1321.
çoook nitelikli yazar aradıklarından ve böööyük kriterler kovaladıklarından (!) yazar olması 2-3 seneyi bulan mecra. parayla hesap satılması mı dersiniz, sitenin bir taraftan muhalif gibi görünürken bir taraftan troll hesaplarını şaaak diye onaylamasını mı dersiniz ne ararsanız vardır burada. bir de uzun uzun açıklama yaparlar sonra ''yapmadık be yapmadık. vallahi de billahi de sizin için çalışmaya devam ediyorusss'' diye. aynen.
devamını gör...
1322.
son aktrol olayları ve muhalif sansürleri sebebiyle bütün entrylerimi yok edip hesabımı da kapattığım platform.
tam 2015’ten beri bisürü şey yazmışım. siz sansürü savunursanız benim de orada işim olmaz.
tam 2015’ten beri bisürü şey yazmışım. siz sansürü savunursanız benim de orada işim olmaz.
devamını gör...
1323.
bu ekşi denen nane benim uzunca bir süre hayatımın merkezi oldu. tekrar girmeyeceğime dair ne kararlar vermedim, ne hesaplar dondurup silmedim, gelip gelip gitmedim de gözümde az büyütmedim. son zamanlarda ciddi bir troll istilasıyla baş başa kaldı ama ne kadar yorulsam da bir türlü terk edemedim ta ki bir sabah sol framade hashtag ekşi sözlük boykotunu görene kadar. orda beynimde bir şimşek çaktı her olduysa birden bire oldu. derken saatler saatleri kovaladı eski hesabımdan da soğumamın en geçerli nedeni yüzüme yüzüme vuruldu.
bunları yazıyorum ki unutmayayım, dayanamayıp bir gün soluğu yine orda almayayım.
normal'e yeterince alışmış olduğumu düşünüyorum evet öyle olmalıyım ki şimdilerde girip gördüğüm; mutsuz ve bencil insanların enerjisiyle kaplanmış gereksiz ve bomboş bir yığın!
bunları yazıyorum ki unutmayayım, dayanamayıp bir gün soluğu yine orda almayayım.
normal'e yeterince alışmış olduğumu düşünüyorum evet öyle olmalıyım ki şimdilerde girip gördüğüm; mutsuz ve bencil insanların enerjisiyle kaplanmış gereksiz ve bomboş bir yığın!
devamını gör...
1324.
bu anket ortamı hakkında iyi bir şey yazayım bu kez. kalabalık olması ve ismi işe yarıyor çoğu zaman. kitleleri etkileme ya da birisinin ulaşması babında faydaları bol. çok ama çok sevdiğim, aşırı sevip hakkında her şeyi okuduğum natuk baytan hakkında şu entry'yi girdiğimde bir akrabası bana ulaşmıştı. kısa da olsa sohbet etmiştik. hakkında bir kaç şey daha öğrenmiştim. süper andı benim için. bunlar için ideal bir site. birilerinin ulaştığı oluyor. bir kaç adet daha bu tarz anım var ama natuk abi öncelikli elbet.
devamını gör...
1325.
ekşi sözlük zaten yıllardır bir sanal denetimli serbestlik alanıydı. herkesin biraz ırkçı, biraz erkek egemen, biraz devletçi olduğu ama hepsini “mizahla” kapattığı steril bir çöplüktü.
devamını gör...
1326.
b.. yuvasına dönüşmüş durumda. dikkat ederseniz pp'si abdülhamid, kadir mısıroğlu olan hesapların sayısı artmış. yalnız bir konuda da başta sedat kapanoğlu (ssg) ve başak bey(kanzuk) 'e iki çift sözüm var 5 yıldır hesap açtım halen çaylağım ikinci hesap açtım o da 15-16k'da dolanıyor, bu kişilere yazarlık verdiyseniz gerçekten hiç adil değil.
devamını gör...
1327.
son dönemki tutumu devam edecekse ileride iyi anılmayacak bir sözlük. yazarlar ne kadar daha dayanacak bilmiyorum. insanların alışkanlık haline getirdiği, binlerce kişinin uğrak noktası olmuş, dünya genelinde tıklanmalarda ilk 600 içindeki bir sözlük kendini yok etme gafletine devam edecek mi? zamanla göreceğiz. ama şu anki gidişatı pek iyi görünmüyor.
devamını gör...
1328.
6 şubat depremi şayet olmasaydı, yazar olmamın mümkün olmayacağı sözlük. ha ben oradaki yazarlığımı bafileyeyim, keşke öyle bir felaket yaşanmasaydı da hiç yazar olmasaydım.
çaresizce yardım dileniyorduk. akdeniz'de o depremi ben de yaşadım ve ödüm bir tarafıma karıştı. bizim ev, odamdaki her şey zangır zangır sallanırken ağlamaya başladım ve "eyvah türkiye" dedim. "eyvahlar olsun..." zira ben kıbrıs'tayım ve buradaki binalar belli bir yönetmeliğe göre, depreme dayanıklı olacak şekilde inşa ediliyor. buna rağmen evin duvarı çatladı, o seviyede. konudan sapmayalım, kısacası deprem sürecinde sözlükte bir çaylak olarak bağıra ağlaya yardım isterken, aç susuz kaldığını söyleyen insanların mesaj-konum ve iletilerini paylaşmaya çalışırken, sözlük yönetimi "böyle olmayacak" dedi. ve o anda depremle ilgili paylaşım yaptığı tespit edilen tüm çaylakları yazar yaptılar.
şimdi o günden bugüne, hele ki de son aylarda, korkunç derecede sapıttı ekşi sözlük. korkunç bir ortam haline geldi o kadar. sözlükle ilgili drama, olay ve durumları yakından takip eden birisi değilim, bazen girerim ve o seviyede kendi halimde takılırım ki, muhtemelen yayınlamayacağım entryleri yazıp silmekle meşgulken, sol frame'de neler olduğunu kaçırırım. boykot etmişler ekşi sözlüğü. meğerse dolup taşan "özlem gürses" başlığı da bu konu etrafında dönüyormuş. ve kendisinin konuştuğu ilgili videoyu da sonradan, dün izledim. (daha sonra buraya link koyabilirim.) söylediği her şeyin altına imzamı atıyorum, sanki benim ağzımdan çıktı. nefretin hakim olduğu, sosyopatik bir ortam olarak tanımladı ekşi sözlüğü. güvensiz bir yer... bunun zaten farkındaydım ve belki bir boykot değil ama kendi içimde bir geri çekilme başlatmıştım, sol frame'e ya da gündem başlıkların illa ki hepsine dikkat göstermeyişimden anlaşılabileceği gibi... mesaj kutum desen kapalı zaten. korktuğum için... yahu bir yazar nereden, ne diye korkarak mesaj kutusunu kapatır?... gelmiş başımıza demek ki bir şeyler.
deşmek istemiyorum bunu daha fazla ama ekşi sözlüğün hali hal değil.
çaresizce yardım dileniyorduk. akdeniz'de o depremi ben de yaşadım ve ödüm bir tarafıma karıştı. bizim ev, odamdaki her şey zangır zangır sallanırken ağlamaya başladım ve "eyvah türkiye" dedim. "eyvahlar olsun..." zira ben kıbrıs'tayım ve buradaki binalar belli bir yönetmeliğe göre, depreme dayanıklı olacak şekilde inşa ediliyor. buna rağmen evin duvarı çatladı, o seviyede. konudan sapmayalım, kısacası deprem sürecinde sözlükte bir çaylak olarak bağıra ağlaya yardım isterken, aç susuz kaldığını söyleyen insanların mesaj-konum ve iletilerini paylaşmaya çalışırken, sözlük yönetimi "böyle olmayacak" dedi. ve o anda depremle ilgili paylaşım yaptığı tespit edilen tüm çaylakları yazar yaptılar.
şimdi o günden bugüne, hele ki de son aylarda, korkunç derecede sapıttı ekşi sözlük. korkunç bir ortam haline geldi o kadar. sözlükle ilgili drama, olay ve durumları yakından takip eden birisi değilim, bazen girerim ve o seviyede kendi halimde takılırım ki, muhtemelen yayınlamayacağım entryleri yazıp silmekle meşgulken, sol frame'de neler olduğunu kaçırırım. boykot etmişler ekşi sözlüğü. meğerse dolup taşan "özlem gürses" başlığı da bu konu etrafında dönüyormuş. ve kendisinin konuştuğu ilgili videoyu da sonradan, dün izledim. (daha sonra buraya link koyabilirim.) söylediği her şeyin altına imzamı atıyorum, sanki benim ağzımdan çıktı. nefretin hakim olduğu, sosyopatik bir ortam olarak tanımladı ekşi sözlüğü. güvensiz bir yer... bunun zaten farkındaydım ve belki bir boykot değil ama kendi içimde bir geri çekilme başlatmıştım, sol frame'e ya da gündem başlıkların illa ki hepsine dikkat göstermeyişimden anlaşılabileceği gibi... mesaj kutum desen kapalı zaten. korktuğum için... yahu bir yazar nereden, ne diye korkarak mesaj kutusunu kapatır?... gelmiş başımıza demek ki bir şeyler.
deşmek istemiyorum bunu daha fazla ama ekşi sözlüğün hali hal değil.
devamını gör...
1329.
son olanlardan sonra ismini ak-şi sözlük yapsa sırıtmayacak olan sitedir. kendilerine yeterince saydırdık bence.
devamını gör...
1330.
entarilerimi bu platforma taşıdıktan sonra terki diyar edeceğim yandaş platform
devamını gör...