaşarım." diyeyim. konuşmaktan, paylaşmaktan sıkılmayayım. değerini bildiğim kişi değerimi bilsin. öyle. evde kaldım herhalde ben ya. annem buna çok üzülecek. söylemeyin.

sevgisizlik ve saygısızlık.

sorumluluk sahibi olamamak ve tv de ki gibi bir
aşk arayışı.

eşin eve abur cubur getirmek suretiyle karşı tarafın kilo vermesini engellemesi.

artık paylaşacak birşey kalmadığı için.

fakirlik.