din

yaşatılan bir kültürel kavram. yaşayan değil yaşatılan. bir nevi para gibi; din de sosyal yaşama, kültüre ve kültürün diğer bir kültüre karşı ilişkisine tanım sağlayan bir çerçeve.
en nihayetinde: gott ist tot, wo ist sein grab

daha demin, güzel ve komik bir polisiye kitabının henüz başlarında, 5 yaşında, dâhi bir çocuk olan (bkz: alper kamu)’nun bir tespitiyle uykum açıldı…

diyor ki:

“ örgütlü dinlerin varlığını sürdürmeye devam edebilmesi, insanların tanrıya kayıtsız şartsız inanmasından daha ziyade; onun varlığından kuşku duymalarına bağlıdır…”

daha önce bu tespite kendi kendime varamamış olmak, beni birazcık kıskandırdı, itiraf etmeliyim.

tersine zaman makinesi.

yer yüzünde kaç kişi yaşamışsa, kaç kişi yaşıyorsa ve kaç kişi yaşayacaksa o kadar farklı varyasyonu bulunan bir çeşit inanç sistemi.

ama ben bu gün farklı bir şeye değinmek istiyorum. inancsızların teist inançlara sahip olanlardan daha zeki hissetmesi, ve hiç çekinmeden "onlar kör, onlar cahil, ben aydınım, doğru olanı ben biliyorum" gibi fikirlerini her yerde beyan etmeleri üzerine.

kesin allah vardır diyenden bir farkın kalmıyor kardeşim, dışarıdan bir gözle söyleyeyim sana; madem daha "ermiş" ya da daha "aydın" olduğunu düşünüyorsun, ona göre davran o zaman. *

mitolojik uydurmadır.

din gereksiz değildir fakat geri kalmış ülkelerde çok sık suistimal edilir.

"akıl sahibi insanları, iyiliğe ve saadete ulaştıran ilahi bir kanundur"
hak din islamdır.

din

dinlemek
dinlenmek
dinginmek
dinghy vardır ufak basit kayık
gölün ortasına kürekle gidersin orada durursun

duyup durup düşünmektir



ateist arkadaslar hemen 5000 sene önceye bağlarlar
gılgamıştan girerler afyon olmasınsan cıkarlar
sanki gereksiz miş gibi


bütün bilimlerin din kökenli.yogun dini
okullardan cıktıgını görmezler

genetik biliminde katolik papaz mendelin
tıp bilimde molla ibni siyanı
farabiyi
daha 4737372 tane icat yapan dindar ilşm insanları hiç konusulmaz

bütün nimetlerinden faydalanırlar
ama lafa söze gelimce gereksizafyom derler

dindar insanların fetih ettiği sehirlerde mis gibi yaşarlar

müslüman mollaların doğrayıp aldığı
tapınakçı kalesi bodruma tatile giderken sesleri cıkmaz..


katolik molla kimyager aşı yapar en önce ateist arkadaslar vurur o aşıyı... ama lafa gelince dine ne gerek var kolpa yaparlae

bütün nimetlerinden faydalanırlar yani mecburdurlar

kitapsız dinsiz topluluklardan nedense bir numara olmaz

afrikanın hindistanın hali ortadır
civi cakılmamıstır
zebra boku yiyip dindar ülkelerden yemek dilenirler


demek ki pek öyle gereksiz bisey değil

hem dindarların feth ettiği yerlerde gez toz mis gibi
hem bütün icarlardan faydalan

kolpaya lafa gelimce dn afyondur

asıl dinsizlik afyon bence

katolik almanya isviçre ingiltere kısmen eski arabistan katolik amerika..

bilim ilim ucmuş

nerde dinsiz topluluk var sürünüyor..harita belli


o yüzden kurusıkı yapmaya gerek yok sende
kıymetlisin yaşa işte misgibi
müslümalar almıs buraları


istabul nefis antalya nefis


elindeki telefon face book hepsi yahudi icadı

adam dinim için icat ettim diyor

hadi kullanma madem sevmiyorsun


tırt hep kolpa


din lazım biseydir
iyidir

hadi gidin bir yer feth edin oradada sıfırdan mediniyet yapın bakalım oluyor mu?
orada yasayın bakalım göreliö afrikalı dal toşakgezen kabile zencisnden ne farkın olacak dinsiz dinsiz..?

en kötü en asılsız din bile bir disiplindir
haksızlık yasaktır
hırsızlık yasaktır
sapıklık yasaktır
eziyet yasaktır
ilim irfan okuma öğrenme tesvik edilir
temiz olma pis olmama vardır
cahillik yasaktır oku öğren der
az ye de ötekide beslensin der
saygılı ol makul ol der

şimdi buna afyondur diyen asıl cahildir


en kötü en asılsız en sacma din bile dinsiz olmaktan iyidir

insan yaradılıs gereği aklı balik olunca yaratıcıyı hem aramaya hem sorgulamaya başlar
genetik güdümlüdür

eğer bir yarartıcı var ise din de vardır diye düşünür
bu içgüdüseldir


ha yaratıcıya kızgın olanlar var
para vermemiş yada
tip vermemiş yada
ceylan vermemiş yada
abaza kalmıs yada
zeka vermemiş

ondan kızıyor millet ateist oluyor
yoksa hepsi biliyor yaratıcı bir güç oldugunu

verse hemen hepsi anında camide o dakika..

iq 130 or over
işi gücü yerinde
tipi düzgün
aksam kebabı baklavayı cekip
cevize sarılıp uyuyan ateist hiç görmedik daha



din siz kabileler dal doşak geziyor hala
isviçre belli almanya ya belli amerika belli türkiye belli israil belli.

boş konusmaya gerek yok

insanların kiminin doğuştan kiminin ise sonradan edindiği sorgulanamaz ve kişinin kendini rahat hissettiği düşünce biçimi inançtır. bilimin kanıtlayamayacağı ama insanların kesin dediği bütün bilgiler inançtır. bütün dinler bir inançtır ama her inanç bir din değildir.

kalıplaşmış ve alaylı insanın dilinde dolaşan argümanlarla anti tez sunduğunu ileriye sürüp kötü anlatılmaya çalışılması gülünç olan bir kurallar bütünü, sözlü anayasa.

din; namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek, hacca gitmek gibi ritüellerden ibaret bir kurallar bütünü değildir.
bunları yapmayanı din dışı saymak, eksik saymak, bunları yapınca kendini yapmayana nazaran yüce görmek değildir. bu kurallara kendi anlayışı ve kapasitesince kurallar eklemek değildir.
kendini sıkıntıya soktukça cennete gireceğine inanmak değildir. tanrı'nın insanları yargılaması, cezalandırması yada ödüllendirmesinden ibaret değildir. kılık kıyafetle yaşanacak bir olgu hiç değildir. savaşarak, öldürerek (bir veba gibi) yayılması sağlanacak bir olgu asla değildir!
en önemlisi, din; insana ait, birden fazla birşey değildir.
gelelim ne olduğuna..
din; tek ve mutlak olan tanrı'nın sonsuz hal ve sıfatlarının yine kendi, tek ve sonsuz varlığı içinde açığa çıkması ve potansiyelken var olmasıdır. kendi varlığı içinde kendi hiyerarşisi ile sonsuz hallerin sırasıyla bir diğerine bürünerek sonsuza dek tekamül etmesidir. buna göre, bir tohumun toprağa düşmesi din gereğidir. filizlenip yeşermesi, meyve vermesi, tekrar gübre olup toprağa karışması dini gereğidir. yağmurun yağması, güneşin doğup batması dini gereğidir. insanın doğması, kendini bilmesi, kendisinde açığa çıkanı bilmesi, bildiğini sevmesi, öğrenmesi, keşfetmesi, üretmesi, üremesi, çoğalıp bu güzellikleri daha ileri taşımayı sağlaması ve ölmesi dini gereğidir.
yukarıda belirtilen ritüellerin, ve diğer dinlerdeki ritüellerin tamamı, asıl olan bu tek dini kavramayı, yaşamayı sağlayabilmek için yapılan eylemlerdir. asıl olan din, bütün var olan herşeyin fıtratını açığa çıkarmasıdır ve evrenseldir.
buna göre herkes aynı dine mensuptur ve hiç kimse bir dinin sahibi değildir. sahibi de, dinde tektir. tüm peygamberler aynı tek ve mutlak varlıktan, o'nun tekamül ederek, açığa çıkışını anlatmışlar ve anlaşılabilmesini sağlayacak çeşitli ritüeller sunmuşlardır.

din insanı terbiye eden, ona hayatı anlamlı kılan, toplumu düzenleyen yasalardan oluşan bir vicdandır.

tek bir ilahi din olmuştur tarih boyunca: islam.

tüm peygamber ve elçiler müslümandır.

ve günümüzde dinin tek kaynağı kuran'dır:

www.kurandakidin.com/

bir çok ırkın kendi oluşturduğu veya başka ırkın mitolojisinden esinlenerek kendisi mitolojisini yaratmıştır.

bu mitolojilere, inanç demişlerdir, kurallarını ve öğretilerine de din demişlerdir.

arapların mitolojisi islam'dır ve bu mitoloji de sümer mitolojsinden esinlenerek yaratılmıştır. iki mitoloji de birbirine çok benzer.

sümer tanrıya el (il) derken araplar el ilah (al lah) demişlerdir. burada al sesi arapça el olarak okunur. el ilah: al ilah: allah.

(bkz: mitoloji)
(bkz: arap mitolojisi)
(bkz: sümer mitolojsi)

en büyük palavra.
siyasi oyuncak.

kişinin yaşadığı hayat içerisindeki anlam arayışında, olmuşlar, olmakta olanlar ve olacakları ve ayrıca yaşadığı mekanı (dünya, evren) göz önünde bulundurup bunda bir düzen olduğuna ve bu düzenin de mükemmel bir varlığın ancak idame etmesiyle sağlanmış olabileceğine dair (bkz: tanrı'nın varlığına dair kanıtlar) geliştirilmiş inanç. ve bu inançla birlikte takip eden ibadet ve ritüeller bütünü. günümüzde genelde dini birikim sorgusuz ailenin yaşam kodlarından miras alındığı için, tanımın başında bahsettiğim ilk cümle her kişinin din algısında aktif olarak kendini göstermeyebilir.

tehlikeli kişilerin iktidar olduğu ülkelerde ustalıkla bir oyuncak gibi kullandıkları duygu. doğru kişilerin elinde bir medeniyet inşa edilmesinde büyük rol oynayabilir din, ama yanlış kişilerin elinde büyük kitleleri felakete sürükleyebilecek bir duygu.

kağıt üzerindeki din idealizasyonlarının geneli boştur. dinlerin ruhu tarihsel olarak yarattığı insanlar kadardır. din bazen zekat adı altında gülümseyen bir yoksul, bazen savaşta kafası kesilen bir kafirin boynundan akan kan, bazen duayla hayata bağlanan bir genç, bazen zorla eve kapatılan bir kadın, bazense muazzam bir kilise bestesidir. dinler hakkında yapılan yaygın mutlak yorumlar realist değildir çoğu bireysel duygulara dayanır.

insanların varıyla yoğuyla sımsıkı sarıldığı bir zihniyet, bir inanç, bir kültür değildir.

din, bir toplum oluşturmak ya da var olan bir toplumun politik temellerini güçlendirebilmek adına, insanların ve toplulukların, zihniyetlerine, inançlarına ve kültürlerine karşı girişilmiş ekonomi politik bir taaruzdur.

herkesin inancı veya inançsızlığı kendine