evlilik düşünenlere tavsiyeler

ikisinden biri diğerini kaçırsın (ki bence kadın erkeği kaçırsın) aileleri falan hiç karıştırmayın, nikahı kıyın bitsin olay.

evlenmedim, tavsiyem yok. kendimce doğru bulduğum bir şey var. anne baba yasayamadigini çocuğunda görmek istiyor denilen klişe ile beni kinamayin. olmuşsa bir çocuk benden daha hayırlı olsun istiyorum. benden daha hayırlı ve daha değerli ve daha önemli. sevgili çocuğum yapacak çok işin olsun istiyorum. hepsini aşk ile yap istiyorum.

önceleri "evlilik bana göre değil" diye dolanırken şimdilerde yeni evli biri olarak naçizane düşüncelerimi yazmak istiyorum.

biriyle ömür geçirmek (henüz başındayken bile) çok zor. buna insanın hazır olması lazım. aşk dediğimiz şeye ne kadar hazırlıksız yakalansak da. büyük konuşulan her şeyin de karşınıza çıktığını ya da o lafları paşa paşa yiyeceğinizi bilin.
buraya evlilikle ilgili korkutucu şeyler yazmayacağım çünkü gerçekten 'hayat arkadaşım' diyeceğiniz insanı bulduysanız aşırı da keyifli bir olay. karışanınız yok, eşinizle her şeyi keyfinize göre yapıyorsunuz. danslar edip şarkılar söylediğiniz, birlikte hamur açıp pizza yaptığınız, şakalarla bazen birbirinizi çıldırtıp sonra bunlara güldüğünüz, şiddetli edilen kavgaları bir türk kahvesi yapıp da bitirdiğiniz, temizliğe, yemeğe, çamaşıra, ütüye alıştığınız, yaptığınız her şeye destek, yaptığı her şeye destek olduğunuz, zorda darda ve en güzel anda el ele verip omuz omuza her şeyi üstlendiğiniz bir şey evlilik. her şeyin iyisi kötüsü var bunun da ama "asla evlenmem" demeyin. çünkü sevdiğiniz insanla bunların hepsini yapabilme düşüncesi bile inanın çok güzel.

korkmayın yeter ki doğru kişiyi bulun o kadar eğlenceli ki. olumsuz konuşanları da yok sayın. her ilişkinin olduğu gibi her evliliğin de dinamiği farklı. o olumsuzluklar size çok güzel bile gelebilir.

kendinizden ve karşınızdaki insandan eminseniz basın nikahı hiiic bir şey olmuyor. *

haaa bir şey daha ekleyeyim. eşinizin ailesi ile de evlendiğinizi bilin. (kısmen). tabii sınırlar konusunda eşinizin rolü de büyük. sizin ailenize karşı da kendinizin. eğer eşler aileleri ile evlilikleri arasında dengeyi doğru sağlarsa en baştan itibaren bizim gibi annecim annecim babacım babacım diye sevgi dolu bir aileniz daha olur.

beklentilerinizi sıfırlayın.

öncelikle ailenizden boşanın, öyle evlenmeyi düşünün. ha bi de lütfen terapiye de gidin. çift terapisi, bireysel terapi her şey olur valla.

onun adı evlilik değil 'omuzdaşlık' yapabileceğine inanıyorsan girilir o işe, başlayınca da kolay zaten...

hala zamanınız var, vazgeçebilirsiniz.

şaka şaka :)

evlilik doğru bir karar.

ancak doğru kişiyle olması önemli. doğru kişiyle evleniyor olduğunuzdan da evlenmeden önce emin olamazsınız.

evlilik öncesindeki çook uzun seneler devam eden ilişki evlendikten sonra mutlu olunacağının ölçüsü olamaz.

evlendikten sonra en büyük kavganızı ettiğiniz gün anlarsınız doğru kişi olup olmadığını.

o kavga evlenmeden yapılmaz.



tabi ki hep mutlu olmak temennisiyle evlenin. yukarıdakiler de aklınızda olsun.

konuyla ilgili muhteşem konuşma aşağıda

başlığı evlilik düşürenler diye okuduğum ve bunu da yeni bir ilişki terimi sandığım bu kutlu milenyum gecesinden sizleri saygılarımla selamlıyor, bir yastıkta kocamanızı diliyorum canım romalılar. iyakşamlar dilerim.

bence evlilik üzerine tavsiye yoktur. tavsiyede bulunanın düşünce ve gözlemleri vardır. bu anlamda da gereksizdir. her evlilik, tarafları ile sınırlı bir olgudur, tıpkı kişilikler gibi. tavsiye ve örnek alınabilir mi, kuşkusuz ki alınabilir ancak bunlar asla evliliği belirleyemez, kişilerin değişim veya gelişimine belki yardımcı olabilir. her şiir yazanın düşü, bir nazım olmaktır, belki bir mayakovski, belki bir atilla ilhan, belki bir başkası.. ama sonuçta kendi şiiri kadar şair olacaktır..kimbilir belki onlar kadar ünlü, belki sıradan biri.. belki de vazgeçecektir şiir yazmaktan. şimdi bu kişinin deneyiminden yola çıkılıp şiir ve şair için evrensel bir şey söylenebilir mi.

evlenecek olsam kadın olarak ne yapardım sorusunu cevaplarsam tavsiye niteliğinde olur sanırım.

erkeğin benim yanımda öncelikle huzur bulmasını isterim şahsen. benden kaçması için değil, dış dünyadan kaçtığı zaman benim sıcaklığıma sığınması için oradayım. gülümsediğimde, her şeyin yoluna gireceğine dair bir inanç aşılayabilmek isterim ona. kendini her anlamda bırakabilecek kadar güvenmesi için elimden geleni yaparım. güven ve saygı her şeydir bir ilişkide ve bu güveni asla kötüye kullanmam.

öyle her dakika kafasının etini yiyecek birini ne kadın ister ne erkek. hayatımız bu anlamda sakin geçsin isterim. kimse kimsenin başını ağrıtmamalı. bu sakinliği sıkıcı olmakla karıştırmamak gerek. birlikte heyecanlı bir şeyler yapabilmek, ara sıra minik ve tatlı didişmeler yaşamak falan gibi şeyler olmalı mutlaka ama asla kocaman kavgalara, kırıcı hareket ve sözlere dönüşmemeli bunlar.

bir ortama birlikte girdiğimiz zaman, birbirimizin yanında sırıtmamalı, birbirimize yakışmalıyız ki bunu fiziksel anlamdan ziyade birbirini iyi taşıyabilmek anlamında söylüyorum.

zaman geçtikçe vasatlaşmak istemem. bana ne zaman baksa başını ilk günkü gibi döndürmek, ayaklarını yerden ilk günkü gibi kesmek isterim. bana hiç doyamasın, hep aynı arzuyla istesin beni.

daha sayarım ama uykum var. erkekten de benzer davranışları görmek isterim elbet. beni sevdiğini söylemesi değil, ufak detaylarda bunu hissettirmesi yeterli.

kaldı mı öyle adam? bir yerlerde illa ki kalmıştır ama denk gelir veya gelmez, orası muamma...

#3144748 bu gız benim ilişkiyı gozlemlemiş.

evlenmeyin. ilerde canınız çok sıkılacak yalnızlıktan falan ama yine de evlenmeyin. evlenecekseniz de bunu erken yaşta yapın genç kardeşlerim. yalnızlığın konforuna alışınca isteseniz de evlilik gelmez içinizden bir yaştan sonra. bunlar hayatın gerçekleri, drama değil.

para biriktirin. her şey ateş pahası olmuş.
düğünde çok para harcamayın, hele hele elalemi hiç düşünmeyin.

bu devirde evlenilmez. bana yürüyen hemşirenin 2 gün sonra evli olduğunu öğrendim parmağında yüzük de yok. tiksiniyorum artık.

kolay kanmayın bu kadınlara safdsgff

devir değişti. biraz da onlar, yapsınlar şovlarını. sısııs

"kadın mal değildir " denildi, kadına yeni haklar verildi.

ya sonuç?

erkekler için evlilik " parayı veren düdüğü çalar"

aksini iddea edecek kimse var mı? çalıştığı ve ürettiği halde fakir olan bir erkekle doğurgan bir kadın evlenir mi?

yok!

iş para işi ise kadın ne oluyor?

en güzel tavsiye evlenmeyindir.

dusunmeyin.

evlenip yapabileceğimiz her şeyi evlenmeden de yapabiliyoruz. neden üzerine bir de para verip evlenelim ki?



(bkz: honest ads)

en başta "bu huyunu hiç sevmiyorum" dediğiniz davranışları olan biriyle evlenmeyin. karşınızdakini olduğu gibi kabul edemicekseniz, terapist olmayabilirsiniz ama en azından karşınızdakinin yaralarına saygı duymayacaksanız ya da zaaflarından vuracaksanız, iletişim sorununuz varsa sürekli içinize atıyosanız, öfkeliyken ağzınızdan çıkanı kulağınız duymuyosa, sinirliyken saygınızı kaybediyosanız evlenmeyin. kök ailenizi öz ailenizden üstün tutacaksanız evlenmeyin. kimsenin de günahına girmeyin. türlü sınavlardan geçeceksiniz. g*tünüze güvenmiyosanız evlenmeyin.