düşün ki uzaylılar bunu okuyor

konum atayım ! al götür beni de !

ben hazırım ha bekliyorum. ajan, çaycı, hizmetçi, getir götürcü.. her işinizi yaparım diye düşünyorum

sizin gezegende de gökyüzü mavi, ağaçlar yeşil mi?

o kadar lafınız ediliyor artık bir arz-ı endam edin.

size türkiyede hayat var derlerse inanmayın bizimki yaşamak değil kardeşim!

merhaba uzaylı arkadaşlar, öncelikle bana bu temiz sayfayı ayırdığınız için çok teşekkür ederim.
acaba aranızda ülker çikolatalı gofret sevmeyen var mu?

(bkz: gel beni al)

gelsenize, su çok güzel.

"atmosferde ne var ne yok? uzaylılar hoş geldiniz." *

simülasyonun mimarı kim? beni ona götürün bir çift lafım var kendisine.

merhabalar sizlere çok içten bir şekilde söylemem gereken bir sürü şey var fakat özet geçmeyi deneyeceğim.. öncelikle dünyada uzun süreli bir konaklama planlıyorsanız biz insanlarla fazla samimiyet kurmamaya çalışın çünkü biz insanlar sizlerin kalplerini kırabiliriz derin yaralar açabiliriz. dünyada her ne kadar iyi insanlar olsa da kötülük kaçınılmaz zaten kötü diye bir kavram olmasaydı iyi diye bir şey de olmazdı. eğer zamanda yolculuk gibi bir şansınız varsa tüm dünya tarihini ağzınız açık bir şekilde izlemeye sizleri davet ediyorum. bu yolculuğun hemen ardından sadece "büyüleyici" demekle yetineceğinize adım gibi eminim. sakın ha hiçbir kızla gereğinden fazla yakınlık kurup gönlünüzü kaptırmayın zira kaptırırsanız üzülen taraf siz olursunuz. bunlar sadece bazı altın kurallardı sırada ise dünyada kaliteli vakit geçirme hakkında bazı anekdotlarda bulunacağım. eğer ocak ayında dünyaya geldiyseniz kesinlikle ama kesinlikle st. lucia'ya gidip güvercin adası, rodney körfezi, marigot körfezi gibi yerleri keşfedip kuş gözlemciliği gibi değişik aktivitelerde bulunabilirsiniz. şubat ayında geldiyseniz maldivler'e gidip en sevdiğiniz uzaylı arkadaşlarınızla su altı restoranlarında yemek yiyebilirsiniz. mart ayında geldiyseniz sizler için önerebileceğim tek yer japonya olur. özellikle mart ayında japonya'nın kartpostal güzelliğindeki yüzüne şahit olmanızı çok isterim. sakura denilen kiraz ağaçlarının çiçek açtığı döneme denk gelirseniz chidorigafuchi park'ta sakuraların altında süper bir piknik organizasyonu düzenleyebilirsiniz. nisan ayında geldiyseniz venedik'e gitmeniz gerekir. özellikle rönesans döneminde öne çıkan bu şehir birden fazla sanatçıya ev sahipliği yapışından ötürü çok zengin bir sanat birikimine sahip. bundan ötürü böyle bir kültür gezisine de ihtiyacınız olduğunu düşünüyorum. mayıs ayında geldiyseniz tayland'a gidip muazzam bir güzelliğe sahip tropik adalarda dolaşırken gerçekten turkuaz olan denizlerde yüzüp göz kamaştırıcı kumsallarda gününüzü gün edebilirsiniz. haziran ayında geldiyseniz cape town'a gidip balina gözlemiyle başlayan bir tatili 300 km'lik alana yayılmış kruger ulusal parkı'nda bitirebilirsiniz. sizlere mükemmel olduğunu düşündüğüm altı lokasyon verdim. yılın geri kalan altı ayını dünyada geçirmenize gerek yok çünkü biz insanlar dünyayı o kadar kirlettik ki sizleri daha fazla konaklamayı arzu ederken bir bakımdan da büyük bir pişmanlıkla dolu çok büyük hayal kırıklıklarına sahibiz.

yav adamlar üşenmeyip uzun uzun yazmışlar yav. olm biz bitmişiz la.

yazdıklarımı okuyorsun da anlayabiliyor musun bakalım? anlayabiliyorsan bir işaret ver editliyim, şimdi onca şeyi boşuna yazmış olmayalım...

öncelikle bugüne dek bizimle iletişim kurmayarak akıllıca bir karar verdiğinizi söylemek ve sizi tebrik etmek isterim. sizlerin özünü bilemem ama biz insanlarınki safi kötü. bu nedenle elimizi attığımız her şeyi kapkara yapıyoruz. midas'ın laneti gibi fakat tek fark biz dokunduğumuz şeyleri altına dönüştürmüyor; çürütüyor, kirletiyor, yok ediyoruz. aslında böyle dediğime bakmayın insanlara hep umutla baktım, bir gün el ele doğru yolda yürüyeceğimize inandım ama polyannacılık da bir yere kadar. insan ırkı kibrinden arınmadığı sürece bu evrene verebileceği tek şey zarardır bence.

evrenin sonundaki restroranında bir şeyler yiyip içmeye ne dersin dostum?

(bkz: otostopçunun galaksi rehberi)

bu gezegene çok yaklaşmayın biri camınızı silebilir

yapıştırın bombayı uzay kurtulur.

o kadar zekiler ki bence o yüzden hiç bulaşmıyorlar bize. o yüzden “ devam ett” yazardım heralde.

merhaba.
bu gezegen ağır yaralı ve acı çekiyor. acısına son verin.