201.
202.
özledik ya hu diye serzenişte bulunacağım yayındır. her anlamda özledim çünkü. sevgili miko ve dışınızdaki irlandalı'nın hoş sohbetini de özledim aşağıda birinin öncesi-sonrası halini paylaştığım iki yavruyu da özledim. madem konumuz hayvanlar buyrun bakın benim güzel canlarıma:

dalmaçyalı kendileri. bize geldiklerinde henüz küçücüklerdi. öyle ki avcum içinde kafası kayboluyordu. ama yaklaşık 5 ay sonra sırtına binip gezmeye gidecek kıvama gelmişti dana*. ilk sahiplendiğimizde kucağımda gelmiştik yaklaşık 4 saatlik yolu. benim için çok değişik ve değerli bi deneyimdi. kucağıma oturmuş, küçücük ve sıcacık bi can... araba her durduğunda kafayı kaldırıp gözlerime bakardı, biraz kafasını okşardım, sonra sağ sol yaparak kendini iyice yerleştirirdi kucağıma. o gün şöyle demiştim "ben bu anı çok sevdim. öyle ki yaşarken bile yeniden yaşayasım geliyor". tam da öyle oldu gerçekten. evde olduğum günlerde her gün en az 1 saatimi onlara ayırırdım. birbirimizi gördüğümüzde deli danalar gibi koşturup boğuştuğumuzdan kıyafetlerim hep yırtılırdı. ben de çareyi onların yanına giderken giymeye özel kreasyon hazırlamakla bulmuştum: bildiğiniz şalvar * hem de mor *.
ay tamam. konu canlar, yayıncılar can olunca tanım uzadı gitti. daha da yazarım ama kafa şişirmeye gerek yok*. dinlemedeyiz güzel hanımlar. hadi güzel ve keyifli yayınlaaaaar*.
ekleme: hayır irlandalı'cım, üzgünüm ama herkes okyanus dibinde uyduğunu hayallemiyor...

dalmaçyalı kendileri. bize geldiklerinde henüz küçücüklerdi. öyle ki avcum içinde kafası kayboluyordu. ama yaklaşık 5 ay sonra sırtına binip gezmeye gidecek kıvama gelmişti dana*. ilk sahiplendiğimizde kucağımda gelmiştik yaklaşık 4 saatlik yolu. benim için çok değişik ve değerli bi deneyimdi. kucağıma oturmuş, küçücük ve sıcacık bi can... araba her durduğunda kafayı kaldırıp gözlerime bakardı, biraz kafasını okşardım, sonra sağ sol yaparak kendini iyice yerleştirirdi kucağıma. o gün şöyle demiştim "ben bu anı çok sevdim. öyle ki yaşarken bile yeniden yaşayasım geliyor". tam da öyle oldu gerçekten. evde olduğum günlerde her gün en az 1 saatimi onlara ayırırdım. birbirimizi gördüğümüzde deli danalar gibi koşturup boğuştuğumuzdan kıyafetlerim hep yırtılırdı. ben de çareyi onların yanına giderken giymeye özel kreasyon hazırlamakla bulmuştum: bildiğiniz şalvar * hem de mor *.
ay tamam. konu canlar, yayıncılar can olunca tanım uzadı gitti. daha da yazarım ama kafa şişirmeye gerek yok*. dinlemedeyiz güzel hanımlar. hadi güzel ve keyifli yayınlaaaaar*.
ekleme: hayır irlandalı'cım, üzgünüm ama herkes okyanus dibinde uyduğunu hayallemiyor...
devamını gör...
203.
enik konuşurken pedagojiye değindiğimiz yayın... niye öyle oldu yahu?
devamını gör...
204.
severek takip ettiğim yayın.
devamını gör...
205.
brothers düğüm salonu bitti(!) gibimtrak.
dağılın!
bu bir veda entrysi değildir, veba entrysi hiç değildir.
bitti gibimtrak nedir ayol dediğini duyar gibiyim, biz miko'yla yüksek müsadenle biraz ortadan kaybolmak istiyoruz saygıdeğer dinleyen. döner kaldığımız yerden devam ederiz gibi geliyor -sen yine buralara bakar ol- ama sana dönmek üzere söz verir dönemeyiz, ya da dönüşte başka şekillere kılıklara bürünmek isteyebiliriz falan... arkamızdan konuşursun, boş atar dolu tutarsın, neme lazım. ben "camiye gittim dönücem" yazıp giden nalburun arkasından konuşuyorum mesela birit arandığımda ve bulamadığımda. fakat her durumda bir it varsa o da benim demekten geri de duramıyorum, önde gidiyorum.
bir dakika konu yayından programdan çıktı varoluş felsefesine kaykılıyor, toparlamam gerek. şu kenardan bir el at da ben bir ayaklanayım gideyim dinleyen. ocakta yeleğim var, dibi tutmasın.
yokluğumuzda çok kitap oku, ağlama, "neredesin nerede" diye hüzünlenirsen o şarkıda teselli bul.
biz kaçak göçek geliriz arada takipte kal sen yine.
hadi hoççağal!
al bu şarkı da gider ayak tavuk suyuna çorba benden sana
close your eyes and ı'll kiss you
tomorrow ı'll miss you
remember ı'll always be true
and then while ı'm away
ı'll write home every day
and ı'll send all my loving to you
ı'll pretend that ı'm kissing
the lips ı am missing
and hope that my dreams will come true
and then while ı'm away
ı'll write home every day
and ı'll send all my loving to you
all my loving ı will send to you
all my loving, darling ı'll be true
close your eyes and ı'll kiss you
tomorrow ı'll miss you
remember ı'll always be true
and then while ı'm away
ı'll write home every day
and ı'll send all my loving to you
all my loving ı will send to you
all my loving, darling ı'll be true
all my loving, all my loving ooh
all my loving ı will send to you
dağılın!
bu bir veda entrysi değildir, veba entrysi hiç değildir.
bitti gibimtrak nedir ayol dediğini duyar gibiyim, biz miko'yla yüksek müsadenle biraz ortadan kaybolmak istiyoruz saygıdeğer dinleyen. döner kaldığımız yerden devam ederiz gibi geliyor -sen yine buralara bakar ol- ama sana dönmek üzere söz verir dönemeyiz, ya da dönüşte başka şekillere kılıklara bürünmek isteyebiliriz falan... arkamızdan konuşursun, boş atar dolu tutarsın, neme lazım. ben "camiye gittim dönücem" yazıp giden nalburun arkasından konuşuyorum mesela birit arandığımda ve bulamadığımda. fakat her durumda bir it varsa o da benim demekten geri de duramıyorum, önde gidiyorum.
bir dakika konu yayından programdan çıktı varoluş felsefesine kaykılıyor, toparlamam gerek. şu kenardan bir el at da ben bir ayaklanayım gideyim dinleyen. ocakta yeleğim var, dibi tutmasın.
yokluğumuzda çok kitap oku, ağlama, "neredesin nerede" diye hüzünlenirsen o şarkıda teselli bul.
biz kaçak göçek geliriz arada takipte kal sen yine.
hadi hoççağal!
al bu şarkı da gider ayak tavuk suyuna çorba benden sana
close your eyes and ı'll kiss you
tomorrow ı'll miss you
remember ı'll always be true
and then while ı'm away
ı'll write home every day
and ı'll send all my loving to you
ı'll pretend that ı'm kissing
the lips ı am missing
and hope that my dreams will come true
and then while ı'm away
ı'll write home every day
and ı'll send all my loving to you
all my loving ı will send to you
all my loving, darling ı'll be true
close your eyes and ı'll kiss you
tomorrow ı'll miss you
remember ı'll always be true
and then while ı'm away
ı'll write home every day
and ı'll send all my loving to you
all my loving ı will send to you
all my loving, darling ı'll be true
all my loving, all my loving ooh
all my loving ı will send to you
devamını gör...
207.
günün ikinci güzel haberi. bu iki kadın müthiş enerjisi ile son günlerde içi ölmüş olan bana çok iyi gelecek. *
hoş geldin irlandalı, öpücükler miko'm. *
hoş geldin irlandalı, öpücükler miko'm. *
devamını gör...
208.
kadınlar matinesi mi ne bu?
devamını gör...
209.
oha. harbi dönmüşler lan?
size aslında mantı hamurunun içine haşlanmış ıspanak koydurup; italyanca (söylemekte kesinlikle zorlanacağınız) bir isimle şekilli şukullu yemek yapmışsınız gibi hissettiren radyo yayını…
sonradan gelen skip ad editi: ürün yerleştirdiler. selimina gibi bir şey. bilmiyorum. cahiliyim ağam..
size aslında mantı hamurunun içine haşlanmış ıspanak koydurup; italyanca (söylemekte kesinlikle zorlanacağınız) bir isimle şekilli şukullu yemek yapmışsınız gibi hissettiren radyo yayını…
sonradan gelen skip ad editi: ürün yerleştirdiler. selimina gibi bir şey. bilmiyorum. cahiliyim ağam..
devamını gör...
210.
lütfen ismi kedi olsun.*
devamını gör...
211.
bakayım radyoda ne varmış diyip yayını görmek ama yayının 2 dk sonra bitmiş olması.
hayattaki şansım.
yine yapın yayın lütfen. *
hayattaki şansım.
yine yapın yayın lütfen. *
devamını gör...
212.
devamını gör...