dinlerin insanlığa katkısı
başlık "kafa sözlük'ü yedim" tarafından 17.10.2021 01:07 tarihinde açılmıştır.
21.
marx'a göre din, “yabancılaşmış, kendi yaşamını kontrol etme güç ve özgürlüğünü yitirmiş bir yaşam sürdürmeye zorlanan insanların, kendi durumlarına katlanabilmek için kullanılan (büyük ölçüde egemen sınıflar tarafından bilinçli bir biçimde) toplumsal kurumdan başka bir şey değildir.''
devamını gör...
22.
ölüm.
devamını gör...
23.
insanları sınırlamasıdır öyle ki insanoğlu özünde gerçekten vahşidir. dinler biraz olsun insanı bu vahşi kimliğinden uzak tutmuş sınırlandırılmıştır. ama bir zaman sonra insanların belli kısmı dini bir ticari araç olarak kullanmış, içini boşaltmış, hatta bir vahşetin aracı olarak kullanmışlardır.
devamını gör...
24.
düzen için korku katkısı var. insanları cehennem ile korkutarak düzen kurmaya çalışıyor.
görünürdeki temel amaç bu. insanları kontrol etmek.
görünürdeki temel amaç bu. insanları kontrol etmek.
devamını gör...
25.
diğer dinleri bilemem ama islam dini toplumun barış içerisinde, huzurla, dayanışma ve birbirlerine gösterdikleri merhametle yaşamasını ister. insanlar için yapacağınız en ufak katkı övülür. çalışmanın önemi vurgulanır ve çalışan kişinin dini ne olursa olsun, çalışmasının karşılığını alacağı belirtilir. birbirinizin derdiyle dertlenin, mutluluğu ile mutlu olacak şekilde tek vücut olun der.
haksızlık yapmayın, adaletli olun, kalp kırmayın, etrafınızdaki muhtaçları gözetin, birbirinize merhametle yaklaşın, işinizi/görevinizi en iyi şekilde yapmak için gayret sarfedin, bölüşün, affedici olun kindar olmayın, yalan söylemeyin, harama bulaşmayın, işi ehline verin gibi bir çok konuya değinir.
ha bu bugün böyle midir???
değildir ama bu dinin değil bu dine mensup insanların suçudur. günümüzde sadece müslümanlar değil bütün insanlar bireyselliğin peşine düşüp, hırsla, gaddarlıkla şahsi çıkarlarının peşine düşmüştür ve müslümanların da bir kısmı bu akıma kapılmıştır. bu sebeple birlik bozulmuş, kötü niyetliler istedikleri gibi at koşturmaktadırlar.
haksızlık yapmayın, adaletli olun, kalp kırmayın, etrafınızdaki muhtaçları gözetin, birbirinize merhametle yaklaşın, işinizi/görevinizi en iyi şekilde yapmak için gayret sarfedin, bölüşün, affedici olun kindar olmayın, yalan söylemeyin, harama bulaşmayın, işi ehline verin gibi bir çok konuya değinir.
ha bu bugün böyle midir???
değildir ama bu dinin değil bu dine mensup insanların suçudur. günümüzde sadece müslümanlar değil bütün insanlar bireyselliğin peşine düşüp, hırsla, gaddarlıkla şahsi çıkarlarının peşine düşmüştür ve müslümanların da bir kısmı bu akıma kapılmıştır. bu sebeple birlik bozulmuş, kötü niyetliler istedikleri gibi at koşturmaktadırlar.
devamını gör...
26.
insana motivasyon katar, ayrıca dinler olmadan ahlak temelsizdir. bakın din olmadan ahlaklı olunamaz demiyorum, din olmadan ahlak keyfi seçimlerden oluşur, temeli çürük bina gibi kalır diyorum. eşcinsellik kimseye zarar vermiyor, doğada da var niye kötü olsun ki derken aynı nitelikleri taşıyan ensest ilişkiye gelince apışır kalırsınız diyorum. bunun dışında okumaya, araştırmaya, bilime ve düşünmeye sevk eder. eğer bir din size bunları aşılamıyorsa bir yerde sorun var demektir.
devamını gör...
27.
dinler insanlığın erken dönemlerinde bir bakıma bir şeyleri anlamlandırmak için ortaya çıktığı söylenebilir. doğada olan olayları daha kavrayamayan insanlar, bunları doğaüstü bir gücün yaptığına inanmışlardır.
ilerleyen dönemlerde ise dinler bir otokontrol sistemi gibi çalışmıştır. ki bu da toplum düzenini ve yapısını korumada önemli bir faktördür.
fakat pencerenin öteki tarafından bakarsak, dinler insanlarda sorgusuz sualsiz kabul etmeyi kamçılamıştır. insan aklını kullanabilen bir hayvan ise, doğasında sorgulamanın yattığının kanısındayım. bu bir dine ya da herhangi bir şeye inanmamayı destekleyici bir hipotez değildir. insan bir şeyi okuduğu ya da duyduğu zaman körü körüne inanmadan önce o şeyi akıl süzgecinden geçirmelidir. eğer kendine ters düşen bir şey yok ise tamamiyle inanmakta özgürdür. böyle bir durumda ise farklı şeylere inanmak ya da hiçbir şeye inanmamak da gayet doğal bir durumdur. bu noktayı şu yüzden belirtme ihtiyacı duydum, insanlık tarihi boyunca din adına yapılmış bir hayli savaş, idam vb. şeyleri gözlemliyoruz. insanlık biraz daha bu modern düşünce yapısını son yıllarda kazanıyor gibi görünüyor. özetle, yaşayalım işte hepimiz mis gibi.
ilerleyen dönemlerde ise dinler bir otokontrol sistemi gibi çalışmıştır. ki bu da toplum düzenini ve yapısını korumada önemli bir faktördür.
fakat pencerenin öteki tarafından bakarsak, dinler insanlarda sorgusuz sualsiz kabul etmeyi kamçılamıştır. insan aklını kullanabilen bir hayvan ise, doğasında sorgulamanın yattığının kanısındayım. bu bir dine ya da herhangi bir şeye inanmamayı destekleyici bir hipotez değildir. insan bir şeyi okuduğu ya da duyduğu zaman körü körüne inanmadan önce o şeyi akıl süzgecinden geçirmelidir. eğer kendine ters düşen bir şey yok ise tamamiyle inanmakta özgürdür. böyle bir durumda ise farklı şeylere inanmak ya da hiçbir şeye inanmamak da gayet doğal bir durumdur. bu noktayı şu yüzden belirtme ihtiyacı duydum, insanlık tarihi boyunca din adına yapılmış bir hayli savaş, idam vb. şeyleri gözlemliyoruz. insanlık biraz daha bu modern düşünce yapısını son yıllarda kazanıyor gibi görünüyor. özetle, yaşayalım işte hepimiz mis gibi.
devamını gör...
28.
din insanı hayvandan ayıran bir inançtır. hangisi olursa olsun dinlerin belli kuralları vardır. din en başka insana ahlaklı olmayı, aklı kullanmayı, hayatı sorgulamayı, düşünmeyi ve sorgulamayı gösterir. bu noktada ben şu dine inanıyorum demek yetmez. o dinin emrettiği kuralları uygulamak gerekir. başka birinin canına sebepsizce kıyan bir insanın allah'a inanıyorum demesine inanmaz, dine inananlar ve ahlak sahibi olanlar.
devamını gör...
29.
dayanma gayreti.
devamını gör...
30.
tutunacak dal olması
devamını gör...
31.
inanana güç vermesi.
ayrıca herşeyde fayda/maliyet hesabı yapılmaz.din müstesna bir olgudur.
ayrıca herşeyde fayda/maliyet hesabı yapılmaz.din müstesna bir olgudur.
devamını gör...
32.
hiçbir katkısı olmasaydı bugüne kadar tutunamazdı insan hayatında zaten, onu bi gecicen.
devamını gör...
33.
sıfırdır hatta eksili sayılardır.
devamını gör...
34.
nişanyan sözlükte yer aldığı üzere 'inanç ve ibadet kuralları sistemi' anlamını taşıyan din kelimesi farklı etimolojik anlamlar da içerir. örneğin religion ile aynı manaya gelip gelmediği dahi tek başına tartışma konusudur. çünkü kültürel değişimler sonucu aynı manayı karşılayamadığı durumlar ortaya çıkmaktadır. w. montgomery watt, kelime olarak aynı anlamı içerdiğini söylese de bu kelime karşılıklarının toplumlarda ihtiva ettiği ve kapladığı alanları kıyaslayarak farklı olduğunu vurgular. bu nedenle din nedir diye düşünürsek; kavramın toplumsal önemi, tarif eden kişinin niteliği-görüşü, tarifin yapıldığı dönemin farklılığı-çeşitliği gibi gibi çok fazla nedenden dolayı tarifine ilişkin zorlukla karşılaşırız.
'din karışık zihinler üreten farklı anlamlarda kullanılmasına özellikle yatkın bir kelimedir' demiş robert thouless. din bir yönüyle iman, bir yönüyle amel, bir yönüyle ise duyguyu içerisine alan kavramdır da denilebilir.
burada bireye sunduğu katkısına bakılacak olursa, yine kişinin bu kavramı nasıl tanımladığı ve ele aldığına göre şekillenecektir. kişi dini tabu olarak ele alır, ideolojileri uğruna mantığını devreye sokmak yerine mantığını belirli kurallara adar. böylece tolstoy'un karşılaştığında yanlış olarak yorumladığı durum çıkacaktır ortaya; doğru öğreti, yanlış uygulamalar.
esasında dinin tarihsel başlangıçları genellikle topluluk-birlik oluşturma adına önem kazanmıştır. tarih derslerinde karşılaştığımız üzere türkler, gök tanrı inancı ile benzerliği gereği topluca islama geçmiştir denilmektedir. elbette şu açılardan benzer değildir gibi çok fazla tez ileri sürülebilir fakat genelleme maksadı ile belirttim bu durumu. türkler zamanın ihtiyacı gereği, tıpkı diğer devletler gibi din seçiminde bulunmuştur. sömürge nedeniyle, siyasal nedenlerle gibi gibi çok fazla belirleyeni vardır bu seçimlerin.
mantık ve mananın iç içe geçmiş yapısı ile günümüz dünyasında bireysel olarak ele aldığımız din anlayışı ile geçmişin din anlayışı aynı anlama gelmiyor, yine başa dönüyoruz; dinin tarifi zor veya mümkün mü?
tarifi olmayan bir unsur olsa da katkıları siyasal ve sosyal açıdan gerçekleşmiş, bunun da örnekleri mevcut. ama bireysel olarak ele aldığımızda bu kavramı dayatma ürünü şeklinde düşünecek ve doğrudan yanlıştır diyebileceğiz.
kimi toplumların yararının bir başka toplumun zararına yönelik gerçekleşmesi, kimi toplumların tamamen o günün ihtiyaçlarına göre bir dine mensup olması-kabul etmesi veya bireysel anlam arayışı ürünü olarak bir dinin kişi tarafından içselleştirilmesi gibi durumlara bakılınca insanlığa katkıları olmuştur denilecektir. bu katkıların sonucu ise günümüz dünyasının şekillenmesindeki başlıca unsurlardan birisidir.
böylece insanlığa olan katkıları; geçmiş dönemlerdeki inanışlar çerçevesinde gerçekleşen sınıf farklılıklarından tutun, kiliselere tanınan ayrıcalıklarar; cihad anlayışından tutun, din temelli vakıflara kadar, olumlu ve olumsuz olarak gördüğümüz her şeyi kapsayan, sonlu örneklere sahip olmayan bir bütündür.
'din karışık zihinler üreten farklı anlamlarda kullanılmasına özellikle yatkın bir kelimedir' demiş robert thouless. din bir yönüyle iman, bir yönüyle amel, bir yönüyle ise duyguyu içerisine alan kavramdır da denilebilir.
burada bireye sunduğu katkısına bakılacak olursa, yine kişinin bu kavramı nasıl tanımladığı ve ele aldığına göre şekillenecektir. kişi dini tabu olarak ele alır, ideolojileri uğruna mantığını devreye sokmak yerine mantığını belirli kurallara adar. böylece tolstoy'un karşılaştığında yanlış olarak yorumladığı durum çıkacaktır ortaya; doğru öğreti, yanlış uygulamalar.
esasında dinin tarihsel başlangıçları genellikle topluluk-birlik oluşturma adına önem kazanmıştır. tarih derslerinde karşılaştığımız üzere türkler, gök tanrı inancı ile benzerliği gereği topluca islama geçmiştir denilmektedir. elbette şu açılardan benzer değildir gibi çok fazla tez ileri sürülebilir fakat genelleme maksadı ile belirttim bu durumu. türkler zamanın ihtiyacı gereği, tıpkı diğer devletler gibi din seçiminde bulunmuştur. sömürge nedeniyle, siyasal nedenlerle gibi gibi çok fazla belirleyeni vardır bu seçimlerin.
mantık ve mananın iç içe geçmiş yapısı ile günümüz dünyasında bireysel olarak ele aldığımız din anlayışı ile geçmişin din anlayışı aynı anlama gelmiyor, yine başa dönüyoruz; dinin tarifi zor veya mümkün mü?
tarifi olmayan bir unsur olsa da katkıları siyasal ve sosyal açıdan gerçekleşmiş, bunun da örnekleri mevcut. ama bireysel olarak ele aldığımızda bu kavramı dayatma ürünü şeklinde düşünecek ve doğrudan yanlıştır diyebileceğiz.
kimi toplumların yararının bir başka toplumun zararına yönelik gerçekleşmesi, kimi toplumların tamamen o günün ihtiyaçlarına göre bir dine mensup olması-kabul etmesi veya bireysel anlam arayışı ürünü olarak bir dinin kişi tarafından içselleştirilmesi gibi durumlara bakılınca insanlığa katkıları olmuştur denilecektir. bu katkıların sonucu ise günümüz dünyasının şekillenmesindeki başlıca unsurlardan birisidir.
böylece insanlığa olan katkıları; geçmiş dönemlerdeki inanışlar çerçevesinde gerçekleşen sınıf farklılıklarından tutun, kiliselere tanınan ayrıcalıklarar; cihad anlayışından tutun, din temelli vakıflara kadar, olumlu ve olumsuz olarak gördüğümüz her şeyi kapsayan, sonlu örneklere sahip olmayan bir bütündür.
devamını gör...
35.
hiçbir katkısı yoktur.
din egemen sınıfların yoksul kitleleri uyutmak için kullandığı bir araçtır. şöyle düşünün: cennette vaadi olmasa kim şehit olmayı seçer. adam len dünyada hiçbir şeyimiz olmadı, sevdik, onu da el aldı. bari şehit olalım da öteki tarafta 72 huriyle halvet olalım diye şehitliği seçiyor. böyle bir şey olmasa yoksul çocuğunu nasıl yollarsın askere?
din egemen sınıfların yoksul kitleleri uyutmak için kullandığı bir araçtır. şöyle düşünün: cennette vaadi olmasa kim şehit olmayı seçer. adam len dünyada hiçbir şeyimiz olmadı, sevdik, onu da el aldı. bari şehit olalım da öteki tarafta 72 huriyle halvet olalım diye şehitliği seçiyor. böyle bir şey olmasa yoksul çocuğunu nasıl yollarsın askere?
devamını gör...
36.
çaliyii ama çalişiyii diyen bir güruhu yaratttı.
devamını gör...
37.
korku, dayatma ve ötekileştirme bir katkı sayılıyorsa bunlar söylenebilir.
devamını gör...
38.
insanların belli düzenler ve disiplinler halinde yaşaması olabilir çok fazla derinlerine inmezsek , dönemsel anayasal olarak görebiliriz dinleri . kimsenin ahiret inancının olmadığı bir yer de özellikle kişisel gelişimini tamamlamamış insanların fazlalıkta olduğu gelişmemiş toplumlarda ; cinayetler vb suçlar daha fazla olabilirdi . dini inançlar bu gibi durumlar da bunları daha aza indirgiyor olabileceği görüşündeyim. ayrıca katoliklerdeki günah çıkarma kültürünün intihar oranlarında belli başlı etkisi olduğu bilinir ortodokslarla kıyasla , çünkü bir çeşit terapi .daha da birçok katkısı vardır görüşündeyim ama sadece basit düşünürsek , ve negatif etkileriyle kıyazlamazsak. bu yazdıklarım dinler iyidir demek değil , dinlerin insanlığa ve insanlara olan katkılarıdır . newton'un fiziğe olan katkısının einstein gelene kadar olması gibi ya da aynı şekilde koperniğin galileo'ya olan katkısı gibi . dinlerin problemi güncellenemiyor olmasındandır.
devamını gör...